Artış var ama yenilmedik
Vaka sayıları bir süredir yükselişte. Şu anda son 1,5 ayın en yüksek hasta sayısına ulaşıldı. 19 Ağustos itibariyle vaka sayısı 1.300’ün üzerine çıktı. Düne kıyasla, pozitif tanı 40 daha fazla. Dün 1.263 olan vaka sayısı bugün 1.303 olarak gerçekleşti. Evvelsi gün bu rakam 1.233 idi. Hatırlayalım ki; yeni normale geçildiği dönemde, meselâ 12 Haziran’da tespit edilen yeni hasta sayısı 1.592 idi ve bir ay içinde Temmuz ayında binin altına çekilebilmişti.
Aslında her günkü vaka sayıları aşağı yukarı 10 gün öncenin bulaşlarını gösteriyor. Sonuçlara göre tedbirlere uyulmayan ortamlar bu artışın baş nedeni. Bu yüzden tanı konulmuş kişi sayısı ve temaslı kişi sayısı artıyor. Hükümet zaman içinde salgınla bölgesel mücadele yöntemini seçmiş gibi görünüyor. İl hıfzıssıhha kurullarının adını daha sık duyuyoruz. İl Valileri bazı kararlar alıyorlar. Sağlık Bakanlığının verdiği bilgiye göre 10 ilde vaka sayıları düşmüş, 12 şehirde stabil halde, 7 ilde de mücadele sürüyor.
Bugün vefat edenlerin sayısı 23. Dün 20, evvelsi gün de 22 idi. Toplam ölüm vakası da 6 bini geçmiş (6.039) durumda. Bugün iyileşen hasta sayımız 1.002 olmuş. Dün 942, evvelsi gün de 1.002 olmuştu. Yani bu günlerde yine hasta sayısı iyileşenlerden fazla görünüyor. Ancak toplam iyileşenler de 233.915'i bulmuş. Bunun anlamı şu; toplam vaka sayısı 253.108 olduğuna göre iyileşme oranı hala %92'nin üzerinde. Yani her yüz kişiden 92 si iyileşiyor, 2 kişi ölüyor geriye kalan 6 kişi de tedavi görmekte.
Yeni hasta sayılarının tekrar binin üzerine çıkmasının ardından 40 binler civarında olan test sayısı 80 binlerin üzerinde gerçekleşmiş görünüyor. 19 Ağustos itibariyle yapılan test 87 bin 223 olmuş. Bu rakam dün 82.318, evvelsi gün de 74.846 idi. Muhtemelen önümüzdeki günlerde 100 binleri de görebileceğiz.
Bakan Koca'nın verdiği bilgiye göre; 11 Marttan bu yana, tanı konmuş toplam hasta sayısı 250 bini geçmiş bulunuyor. Ancak hastalığı yayma potansiyeline sahip, izole edilmiş aktif hasta sayısı ise sadece 12.575. Anlaşılan yeni hastaların büyük kısmı kolay iyileşebiliyor. Zatürre oranı yüzde 7,4 ve giderek azalmakta. Bunun en önemli sebebi son dönemde Türkiye’de üretilen bir antiviral ilaç. Diğer taraftan yayılımın artışına paralel olarak maalesef ağır hasta sayısı artıyor.
Bakan Koca şöyle diyor: "Artışın kontrol altına alınması, hep birlikte bize bağlı. Her artış uyarıcı olmalıdır, fakat yenilgi duygusuna yol açmamalıdır. Salgın bir süreçtir ve bu tür değişkenlikler tüm dünyada görülmektedir. Çeşitli sebeplerle zaman zaman artışlar bizi yıldırırsa zafer uzar ve alacağımız yara büyür. Bunun için sizleri dirayetli ve inançlı olmaya davet ediyorum, yarınlara bakmaya davet ediyorum. Maske, mesafe ve temizlik konusunda ödünsüz olun. Bu tabloyu, ihmallerin ve tedbirlerin belirlediğini unutmayın.Zayıflama işaretleri veren birlik ve beraberliğimizi, mücadele dostluğumuzu bozmayalım. Pandemi döneminde ne olursunuz, 83 milyon bir olalım. Siyaseti pandemiye bulaştırmayalım. Salgınla mücadelemiz başarıyla sürüyor, Türkiye’nin salgınla mücadelesine başarısızlık etiketi yapıştırmaya çalışanlar varsa ya bilmiyor ya da siyaseten unutmayı tercih ediyor. Tarihte düz çizgide seyreden salgın olmamıştır. Önemli olan mücadelede istikrardır.Virüsün etkisi devam ediyor. Yaz olması sebebiyle virülans değişikliği olmadı. Yazın bunun etkisini kaybedeceğini düşünmeyin. Kapalı ortamlarda kışın daha fazla olunduğu için kolay bulaşır, yazın açık havadan dolayı bulaşıcılık az olabilir. Ancak virüs yaz da kış da bulaşıcılığını devam ettirir."
Bizde var da dünyada yok mu?
Ocak ayının sonunda daha dünya çapında 10 bin koronavirüs vakası belirlenmişti ve henüz 200 dolayında insan ölmüştü. Bu açıklanan vakaların tümü de Çin'de idi. O günden bu yana 7 ay geçti. Corona tüm dünyada hayatlarımızı çok değiştirdi. Bugün 20 Ağustos itibarıyla Dünya genelinde Covid 19 tespit edilen toplam vaka sayısı 23 milyona doğru gidiyor. Corona Virüs Haritasına göre şu ana kadar toplam vaka sayısı 22.734.816. Koronavirüs nedeniyle ölenlerin sayısı ise 800 bine (793.950) yaklaşıyor. Bu fotoğraf hiç de iç açıcı değil.
2019 sonunda Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs, kısa bir sürede küresel salgına dönüştü. 2020'nin ilk 6 ayında 10 milyondan fazla insan koronavirüse yakalanmıştı. Şimdi 23 milyona ulaşmak üzere. Çin'den sonra salgın Nisan ayında ilk önce Avrupa ve Kuzey Amerika'ya sıçradı. Sokağa çıkma yasaklarıyla süren üç ayda Avrupa'da virüsün yayılımı yavaşlarken Latin Amerika'daki vaka sayıları ise hızla artmaya başladı. Haziran sonlarına doğru tedbirlerin gevşetilmesiyle birlikte ABD'nin güney ve doğu eyaletlerinde de rekor sayıda koronavirüs vakası tespit edildi.
Avrupa'da vaka sayıları artıyor, yeni önlemler gündemde. İspanya, son 14 günde her 100 bin kişi başına Kovid-19'da en fazla pozitif vakanın görüldüğü Avrupa ülkesi oldu. Almanya'nın Bavyera eyaletinin Schwandorf bölgesinde, Kovid-19 testi pozitif çıkan bir kişinin doğum günü eğlencesine katılması sonucu 120 kişinin karantinaya alınmış. Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgınla mücadelenin bitmediği uyarısı yapıp, "Bazı ülkeler ilerleme kaydetmiş olsa da salgın hızlanıyor" diyor.
Peki, Koronavirüs vakaları en çok nerelerde? Salgından en çok etkilenen ülke konumundaki ABD'de virüs bulaşan kişi sayısı 43 bin 837 artışla 5 milyon 721 bin 127'ye ulaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı da 176 bin 801'e çıkmış. Ülkede iyileşenlerin sayısı ise şu anda 3 milyonun (3.068.577) biraz üstünde. Latin Amerika'da salgının merkez üssü olarak nitelendirilen Brezilya'da can kaybı 111 bin 443’e, vaka sayısı 3,5 milyona (3.470.517) dayanmış durumda. İyileşen sayısı ise 2.615.254. Hindistan'da vaka sayısı 55 bin 79 artarak 2.904.329'a, can kaybı 54.975'e çıkmış. Ülkede virüse yakalanan 2.157.941 kişi ise iyileşmiş bulunuyor.
Afrika'nın koronavirüs salgınının neresinde olduğu belirsiz. Toplam vaka sayısı 1 milyonu geçerken, başarılı bir başlangıç yapan Güney Afrika'da durumun kötüleştiği ve şu an kıtada salgının en çok yayıldığı ülke olduğu anlaşılıyor. Fakat Afrika ülkelerinde koronavirüs testinin çok sınırlı yapılması gerçek tabloyu görmeyi zorlaştırıyor.
Şu anda altı adet aşının klinik denemelerinde üçüncü aşamaya geçildi. Bu aşama, aşıların gerçekten de işe yarayıp yaramayacağını belirleyecek en kritik dönem. Son sorun ise zamanlama. Sağlık uzmanları vurgunun aşının bulunup bulunmayacağı değil ne zaman erişime sunulabileceği olduğuna dikkat çekiyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder