Neler oluyor ?
Farkında mısınız ? Batının çağdaş (!) füzeleri durmaksızın üstümüzde patlıyor.
Farkında mısınız ? Batının çağdaş (!) füzeleri durmaksızın üstümüzde patlıyor.
Neler oluyor ?
Bir ABD'nin bilmem ne sözcüsü konuşuyor, bir ikide bir
değişen danışman ya da bakanları. Arada bir burnumuzun dibinde terör
örgütleriyle kucak kucağa ne haltlar karıştırdıklarını artık çok iyi bildiğimiz
ordu mensupları saçmalıyor.
Hükümet tepki gösteriyor, bu defa AB'den
çatlak sesler yükseliyor. Hollanda susuyor, Avusturya, ondan geçiyoruz Almanya
başlıyor cızırdamaya. Bu aralar Yunanistan'ın da biti canlandı.
Trump zaten sade bizim de değil adeta
dünyanın baş ağrısı durumuna geldi. Yeni moda silah tweetlerle oraya buraya
saldırıp duruyor. Adam havai fişek gibi ses var, görüntü var arkası belirsiz.
Ne yapacaklarını kendileri bile bilmiyorlar.
Bir de karıncanın kardeşleri var tabi. O
bırakıyor Macron sazı alıyor eline. İngiltere söz konusu olan islam coğrafyası
ise eli daim karıştırmakla meşgul. Uçaklarını gemilerini gönderip bombalamaktan
hiç ar etmiyorlar.
Bizim dışişleri bunların silahşörlerine,
kovboylarına cevap yetiştirmekten bıktı usandı, onlar laf füzelerini nöbetleşe
bize yöneltmekten yorulmadılar.
Şu AB'nin son ilerleme raporuna bakınız.
Sanki işgal komiserliği gibiler. Son 15 yıldır biz AB kapılarını zorladıkça
onlar yeni yeni bahaneler icad edip ipe un sermenin envai türlüsünü
sergiliyorlar. Şimdi de şöyle şöyle yapmazsan fasıllar açılmaz diyorlar açıkça.
Türkiye dev adımlarla AB'den uzaklaşmışmış. Sen sürekli yan çiziyorsun. Ne
yapalım yani yalvaralım mı ?
Kendine bir dön de bak. Bütün terör
örgütleriyle kolkola, kucak kucağasın. Mazlum göçmenleri istemiyorsun ama bütün
vatan haini kaçkınlara kucak açmış durumdasın. Suçluları iade etmiyorsun. 15
temmuzun üstünden neredeyse iki yıl geçti, kem küm edip ancak kınayabildin.
Fetö'ye hala Gülen hareketi diyorsun. Neymiş olağan üstü hal kalkmalıymış,
işten çıkarmalara son verilmeliymiş, yunan askerlerini iade etmeliymişiz.
Bu nasıl müttefiklik ? Bu nasıl
stratejik ortaklık ? Bu nasıl dostluk ? TRT dizisi diriliş, ya da Payitahtı
izlerken gördüğümüz hadiseleri birebir yaşıyoruz sanki.
İnsanın 'Yaa, demek öyle ?' diyesi
geliyor ama devletin, siyasetin karnı kırk ambar olmalı demiş atalarımız. Konu
istiklalimiz, bekamız ise idarecilerimiz en az Abdülhamit kadar cesur, bir o
kadar da sabırlı ve akıllı olmalılar.
Uluslararası ilişkiler ve devlet
siyaseti adeta bir satranç oyununa benziyor. Hamleye karşı hamle, oyuna karşı
oyun.
Dün birdenbire Türkiye erken seçim
hamlesi yaptı. Bu da oyunun bir parçası, yani saldırılara karşı bir huruç
hareketi mi ? Kurulmakta olan tuzakları ezip geçme kararlılığı mı ?
Göreceğiz.
Belki de çağdaş (!) füzelere karşı
cumhur S-400'leri ateşlendi, kim bilir. Onu da yaşayarak anlayacağız.
Daha güzel günler göreceğiz, sabredin dostlar.
Hiçbir güzellik kolay elde edilmiyor.
Kıymetini bilmek gerek.
Hep birlikte zor yıllardan geçip geldik bu
günlere. Kimimiz katlandı, kimimiz direndi. Kimimiz de çalıştı, çabaladı, kan
ter içinde kaldı. Düştük kalktık, ama yürümeye devam ettik.
Analar çok gözyaşı döktü. Çok şehitler
verdik, onlar önden gittiler. Geride şehadete koşan daha çok vatan evladı var.
Kalan gazilerle, dualarla yürüyoruz. Sonuçta yaralı da olsak yıkılmadık
ayaktayız.
Alnımız ak, gönlümüz pak. Katettiğimiz
mesafe az değil. Şükürler olsun, bugün dünden iyiydi. İnşallah yarın daha iyi
olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder