BİZ BİR SİTE MİYİZ, TOPLU YAPI MI?
Şöyle düşünelim: Biz bir trende gidiyoruz. Önde eski
model bir buharlı lokomotif var. Üzerinde de “S.S. ORJAN TURİZM VE KONUT YAPI KOOPERATİFİ” yazıyor. Hemen
arkasında da yeni bir lokomotif. Uzun süredir kullanılmamış, tabiri caizse daha
ambalajı açılmamış. Onun da üzerinde “ORJAN
YAPI KOOPERATİFİ SİTESİ” etiketi var. Önümüzdeki istasyonda makas
değiştireceğiz. Gideceğimiz yeni yolun başı “SİTE YÖNETİMİNE GİDER”
levhası ile işaretlenmiş.
Kara tren lokomotifi burada bir revizyondan geçecek. Yeni
lokomotifin de ambalajı çıkarılarak öne geçirilecek. Ama bu kez onun da levhası
“ORJAN SİTESİ” olarak
yenilenmiş olacak. Hemen arkasına da bir süre revizyon gören, motorlu hale
getirilmiş lokomotif var. Boyası, görünümü ve ismi “İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİ” olarak değişmiş. Onun da arkasında
bizlerin oturduğu kompartımanlar var.
Şimdi bu
yolculuğa çıkmak üzere koltuklarına oturan bizler doğal olarak birçok şeyi
merak ediyoruz. Neden yol ve yön değiştiriyoruz? Nereye
gideceğiz? Nasıl bir yolculuk olacak? Eskisine göre farkı ne? Bütün bu
değişiklikler ne anlama geliyor? Havada uçuşan; SİTE, SİTE YÖNETİMİ, TOPLU YAPI, İŞLETME ve YÖNETİM kavramları ne demek? Önümüzde bizi nasıl bir hayat
bekliyor?
Uzmanlara göre “apartman içerisinde birden çok kat ve daire
barındıran taşınmaz konuta verilen addır. SİTE ise içerisinde
birçok apartman yapısı bulunduran konut topluluğu olarak tanımlanmaktadır”.
Günümüzde özellikle
büyükşehirlerde yapılaşma apartmanlar ve siteler üzerinden sağlanıyor. Bunu
en iyi bizler biliriz. Çünkü yaşamımız genellikle o hayatın içinde geçti,
geçiyor. Bu yüzden uzun yıllar Orjan’ı bir “YAZLIK SİTESİ” olarak gördük. Ama özellikle pandemiden sonra son
yıllarda alt yapının yenilenmesi ve doğal gazın da gelmesiyle Orjana bakışımız
değişmeye başladı.
Artık içinde yıl boyu
yaşanan, alt yapısı ve üst yapısı eksiksiz, camisi, sağlık ocağı, marketleri,
cafeleri, havuzu ve sosyal tesisleriyle dört dörtlük bir SİTEMİZ, coşku ile çalışan iyi bir yönetimimiz var. Ama bu arada adeta bir yılanın dar gelen eski gömleğini
değiştirip yenilenmesi gibi farklı bir geleceğe yürüdüğümüzü de hissediyoruz. O yüzden bir taraftan geçmişi sorgularken
diğer yandan da durumumuzu gözden geçirerek kendimizi yeni geleceğe hazırlamaya
çalışıyoruz. Şimdi hemen her şey yeniden yorumlamaya ve anlamlandırmaya
açık. Bunların başında “BİZ BİR SİTE
MİYİZ YOKSA TOPLU YAPI MI?” sorusu geliyor.
1985 tarihli Yönetim
Planımız da Orjanı KOOPERATİF
SİTESİ olarak adlandırmış. Ancak aynı yönetim planının 1. maddesi; Orjan
yapılanmasını“..Balıkesir İli Burhaniye İlçesi
Çoruk Köyü Çiftlik mevkiinde tapunun 343/3 parselde kayıtlı 499176 m2 yüz ölçümündeki
arsa üzerinde YAYGIN
STİL 1803 BAĞIMSIZ BÖLÜMLERDEN ibaret..” ifadesiyle
tanımlıyor. İşte bu tanım Orjanı TOPLU YAPI nitelendirmesine daha
yakın kılıyor.
Ancak tabi ki o yıllarda 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununda TOPLU YAPILARA ilişkin
herhangi bir yasal alt yapı yoktu. Nitekim Orjanda kat irtifakının
kurulması ve Yönetim Planının tescilinden 22 yıl sonra ancak bu yönde bir
değişiklik yapılabildi. Kanuna 5711
sayılı kanunla TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLER eklendi.
Başlangıçtaki
66.madde TOPLU YAPIYI tarif
ediyor. Bu tanıma göre: “Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli
üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt
yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların
yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder” denilmiş.
Görüleceği üzere burada TOPLU
YAPI; bir veya
birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre
yapılmış, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler
ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapı” olarak tarif ediliyor. Demek ki
Orjan başlangıçta öyle adlandırılmamış olsa bile aslında BİR TOPLU YAPI olarak
yapılmış. Projesinden başlayarak YAPISI, KONUMU
ve ÖZELLİKLERİ itibariyle
tamamen BİR
TOPLU YAPI OLARAK inşa edilmiş. Ancak 1985 tarihli Yönetim Planında ORJAN KOOPERATİF SİTESİ olarak
geçiyor. Neden? Çünkü 1978-1985 arası kuruluş yıllarında 634 sayılı yasada
böyle bir kavram yoktu.
Peki, bir KONUT
SİTESİNİN yasal olarak TOPLU
YAPI OLUP OLMADIĞI nasıl anlaşılır? Bu sorunun çok basit ve özet bir
cevabı var: “Toplu yapının unsurları
arasında, toplu yapıyı klasik kat mülkiyetinden ayıran en önemli unsur BİR veya birden fazla imar parseli üzerinde BİRDEN FAZLA
yapının olmasıdır. Bir veya birden çok parsel
olabilir ancak parseller üzerinden birden çok yapı olmalıdır.”
Açacak olursak; anagayrimenkul olan 343/3 parsel
yaklaşık 500 bin m2’lik yekpare tek
parseldir ve üzerinde yaygın
sitil bahçeli dubleks 1803 bağımsız konut bulunmaktadır. 343/3
anagayrimenkul belediye ve yetkili merciler tarafından imar mevzuatına göre yapılan
imar düzenlemesi çalışmalarından sonra oluşmuştur. Onaylı bir yerleşim planına
göre yapılmıştır. Su, kanalizasyon, elektrik, taş parke cadde ve sokaklar gibi
alt yapı tesisleri bulunmaktadır. Otopark, yeşil alan ve yönetim merkezi gibi
Ortak kullanım yerlerimiz vardır.
Ayrıca 414, cafeler, marketler, yüzme havuzu vb.
sosyal tesis ve hizmetler mevcuttur. Yönetimi bakımından bunlar birbirleriyle
bağlantılı birden çok yapıdır. Son olarak bu yapı topluluğu 343/3
anagayrimenkul (tek parsel) üzerinde olup 1985 yılı itibariyle kat irtifakı
kurulmuştur. Dolayısıyla Orjan 2007
yılında kanuna ilave edilen TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERİN 66.maddesine
göre tam olarak bir TOPLU YAPI oluşumudur.
“Yönetim” başlığını taşıyan KMK. 69.maddesine göre; “Toplu
yapı kapsamında bulunan parsel ve parsellerdeki birden çok bağımsız bölümü
kapsayan ana yapıda ortak yerleri bulunan blok yapıların her biri, kendi
sorunlarına ve yalnız o bloğa ait ortak yerlere ilişkin olarak, o blokta
bulunan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan blok kat malikleri kurulunca
yönetilir. Bir parselde blok niteliğinde olmayan yapılar varsa veya bu
nitelikteki yapılarla blok yapılar aynı parselde yer alıyorsa, kendi
sorunlarına ve o parsele ait ortak yerlere ilişkin olarak, o parselde bulunan
bağımsız bölüm maliklerinden oluşan kat malikleri kurulunca yönetilir. Yönetim
plânında blokların ve blok niteliğinde olmayan yapıların idare tarzı ayrıca
belirtilir.”
“Yönetim Planımız DEĞİŞMELİ MİDİR? NE ZAMAN? NASIL?” sorusuna
cevap; söz konusu yasal
oluşuma uygun olarak “Elbette
değişmelidir” olacaktır. Çünkü; her şeyden önce 40
yıl öncenin şartlarıyla yazılmıştır. Bugünün gerekliliklerini
öngörememeleri nedeniyle eksikleri var. Düzeltilmesi gereken maddeleri var.
Kaldı ki bu süre zarfında 634 sayılı
temel yasada önemli bazı değişiklikler olmuştur. Misâl olarak en başta da YASAYA TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERİN İLAVE EDİLMİŞ olmasını
gösterebiliriz.
Ayrıca
bugün kentlerimiz yasanın çıktığı 1965 Türkiye’sinden çok farklıdır. 2024 itibarıyla 30 büyükşehir
belediyemiz, 51 ilimiz ve toplam 922 ilçemiz bulunmakta ve ülkemizin %80’den fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Apartman yaşamı
beldelere bile yayılmıştır.
Şehirlerimizde KONUT SİTELERİ VE TOPLU KONUT UYGULAMALARI giderek
çoğalıyor. Bu yüzden insanlarımız
yıllar içinde kent yaşamının gereği haline gelen en basit bir apartman yönetiminden giderek site
yönetimine, daha da ötesi TOPLU YAPI sistemlerine giden sürece uyum
göstermek durumunda kalmışlardır. Bu uyumu sağlayan en önemli araç YÖNETİM PLANLARIDIR ve onlar birer sözleşme olarak artık
yaşamımızın bir parçası haline gelmişlerdir.
Dolayısıyla
çevremizde örnek alınacak pek çok iyi uygulama, pek çok deneyim ve sorunlar
için yararlanılacak pek çok teknik ve hukuki çözümler var. Bu açıdan 40 yıl sonra biz de hem yasanın son haline uyum ve
uygunluğun sağlanması, hem de iyi uygulama örneklerinden yararlanmak üzere
yönetim planımızı günün şartlarına göre GÜNCELLEMELİYİZ.
Bu bağlamda en başta da “Orjan Yapı Kooperatifi Site Yönetim Planı”
adını “ORJAN SİTESİ YÖNETİM PLANI” olarak
değiştirmeliyiz.
1985
tarihli Yönetim Planı, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan 2007 değişikliğinden
önce hazırlandığından bu kanuna sonradan eklenen 9’uncu Bölümdeki Toplu
Yapılara İlişkin Özel Hükümleri kapsamamaktadır. Bu
nedenle, genel kurulda alınacak “Yönetim Planını uygulama” kararından
sonra güncellenmelidir. Öte yandan Toplu yapı kavramı, sitenin özel bir türüdür
ve günlük hayatta hepsi için “site” kavramı kullanılmaktadır. Bu
yüzden adının alışkın olduğumuz üzere
kısa ve net bir ifadeyle “ORJAN
SİTESİ” olarak düzeltilmesi yeterli olacaktır.
Ayrıca güncellenecek Yönetim Planında Orjan Sitesi
oluşumunun bir TOPLU YAPI YÖNETİMİ
olabilmesi için gereken örgütlenme biçimi, seçilme, karar alma, görev, yetki
ve sorumluluklar yer almak zorunda. Bu kapsamda Blok yönetici ve denetçileri, TOPLU YAPI TEMSİLCİLER ve YÖNETİM KURULLARINA ilişkin esaslar da yer alacaktır.
Çünkü Kanunun
69.uncu maddesi gereğince; “yönetim
planında başka türlü düzenlenmemişse, TOPLU
YAPI TEMSİLCİLER KURULU, blok
yapılarda her blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerince seçilen blok yöneticileri ve blok niteliğinde
olmayan yapıların bağımsız bölüm maliklerince seçilen temsilcilerden oluşur. Toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin
sayısı ve nasıl seçileceği toplu yapının özelliği dikkate alınarak yönetim
plânında belirtilir. Toplu yapı
temsilciler kurulunda, bu yöneticiler ve
temsilciler yönettikleri ve temsil ettikleri bağımsız bölüm sayısı kadar oy
hakkına sahiptirler.”
Bu
değişikliğin bizim gibi gruplar halinde 95 blokta yaygın stil 1803 bağımsız
konutu bulunan ve yapısı itibariyle TOPLU
YAPI ÖZELLİĞİ gösteren bir sitede daha bir önemle dikkate alınması
gerekiyor. Zira Yönetim Planımız 40 yıl önce Orjan’da adeta tek bir apartman
varmış gibi düzenlenmiştir. Bu itibarla yasada yer alan TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERİN Orjan Yönetim Planına yansıması doğal
bir zorunluluktur.
Bu arada 634
sayılı Kanuna eklenen Geçici 2.inci madde uyarınca Orjan Yönetim Planının
1985’te yapıldığı ve bu tarih 2009 değişikliğinden önce olduğu için YAPILACAK İLK DEĞİŞİKLİKTE kat
malikleri kurulunun SALT ÇOĞUNLUĞU İLE
KARAR ALINMASI mümkün olabilir. TAAHHÜTNAME NİTELİĞİ ve ANASÖZLEŞME HÜKMÜNDE olması sebebiyle de doğal olarak yeni
yönetim planında da mevcut kat maliklerinin imzalarının alınması gerekiyor.
Son
olarak şunu da ifade edelim ki; Toplu
yapılarla ilgili uyuşmazlıklarda da Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ek
1.maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ancak sitede henüz toplu
yapı yönetimine geçilmemiş ise, uyuşmazlıkların çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu
hükümleri değil, genel hükümler uygulanır. Bu sebeple de toplu yapı yönetimine geçilmemiş sitelerde doğan uyuşmazlıklarda
Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Dileriz önümüzdeki son derece kıymetli
birkaç yılı değerlendirebilir, sancısız, sorunsuz makas değiştirebiliriz. Kuşkusuz hiçbir değişim dönüşüm emeksiz
ve zahmetsiz olmaz. Ama daha en başında “SİTE YÖNETİMİNE GİDEN” çizilmiş
bir kader için ayak diremek saçmalık olur. Unutmayalım
yıllardır ihmal edilen, ertelenen, ötelenen bu kaçınılmaz değişimi bu kez de
ıskalarsak kendimizi çok daha ağır bir “KARTOPUNUN” altına sokmuş olacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder