
Orjan'da ikinci günüm; 11 Mart Çarşamba. Gidip
marketten bazı ihtiyaçlar aldım, Panda'ya da ikramiye olarak tavuk ciğeri.
Ayrıca belki Boncuk’ da gelir diye 2 kilo da kedi maması aldım.
Bugün ön bahçede çalışıyorum. Otlarını temizledim.
Biraz sardunya, lavanta, gül gibi çiçekler diktim sağa sola. Malum baharın
başındayız. Bahçeye bakmak gerek. İnşallah yarın öbür gün arka bahçeyi de
temizleyip meyvelerin boğazlarını açmak istiyorum. Uygun bir adam bulabilirsem
meyve ağaçlarımızı budattıracağım.
Kendime akşam için bir çorba pişirdim. Bahçede iki
limondan birini kopardım, çorba için kestim. İlk limonumuz o oldu. Panda ise
dedesinden hiç ayrılmıyor. Ona da aldığım ciğerleri tavada kızarttım, sevdi.
İçerde yiyor, içiyor benim yanımda yöremde dolanıyor. Seviyorum, fotoğraflarını
çekerken adeta poz veriyor gibi bakıyor. Benimle birlikte TV seyrediyor. Kısaca
evde birlikte yaşıyoruz. Yatarken çıkarıyorum, sabah çağırdığımda vişneden
iniveriyor.
Bugün salgın açısından da önemli bir gün. 11 Mart
itibariyle Dünya Sağlık Örgütü, Corona virüs salgınını pandemi kategorisine
aldı. Aynı gün Türkiye’den de maalesef ilk vaka açıklaması geldi. Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca hasta için, "Virüsü Avrupa temasıyla aldığı
bilinmektedir" dedi.
Bu arada Fildişi Sahilleri, Honduras ve Bolivya da
ilk vakalarını açıkladılar. Katar’da vaka sayısı bir günde 24’ten 262’ye
yükselmiş. ABD’de Corona vakası tespit edilen kişi sayısı 1000’i geçerken,
şimdiye kadar en az 30 kişi de hayatını kaybetmiş durumda. Başkan Donald Trump,
Corona salgını nedeniyle İngiltere hariç Avrupa ülkelerinden ABD'ye tüm
seyahatlerin 30 gün askıya alınacağını açıklamış.
12 Mart Perşembe günü öğleye doğru Burhaniye'ye
gittim. Bazı malzeme ihtiyaçları vardı. Bu arada çocuklarıma "Araba
plakalarınızı yazın. Orjan’a giriş için yazdıracağım" diye bir mesaj
çektim. Orjan’da kapıya plaka tanıma sistemi kurulmuş. Tabi iyi bir şey. Burhaniye’den
saat 14 gibi döndüğümde yönetime gidip bir form doldurdum ve araçlarımızı
kaydettirdim.
Arka bahçede işlenirken bir baktım bizim Panda kuş
yuvasına çıkmış sere serpe güneşleniyor. Hayret ettim. Sanki ona yapmışım ben o
kuş yuvasını. Bi de güzel çıkıp güneşleniyor, bak sen şuna! Tabi hemen
fotoğraflarını çektim. Saat 20' de küçük kızım "Okullar tatil" haberi
verdi. Yarım saat sonra öğretmen olan büyük kızım "Birazdan
bizim durumumuz da açıklanacak" diye ayrıntı beklediğini bildirdi. 9'a
doğru oğlum
"Biz napacaz ya?" diye katıldı
mesajlaşmaya. Bir an için anlayamadım ama devam etti: "Kreşler de
muhtemelen tatil. Kriz masası toplansın!" O zaman anladım kreşlerin tatil
olması onlar için hiç de iyi bir haber değil. Torunumu özlemiştim, konu da çetrefilliydi:
"Siz konferansa girin, bana Ecemin fotoğrafını gönderin" dedim.
Bu arada büyük kızım beklediği haberi iletti:
"Bizim okula girmemize gerek yokmuş. Öyle dedi bakan." Küçük kızımın
sorunu ise bambaşkaydı: Bizim orjan’da yatar herhalde zaten mart sonu demiştik
ama.." Gerçekten de herkesi derinden etkileyecek zor bir döneme
girilmişti. Türkiye’de ortaokul ve liseler 16 Mart'tan itibaren 1 hafta eğitime
ara verdi. 23 Mart’tan itibaren eğitimlere internet ve televizyon üzerinden
evden devam edileceği bildirildi. Üniversiteler de 3 hafta tatil edildi. Aynı
gün itibariyle küresel çapta can kaybı sayısı 4 bin 600’ü, vaka sayısı 126 bini
geçmişti. Çin ise yedi haftadır süren salgında ilk defa 15 yeni vakayla günlük
en düşük sayıyı açıklıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder