15 Mayıs 2021 Cumartesi

16 Mayıs 2021 06:00 Pazar CORONA GÜNLERİ...................................El-Mâni'/Bir Münâcât duası-Ed-Dârr/Sığınış duası

El-Mâni'/Bir Münâcât duası

Bugün Ramazan bayramının üçüncü ve son günü. Bir kutlu bayramı daha uğurluyoruz. Bayram bu yıl da kısıtlamalar nedeniyle eksik ve garipti. Üstüne üstlük Mescidi Aksadan gelen haberler hepimizin tadını kaçırdı. Kudüslü Filistinlilerin acıları ve şehadetleri bayram günümüzde yüreklerimizi dağladı.

Yetmedi; Gazzeden, Afganistandan, Yemenden hatta Miyammardan gelen haberler üzüntümüzü daha da ağırlaştırdı. Amerika ve Avrupa'dan yansıyan söz ve görüntüler ise tam anlamıyla mide bulandırıcıydı. İnsanlık adına iki yüzlülüğün, zulme yandaşlığın ve yalancılığın vahşi sefih yüzlerini gördük yeniden.

Her şeye rağmen diri kalmaya ve mazlumlar için duaya devam etmeliyiz. Bu zalimler öyle kahru perişan olsunlar ki saklanacak, kaçacak delik bulamasınlar. İnşallah bir sonraki yıllarda hastalığı olmayan, dünyanın herhangi bir yerinde islam kanı ve göz yaşı akmayan daha mutlu, dolu dolu bayramlar yaşayabiliriz.

İşte Corona günlerinin de 429.ncusunu geride bıraktık. Yakalandığımız covid rahatsızlığı Allahın izni ve şifasıyla geçti. Bugün karantinadan çıkıyoruz, evde maske takma eziyetinden de kurtuluyorum. 

Biz yine Allah'ın izniyle üç ayların başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı anma geleneğini sürdürelim. Şimdi genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan "dua ve zikir"leri öğrenme gayretimizi 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.

Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın doksanikincisi "El-Mâni" ile Peygamberimizin (asv) yaptığı ve ümmetine öğrettiği “Bir Münâcât duası" okuyarak ilerleyelim.

EL-MÂNİ': المانع Sözlükte mahrum etmek, vermemek, engel olmak mânasındaki men‘ kökünden türemiş bir sıfat olup “kötü şeylere engel olan, bunların gerçekleşmesine müsaade etmeyen anlamında Allah’ın isimlerinden biri.

Men‘ kavramı Kur’ân-ı Kerîmde on altı âyette yer almakla birlikte bunların hiçbirinde men eylemi Allaha nisbet edilmemiş.[1] “Mûcizeler göndermemize engel olan tek şey öncekilerin bu tür mûcizeleri yalanlamış olmasıdır” meâlindeki âyette geçen men fiilinin (el-İsrâ 17/59) zât-ı ilâhiyyeye izâfe edilmesi Allahın mûcize göndermeyi terketmesi anlamında bir istiare olarak kabul edilmiş. [2]

Mâni ismi hem İbn Mâce hem de Tirmizî’nin esmâ-i hüsnâ rivayetinde yer almış [3], ayrıca men‘ çeşitli hadislerde isim ve fiil sîgalarıyla Allah’a nisbet edilmiş [4]. [5]

'O' bir şeyin meydana gelmesine izin vermeyen, müsaade etmeyen, engelleyen, dilemediği şeye mani olan, koruyucu sebepler yaratarak zararları önleyen, istemediği bir şeyin meydana gelmesine mani olan, musibetleri engelleyen" demek.

Bir Münâcât duası:

Bu günlerde ellerimizi uzatıp adeta herbirimizin içinden yükselen bir münâcât örneği. Peygamberimizin (asv) yaptığı ve ümmetine öğrettiği dualardan:


"Allah
ümme elif beyne kulubinâ ve aslih zâte beyninâ ve’hdinâ sübüle’sselâmi ve neccinâ mine’z-zulümâti ile’n-nûri ve cennibne’l fevâhişe mâ zahare minhâ ve mâ betane."  [6] 

“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi her türlü çirkinliklerden, açığından ve gizlisinden uzaklaştır. Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenler eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.”


[1] (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “mnʿa” md.)

[2] (Zemahşerî, II, 674)

[3] (İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10; Tirmizî, “Daʿâvât”, 82)

[4] (Wensinck, el-Muʿcem, “mnʿa” md.)

[6] (Ebû Davûd, Salât, 182; Hâkim, De’avât, No;977; İbn Hıbban, Ed’ıye, No:996.)

Ed-Dârr/Sığınış duası

İşte her fani şey gibi bu Bayram da geçip gitti. Zaten hem kısıtlamalar hem de Mescidi Aksadan gelen haberler yüzünden oldukça “garip”ti. Bizler her şeye rağmen diri kalmaya; kendimiz, ülkemiz ve dünyadaki mazlumlar için duaya devam etmeliyiz. Rabbim dünyayı fesada veren, bozgunculuk çıkaran zalimleri kahrû perişan eylesin.

Nihayet Corona günlerinin de 430.ncusunu geride bıraktık. Bu arada biz de şu covid-19 nam virüsü aynel yakîn yaşamış olduk. Allahın izni ve şifasıyla geçti diye düşünüyorum. Yüce Allah kurtulamayıp vefat edenlere rahmet, hasta olanlara da şifa ismiyle tecelli etsin.

Biz yine inşallah üç ayların başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı anma geleneğini sürdürüp, genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan bazı "dua ve zikir"leri 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.

Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın doksanüçüncüsü "Ed-Dârr" ile Peygamberimizden (asv) öğrenilen bir Sığınış duası" ile ilerleyelim.

ED-DÂRR:  الضار   Zarar vermek” anlamındaki darr veya durr masdarından sıfat olup “zarar veren” veya “elem ve zarar verici şeyleri yaratan” mânası ile esmâ-i hüsnâ içinde yer almış.

Kur’ân-ı Kerîmde daha çok menfaat (nef), hayır ve rahmet kavramlarıyla birlikte ve bunların karşıtı olarak elliden fazla âyette geçen zarar kavramı bu âyetlerin bir kısmında, Allah’tan başka tapınılan sözde tanrıların kendilerine de başkalarına da herhangi bir fayda veya zararlarının dokunamayacağını ifade ediyor.

Bazı âyetlerde kimsenin Allaha zarar veremeyeceği vurgulanırken altı âyette de Allahın kuluna zarar murat etmesi veya zarar dokundurması şeklinde kullanılmış. Bunların hemen hepsinde zararın karşıtı olarak hayır, rahmet ve menfaat kelimeleri de zikredilmiş.

Diğer bazı âyetlerde, herhangi bir şekilde insana dokunan zararın Allah tarafından bertaraf edilmesinden (keşfü’d-durr) söz ediliyor.[1] Kur’ân-ı Kerîmde zarar kavramının, her şeye gücü yeten Allahı bırakıp da fayda veya zarar vermekten âciz olan putlara tapmanın mantıksızlığını vurgulayan bir üslûp içinde kullanılmış olması, ayrıca karşıtı olan nef‘ vb. kelimelerle birlikte zikredilmesi, bu kavramın mutlak mânada Allaha nisbet edilmesinin amaçlanmadığını gösteriyor.

Nitekim bu kavram Kuranda sıfat sîgasıyla (dâr) Allaha izâfe edilmemiş. Dâr, doksan dokuz ismi içeren hadiste nâfi‘ ismiyle birlikte [2], diğer bazı hadislerde de fiil şeklinde Allah’a nisbet ediliyor [3]. [4]

'O' hikmeti gereği elem ve zarar verecek şeyler yaratan, Zarar veren, hüsrana uğratan, dilerse kuluna zarar veren" demek.

SIĞINIŞ DUASI:

İbni Ömer (ra) Resûlullah (sav) in dualarından birinin şöyle olduğunu nakletmiş:


“Allâhümme innî e’ûzü bike min zevâli ni’metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti nıkmetike ve cemî’ı sahatike.” [5]

“Allah'ım! Verdiğin nimetin yok olmasından, lutfettiğin afiyetin, nimet ve sağlığın bozulmasından, ansızın cezalandırmandan ve öfkene sebep olacak her şeyden sana sığınırım. 


[1] (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḍrr” md.)

[2] (İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10; Tirmizî, “Daʿavât”, 82)

[3] (Müsned, I, 176; III, 453; İbn Mâce, “Aḥkâm”, 17; Ebû Dâvûd, “Aḳżıye”, 31; Tirmizî, “Birr”, 27)

[5] (Müslim, Zikir 96. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 32)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder