24 Nisan 2018 Salı

24 Nisan 2018 Salı 16:30 NE DÜŞÜNÜYORUM.....................................Neler oluyor ?

Neler oluyor ?

Farkında mısınız ? Batının çağdaş (!) füzeleri durmaksızın üstümüzde patlıyor.

Neler oluyor ?

Bir ABD'nin bilmem ne sözcüsü konuşuyor, bir ikide bir değişen danışman ya da bakanları. Arada bir burnumuzun dibinde terör örgütleriyle kucak kucağa ne haltlar karıştırdıklarını artık çok iyi bildiğimiz ordu mensupları saçmalıyor.

Hükümet tepki gösteriyor, bu defa AB'den çatlak sesler yükseliyor. Hollanda susuyor, Avusturya, ondan geçiyoruz Almanya başlıyor cızırdamaya. Bu aralar Yunanistan'ın da biti canlandı.

Trump zaten sade bizim de değil adeta dünyanın baş ağrısı durumuna geldi. Yeni moda silah tweetlerle oraya buraya saldırıp duruyor. Adam havai fişek gibi ses var, görüntü var arkası belirsiz. Ne yapacaklarını kendileri bile bilmiyorlar.

Bir de karıncanın kardeşleri var tabi. O bırakıyor Macron sazı alıyor eline. İngiltere söz konusu olan islam coğrafyası ise eli daim karıştırmakla meşgul. Uçaklarını gemilerini gönderip bombalamaktan hiç ar etmiyorlar. 

Bizim dışişleri bunların silahşörlerine, kovboylarına cevap yetiştirmekten bıktı usandı, onlar laf füzelerini nöbetleşe bize yöneltmekten yorulmadılar.

Şu AB'nin son ilerleme raporuna bakınız. Sanki işgal komiserliği gibiler. Son 15 yıldır biz AB kapılarını zorladıkça onlar yeni yeni bahaneler icad edip ipe un sermenin envai türlüsünü sergiliyorlar. Şimdi de şöyle şöyle yapmazsan fasıllar açılmaz diyorlar açıkça. Türkiye dev adımlarla AB'den uzaklaşmışmış. Sen sürekli yan çiziyorsun. Ne yapalım yani yalvaralım mı ?

Kendine bir dön de bak. Bütün terör örgütleriyle kolkola, kucak kucağasın. Mazlum göçmenleri istemiyorsun ama bütün vatan haini kaçkınlara kucak açmış durumdasın. Suçluları iade etmiyorsun. 15 temmuzun üstünden neredeyse iki yıl geçti, kem küm edip ancak kınayabildin. Fetö'ye hala Gülen hareketi diyorsun. Neymiş olağan üstü hal kalkmalıymış, işten çıkarmalara son verilmeliymiş, yunan askerlerini iade etmeliymişiz.

Bu nasıl müttefiklik ? Bu nasıl stratejik ortaklık ? Bu nasıl dostluk ? TRT dizisi diriliş, ya da Payitahtı izlerken gördüğümüz hadiseleri birebir yaşıyoruz sanki.

İnsanın 'Yaa, demek öyle ?' diyesi geliyor ama devletin, siyasetin karnı kırk ambar olmalı demiş atalarımız. Konu istiklalimiz, bekamız ise idarecilerimiz en az Abdülhamit kadar cesur, bir o kadar da sabırlı ve akıllı olmalılar.

Uluslararası ilişkiler ve devlet siyaseti adeta bir satranç oyununa benziyor. Hamleye karşı hamle, oyuna karşı oyun.

Dün birdenbire Türkiye erken seçim hamlesi yaptı. Bu da oyunun bir parçası, yani saldırılara karşı bir huruç hareketi mi ? Kurulmakta olan tuzakları ezip geçme kararlılığı mı ? Göreceğiz. 


Belki de çağdaş (!) füzelere karşı cumhur S-400'leri ateşlendi, kim bilir. Onu da yaşayarak anlayacağız.

Daha güzel günler göreceğiz, sabredin dostlar. 

Hiçbir güzellik kolay elde edilmiyor. Kıymetini bilmek gerek. 

Hep birlikte zor yıllardan geçip geldik bu günlere. Kimimiz katlandı, kimimiz direndi. Kimimiz de çalıştı, çabaladı, kan ter içinde kaldı. Düştük kalktık, ama yürümeye devam ettik. 

Analar çok gözyaşı döktü. Çok şehitler verdik, onlar önden gittiler. Geride şehadete koşan daha çok vatan evladı var. Kalan gazilerle, dualarla yürüyoruz. Sonuçta yaralı da olsak yıkılmadık ayaktayız.

Alnımız ak, gönlümüz pak. Katettiğimiz mesafe az değil. Şükürler olsun, bugün dünden iyiydi. İnşallah yarın daha iyi olacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder