WhatsApp’lı Corona
Bir mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp’ın kullanıcılarına aniden yeni bir gizlilik sözleşmesi dayatması bir süredir tepkilere sebep olmuştu.Çünkü sözleşmenin 8 Şubat'a kadar onaylanması, kabul edilmemesi halinde uygulamanın akıllı telefonlarından silineceği tehdidi yapılıyordu.
Bu durum Türkiye’de olduğu gibi dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların WhatsApp uygulamasını kitlesel olarak silmelerine yol açtı. Nihayet işte bu karşıt kampanya WhatsApp’ın geri adım attırdı.
Bir anda milyonlarca kullanıcı kaybeden Whatsapp doğrusu
böyle bir tepki beklemiyordu. Çünkü WhatsApp’tan gelen emrivaki sosyal medyada infiale
sebep olmuş, sanatçılar, siyasiler ve fenomenlerden gelen tepkiler bir çığ gibi
büyümüştü. Bunun üzerine Facebook'un sahibi olduğu WhatsApp, son güncellemeyle
ilgili kafa karışıklığı olduğunu belirterek, yeni hizmet şartlarını içeren
güncelleme için verilen süreyi 15 Mayıs'a kadar ertelediğini duyurdu.
Corona günlerinin esas oğlanı Covid-19 maceralarına
devam ediyor. Senaryoda whatsApp gibi bir çok da yan hikaye var. Aşı çıktı,
çıkıyor, gelecek, geldi, aşılama başladı gibi haberler de bir alt karakter gibi
yavaş yavaş kendini göstermekte. Corona sürecinde kepenk kapatan, paket
servisle ayakta kalmaya çalışan, bir açılalım biz her türlü tedbiri alırız
diyen oteller hikayenin başka bir tarafı. “Yandık bittik kül olduk” diyen işletmelerin
sızlanması ise fonda gerilim trajedi arası koro halinde.
Yiğidi öldür hakkını teslim et demişler; WhatsApp bu
süreçte epey işe yaradı. Özellikle Türk toplumu onu bu günlerde keşfetti desek
yeridir. Görüntülü konuşmalar, mesajlaşmalar ve iletişim grupları onun
sayesinde hayatımızın bir parçası oldu. Amacı her ne ise biz onu kendi bildiğimiz
gibi kullandık. Adı Türkçemize telefon gibi, Sana yağı gibi, PC bilgisayar ya
da Laptop gibi yerleşti. Bu çağa ait bir iletişim biçiminin adı olarak
yaygınlaştı.
15 Temmuz'la birlikte adını sıkça duyduğumuz "bylock" programının ne demek olduğunu toplum olarak anladığımızı sanmıyorum. Ancak, bundan sonra whatsApp'ı bırakıp hangi uygulamaya geçersek geçelim halk dilinde ona da uzun süre "vhatsap" denileceğinden eminim. Hele de bir çok farklı uygulama ortalarda dolaşıyor ise. Bunların arasında bildiğimiz anlamda iletişim olmayacağına göre önümüzdeki süreçte aralarında hızlı bir rekabet yaşanacağını öngörebiliriz.
WhatsApp’lı günler
Whatsapp neden bu kadar kısa zamanda kitlesel bir yaygınlığa ulaştı? Çünkü bedava ve kolay bir iletişim aracı. Ama nihayetinde Whatsapp bir şirket. Ticari anlamda bu kadar büyük sayıda kullanıcısı olduğu için kazanç elde etmek istiyor.
Anlaşıldı ki Facebook,
WhatsApp'ı 2014'te 19 milyar dolara satın almış fakat uygulama üzerinden gelir
elde etmekte zorlanmış. Peki ne yapacak? Kazanç amacıyla kişilerin konuşma
içeriklerini, neyi sevip sevmediği gibi bilgi ve istatistikleri aynı
platformdaki şirketlerine sunacak.
Bu risk yok muydu? Hep vardı.
En başta onu satın alan facebookta da insanların kişisel bilgileri var. 8
Şubat’tan ya da 15 Mayıstan sonra bir şey değişecek mi? Hayır. Bu şirketlerden
yararlananlar Whatsappın kullanıcı bilgilerini, müşterilerinin nelerden
hoşlandıkları gibi detayları Facebook ve diğer şirketler ile paylaşmasını
kabule zorlanacaklar.
Nitekim son gelişmeler nedeniyle WhatsApp
kullanıcılarına bilgi verme görüntüsü altında yeni bir açıklama yapmış. Dünyanın
en yaygın kullanılan iletişim araçlarından biri olan WhatsApp duyurusunda Hizmet
Politikası ve Gizlilik Kuralları ile ilgili “doğruları” hatırlatmış. Uygulamanın
son güncellemesiyle ilgili kafa karışıklığı olduğuna işaret edilen açıklamada,
endişeye neden olan birçok yanlış bilgi olduğu ve herkesin uygulamanın
ilkeleri ile gerçeklerini anlamasına yardımcı olmak istedikleri belirtilmiş.
WhatsApp, özetle şu mesajları
paylaşmış:"Gizliliğinizi korumaya kararlıyız. Kişisel sohbetleriniz uçtan uca
şifreli oldukları için WhatsApp bunları okuyamaz ve dinleyemez. WhatsApp
paylaştığınız konumu göremez. WhatsApp kişilerinizi Facebook ile paylaşmaz. Kişisel
mesajlarınız, aramalarınız, fotoğraf, video gibi medya gönderileriniz her zaman
uçtan uca şifreleme ile korunuyor. Yapılan değişiklik daha çok işletmeler ile
iletişim sağlanması amaçlı.
Çünkü mesajlaşma daha yoğun
halde hayatımıza girmeye başladıkça işletmeler de iletişim halinde olmak için
Whatsapp’ı tercih etmeye başladı. Gizlilik politikalarında bu yüzden değişikliğe
gidildi. Gizlilik politikalarının ileride işletmelerin müşterileriyle olan
WhatsApp üzerinden iletişimlerini yönetmelerine yardımcı olmak amacıyla
güncellemek istiyoruz.
Yapılan bu güncelleme ile birlikte işletmelerin gelecekte arzu ederlerse Facebook üzerinden güvenli hosting hizmeti alabilmelerine imkan sağlanıyor. Ancak Whatsapp üzerinden bir işletme ile mesajlaşıp mesajlaşmamak yine kullanıcının tercihine bırakıldı. Benzer şekilde hosting hizmetini Facebook üzerinden alıp almamak da işletmenin inisiyatifinde, Facebook’un değil."
WhatsApp Ne/Değil?
Son günlerde WhatsApp
üzerinden yaşanan hareketlenme sorunun “ne olduğu?”nu, “ne olmadığını?”
anlamamız gerektiğini hatırlattı. Çünkü tehdit
devam ediyor. Kullandığımız uygulamalarla her türlü yazışma bir yerlerde
depolanıyor. Bu facebook ta Whatsapp ta olabilir, başka uygulama da olabilir.
Facebook 2014 yılında 19
milyar dolar vererek WhatsApp'ı satın almış. Anlaşıldığına göre facebook ana
şirket sıfatıyla kullanıcı datalarını kullanmak üzere istemiş. Sözleşmeyi kabul
etmeyenlerin WhatsApp'ı 8 Şubat'tan itibaren kullanamayacağı mesajı ondan sonra
geldi. WhatsApp o bildiriminde, kullanım koşullarını ve gizlilik ilkesini
güncellediğini belirterek, kullanıcılarından yeni sözleşmeyi kabul etmelerini
istiyordu. Birçok kullanıcı okumadan, güncelleme sanıp kabul etti.
Ancak bu bir anda gelen onay
isteği, aynı anda sosyal medyada bir infiale de sebep oldu tabi. Anlaşıldığı
kadar milyonlarca kullanıcı kaybeden Whatsapp doğrusu böyle bir tepki beklememiş.
Facebook CEO’su bir açıklama yapmak zorunda kaldı ama bu da yeterli olmadı.
Whatsapp’ın bağlı olduğu Facebook 100 veri üzerinden yapılan araştırmada 70
veri ile en çok veri kaydeden ilk firma oldu.
Whatsapp sadece ticari
anlamda bu kadar büyük sayıda kullanıcısı olduğu için buradan menfaat elde
etmek istiyor. Bu risk yok muydu vardı, ama bugünden sonra başka uygulamalar
için de aynı amaç, aynı hizmet ve aynı risk var. Mevcut durumda Whatsapp’ın bu
yeni durumda yeni sözleşmeye geçmekten vazgeçeceğini düşünüyorum, çünkü güveni
kaybeder müşterisini de kaybeder.
Öncelikle bimemiz gereken
şey şu; Bizden talep edilen şey konuşmalarımız değil, görüntülerimiz değil,
sadece kişisel bilgiler. Whatsapp bilgilerimizi,
kiminle yazıştığımızı, hangi konulara ağırlık verdiğimizi Facebook ve kendi
şirketleri ile paylaşacak. Bugüne kadarki iletiler eğer
bir yerde depolanıyorsa ki depolanıyor bunlara devletlerin ulaşmaları önceden
de mümkün değildi, yine de mümkün olmayacak. WhatsApp uygulaması orada olduğu
için belki ABD hariç.
Öyle görünüyor ki 8 Şubat’tan
ya da 15 mayıstan sonra da bir şey değişmeyecek. Whatsapp kullanıcı bilgilerimizi,
nelerden hoşlandığımızı, neyi sevip sevmediğimiz gibi
istatistikleri ve bu tip detayları Facebook ve diğer şirketleri ile paylaşmayı
sürdürecek. Çünkü Whatsapp’ın 2 milyarı aşkın bir kitlesi var ve bunu paraya
çevirmek istiyor. Bu çabası whatsapp’ı ücretli hale getirememenin birikmiş maliyetinin
sonucu. Ücretsiz Facebook vb. uygulamaları da
bu yolla desteklenecek.
İnsanların Telegram, Signal,
BİP gibi uygulamalara yönelmelerinin nedeni gizlilik ve buna duyduğu güven.
Whatsapp bu durumu anlatamazsa müşteri kaybedecek. Mevcut durumda Whatsapp’ın
gizliliği ortadan kalkmıyor, sadece bilgileri daha önce de paylaşıyordu bu
paylaşımı ticari nedenlerle artıracak ve devletlere şahıs konuşmalarını
açmayacak bu gizlilik devam edecek.
FaceTime ve Whatsapp
üzerinden yapılan görüşmelerde eğer karşı taraf bunu kayda almıyorsa,
gönderdiğin mesajı paylaşmıyorsa veya ortam dinlemesi yoksa, casus program
yüklenmemişse o cep telefonuna, elbette o kaydın içeriğinin takibi mümkün
değil. internet trafik bilgilerinden Whatsapp’a girebildiği görülebilir, ama
kiminle ve ne konuşulduğu görülemez.
Whatsapp’tan bilgi almadan,
kayda alınmadan, paylaşım yapılmadan, casus programına aktarılmadan
konuşmaların elde edilmesi mümkün değil. Bunlara usulsüz müdahaleler varsa,
hakim kararı olmadan bu kayıtlar kullanılamaz. Peki nasıl olur? Mesela birisine
FaceTime ya da whatsapp üzerinden küfredilir ve bu kayda alınır, bu olur. Niye?
Çünkü şahsa karşı suç işlendi ve bu onun delili. Ama izinsiz olarak
dinleniyorsa, ortam kaydı yapılıyorsa olmaz, ama hakimden izinli ise o da
geçerli.
Bunun bir kanun yok. Olsa
bile Whatsapp Türkiye Cumhuriyeti’nde olmadığı için müdahale edemiyoruz. Whatsapp
burada temsilcilik açarsa ne olur? Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti'nde sulh ceza
hakimi bir dosyayla ilgili karar verecek. Whatsapp’ı dinlemeye aldırırsa ve
Whatsapp bunu kabul ederse gizlilik ve güvenlik biter. Şu an bu aşama yok. Ama
Whatsapp gelir Türkiye Cumhuriyet’inde temsilcilik açar, Facebook için
temsilcilik açar işte o zaman değişir.
Facebook, Twitter, Instagram
vb. uygulamalarının takibi ve yapılan paylaşımların suça konu olanlarının
takibi başkadır, Whatsapp gibi iletişim hürriyeti kapsamında yapılan
görüşmelerin, insanların özeline müdahale etmek başkadır. İkisini birbirinden farklı
şeyler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder