Her sabah günaydın, hayırlı sabahlar demez miyiz sevdiklerimize. Selamünaleyküm, iyi günler, hayırlı akşamlar dilemez miyiz dünyaya. İşte öyle bir şey benim için bu gün, daha fazla değil.
Bir yılı daha geride bıraktık. Sardık sarmaladık kaldırdık arşive. Bir hatıra defteri gibi anahtarını da yanına koyarak. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla ömrümüzden bir yıl daha kaydı aslında. Gençler içinse bir yıl daha yaklaşıldı hayallere.
Hep umut içindeyiz; acılar bitsin, sevinçler çoğalsın, sağlık olsun, mutlu olsun tüm insanlar. Bunun neresi kötü.
Her insanın dünyaya gözünü açtığı kültür, inanç ve coğrafya onun seçimi değil. Bu kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye değiştiği gibi, nesilden nesile, bir evden ötekine de değişebiliyor. Yüce yaradan öyle takdir etmiş, kime ne ?
Bir çok şeyi genlerden devralıyor, geleneksel olarak devam ettiriyoruz. Kimse kimsenin herhangi bir şeyi algılayış, yaşayış ve önemseyişini küçümseyemez, saygısızlık edemez. Benim inancım bana, diğerininki de kendisine. Hepsi saygıya ve hoşgörüye layık. Ne bir fazla ne de eksik.
Bana göre yılbaşı denilen şey tamamen itibari bir şey. Hadi göreceli diyelim. Her şey gibi ne anlam, ne değer yüklerseniz o olur.
Mesela baş meridyen denilen, boylamı 0° olarak tanımlanan başlangıç merdiyeninin Londra'nın Greenwich kasabasından geçtiği kabul edilmiş. O bir şey mi ? Nasrettin hoca merhum dünyanın merkezi eşeğimin sol arka ayağının bastığı yerdir demiş. İsterseniz ölçebilirsiniz.
Yine Miladi takvim 0'la başlıyor. Hz. İsa peygamberin doğum günü esas alınmış. Öncesini M.Ö, sonrasını da M.S olarak öğrendik. Peki Hz. İsa'nın doğum gününü kim biliyor ? Doğu ve güney doğu asya halklarının yılları domuz, kedi, ayı, kaplan, fare bilumum hayvan isimleriyle adlandırdıklarını da biliyoruz. Gülmeyin, onlar da size gülebilir. Yargılayamayız, o zaman bizi de birileri yargılayabilir. Dünyanın hali böyle, kabul edeceğiz.
Bakın, bu sabah saatlerinden itibaren dünya yeni yıla girmeye başladı. 24 saat boyunca dünya üzerindeki her nokta, her saniye 2024'ü bitirip 2025'e girecek. Kavga etmeye gerek yok, dünyada herkese, her inanca yer var.
Rabbim bizi yanıltmasın, inancını kültürünü yaşayan ama diğerlerine de saygı ve sevgiyle bakanlardan eylesin.
2025 yılı hepimiz için, ülkemiz için, hatta tüm insanlık için hayırlara vesile olsun inşallah.
‘2024’ gidiyor
Allah daha kötüsünden korusun. 2024 yılı nihayet bitiyor. Her geçen gün gibi yılları da arkada bıraktığımızda iki duygu arasında kalıyoruz. Bir yandan her doğan sabah her yeni yıl için umutlu olmak istiyoruz. Ki yaşıyoruz, hayat devam ediyor; doğal olarak yenisi eskisinden daha güzel, daha hayırlı olsun istiyoruz.
Öte yandan yine iyi kötü yaşadığımız şeyleri arkada bıraktık. Bir burukluk var içimizde. Güzel anılar, değerini bilmediğimiz sağlık ve mutluluklar da yitip gitti eskisiyle. Yenisinin nasıl geçeceğinden ise hiç mi hiç emin değiliz.
2024 yılı başından beri fırtınalı bir deniz gibiydi. Felaketler birbirini kovaladı yıl boyunca. Ama bu yıla işgalci İsrailin zalimlikleri, katliamları damgasını vurdu. Yıllar boyu değil belki nesiller sonra bile belki böyle hatırlanacak. Üzerinde kitaplar yazılacak, belgeseller, filmler yapılacak. Daha nasıl ve ne zaman sonlanacağını bile biliyor değiliz. Ama insanlığı ayaklar altına alan, hukudinlemeyen, vicdan akıl tanımayan saldırıları hepimizin genlerine kadar işledi. Unutmayacağız, unutulmayacak.
Bu arada zaman durmuyor, yıllar akıp gidiyor işte kendi mecrasında.
Bu gece 2024’den 2025’e geçeceğiz. İkisi arasında bir dakikanın 60’ta biri kadar bir uzaklık var. Adeta belli belirsiz bir zar gibi. Bir yüzü geçmişi saklıyor diğer yüzü de geleceğe uzanıyor. Önceki yıl da bu zamanlarda benzer şeyleri düşünüyorduk. Ancak yaşadıklarımız bizi pek memnun etmedi. Zor bir yıldı, bu gece de bitmeyecek. Takvim yaprakları 2021’i gösterecek ama bugün neyse yarın da öyle olacak gibi.
Aslında zamanın örgüsü ilmik ilmik örülüyor farkında değiliz. Aynı gibi görünen iki saat ya da gün arasında bile değişimi gerçekleştiren ince nüanslar var. Eğer değişiyorsa hayat, farklılaşıyorsa dünyamız bu nüansların birbirine eklenmesiyle oluyor. Bir gün bir bakıyoruz ki ne çok şey artık yok, ne çok yeni şey girmiş hayatımıza.
Elbette yeni yılın sağlık getirmesini, hayırlı olmasını diliyoruz rabbimizden. Güzel şeyler düşünüyoruz umutla ve heyecanla. Her şeye rağmen o güzel şeyler hep oluyor hayatın içinde. Yarın da, öbür gün de olacak. Acılar, üzüntüler olacağı gibi. Görmek isteyen için hayatın hangi yüzüne baktığın önemli. Sıkıntılar görmek istersen bir dünya örnek var. İyilikler ve güzellikler için de öyle. Türk siyaseti açısından da böyle. Gergin geçen, neredeyse üç dört cephede mücadele ettiğimiz bir yıldı 2024. Ancak öyle şeyler oldu, öyle şeyler yaşandı ki anlatmaya kalksam çok çok uzun bir liste olur.
Her şeye rağmen bizim için 2024 küçük torunlarımızın giderek büyüdüğünü gördüğümüz bir yıl oldu. Şimdi abla Ece 6,5 yaşını geçti, ikinci sınıfa gidiyor. İkizler de 3,5 yaşlarını doldurdular. Öbürü taa Tayland'dan el ediyor, öpücük gönderiyor bize. O da şimdi 6 yaşında. Her günleri bir öncekinden farklı, her anları tatlı ve renkli. Onlar “dedde”, “nenne”, "aneanne" dedikçe bütün dertlerimiz çözülüp gidiyor üstümüzden. Öpüp kokladıkça sanki cennet kokusu çekiyoruz içimize. Sarılan küçük kolları küçük ama derin mutluluklar yaşatıyor ailemize.
Bu yıl da yazma konusunda oldukça yoğun geçirdim zamanımı. Ağırlıklı olarak Orjanla ilgili yazıyorum. Haftalık yazılarımdan başka Baharda yapılacak ORJAN SİTE YÖNETİMİ ÇALIŞTAYININ da başkanlığını yapıyorum. 22 SORU CEVABINDAN OLUŞACAK ÇALIŞTAY RAPORU yaklaşık 200-300 sayfa olacak gibi. Geçtiğimiz kasım ayında "Siyah İnci" girdi ailemiz arasına. Siyah bir Honda Jazz. 2010 model, 113400 Km deydi aldığımızda. Bir aydır hemen her gün çalışıyorum. Kendime güvenim var. İnşallah en kısa zamanda trafiğe çıkabilir hale geleceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder