1 Marttan bu yana kültürümüzde “11 ayın sultanı” nitelemesiyle yüceltilen Ramazan günlerindeyiz. Zaman ne çabuk geçiyor. Hoş geldinle karşıladık, şimdilerde elvedalarl” uğurluyoruz. Rahmet ve mağfiret dolu "Merhaba" günlerini arkada bıraktık. Artık azaptan kurtuluş vesilesi son on gün, yani "Elveda" günleri içindeyiz. Hamd olsun bugün de yüzyıllardır artık geleneğimizde kök salmış “27.nci gece” eşiğine gelmiş olduk.
Ramazanla birlikte rutin günlerimiz sanki daha bir canlandı, renklendi ve onun manevi iklimi içinde farklı derinlikler kazandı. Oruç ibadeti ona renk katan sahur ve iftarlarla, teravihlerle, mukabelelerle artık son günlerinde. Bitmesine çok az kaldı.
Bugün 26. oruçlu günümüz. Bu akşam aynı zamanda Kur'anda bin aydan hayırlı olduğu müjdelenen Kadir gecesini yaşayacağız İNŞALLAH. Umarız ki “Bin aydan hayırlı” denilmiş Kur’anın indirildiği “Kadir gecesi” bu gecedir. Ancak bugün de, yarın da, öbür gün de olabilme ihtimali var. Bulup değerlendirebilenlere ne mutlu. Mübarek olsun.
Ramazan ayı oruç ayı olduğu kadar kur’an ayıdır da. Bu yüzden her
gün biri sahur sonrası namaza kadar camide, diğeri saat üçte Diyanet Tv'de
olmak üzere iki Kur'an cüzü takip ediyorum. Mukabeleyi bu şekilde yapmak hoşuma
gidiyor. Bir taraftan okunan kur'an kulağımda, öbür yanda meali alt yazıda.
Klasik olarak yüzünden de okuyup takip edebilirim, hamdolsun biliyorum. Ancak
Kur'an ayında onun ne dediğini, ne anlattığını, uyarı ve müjdelerini bir kez
daha anlamak istiyorum. Buna doyamıyorum diyebilirim.
Zira her seferinde farklı boyutlarını, ibretlik kıssalarını, ilginç
hitaplarını ve zihnime gönlüme dokunan taraflarını keşfediyorum. Ramazan aynı
zamanda hayır hasenat duygularımızı da kabartan bir ay. Her fırsatta onu da
yapsam, onu da versem, başka kime ne yardım edebilirim düşüncemiz eksik
olmuyor. Allah kabul etsin.
Kadir gecesinin "bin aydan daha hayırlı
olması" olağan üstü bir şey, bilene. Kur'anla anmak ve yaşamak ne güzel,
nasibi olana. Sanki bizzat bize yazılmış ilahi bir mektup gibi. Onu hemen o
gece bize gelmiş bir mesaj gibi okuyabilene. İbadet ve dua ile
değerlendirebilene ne mutlu. İşin gerçeği hangi gece olduğu son on gün içine
gizlenmiş, anlayabilene. Bitmekte olan ramazanın burukluğu ile bayrama
erişmenin sevinci birbirine karışmış, görebilene.
“Kadir suresinde, Kadir Gecesi’nin değerinin bildirilmiş olmasına karşılık tarihinin, zamanının bildirilmemiş olması, Kur’an’ın öneminin, o gecenin öneminden daha ön planda tutulması gerektiğini anlatmaktadır. Çünkü o geceye, kadir suresinde bildirilen değeri kazandıran Kur’an’dır. Yani önemli olan o gece değil, o geceyi özel bir gece haline getiren esas değer'dir KUR'AN'DIR.!!!
Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu, kesin belirlemelerle ifade edilmiş şekilde, hadis damgalı rivayetlerde bile yer almamıştır. Aslında Nebinin bu gecenin hangi gece olduğunu bilmemesi veya hatırlamaması çok doğaldır. Ama onun da hayatını değiştiren bu olayı biliyor olması ve Allah’ın Kur’an’daki öğretisine sadık kalarak, bu olayda Kur’an’dan başka hiçbir şeyin önemli olmadığı gerekçesiyle gece hakkında bilgi vermemesi, akla daha yakın.
Gerçekten de insanın Kur’an’a sarıldığı an, onun hayatının dönüm noktasıdır. O an, bin aydan, bir ömürden belki milyonlarca aydan bile daha hayırlıdır. Çünkü kurtuluş, Kur’an’ın tanınmasına, ona inanılmasına, içeriğinin anlaşılıp uygulanmasına, kısaca Allah’a teslim olunmasına bağlıdır.”
Özetle Kadir Gecesi, Kur’an’ın indirilmeye
başlandığı ilk gecedir. Allah resulüne elçilik görevi ilk bu gecede
verilmiştir ve bu görev, alemlere tüm milletlere ve canlı-cansız tüm varlıklara
rahmet içindir. Öyleyse bu ilk gece alemler için bir dönüm noktası
olmuştur. Bu yüzden bu gecenin bin aydan daha yararlı olması çokluğu vurgulayan
bir müjde olmalıdır. Hakkıyla kur'an'ı öğrenip hayatına uygulayan biri
olmayı Rabbim'den niyaz ediyorum.
Kadir
gecelerinde tavsiye edilen, paylaşılan ve okunan küçük bir dua var. Bu yüzden
kadir gecesi duası diye biliniyor. Ancak her daim söylenebilecek kısa, net ve
güzel bir dua. Kaynağı şöyle:
Âişe (ra)
şöyle dedi: “Ey Allah'ın Resulü!
Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye
sordum.
"Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni" diye
dua et buyurdular.
Türkçesi: "Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!” oluyor. Gerçekten de akılda kalıcı, akıcı ve çok güzel bir dua.
SELAM sana KUR'ANLA şereflenen KUTLU GECE
SELAM Sana Ramazanın ELVEDASI,
Bayramın müjdecisi.
SELAM Sana AF GECESİ.
SELAM Sana TEVBE GECESİ.
SELAM Sana Sığınanların Sığındıkları
LİMAN.
SELAM Sana Günahları Göklere Ulaşacak
Kadar Cok Olsada Üzerine Kapı Kitlenmeyenler.
SELAM Sana Bu Geceyi TEVBEYLE
Geçirecekler.
SELAM Sana RAHMET Kapılarında ümit kesmeyenler.
Kainatı yaratan, alemlerin rabbi, bağışlayan ve merhamet eden yüce Allah cümlemizi leyle-i kadîr-i bulanlardan ve ihya edenlerden eylesin.
Rabbim tüm dualarımızı, ibadetlerimizi,
oruçlarımızı ve hayır hasenatımızı kabul edip iki dünyada da bayram edenlerden
olalım inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder