29 Mart 2025 Cumartesi

30 Mart 2025 Pazar 09:00 NE DÜŞÜNÜYORUM..................................Bayramınız kutlu olsun

Bayramınız kutlu olsun

Kutlu bir durağa daha geldik. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk günlerindeyiz. Bugün 1 Şevval, yani 30 Mart Pazar. İki büyük dini bayramımızdan biri olan Ramazan bayramı.

Oruç ayı Ramazan bitti. Şimdi mükafat ve bayram yapma zamanı.

Gelişiyle âlemi rahmet bereketiyle buluşturan, kadir gecesiyle arınmamıza vesile olan bir gufran ve mağfiret ayını daha geride bıraktık. Yenisine ulaşabilir miyiz: kimse bilemez, bilmiyoruz. Rabbim ağız tadıyla daha nice ramazanlar yaşamayı nasip etsin diyelim.

Oruç ayı, sabır günleri, zekât, fitre ve sadaka mevsimi bitti. İnananlar ayların sultanını ‘elveda’ diyerek uğurladılar ama bir sevinç bayramıyla da ödüllendiriliyorlar. Kalbimiz ramazan ayında kaldı ama, aklımız ve bedenimiz bugünde, bayramda neşe buluyor. Rabbimize hamdolsun.

Şehr-i siyam, şehr-i Kur’an ne hoştu / Geldi de müminler ma’bede koştu / Kullar teravihle, oruçla coştu / Şimdi bayram geldi, mübarek olsun. (Ramazan Bayramı/İbrahim günaydın)

Ramazan ve Kurban Bayramı olmak üzere iki büyük dini bayramımız var. Bayramlar bütün toplumlarda sevinç, mutluluk ve ortak kutlama günleri. Ama özellikle İslam dünyasında, inananlar için birbirlerini ziyaret, barışma ve dostlukların pekişmesine vesile. Ayrıca, kabristan ziyaretleri, fakirlerin yüzünün güldürülmesi ve çocukların sevindirilmesi için en uygun ortamlar. Birbirlerine ikram edilen, hediyeleşilen ve kimsesizlerin unutulmadığı; kısaca kardeşliğin canlı olarak yaşandığı sevinç günleri.

Ramazan Bayramı, Hicret'in ikinci yılından sonra bizzat peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) zamanında kutlanmaya başlamış. Köken olarak  "Fıtr" kavramına dayanıyor. Zira arapçada Iyd-ül Fıtr oruç açma bayramı anlamına geliyormuş. Bu anlam ramazan ayı boyunca tutulan orucun sona ermesi manasında. Ama bu bayrama, fitre (fıtır sadakası) verilmesinden dolayı da "Fıtr bayramı" denildiğini de biliyoruz.

Ben bu bayrama hiç şeker bayramı demedim, içimden gelmedi. Ama “şeker” lafının “şükür” den geldiğini de doğrusu bilmiyordum. Meğer Şeker Bayramı "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmiş. "Iyd" bayram, “fıtr” ise fitre olarak bilinen şükür sadakası olduğu için işte bu şükür kelimesi nasıl olduysa şekere dönüşüvermiş.

Her ne ise. İşin esasına bakalım. Ramazan bayramı, bir aylık oruçtan sonra her türlü helâl nimetin yenilip içilerek mükafatlandırıldığımız bir finiş noktası gibi. Ramazanla yaşadığımız manevi değişimin, rahmetle kuşatılmanın, mağfiretle arınmanın, cehennemden kurtuluş müjdesinin bayramı. Adeta bir zafer kutlaması gibi. Zira nefsî mücadelede muzaffer olundu ve manevi kalemize mü’min sancağı dikilmiş oldu elhamdülillah.

Diğer yandan Ramazan bayramı bize yeni fırsat kapılarının da açıldığı günler. Mesela, anne baba duası almanın fırsatı gibi. Yazık o kişiye ki bu günlerde onların gönlünü almaz. Hele ki sılayı rahim yapmak, akrabayı hatırlamak ve dostlukları tazelemek için bayramlardan daha iyi fırsat bulunmaz, öyle değil mi ?

Ayrıca bu bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın da fırsatı.

  Bu bayram, aynı zamanda topluluk halinde Rabbimize verdiğimiz misakımızı hatırlayarak zaaflarımıza karşı durmanın; yani imsakın bayramı.

       Bu bayram, imsak ile dizginlenen nefislerimize karşılık, mükafat iftarının; yani ikramın bayramı.

     Bu bayram, yokluğu, açlığı ve susuzluğu hissederek, başkasıyla paylaşmanın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, karşılıksız vermenin; yani infakın bayramı.

        Bu bayram, nefislerimizin arınması gibi mallarımızı da arındırmanın; yani zekâtın bayramı.

        Bu bayram, hayat ve bedenlerimizin şükrünün; yani fitrenin de bayramı.

Bu bayrama nice sahur ve iftardan sonra eriştik. Onca gün hem ağzımızla hem dilimizle oruç tuttuk. Açlığa, susuzluğa razı olduk. Elimize belimize sahip çıkıp sabırla sınandık.  Bir bakıma bizi kendimize yabancılaştıran her türlü eğriliğe direndik. Ama sonunda fıtratımıza döndük.

Beden ve ruh sağlığımız için şükretmenin ifadesi fitrelerimizi, durumu iyi olanlar da mallarının manevi sigortası zekatlarını bayramdan önce verdiler. Böylece fakir fukara, garip guraba da bayrama hazırlanabildiler. Ve işte nihayet, hep birlikte selamet ve esenlik sabahına erdik.

Bu bayram sabahı camilerde vacip olan fıtr bayram namazını kıldık elhamdülillah. Cami çıkışı birbirimizin bayramını kutladık, mesajlaştık, bayram boyu da tebrikleşmeye devam edeceğiz. Bakımlı, temiz ve yeni kıyafetlerimizle eş, dost, akraba ziyaretlerine çıkacağız. Oralarda eminim bol bol, tatlı ve şekerleme ikram edilecek. Özellikle de baklava. Gözümüze bakıp “nasıl olmuş ?” diyecekler. Ölçüyü kaçırmadan herkesin gönlünü yapmak lazım.

Hele de çocuklar. Bayram onlar için çok daha renkli ve eğlenceli. Çünkü genellikle bayram öncesi bütün çocuklara yeni kıyafet alınması adettendir. Ayrıca el öpen çocuklara hediye veya harçlık vermek gerekir.

Bizim zamanımızda gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şeker toplardık. Arada mendil filan da verilirdi, şimdi ne o mendiller kaldı ne de o adet. Ceplerinizde boy boy bozuk para bulundurun, lazım olacak. Çünkü bugün bayram.

Bu bayramın öncelikle milletimize, İslam alemine ve de insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan diliyoruz. İnşallah ülkemizin dirliği esenliği, huzur, barış ve saadetine vesile olur. Mutlu, umutlu, sevgi ve huzur dolu nice bayramlara inşallah.

Bugün bayram. İnşallah bütün dünya için huzura, savaşlar ve acılar içindeki mazlumların kurtuluşuna, yoksulluk, açlık ve susuzluğun yok olmasına, insanlığın selametine, nefret, kin, düşmanlık, bencillik, ayrımcılık, zulüm ve kan dökülmesinin son bulmasına vesile olsun.

Özellikle İslam coğrafyası sevgi, merhamet, adalet, barış ve hoşgörüyle yeniden hayat bulsun. Filistin’de, Gazze’de, Suriye’de, Irak’ta, Afganistan'da, Yemen’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Myanmar’da akan kan ve gözyaşı dursun. Bu günler hep birlikte, sevinç içinde kutlansın !..

Bayramlarımız mutlu olsun!..Gelin ! Bu bayram önce onlara bir dua edelim. Elimizden sadece bu geliyor çünkü. Bayram bize de onlara da bayram olsun !

Her şeye karşın hayat devam ediyor, bugün bayram. O halde dönüp hayat arkadaşımız, eşlerimizin gönlünü alalım. Bedenlerimizin sağlığı, ailemizin huzuru ve bereketi için şükredelim. Evlerimizin neşesi çocuklarımızı ve torunlarımızı bayram coşkusuyla kucaklayalım.

Çıkıp yalnız başlarına, pencerelerde yol gözleyen yaşlıları, hasta yataklarında şifa bekleyenleri ziyaret edelim. Dargınları barıştıralım. Yetimleri öksüzleri sevindirelim. Tabi ki ülkemizin, sonra da dünyanın dört bir yanındaki muhtaç, mazlum ve çaresiz insanlara el uzatalım.

Bayram bize de onlara da bayram olsun !

Bu bayram inşallah; ülkemizin daim dirliği, esenliği, huzur, barış ve saadetine de vesile olur. Oruçlarınız kabul, ibadetiniz makbul, bayramınız bayram, gününüz mübarek olsun. Milletçe daha nice bayramlara huzurla ve sevinçle erişmek dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder