Str.1.1.1 Hedefleri(VIII)
‘Susurluk için bir Stratejik
Plan önerisi’ kapsamında ‘Yeşilelma’
vizyonumuzun temel amaçlarından biri olan ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN
GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz.
Yöntemimiz ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ başlıklı Stratejik amacımızın
‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları
kullanma’ stratejisi çerçevesinde öngörülen hedeflerin ‘Nasıl
yapılacağını’ ortaya koyabilmek. ‘Nereye ulaşmak istiyoruz?’ başlıklı
ikinci aşamada bu strateji için toplam 71 hedef belirlenmişti. Geçen hafta itibariyle bu hedeflerden ‘01-NÜFUS
VE SOSYAL HAYAT’ başlığı altında 2, ‘02-KONUM’ başlığında 3, ‘03-KALKINMA VE
TEŞVİKLER’ başlığında 3, ‘04-ULAŞIM’
başlığında 3, ‘05-LOJİSTİK’ sektöründe 2, ‘06- ENERJİ VE DOĞAL
KAYNAKLAR’ başlığında 4, ‘07-TURİZM’ başlığında 11 ve ‘08-SANAYİ’ başlığında
8 ve ‘09-TARIM
VE HAYVANCILIK’ başlığı altında 23 adet olmak üzere toplam 59’u ile
ilgili çalışma tamamlanarak REİS gazetesinde yayınlanmış oldu. Bu
hafta da son olarak inşallah aynı yöntemle ‘10-SAĞLIK’ alanında
3, ‘11-EĞİTİM ve SPOR’ alanında 4 ve ‘12- KENTLEŞME
VE ÇEVRE’ alanında da 5 olmak üzere toplam 12 hedefin daha nasıl
gerçekleşebileceği hakkında önerilerimizi okuyacaksınız. Böylece ‘Str.1.1.1 Hedefleri’nin ‘Nasıl’
gerçekleşeceği bölümü de bitmiş olacak. Daha önce de belirttiğimiz gibi
bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘nasıl?’ yazımızın başlığını oluşturan ‘Str.1.1.1-Güçlü
yanları ve fırsatları kullanma’ stratejimizin uygulanması. Zira söz
konusu strateji Susurluk için belirlenmiş 12 başlıklı sektör/alanlarda
öngörülmüş bulunan güçlü yönlerden ve orta vadede çevreden yönelecek
fırsatlardan azami ölçüde yararlanmayı hedefliyor. Böylece ilçemizin güçlü
yönlerinin daha da güçlendirilmesi ve orta vadede doğacak fırsatlardan
yararlanması mümkün olabilecek.
Biliyorsunuz
daha önce ‘10-SAĞLIK’ sektörü için ‘Güçlü
yanları ve fırsatları kullanma’ stratejisi
çerçevesinde 3 hedef öngörülmüştü. Bu alanda yapılmış bulunan durum
analizi çalışmasında da bugün olduğu gibi orta vadede Susurluğun gelişmesine
katkı sağlayacak ’Güçlü
yön’; ‘GY.10.1-Yakın iki ilde de üniversite hastanesi olması’ olarak belirlenmişti. Bu konuda ayrıca ‘Susurluğun
diğer il ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması’nı da sahip olduğumuz bir diğer güçlü yön olarak
değerlendirmiştik. Ayrıca bu alanda orta vadede ‘FRS.10.1-Yeni
şehir ve devlet Hastane projeleri’ ilçemiz için değerli bir ‘fırsat’ olarak öne çıkıyordu. O halde bu hafta da söz konusu güçlü yönler ve
fırsatlara dayanarak; ‘HDF.1.1.1.60-Sağlık alanında yakın iki üniversite
hastanesi ile işbirliği içinde olmak’ , ‘HDF.1.1.1.61-Susurluğun diğer il
ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması avantajından sağlık alanında da yararlanmaya
devam etmek’ ve ‘HDF.1.1.1.62-Yeni hastane binasının en
az 200 yataklı olmasını sağlamak’ şeklinde
belirlenmiş hedefler yoluyla nasıl daha güçlenebileceğimizi düşünelim. Kuşkusuz ‘SAĞLIK’ açısından güçlü
bir yön olarak yakın iki ilde de üniversite
hastanesi olması ilçemiz için önemli bir avantaj. Yeni kurulan
şehir hastaneleriyle birlikte günümüzün en önemli ve modern sağlık
tesislerinden. Öte yandan Susurluğun
diğer il ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması da güçlü bir yön
olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda bölgede çok değerli bir konuma ve ulaşım
açısından elverişli imkânlara sahibiz. Daima açık, işleyen bir ulaşım ağının
ortasındayız. Bu sebepten, gerektiğinde sağlık ihtiyaçlarımız için de en uygun
noktaya en kısa sürede erişmek mümkün. Bu nedenle elbette orta
vadede de sağlık alanında YAKIN İKİ
ÜNİVERSİTE HASTANESİ İMKÂNLARINDAN ve herhangi bir ULAŞIM SORUNUMUZUN OLMAMASI avantajından
yararlanmaya devam edeceğiz. Kuşkusuz çevremizdeki YENİ ŞEHİR VE DEVLET HASTANE PROJELERİ de
ilçemize çok değerli bir fırsat sunuyor. Sağlık alanında bu fırsatın
değerlendirilmesi kuşkusuz hayat kalitemizi daha da ileri bir seviyeye
taşıyacaktır. Bu projelerin sağlıkla ilgili mevcut sorunları iyileştirdiği gibi Susurluğun
gelişmesine de katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Kaldı ki halen yapımı devam
eden 150 yataklı Yeni Susurluk Devlet Hastanesinin ilerde 200 yatak
kapasitesine yükseltilmesi de söz konusu. O nedenle Yeni hastane
binasının orta vadede EN AZ 200 YATAKLI OLMASINI SAĞLAMAK hedefi
de Susurluğun geleceği açısından çok çok önemli. Böylece güçlü yönlere dayanarak ve fırsatlardan
yararlanarak daha da güçlenebilmek mümkün. Neticede inşallah ‘Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’
stratejimize uygun olarak; ‘Sosyal ve
ekonomik kalkınma’ şeklindeki stratejik amacımıza da erişmemize katkı sağlanacak. Bu süreçte belki ‘SAĞLIK’ alanında ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz
değerli insanlar’dan faydalanmamız gerekecek. Aynı şekilde sağlıkta da ‘DEĞ.9-Ulaşım
ağları üzerindeki konumumuz’ yine önemli bir avantajımız. Bilhassa korumak zorunda olduğumuz ‘DEĞ.11-Bozulmamış
doğal çevre’ sağlık konusunda da bize lazım. Bu varlığımızı özenle
yaşatarak gelecek nesillere ulaştırabilmemiz gerekiyor. Elbette başlamak kadar
sürdürülebilirlik de önemli. O yüzden başlarken de, sürdürürken de,
sonuçlandırırken de bu değerlerden kopmamaya ve birlikte çalışmaya özen
göstermeliyiz. İşte bu hedefleri gerçekleştirmek üzere önem ve öncelik sırasına
göre; İlçe Sağlık müdürlüğü (İSM), Kaymakamlık (K), Belediye (B), Siyasi
Partiler (SP) ve Stratejik Plan Ekibinin (SPE) güç
birliği yapmaları gerekiyor. Elbette Kent Konseyi (KK) başta
olmak üzere, Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Esnaf ve sanatkâr odası (ESO)
ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da bu beraberliğin içinde
olmalılar. Yerine göre işbirliği yapılan bir Üniversite (ÜN) de
bu süreçte yerini almalı.

Bu hafta ayrıca Susurluğun ’11-EĞİTİM
ve SPOR’ alanının ‘EĞİTİM’ boyutu açısından
güçlü yönlerine dayalı hedeflerin nasıl gerçekleşebileceği üzerinde de
duracağız. Daha önce yapılan tarama ve
durum analizi çalışmasında Susurluk için bu konuda ’Güçlü yönler’; ‘GY.11.1-Meslek
yüksekokulu’ ve ’GY.11.2-Endüstri Meslek lisesi’ şeklinde
belirlenmişti. Bu sebeple; ‘HDF.1.1.1.63-Meslek
yüksekokulunu Susurluğun gelişmesine katkı sağlayacak yeni bir misyonla
güçlendirmek’ , ‘HDF.1.1.1.64-Meslek
lisesi öğrenci kapasitesinden ziyade gelen öğrenci kalitesini öncelemek’ ,‘HDF.1.1.1.65-Mesleki
eğitimde güncel teknolojilerle eğitim öğretim yapılmasını sağlamak’ , ‘HDF.1.1.1.66-Meslek
lisesinden çıkan öğrencilerin kendi alanlarında istihdam edilmesini sağlamak’ ,‘HDF.1.1.1.67-Meslek
lisesini en son tercih edilen okul konumundan kurtarmak’ şeklinde bazı hedefler öngörülmüştü. Elbette
söz konusu güçlü yönler bugüne ait hususlar, ancak orta vadede de Susurluğun
gelişmesini olumlu etkileyebileceği düşünülen avantajlar. Bu yüzden yukardaki
hedefler de söz konusu güçlü yönlere dayanarak daha da ileriye gitmek için vizyonumuz,
stratejik amaçlarımız ve uygulanabilecek stratejiler çerçevesinde kaleme
alınmıştı. Meselâ ‘EĞİTİM ‘alanında ’Güçlü yönler’imizden
Susurluk’ta kurulu bulunan Süt ve süt ürünleri Meslek yüksekokulu geçtiğimiz
günlerde bir protokolle Balıkesir Üniversitesinden 17 Eylül Bandırma
Üniversitesine devredildi. Bu değişikliği aynı zamanda söz konusu meslek
yüksekokulunun kapasitesinin ve Susurluğa katkısının arttırılması yönünde
atılmış bir adım olarak görmeliyiz. Zira bu okulda Laborant ve Veteriner Sağlık
hizmetleri, Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi, Süt ve Ürünleri Teknolojisi olmak
üzere 3 bölüm yer alıyor. Bilindiği üzere ilçemizin en güçlü sektörü tarım ve
hayvancılık. Ancak bu sektörümüzün de sürdürülebilir bir iyileştirmeye,
gelişmeye ve desteklenmeye ihtiyacı var. Bu itibarla Meslek Yüksekokulunun özellikle
yöre hayvancılığının geliştirilmesi ve üreticilere destek olunması şeklinde bir
misyonla yeniden yapılandırılmasını ümit ediyoruz. Elbette çok daha aktif bir
eğitim öğretimle birlikte. Bu nedenle
Bandırma 17 Eylül Üniversitesine devredilen Meslek yüksekokulunu Susurluğun gelişmesine
katkı sağlayacak YENİ BİR MİSYONLA GÜÇLENDİRMEK hedefine odaklanmamız gerekiyor.
'EĞİTİM’ alanında diğer bir ’Güçlü
yön’ ise ’Endüstri Meslek lisesi’ şeklinde
belirlenmişti. Bugün ilçemizdeki Mesleki eğitim alanlarının bölgede
faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarına direk öğrenci yetiştirme potansiyeli
oldukça yüksek. Bu alanlar aynı zamanda günün teknolojik gelişmelerine (CNC
teknolojisi, kaynak uygulamaları, Yenilenebilir enerji vs.) ayak uydurabilme
kabiliyetine de sahipler. Ayrıca devletin bu okullara -teknolojik gelişmelere
paralel olarak- eğitim teknolojileri alanında yatırım yapma imkân ve isteği de
var. Bakanlığın eğitim programları ve eğitim teknolojilerini iyileştirme
çalışmaları sürekli güncelleniyor. Son olarak bu okul GMKA'na proje yapmada
yetişmiş elemana sahip ve onun desteklerinden yararlanma kapasitesi de yüksek.
Bunlar Mesleki eğitim alanında Susurluğun gelişmesini ve kalkınmasını
destekleyecek oldukça güçlü hususlar. Ancak
Meslek
Lisesi öğrenci kapasitesinden ziyade evvelâ
GELEN ÖĞRENCİ KALİTESİNİ ÖNCELEMEK hedefiyle hareket etmemiz
gerekiyor. İkinci olarak Mesleki
eğitimde GÜNCEL TEKNOLOJİLERLE EĞİTİM ÖĞRETİM yapılmasını
sağlamak hiç kuşkusuz bu alandaki gücümüzü daha da arttıracaktır. Öte yandan şurası bir gerçek
ki en iyi okulu yapsanız, en iyi öğrenciyi yetiştirseniz bile çabanız eksik
kalabilir. Zira meslek lisesi ile sanayi arasındaki bağı kuvvetlendirmedikçe,
OSB’lerde olduğu gibi bir fabrika yada tesis ile ilişkilendirmediğiniz sürece
maksat hasıl olmayacaktır. Bu nedenle; Meslek lisesinden çıkan ÖĞRENCİLERİN KENDİ ALANLARINDA İSTİHDAM EDİLMESİNİ
sağlamak hedefi stratejik bir konu olarak ele alınıp mutlaka
başarılmalı. Böylece Meslek lisesini EN SON TERCİH EDİLEN
OKUL KONUMUNDAN KURTARMAK da mümkün olabilir. Nihayetinde bu
hedefler ‘Güçlü yanları ve
fırsatları kullanma’ stratejimiz
uygulanarak güçlü taraflarımızı daha da kuvvetlendirecek araçlar. Böylece
stratejik plan önerimizin ‘Sosyal
ve ekonomik kalkınma’ stratejik amacına ulaşarak BÖLGESİNDE
YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK vizyonumuza da önemli katkılar
sağlayacaklar. Elbette ki ‘EĞİTİM’
alanında deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz
değerli insanlar’ var. Onlardan faydalanabilmeliyiz. Geleneksel
‘DEĞ.7-El sanatlarımız’ın ve sahip olduğumuz
‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve tesislerimiz’in bizim için oldukça stratejik
bir değeri söz konusu. Eğitim konusunun bu değerleri göz ardı etmesi
düşünülemez. Öte yandan her konuda olduğu gibi eğitim alanında da ‘DEĞ.9-Ulaşım
ağları üzerindeki konumumuz’ ilçemiz için bir avantaj. Ayrıca korumak zorunda olduğumuz ‘DEĞ.11-Bozulmamış
doğal çevre’yi çocuklarımız ve gençlerimiz için özenle yaşatmamız
gerekiyor. Bütün bu değerler hedeflerimizin gerçekleşmesinde bize güç ve hayat
verecek unsurlar. Onları esas alarak ve dayanarak sağlıklı, etkin bir yolculuk
mümkün. Ancak her şeyden önce farklı bir bakış açısına ve amacı gözeten bir
yaklaşım birliğine ihtiyaç var. Böyle bir yolculuğu birlikte gerçekleştirmek
üzere önem ve öncelik sırasına göre; İlçe Milli Eğitim (İMEM), Meslek
Lisesi (ML), İlçe Halk Eğitim (İHEM) müdürlükleri, Kaymakamlık (K), Siyasi Partiler (SP) ve
Stratejik Plan Ekibinin (SPE) birlikte çalışmaları gerekiyor.
Elbette Belediye (B), Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Kent
Konseyi (K), Spor kulüpleri (SK) ve diğer Sivil Toplum
Kuruluşları (STK) da bu işbirliğinin içinde olmalılar. Yerine göre
işbirliği yapılan bir Meslek Yüksekokulu (MYO), Üniversite
(ÜN), yerine göre Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) da
bu süreçte bize yardımcı olabilir.

Son olarak bu hafta Susurluğun ’12-
KENTLEŞME VE ÇEVRE’ açısından güçlü yönlerine dayalı olarak
öngörülen hedefleri de ele alıyoruz. Daha önce yapılan tarama ve durum analizi
(GZFT) çalışmasında Susurluk için ’KENTLEŞME VE ÇEVRE’ konusunda ’Güçlü
yönler’; ‘GY.12.1-Çaylak mesire yeri’ ve ’GY.12.2-Çataldağ’ olarak
belirlenmişti. Nitekim bu güçlü yönlere dayalı olarak da; ‘HDF.1.1.1.68-Çataldağ,
Gürece göleti ve Çaylak suyu bölgesinin Milli park ilan edilip koruma altına
alınmasını sağlamak’ , ‘HDF.1.1.1.69-Susurluk Milli Parkı ihtiyacı
altyapı projelerini hayata geçirmek’ , ‘HDF.1.1.1.70-Çataldağ, Gürece
göleti ve Çaylak suyunu alternatif turizme
açmak’ ve ‘HDF.1.1.1.71-Çaylak Mesire yerinin Susurluk Belediyesi
tarafından işletilmesine devam etmek’ şeklinde bazı hedefler öngörmüştük. Öncelikle Çaylak mesire yeri olarak
isimlendirilen mevkîyi ele alalım. Eskiden beri piknik yeri olarak kullanılmış,
halen de böyle. Çaylak mesire yeri kuşkusuz bugün olduğu gibi orta vadede de
Susurluğun doğal güzellikleri arasında akla geliveren en güçlü isimlerden
biri. İkinci doğal varlığımız da
Çataldağ. Çevredeki üç ilçenin birleştiği noktada bulunan 1336
metre ve 1306 metrelik zirveler Susurluk ilçe sınırlarında yer alıyor. Bu konuda
öncelikle Çataldağ, Gürece
göleti ve Çaylak suyu bölgesinin MİLLİ PARK İLAN EDİLİP KORUMA ALTINA ALINMASINI
sağlamak şart görünüyor. Elbette bunun için üst seviyede siyasi
destek ve kararlara ihtiyaç var. Ardından; Orman Genel Müdürlüğü ve Büyükşehir
işbirliğinde Susurluk Milli
Parkı ihtiyacı ALTYAPI PROJELERİNİ HAYATA GEÇİRMEK gerekecek. Böylece yollar,
oturma yerleri, çeşme, wc, işletme binaları, oyun alanları, köprüler, gezinti
ve seyir terasları gibi pek çok zaruri alt ve üst yapılar inşa edilmiş olur. Bu
arada kontrollü olarak Çataldağ,
Gürece göleti ve Çaylak suyunu ALTERNATİF TURİZME AÇMAK da
mümkün. Bu çerçevede özellikle ilgili kurumlarla yapılacak bir protokol
uyarınca Çaylak
Mesire yerinin SUSURLUK BELEDİYESİ TARAFINDAN İŞLETİLMESİNE devam etmek bir geleneğin sürdürülmesi
açısından önemli. Bu şekilde yasal statüsü belirlenmiş, devlet eliyle korunan,
alt ve üst yapısı tamamlanan bir Milli Park Susurluğa çok şey katar. Böylece Çaylak
mesire yerimizde de, Milli Parkımızın diğer noktalarında da dört mevsim
itibariyle daha fazla misafir ağırlanabilir. Kuşkusuz söz konusu güçlü yönler bugüne ait
hususlar, ancak orta vadede de Susurluğun gelişmesini olumlu etkileyebilecek
faktörler. Her iki doğal varlığımız ve çevre güzelliğimiz ‘BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ vizyonuna
katkıda bulunmak üzere, ‘Sosyal ve
ekonomik kalkınma’ stratejik amacımız istikametinde ve ‘Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’ stratejimiz çerçevesinde
değerlendirilmeyi bekliyor. Onlara dayalı hedeflerin vizyonumuz, stratejik
amacımız ve uygulanacak strateji çerçevesinde sosyal ve ekonomik kalkınmamıza
katkısı olacağını umuyoruz. Kaldı ki bu çevre zenginliğimizin güçlü yanlarını
kullanma stratejisi aynı zamanda Susurluğun alternatif turizm alanında da öne
çıkmasına yardımcı olabilecek hedefler. Bu süreçte insanımızın engin ‘DEĞ.3-Misafirperverlik’
ve ‘DEĞ.4-Yardımseverlik’ duygularını her an yanımızda
hissedeceğiz. Elbette ki ‘KENTLEŞME
VE ÇEVRE’ alanında deneyimli ve başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz
değerli insanlar’ımızdan da istifade etmemiz gerek. Meselâ eski
Belediye başkanlarına, mühendislere, mimarlara, hukukçulara vb. yetişmiş gönlü
daim Susurlukta olanlara ihtiyacımız olacak. Her konuda olduğu gibi ‘DEĞ.9-Ulaşım
ağları üzerindeki konumumuz’ da en önemli avantajımız. En büyük
zenginliğimiz ise bugünden yarına koruyup kollamak zorunda olduğumuz ‘DEĞ.11-Bozulmamış
doğal çevre’miz. Sahip olduğumuz bu varlığı özenle yaşatmak olmasa
olmaz bir stratejimiz olmalı. Neticede bütün bu değerler hedeflerimizin
gerçekleşmesinde bize güç ve hayat verecek unsurlar. Onları esas alarak ve
dayanarak çok daha sağlıklı ve etkin bir yolculuk mümkün. O yüzden başlarken
de, sürdürürken de, sonuçlandırırken de bu değerlerden kopmamaya özen göstermeliyiz.
Bu hedefleri gerçekleştirmek üzere önem ve öncelik sırasına göre; Orman
işletme şefliği (OİŞ), Belediye (B), Kaymakamlık (K), Köy
Muhtarları (KM), Siyasi Partiler (SP) ve Stratejik Plan Ekibinin
(SPE) birlikte çalışmaları gerekiyor. Elbette Kent Konseyi (KK),
Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Esnaf ve sanatkâr odası (ESO) ve
diğer Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da bu işbirliğinin içinde
olmalılar. İşin doğası gereği Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin (BBB) desteği
ve gücü olmadan başarılı olamayız. Bazı
projelerde yerine göre işbirliği yapılan bir Üniversite (ÜN),
yerine göre Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) destekleri de bu
süreçte söz konusu olabilir.
Son
olarak gerek ‘SAĞLIK’, gerek ‘EĞİTİM’ ve gerekse de
‘KENTLEŞME VE ÇEVRE’ konusunda belirlenmiş hedeflerin
gerçekleştirilmesinde rehber alınması, dikkat edilmesi lazım gelen temel
ilkelerimiz de var. Bunlar hepsinde ortak olacak şekilde; ‘İLK.1-Önce
insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan’, ‘İLK.2-İstikamet üzere olma’, ‘İLK.3-Amaç
Birliğine riayet’, ‘İLK.4-Planlı değişim dönüş’ ve ‘İLK.5-Birlikte
başarmak’ şeklindeki ilkeler. Onlar da Stratejik Plan Önerimizin
uygulanmasında her daim bize ışık olacaklar.
yyalcin3@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder