Kış dönemeci
Bugün
Corona günlerinin 314.ncüsündeyiz, kışın da tam ortasında. Önümüzdeki yol, arkamızda
bıraktığımızdan daha mı az yoksa çok mu belli değil. Şimdiye kadar epey yokuş
çıktık, pek çok da iniş yaşadık. Geçtiğimiz dönemeçleri hep yüreğimiz ağzımızda
döndüğümüzü hatırlıyorum.
Sanki hafif
bir yokuştan aşağıya doğru sallandık iniyoruz. Kar yağmış, beyaz bir dekor eşlik
ediyor yolculuğumuza. Önümüzde bir viraj daha var. Ama yaklaştığımız dönemecin
arkasında ne var ne çıkacak hiçbir fikrimiz yok.
Coronavirüs
2019’un Aralık ayında Çinden yola çıktı. Bir yıl dört mevsim geçti o hala dünya
yolculuğunu sürdürmekte. Niyeti dokunmadık, can yakmadık memleket bırakmamak
herhalde. Kendince 380 günde devrialem seyahati yapıyor. O gönlünce dolaşıyor,
biz maskelerin arkasına, evlerimize hapsolmuşuz. Gördüğümüz rüya hep aynı: onu
tutup hapsetmek, antikorlarımızla etkisiz hale getirmek ve artık özgür
kalabilmek.
Ülkemizde
bugün saat 22 itibariyle toplam aşılanan kişi sayısı bir milyona (950.983) yaklaşmış.
Sağlık personelinden sonra sırada; engelliler, huzur evlerinde bulunanlar ve 90
yaşın üstündeki insanlarımız var. Böyle giderse bahara kadar 30 milyonu
aşabiliriz. Yaz aylarında bile bu iş sürecek gibi görünüyor.
Günlük Corona
tablolarına bakılırsa tedbirler oldukça işe yaradı. İnşallah bir taraftan aşı
öbür yanda etkili tedbirler rakamları nefes alınabilecek hale getirecek. Umut
bu ya; dönemecin arkasında kış bitmiş, çiçekler açmış yolculuğumuz selamete
çıkmış meselâ. Sevdiklerimizle yeniden kucaklaşabilmek, rahatça dolaşabilmek,
maskesiz çıkabilmek ne güzel olurdu.
Ülkemizde
de Coronavirüs bulaşan insan sayısı 2,5 milyona (2.392.963) yaklaşıyor. Bu
nüfusa göre 1 milyon kişiden 28.777 ’i
demek. Salgında ölenler ise bugün itibariyle 25 bine (24.161) doğru gidiyor.
Oran %1,009 yani hastalanan 1 milyon kişiden 10.096 kişi ölmüş. Rakamlar alınan
tedbirler ve sağlık sistemimizin gücü sayesinde Ekim ayına doğru
gerilemeye devam ediyor.
Vaka
sayıları 11 Aralıktan (32.106) bu yana sürekli düşmekte. Bugün yani 19 Ocak itibariyle 40
gün içinde 5-6 binler seviyesine (6.818) düşmüş durumda. Bunlarında sadece
761’i aktif (%11,2) hasta. Vefat edenlerin sayısı da 167’ye düştü. Vakalar, iki
ay önceye yani 23 Kasıma (6.713) dönüş yaptığımızı gösteriyor. Vefatlarda da 26
Kasıma (174)
Dünyada ise
virüs bulaşan insan sayısı 96 milyona (95.773.655) yaklaştı. Bu nüfusa göre 1
milyon kişiden 12.317’sı demek. Salgında ölenler ise bugün itibariyle 2 milyonu
(2.047.697) aşmış durumda. Oran %2,14, yani hastalanan her 1 milyon kişiden 21.381'i ölmüş.
Tarihin en
büyük aşılama kampanyalarından COVID-19 aşısına ilişkin raporlanan verilere
göre, 49 ülkede toplamda 37,9 milyondan fazla aşı yapılmış bulunuyor. Günlük aşı uygulaması dünya
genelinde ortalama 2,41 milyon doz.
Sadece ABD'de 13 milyon doz aşı uygulanmış. Bu her 100 kişiye 3,9 doz aşı yapıldığı anlamına geliyor. İngiltere'de ise 3,7 milyon doz aşı uygulanarak her 100 kişinin 5,5'na ulaşılmış. İngiltere ve ABD'yi her 100 kişide 1 doz olmak üzere Rusya takip ediyor; Toplam 1,5 milyon aşı. İtalya'da ise 1 milyon kişi aşılanmış. Yani her 100 kişinin 1,7'sine aşı uygulanmış.
Kuşkusuz bazı
ülkeler aşılamaya daha avantajlı başlangıç yaptılar. Çin ve Rusya
kendi aşılarını piyasaya sürerek milyonlarca kişinin aşılanmasını sağlamış durumda. Çin,
Sinovac Biotech, CanSino Biologics, Sinopharm aşıları ile 9 milyon doz aşıyı her 100 kişide 0,64 oranında uyguladı.
Türkiye aşı programına yeni başlamasına rağmen, Kanada, Fransa, Polonya gibi ülkelere kıyasla vatandaşlarına daha fazla aşı yapabildi.
Kış tatili
Corona
günlerini her kesim kendine göre farklı zorluklarla yaşıyor. Sorsanız sağlık
görevlileri başka anlatır, ev hanımları başka, gençler başka başka şeylerden
şikayetçidir. Bu sürecin en mağdur insanları ise hiç kuşkusuz 65 yaş üstü
olanlar. Neden? Çünkü coronavirüs onlara dadanmış durumda, herkesten fazla
korunmaları gerekiyor. Bu da çok daha fazla kendilerini izole etmeleri demek.
Ancak bana
sorarsanız bu dönemde genelde çalışan insanlar, özellikle de sınıf öğretmenleri
çok daha ağır bir yükün altındaydılar. On gündür dördüncü sınıf öğrencisi torunumla
beraberiz. Kızım ve damadım da sınıf öğretmeni. Ayrıca üniversite sınavlarına
hazırlanan bir de genç kız torunum var. Uzaktan eğitim denilen şeyi onlarla
birlikte aynel yakîn görmüş oldum. Bir evin her odasında gün boyu canlı yayın
ders yapıldığını bir an için gözünüzün önüne getirin ne demek istediğimi
anlarsınız.
Hem
ailelerin, hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin çok bunaldığını anlamak zor
değil. Çok şükür ki cuma günü okullar tatile giriyor. Daha doğrusu uzaktan
eğitim ara verecek mi demeliydim. Eskiden biz çocuk diliyle bu araya “0nbeş
tatil” derdik, iki hafta sürdüğü için. Ya da Şubat ayına denk geldiği için halk
diliyle “Şubat tatili”diye geçerdi. Ona “Sömestir tatili” diyenler daha ziyade okumuş,
seçkin bir kesim. Bazen de “karne tatili” denmesinin sebebi öğrencilerin
yarıyıl karnelerini almalarından.
“Sömestir” kelimesi
Türkçeye Fransızcadan geçen akademik veya idari yılın her bir yarı dönemine
verilen admış. Bizde akademik yılın birinci döneminin ardından okullarda
eğitim-öğretime verilen ara için kullanılır olmuş. Amacı; öğrencilerin,
öğretmenlerin ve okulların idari personelinin bu dönemi dinlenerek ve akademik
yılın ikinci dönemine hazırlık yaparak geçirmeleri.
15 Şubatta
inşallah okullar açılır yüz yüze eğitim başlar. Çocukları evde zapt edemeyen,
her gün adeta bir curcuna yaşanan evlerdeki anneler önce bir “Ohh!” çekeceklerdir
eminim. Çocuklar da sıralarına, arkadaşlarına kavuşacaklar. O günkü
sevinçlerini görmek gerek. Ya öğretmenler? Zaten zor olan görevlerine
yaşadıkları bu uzaktan eğitim çilesinden sonra herhalde koşa koşa giderler.
Bugün
corona salgınında 315.nci takvim sayfasını yırtmak üzereyiz. İkinci kışı
geçirirken gündemimizde birkaç önemli şey var. İlki çocuklarımız uzaktan eğitim
gibi uzaktan karne de alacaklar. Herhalde onların yaşamlarında da
unutmayacakları bir anı bu. İkincisi ülkemizde aşı uygulaması bir haftasını
doldurdu ve saat 19.12 itibariyle toplam aşılama 1 milyonu aşmış (1.048.675)
durumda. Bu durum umutlarımızı arttırıyor.
Üçüncü
gündem maddesi ise uzak bir yerden, taa Amerika’dan. Bir saat sonra seçilmiş başkan
Biden Başkanlık yemini edecek. 46. Başkan Washington’da olağanüstü önlemler
altında fakat son derece hiç de renkli olmayan bir şekilde karşılanacak. Trump
Beyaz sarayı terk edip Floridaya gitti. 25 bin ulusal muhafız görevde.
Amerikalılar kalkışmanın ne demek olduğunu, korkuyu kış soğuğu gibi iliklerine
kadar hissederek yaşadılar. Umarım kulaklarına küpe olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder