El-Ganî/Bayram günü duası
Bugün Ramazan bayramı. Üç ayların
sonunda kutlu bir bayram iklimindeyiz. Bazı yönlerden buruk, ama yine de insana
umut aşılayan, sevinç dolu bir menzil.
Corona günlerinin 427.ncisini geride
bıraktık, covidin hanemizdeki misafirliği ise bugün 9.ncu gününde. Artık son
günler. İnşallah bu hastalığı da atlatıp, bayramla birlikte çıkaracağız
hayatımızdan.
Biz yine Allah'ın izniyle üç ayların
başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı
anma geleneğini sürdürelim. Kur'an kaynaklı dua ayetleri bitti. Şimdi
genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan "dua ve zikir"leri
öğrenme gayretimizi 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.
Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın
doksanıncısı "El-Ganî" Ve yine bu güne özel türkçe bir "Bayram günü duası"ile ilerliyelim.
EL-GANÎ: الغني Ganî kelimesi, sözlükte “zengin
olmak, ihtiyacı bulunmayıp müstağni kalmak; bir yerde ikamet etmek,
hayatiyetini sürdürmek” mânalarındaki gınâ (ganâ’) kökünden sıfat olup “zengin,
kendi varlığıyla yetinip başkasına muhtaç olmayan, müstağni” anlamına geliyormuş.
Gınâ kökü Kur’ân-ı Kerîm’de
çeşitli fiil ve isim kalıplarıyla yetmiş üç yerde geçer. Bunlardan beş âyette
“zengin kılmak, ihtiyaçtan kurtarmak” mânasındaki iğnâ masdarından türeyen
fiiller yer almış, bir âyette “müstağni oldu” anlamındaki isteğnâ fiili Allah’a
nisbet edilmiş, on sekiz âyette de ganî ismi Allah için kullanılmış. [1] Buna
benzer kullanımlar hadislerde de geçmekte. [2]
Gerek esmâ-i hüsnâya dair eserlerde gerekse konuyla ilgilenen âlimlerin muhtelif
açıklamalarında ganî ismine genellikle “zâtında ve sıfatlarında her türlü
ihtiyaçtan münezzeh olan” şeklinde mâna verilmiştir. [3]
'O' hiçbir şeye muhtaç
olmayan, Çok zengin ve her şeyden müstağni, kendi dışındaki her şey Ona muhtaç
olan, Nimet ve rahmet hazineleri sonsuz olup hiçbir
şeye hiç kimseye muhtaç olmayan, Sonsuz zenginlik sahibi, servet
ve zenginlinin sınırı bulunmayan, gerçek zenginlik sahibi olan"
demek.
BAYRAM GÜNÜ DUASI:
Ya ilahel alemin! Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu
da cehennem azabından kurtuluş olan Mübarek Ramazan-ı Şerifi tamamladığımız şu bayram sabahında, sana el açan bu
mü’min kulların sana iltica ediyor, yalnızca Senden yardım diliyor, dualarımızı
kabul eyle.
Mukabelesiyle, sahuruyla, iftarıyla, fitresiyle
zekatıyla, orucuyla teravihi ile, Ramazan ayında yapmış olduğumuz bütün ibadetleri kabul eyle.
Tutmuş olduğumuz oruçları, kılmış olduğumuz namazları, teravihleri, yapmış
olduğumuz hayır ve iyilikleri sen dergahı izzetinde makbul eyle.
Ya ilahel alemin! Senin sevgili peygamberin, Oruç tutanlar için bir cennetten
bahsetti bizlere. Bizler de oruç tuttuk. Bu bayram sabahı bayram namazını
kılarak, bayram yapmaya hak kazandık. Bizleri vad ettiğin Reyyan ismindeki
cennetine girenlerden eyle.
Rabbimiz! Ademoğlunun yaptığı her amelin karşılığı
vardır. Ancak oruç müstesna, onun
karşılığını ancak ben veririm diyorsun. Bizler de oruç tuttuk ya rabbi, bu
orucun sevabı olarak bizleri Cennetine kavuştur. Sevgili Peygamberimize bizleri
komşu eyle ya rabbi.
Ya rabbi, kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak
Ramazan orucunu tutarsa, kim teravih namazını kılarsa, kim kadir gecesini
ibadetle ihya ederse geçmiş günahları affedilir diyor Peygamberimiz, Bizler de inanarak ve
sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucumuzu tuttuk, teravih namazımızı kıldık,
Kadir gecesini ihya etmeye çalıştık. Bizlerin de geçmiş günahlarını affeyle ya
rabbi
Allahım! Lutfettiğin bayramda ve sonrasında Bizi her türlü bela, musibet bütün
tehlikelerden koru..
Hasta kullarına şifalar, borçlu kullarına borçlarını ödeme kolaylığı nasib eyle.
Rabbimiz bize dünyada ve ahirette iyilik ve güzellikler ihsan eyle.
Bizleri ateş azabından uzak tut.
Bizi, annemizi, babamızı ve bütün mü’minleri hesap gününde bağışla. Şüphesiz sen
işiten ve dualarımızı kabul edensin.
Sevgili peygamberimiz senden neyi istemişse biz de
onları istiyoruz, hangi şeylerden sığınmışsa biz onlardan sana sığınıyoruz.
Yapmış olduğumuz duaları kabetullahta, arafatta, müzdelifede, ravzai mutahharada
yapılan ve kabul olan dualara ilhak eyle..
Amin! bi hürmeti taha ve yasin ve selamün alel mürselin. Vel hamdü lillahi rabbil alemin.
[1] (bk. M. F.
Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ġny” md.)
[2] (bk.
Wensinck, el-Muʿcem, “ġny” md.)
[3] Kaynak <https://islamansiklopedisi.org.tr/gani>
El-Muğni/Günün duası
Bugün Ramazan bayramının ikinci günü.
Üç ayların bitimi, ramazan ayının sonunda kutlu bir bayram iklimini daha
yaşıyoruz. Aynı zamanda Cuma, o da mübarek bir gün. Çifte bayram birarada ne
hoş, ne güzel bir zaman donanması.
Bazı yönlerden buruk, garip ama yine
de insana umut aşılayan, sevinç dolu bir menzil bu. Hastalığı olmayan, Mescidi
Aksada, Kudüste, Gazzede islam kanı ve göz yaşı akmayan nice mutlu, dolu dolu
bayramlara inşallah.
Corona günlerinin 428.ncisini geride
bıraktık, covidin hanemizdeki davetsiz hoyrat misafirliği ise bugün 10.ncu
gününü tamam etti. İnşallah bayramla birlikte çıkaracağız bu musibeti evimizden
ve hayatımızdan.
Biz yine Allah'ın izniyle üç ayların
başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı
anma geleneğini sürdürelim. Kur'an kaynaklı dua ayetleri bitti. Şimdi
genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan "dua ve zikir"leri
öğrenme gayretimizi 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.
Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın
doksanbirincisi "El-Muğni" Ve yine Peygamberimizden (sav)
nakledilmiş bir "Günün duası" ile ilerliyelim.
EL-MUĞNİ: المغني Sözlükte “zengin olmak, ihtiyacı bulunmayıp müstağni
kalmak” anlamındaki gınâ (ganâ’)
kökünden
türemiş
bir sıfat olan muğnî “zenginlik
verip tatmin eden”
demekmiş. Bu manada İbnü’l-Esîr, Allah’a nisbet edilen muğnî ismine “dilediği kulu her türlü
ihtiyaçtan
kurtaran” mânasını
vermiş.[1]
Kur’ân-ı Kerîm’de on sekiz âyette Allah’a izâfe edilen ganî isminden başka (bk. GANÎ) yedi
âyette
“iğnâ”
masdarından türemiş
kelimeler, bir yerde de “isteğnâ” fiili (hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi) zât-ı ilâhiyyeye nisbet edilmiş.[2] Bu âyetlerde
geçen
muğnî
sıfatının tecellisinin daha çok maddî alanda zengin kılma şeklinde olduğu görülüyor.
Hz. Peygamber’e hitap eden, “Allah seni ihtiyaç içinde bulup zengin etmedi mi?”
meâlindeki
âyette
(ed-Duhâ
93/8) yer alan iğnâ
kavramı Taberî
tarafından maddî mânaya
alınırken [3] Mâtürîdî mânevî-uhrevî zenginliğe ve gönül zenginliğine dayanan görüşe öncelik vermiş, Resûlullah’ın, ilk eşi Hatice’ye ait servetle ulaştığı
tasavvur edilen zenginliği ise bazılarına ait bir görüş olarak zikretmiş. [4]
Hz. Peygamber’in sonraları fetihlerle elde edilen
ganimetlere iltifat etmeyip vefatında çok az bir mal bırakması Mâtürîdî’nin tercihinin isabetli olduğunu ortaya koymakta.[5]
Muğnî ismi sadece Tirmizî’nin doksan dokuz esmâ-i
hüsnâ
rivayetinde yer almış. [6] Bundan başka iğnâ
kavramı çeşitli
fiil kalıplarıyla Allah’a nisbet edilmiş [7]. [8]
'O' kendisi zengin olduğu gibi dilediğine de zenginlik veren, zenginleştiren, müstağni kılan, dilediğinin ihtiyacını gideren, muhtaç olmaktan kurtararak zengin eden" demek.
Günün duası:
Ebu Hureyre (ra)’dan nakledildiğine göre Resûlullah (sav)
ashabına şu duayı okumalarını tavsiye buyurmuş:
“Allahümme bike esbahnâ ve bike emseynâ ve bike nehyâ ve bike nemûtü ve ileyke’l-masîr.” [9]
“Allahım! Senin iznin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz. Sonunda dönüş yalnız sanadır. “
[1] (en-Nihâye,
“ġny” md.)
[2] (M. F.
Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ġny” md.)
[3] (Câmiʿu’l-beyân,
XXX, 293)
[4] (Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân,
vr. 892b)
[5] (krş.
Fahreddin er-Râzî, XXXI, 218-220)
[6] (“Daʿavât”,
82)
[7] (Wensinck,
el-Muʿcem, “ġny” md.)
[9] (Ebû
Dâvûd, “Edeb”, 110; Tirmizî, “Deavât”, 13; İbn Mâce, “Dua”, 14)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder