8 Eylül 2020 Salı

08 Eylül 2020 Pazartesi 15:30 CORONA GÜNLERİ...............................Sayıların dili

Sayılar ne söylüyor?

Son bir hafta içinde test sayımız 100 bin seviyesine çıktı. Hatta 4 Eylül günü şimdiye kadar yapılmış en yüksek sayıya 117.113'e ulaşıldı. Bu sayı 1 Eylülde  109.443, 2 Eylülde  107.927, 3 Eylülde  110.225, 5 Eylülde  99.497 olmuştu. Bugün de 96.842 olarak açıklandı. Ayın ilk haftası vaka sayıları da yüksekti. Bu rakamlar 1 Eylülde  1.572, 2 Eylülde  1.596, 3 Eylülde  1.642, 4 Eylülde  1.612,5 Eylülde  1.673 idi. Bugün de 6 Eylül itibariyle 1.578 olarak duyuruldu. 

 

Bana göre önemli bir gösterge olan vaka sayısı/Test sayısı oranlarına baktığımızda ise: 1 Eylülde %1,44, 2 Eylülde  %1,48, 3 Eylülde  %1,49, 4 Eylülde  %1,38,5 Eylülde %1,68, bugün de %1,63 olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Bu şu demek: bu günlerde test yapılan her 1000 kişiden 14 ila 17'si pozitif çıkmış.  Hatırlayacaksınız Haziran ayında her gün 50 bin civarında test yapılıyordu. O günlerde 1400 vaka sayısı % 2,8, 1500 vaka sayısı %3,0 ve 1600 vaka sayısı ise %3,2 oranını işaret ediyordu. Yani üç ay önce test yapılan her 1000 kişinin yaklaşık 28 ila 32'si pozitif çıkmıştı.


Peki burada sayılar bize ne söylüyor: "Evet vakalar 1000 seviyesinin altından tekrar 1600'ün üzerine çıktı, bu doğru. Ancak test sayıları da iki kat artmış görünüyor. Dolayısıyla vaka sayısı/Test sayısı oranına bakacak olursak şu anda çok da kötü durumda sayılmayız. Ancak, artışın devam etmesi endişelenmemize ve tedbirlerin sıkılaştırılması beklentilerinin artmasına sebep oluyor. 


Aktif hasta sayımız artmaya devam ediyor. Ağır hasta sayımız da öyle. İyileşen hasta sayımız ise maalesef yeni hasta sayımızın altında seyrediyor. Günlük hasta sayısı en çok artan illerimiz; Van, Karaman, Erzincan, Çankırı ve Kayseri. Ağır hasta sayısı en çok olan illerimiz ise; İstanbul, Ankara, Konya, Erzurum ve Yozgat. Bu hafta en çok hasta bulunan beş ilimizde pnömoni oranları da şöyleydi: Ankara: %4.7, İstanbul: %4.61, Konya: %8.78, Kayseri: %6.49 ve Diyarbakır: %8,37.

 

Sağlık bakanımızın bu hafta en fazla tekrarladığı uyarılar: "Sevdiklerimizi korumak için tedbirlere uymak zorundayız. Bu her birimiz için kimsenin bizi zorlamadan uymamız gereken bir ödevdir. Birlik olmalıyız. Ancak birlikte mücadele ederek virüsü yenebiliriz. Dönem mücadele ve tedbirde güç birliği dönemi. Güç tedbirde, gücümüz birlikte tedbirlere uymakta" oldu.


Aklım ne söylüyor?

Dünyanın diğer ülkeleriyle birlikte ülkemizde de yaşanan koronavirüs pandemisinde ilk vakadan bu yana geçen toplam 182 günde tam 6.730 vatandaşımızı yitirdik. 


7 Eylül itibariyle yapılan 103.925 test sonucu 1.703 kişi pozitif çıkmış, 57 hasta vefat ederken 1.047 kişi de iyileşmiş. Böylece tedavisi tamamlanıp taburcu olanların sayısı da 252.152'ye çıkmış durumda. Toplam test sayısı 7.883.464, vaka sayısı da 281.509'a ulaşmış görünüyor. Bu arada aktif hasta sayısı 22.627, ağır hasta olanlar 1.118, zatürre olmuş hasta oranı ise yüzde 7,6 seviyesinde.

 

Bu rakamları analiz edersek: öncelikle test sayısının nüfusumuzun %9,5'na ulaştığını söylememiz gerekiyor. Şu ana kadar gerçekleşen vaka sayısı/Test sayısı oranı ise ortalama %3,6 olarak görünüyor. Yani testi yapılan her bin kişiden 36'sı pozitif çıkmış. Ya da ülke nüfusumuza oranlarsak her 1 milyon kişiden 3.392'si kovid olmuş durumda. Öte yandan vakaların ortalama %89,6'sı iyileşmiş, %2,4'ü vefat etmiş. Geriye kalan %8'i de halen tedavi görmekte.  


Vaka sayıları yeniden tırmanışa geçti; doğru. 1500'leri geride bıraktık 1600'leri de aştık artık 1700'leri görmüş durumdayız; doğru. Yeniden her gün 50'nin üzerinde can kaybımız var; doğru. Ağır hasta sayımız yine 1000'in üzerinde; doğru. Zatürre oranı yavaş da olsa artık %7,5'ğun üstünü zorluyor. Maalesef bu da doğru.


7 Eylül itibariyle 1 milyon kişi başına vaka sayımız 3.392 olmuş. Bu rakam 6 Eylül itibariyle 3.371, 3 eylül itibariyle da 3.287 idi. Dünya genelinde ise 1 milyon kişi başına vaka sayısı bugün itibariyle 3.498, 3 Eylül itibariyle ise 3.353 idi. Bu rakamların karşılaştırılmasından da şu çıkıyor. 3 Eylülde  66 kişi olan 1 milyon kişi başına vaka sayısı farkı 7 Eylülde 106 kişiye çıkmış. Yani tüm dünyadaki vakalar nüfusa göre bizden daha fazla artıyor. 


Bu küçük tahlil salgında bizim dünya ile değil kendi kendimizle yarıştığımızı gösteriyor. Cumhurbaşkanımızın son konuşmasında ortaya koyduğu hedefler de bunun açık örneği: En kısa sürede vaka sayısını 100'ün altına, vefat sayısını 0'a indirmek. Özellikle de soğuk algınlığı ve grip mevsimi yaklaşırken bu hedefin önemi büyük. 


Hükümet ne yapıyor?

Bana öyle geliyor ki hükümet bizi sayılarla, uyarılarla, il bazında yapılan uygulamalarla yeniden yaşanması kuvvetle muhtemel zor günlere hazırlıyor. Salgın küresel, en az 80 önde gelen ülke bizden çok çok daha kötü bir durumda. Anlaşılıyor ki bu pandeminin aşısı ilacı gecikecek. En azından kitlesel üretim ve yaygın uygulama bir yıldan önce zor gibi.


Evet biz daha iyiyiz. Evet sosyal güvenlik ve sağlık sistemimiz sağlam. Evet tedavide başarılıyız. Ama bütün bunlar bile kişisel tedbirin gücüne ulaşamıyor. Üstelik çok daha ucuz, kolay ve etkili. Hükümet yetkilileri de asıl gücümüzün tedbirde olduğunu sürekli tekrarlıyorlar. Birlikte tedbirlere uyarsak inşallah sonunda yenilen virüs kazanan da biz olacağız. Tedbirlere birlikte uyarak ancak başarılı olabiliriz. 


Sağlık ordumuz elinden gelenin en iyisini yapıyor. Sağlam bir sağlık sistemimiz ve altyapımız var. Bakan Koca'nın yaptığı açıklamaya göre; Türkiye genelinde yatak doluluk oranı yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 31. Bu dönemde 6 ile daha; Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak ve Mardin’e yeni hastane açılacakmış. Bunlardan 3'ü şehir hastanesi statüsünde, diğer 3'ü de 500 yataklı hastaneler. 


Bilgilenme konusunda da herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı uzman ekibi tarafından her gün yeni vaka, ağır hasta, iyileşenler, günlük test ve vefat sayıları çıkarılıyor. Sağlık Bakanı Fahretttin Koca tarafından sosyal medya platformu Twitter'de ve Bilim Kurulu Toplantısı yapılan günlerde de televizyonlarda canlı yayınla güncel tablolar halinde duyuruluyor. 


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son günlerdeki bir paylaşımında, "Günlük en çok hasta görülen ilimiz Ankara. Son haftada günlük hasta sayısı en çok artan illerimiz; Van, Karaman, Erzincan, Çankırı ve Kayseri. Ağır hasta sayısı en çok olan illerimiz ise; İstanbul, Ankara, Konya, Erzurum ve Yozgat. En çok hasta bulunan beş ilimizde pnömoni oranları; Ankara: %4.7, İstanbul: %4.61, Konya: %8.78, Kayseri: %6.49, Diyarbakır: %8.37.  Türkiye genelinde son bir haftada zatürre oranı artan ilimiz olmadı. Ağır hasta sayısı ise halen yükselmeye devam ediyor" dedi. Bu bilgiler hükümetin tün yurda odaklandığını ve mücadelede daha yerel çalışacağını gösteriyor.


Toplamda 8 milyona yakın test yaptıklarını ifade eden bakan: "Bugün aktif hasta sayımıza 546 kişi daha eklendi. Kaybettiğimiz hasta sayımız toplamda 7.000’e yakın. Can kayıplarımızın üzüntüsünü sözcükler de rakamlar da ifade edemez. Aktif hasta ve ağır hasta sayımızda artış devam ediyor. Bu durum kaybettiğimiz canların sayısını da artırıyor. Kayıplarımızın ve ağır hastalarımızın sayısını azaltacak olan da bitirecek olan da tedbirlere tam uyumdur. Mücadeleyi ancak hep birlikte yürütürsek başarabiliriz.Tedbirlere uymada gevşek olamayız. Güç tedbirde. Sevdiklerimizi korumak için tedbirlere uymak zorundayız. Bu zorunluluk her birimiz için kimsenin bizi zorlamadan uymamız gereken bir ödevdir.  Gücümüz tedbir almaya ve sevdiklerimizi korumaya yeter" dedi. 


Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmalarında sürekli uyarıyor. Salgında günlük vaka ve vefat sayılarındaki artışa dikkati çeken Erdoğan, koronavirüs ile mücadele kapsamında denetimlerin artırılacağını, toplu taşımada ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyeceğini ve maske kullanımı başta olmak üzere kurallara uymayanlara kesilen cezaların da muhakkak tahsil edileceğini vurguluyor


Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye hem sağlık altyapısının gücü hem de aldığımız tedbirler sayesinde oldukça iyi bir noktada bulunuyor. Ancak mevcut durum bizim için kabul edilebilir değildir. Vaka ve vefat sayılarındaki kısmi yükselişten derin üzüntü duyuyoruz. Kafe ve restoranlar kurallara uygunluk bakımından çok daha sıkı şekilde denetlenecektir. Toplu taşımada tüm illerimizde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek. Riskli illerde il hıfzıssıhha kurulu kararıyla kapasite sınırlamasına gidilebilecek. Maske kullanımı başta olmak üzere kurallara uymayanlara kesilen cezalar muhakkak tahsil edilecek. Esnek ve kademeli mesai usullerinin yaygın şekilde tatbiki sağlanacaktır. Şeffaf şekilde yürüttüğümüz bu sürecin başarısı vatandaşlarımızın vereceği desteğe bağlıdır. Kalabalık etkinliklerden uzak durmadığımız, sokakta, işyerinde hatta evde belirlenen kurallara uymadığımız sürece ne açtığımız hastaneler ne cezai tedbirler tek başına bizi virüsten koruyabilir. Daha iyi bir çözüm bulunana kadar hayatımızı temizlik, maske, mesafe tedbirlerine göre yeniden düzenlemeliyiz. Sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte soğuk algınlığı ve grip gibi mevsim hastalıklarının yükü üzerimize binmeden günlük vaka sayılarını yüzün altına, vefat sayılarını mümkünse sıfıra indirmeliyiz.


Öte yandan eğitim alanında ABD örneğinin endişe verici olduğunu belirten bazı uzmanlar, çocuklarda vaka artışı olabileceğine dikkat çekerek okulların açılmasının oluşturacağı riske dikkat çekiyorlar. Cumhurbaşkanı bu konuda da şunları söylüyor: "Uzaktan eğitim sistemimizi en iyi şekilde idame ettirdik. Yeni dönemde eğitim öğretime salgın şartlarını dikkate alarak hem yüz yüze hem uzaktan eğitimi birlikte gerçekleştireceğimiz bir sistemle devam edeceğiz. Ailelerin tercihine göre okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden başlayarak okullarımızı eğitim öğretime açıyoruz. Bu uygulama salgının seyrine göre şehirlerimizde farklılık gösterebilecek. Çocuklarımızın eğitim öğretim hayatlarının aksamadan devam etmesi tek gayemizdir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder