7 Mayıs 2024 Salı

08 Mayıs 2024 Çarşamba TORUNLARIMA MEKTUPLAR....................ANILAR 08 Mayıs


Yilmaz Yalcın
Yüreğimin sesi-I- albümüne yeni bir fotoğraf ekledi — Avni Erdogan ve 
7 diğer kişi
 ile birlikte.


Dosdoğru bir adamdın
Çalışkan bir dava eri
Örnek bir Müslümandın
Sen ne güzel insandın Cevat abi
Arı gibi çalıştın
Hiçbir kalbi kırmazdın
Vefalı bir yoldaştın
Sen ne güzel insandın Cevat abi
Sendin danıştığımız
Yol yordam sorduğumuz
Zor günlerde yoldaşımız
Sen ne güzel insandın Cevat abi
Hep güzeldi sözlerin
Hayrı da öğütlerdin
Önce iyi bir örnektin
Sen ne güzel insandın Cevat abi
Kendinizi yetiştirin
Çalışın gayret edin derdin
Daima hak üzereydin
Sen ne güzel insandın Cevat abi
Gittiğin yer cennet olsun
Rabbim bizi buluştursun
Rahmetiyle kavuştursun
Sen ne güzel insandın Cevat abi 

Yilmaz Yalcın
, Gazete yazıları II albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.

Hoş geldin Ramazan

Hep tatlı bir heyecanla beklediğimiz, Ramazan ayına bu yıl da ulaştık hamdolsun. Renkli mahyalar çekildi. Akşamları minare şerefelerinde yeşil ışıklar yanıyor. Camilerden semaya ışıklar saçılmakta. Sahur saati evlerin perdelerinden sızan aydınlıklar birer elmas kristalleri gibi parlıyorlar. Velhasıl manevi bereketi bol, ışıltılı bir zaman durağına daha geldik.

“Hoş geldin yine; Ey! Şehri Ramazan, Merhaba ! Oruç ve Kur’an ayı; Ey ! şehri gufran, Merhaba !” Bir kutlu misafir gibi bekleniyordun. İşte geldin, hoş geldin ya Ramazan Merhaba! “Müjdelerle gel sevinçlerle gel / Gönüllere rahmetle gel / Dertlilere devayla gel / Yoksullara nimetle gel” Ey onbir ayın sultanı Ramazan ! Hoşgeldin

Ramazan ayı hicri yani ay takvimine göre 9. ay oluyor. Öncesinde Şaban ayı sonrasında Şevval ayı var. Hicri Takvimde yıllar, miladi takvimden 11 - 12 gün kısa olduğu için Ramazan ayı her sene öne doğru geliyor. Böylece yaklaşık olarak her 32 yılda bir ancak senenin aynı günlerinde yaşanabiliyor. Bu da normal bir insan ömründe ancak iki defa demek. Nasıl ki Cuma günü günlerin efendisi ise, dört gözle beklenen, Ramazan ayı da onbir ayın sultanı sayılıyor. Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği için. Bu anlamda başlı başına manevi bir temizlenme, arınma, yenilenme fırsatı.

Kuşkusuz bu anlamda Ramazan ayının diğer aylara göre ayrı bir yeri ve değeri var. Bir defa Kur’an-ı Kerim bu ayda Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanmış. İslâm'ın beş temel esasından biri olan oruç Ramazan ayında tutuluyor. Ayrıca bin aydan daha hayırlı olan ‘kadir gecesi’ de bu ay içerisinde. Dahası menzilin sonunda mü’minlere bir de bayram hediye edilmiş.

Gerçekten de özlendiği kadar vardır, renklidir ramazan. Geldiği bilinir ya, yine de bir telaşla başlar. Değişik bir heyecandır bu, meltem gibi eser yüreklerde. O kadar saridir ki çocuğu, genci, yaşlısı herkes hisseder gelişini. İftarı, sahuru, ramazan pidesi, teravihi, mukabelesi, fitresi renlendirir bu ayı. Her zamanki yemekler içecekler daha bir bereketlidir bu günlerde. Ezan sesi, top sesi beklenir donanmış sofralarda. Susamış, acıkmış dudaklarda dua kıpırdamaları duyulur. Ezanla birlikte adeta dünyanın en lezzetli suyu, çorbası içilir. Ramazan pideleri yudumlanır hamd ederek.

Akşam namazının ardından demli çaylar içilir keyifle. Abdestler tazelenir yatsı ezanından önce, camiye yetişilir. Vaazü nasihatlar bile çoşkuludur bu ayda. Kalabalık cemaatle kılınan namazların tadı bir başkadır. Arada getirilen selatü selamlar renklendirir teravihleri. Hele de ilk günlerde okunan "hoşgeldin ya şehri ramazan" kasidesini dinlemeye doyum olmaz. Gönüller neşe dolar, cilalanır adeta. Namaz bitimi erkekler, hanımlar, çocuklar bayram yerine çevirir cami önünü.

Gecenin bir vakti sahur için kalkılır evcek. Amaç karın doyurmak, yarına hazırlanmaktır ama, kazandırdığı sevap çok daha fazladır aslında. Davulun sesini duyar duymaz fırlar çocuklar yataklarından. Annelerin terlik tıkırtısı, mutfaktan gelen mis gibi kokular sahur sofrasının kurulmakta olduğunun habercisidir. Uykulu mahmur gözlerle kaçırmak istemez çocuklar bu bereket sofralarını.

Annelerin hamaratlığı eşliğinde çeşit çeşit reçeller, hurmalar, kompostolar, börekler, yumurta çeşitlemeleri hepsi resmi geçit yapar sofralarda. Hele de hep beraber yemek yemenin, imsak vaktine yakın hafiften telaş etmenin bir başkadır anısı. Sahur ve iftar yemekleri Allah'ın izniyle ramazan bereketi yağdırır evlerimize. Sahur sırasında, ya da iftar saatinde televizyonlardaki programlar, okunan Kur'anı Kerim ve ilahiler arka planda bir fon oluşturmaktadır. Bütün bunlar gerçekte bugünde kalan değil, yarına taşınacak güzelliklerdir. Bir ömür boyu o ilahiler, inleyen ney sesi ve dua sözcükleri hatırlanacaktır. 

Ramazan ayını değerli kılan şeylerin en önemlisi, Kutsal kitabımız olan Kur’an’ın bu ayda indirilmiş olması elbette. Kur’an’, Rabbimiz Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiş. Bu nedenle insan için hayati bir değer taşıyor  ve onu okumak bile başlı başına bir ibadet. Bu yüzden Ramazan ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha fazla özen gösterilir. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur’an’dan yirmi sayfa okunur. Bu karşılıklı okuma-dinleme mukabeledir. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği kuşaktan kuşağa özenle devam ettirmişler. Böylece Ramazan ayının sonuna gelindiğinde Kur’an baştan sona en az bir kere okunmuş olur. Buna da hatim deniyor ki duasını yapmak bizim ülkemizde olmazsa olmazlardandır.

Kur’anı kerimin indirilmeye başlandığı Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak biliniyor. Yüce Allah Kadir Gecesi’nin “Bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber vermiş. Peygamberimiz de “kim Kadir Gecesi’ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır” buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiş. Böylelikle bütün bir yılın içinde ramazan ayı, onun içinde de kadir gecesi çok değerli bir mücevher gibi hediye edilmiş bize.

Ramazan ayını değerli kılan en önemli şeylerden biri de, temel ibadetlerimizden olan orucun bu ay içinde tutulması. Oruçla ramazan ayı boyunca gün doğumundan önceki alacakaranlık ile gün batımından sonraki alacakaranlık arasında yemek-içmek ve cinsel ilişkide bulunmak Müslümanlara yasak kılınmış. Sünni İslam inancında İslâmın beş temel şartından biri. Hicret'in ikinci senesinde Medine'de farz kılınmış.

Türkçedeki ‘oruç’ kelimesi Selçuklular döneminde Farsçadan alınmış "rôcik" sözcüğünün dilimizdeki söyleniş biçimi. ‘Günlük’ manasındaymış. Oruç, aslında Kur'an'da "savm ve "sıyam" olarak geçiyor. Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemeğe ve bu yemeğin yendiği zaman aralığına sahur,  günün sonunda orucun açılmasına ve bu esnada yenen yemeğe de iftar deniyor.

Oruç tutmak elbette ki sadece bazı şeyleri terk etmek değil. Oruç yalnızca bir yeme içme yasağı değil. Aynı zamanda diline ve nefsine de sahip olma hali. Örneğin çirkin ve kötü söz söylememek ve sabretmek de oruç. Bu yüzden nasıl temizlik imanın yarısı ise, oruç da sabrın yarısı olarak nitelendirilmiş. İşte Ramazan ayı bu nedenle oruç, ibadet ve sabır ayı olarak nitelendiriliyor. Allah’ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı bir ay. Nitekim sevgili Peygamberimiz, “ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağı” nı bildirmiş.

Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise Cehennemden kurtuluş olarak tanımlanıyor. Ramazan ayının bu kadar kıymetli ve mübarek sayılmasında, Ramazan orucunun, o ayda rahmet kapılarının açık olmasının, Cehennem kapılarının kapanmasının ve içinde bin aydan daha kıymetli bir gecenin, kadir gecesinin olmasının etkisi var. Ki o gecenin hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılıyor.  

İnşallah Pazar günü gecesi ilk teravihimizi kılmış, o gece de oruç tutmak üzere sahura kalkmış olacağız. Pazartesiden itibaren oruçluyuz. Bir ay boyunca her günü, her gecesi, her saati ışıklar içinde mübarek bir zaman diliminden geçiyor olacağız. Kur’an ayımız, oruç ayımız, onbir ayın sultanı kutlu Ramazan ayı hepimize hayırlı mübarek olsun. Oruçlarınız makbul, dualarınız kabul, sofranız bereketli, her doğan gününüz hayırlı ve bereketli geçsin. Rabbim bin aydan hayırlı Kadir gecesine ve bayrama kendisinden razı olunan kullar olarak ulaştırsın bizi inşallah.

Ayların sultanı Ramazan hoş geldin !

Yilmaz Yalcın
Görsel düşünceler II albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.


Hava kapalı, puslu;
buradayım
Gönlümse açık, taze bahar;
oradayım
Ağaçta, yaprakta, suda…
Görüyorum
da;
Ne orada, ne burada olamamak !
Bu nasıl iş ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder