Seçim Sonuçları
Türkiye bir kez daha seçimini yaptı. 7 Haziran, Türkiye'nin demokrasi kariyerindeki 24'üncü, 1950 yılından bu yana yaşanan çok partili yaşamınsa 17'nci hür genel seçimleriydi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 25. Dönem 550 yeni üyesini belirlemek için yapılan bu seçime katılma yeterliliğini taşıyan 31 parti bulunuyordu. Ancak, bunlardan sadece 20'si YSK'ya milletvekili
aday listesi verdi.
Kampanyalar yapıldı, politikacılar söyleyeceklerini söylediler. Pazar günü 56 milyon 608 bin 817 kayıtlı seçmenin 47 milyon 507 bin 389'u oy kullanmak için sandık başındaydı. Ayrıca yurtdışında yaşayan 2 milyon 866 bin 979 vatandaşımızdan 931 bin 465'i oy kullandı. Sonuçta, seçime katılım oranı yüzde 83,92 olarak gerçekleşmiş oldu.
Ancak, kullanılan oyların 46 milyon 161 bin 49'u geçerli sayıldı ve 1 milyon 346 bin 340'ı geçersiz sayılarak iptal edildi.
7 Haziran seçimleri için Türkiye genelinde 174 bin 236
sandık kurulmuştu. İlaveten 54 ülkede 112 temsilcilik ve gümrük kapılarında da oy kullanıldı. Bütün bu işlemler için 1 milyon 219 bin 652 kişi görev yaptı.
2015 Genel Seçimleri'ne göre Adalet ve Kalkınma
Partisi (AK Parti) %40,8 oy oranı ve 258 milletvekiliyle birinci olarak TBMM'de temsil edilmeye hak
kazandı. Meclis'te 2.
parti %25 oy oranı ve 132 milletvekiliyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
oldu. Onun ardından gelen partiler %16,4 oy oranı ve 80 milletvekili sayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üçüncü, %13,1 oy oranı ve 80 milletvekili
kazanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise dördüncü oldular. Böylece 2015 Genel Seçim sonuçları dört partiyi, yani; Ak Parti, CHP, MHP ve HDP'yi Meclis'e taşımış oldu.
Seçimlerde kimin kazanıp kimin kaybettiğini, şimdi ne olacağını, sonuçların herkese göre moral olabilecek türlü çeşit istatistiksel yorumunu erbabına bırakıp bu alanda ulaştığımız erginlikten söz etmek istiyorum biraz.
İlki, milletin her seçimde ortaya koyduğu tablonun "aşkolsun" dedirtecek kıvamda bir olgunluk eseri olduğuyla ilgili. Bunu her defasında hem katılım oranı, hem de meclise yansıma biçimiyle çok açık bir şekilde gösteriyor.
Son zamanlarda yaşadığımız seçimler adeta anket tacirlerine, politika demogogları ve siyaset mühendislerine kapak gibi gerçekleşiyor. Millet kendi iradesi üzerine vesayet kurmak isteyenleri, onları küçümseyen hatta tahkir edenleri mahçup etmeye devam ediyor.
Demokrasi ve seçim konusunda olgunlaştığını, sessiz ama etkili gücünde hissedebiliyoruz. Popüler bir kampanya sözcüğüyle "herkes konuşuyor; millet dinliyor, gözlüyor gereğini de yapıyor" Egemenlikte son söz hakkının kendisinde olduğunu her defasında bir kez daha hatırlatıyor dosta düşmana. Helal olsun !..
İkinci göze çarpan husus, seçim sonuçlarının daha ilk bir saat içinde kabaca alınabiliyor olması.
Örneğin, saat 20'de, oyların neredeyse % 82'si sayılmış durumdaydı. Buna göre; Ak parti %42,8 ile 265 Mv, CHP %24,7 ile 127 Mv, MHP %17,0 ile 83 Mv, HDP %11,1 ile 75 Mv. görünüyordu. Bu tablo +- 2 puan ile aşağı yukarı değişmedi.
Örneğin, saat 20'de, oyların neredeyse % 82'si sayılmış durumdaydı. Buna göre; Ak parti %42,8 ile 265 Mv, CHP %24,7 ile 127 Mv, MHP %17,0 ile 83 Mv, HDP %11,1 ile 75 Mv. görünüyordu. Bu tablo +- 2 puan ile aşağı yukarı değişmedi.

Böylece, ilk bir saat geçtiğinde Ak parti %40,9 ile 259 Mv, CHP %25,2 ile 131 Mv, MHP %16,5 ile 82 Mv, HDP %12,7 ile 78 Mv. çıkaracak gibi görünüyordu. CHP'de ve MHP'de değişen bir şey yoktu. Dikkat çeken tek hareket, Ak parti %40'a doğru inerken, HDP'nin de % 13'lere çıkıyor olmasıydı.

Buna göre; Ak parti 259 Mv, CHP 131 Mv, MHP 82 Mv, HDP 78 Mv. çıkarabiliyordu. Yani Mv. sayısı itibariyle tablo aynıydı.
Saatler 22:30'u gösterdiğinde artık oyların tamamı sayılmış durumdaydı.
Sonuçlar; Ak parti'nin %40,8 ile 257 Mv,
CHP'nin %25,2 ile 133 Mv, MHP'nin %16,5 ile 82 Mv ve HDP'nin de %12,8 ile 78 Mv. çıkaracağını gösteriyordu.
Buna göre, Ak partinin hem oran hemde Mv. olarak azaldığı açıktı. CHP oy oranı değişmediği halde Mv sayısını iki arttırmıştı. MHP'de durum değişmemiş, buna karşılık HDP'nin Mv. sayısı değişmediği halde oy oranı % 12,8'e yükselmişti.
Buna göre, Ak partinin hem oran hemde Mv. olarak azaldığı açıktı. CHP oy oranı değişmediği halde Mv sayısını iki arttırmıştı. MHP'de durum değişmemiş, buna karşılık HDP'nin Mv. sayısı değişmediği halde oy oranı % 12,8'e yükselmişti.
Saatler 23:30 olduğunda artık Başbakan geleneksel seçim konuşması için balkondaydı. Ak partinin seçim başarısına, Türkiye'nin omurgası olduğuna dikkat çekiyordu.
Bu arada son bilgiler Ak parti için %40,7 ile 255 Mv, CHP için %25,1 ile 133 Mv, MHP 'için %16,4 ile 82 Mv, HDP için de %13,0 ile 80 Mv. olarak yansıyordu.
Bu arada son bilgiler Ak parti için %40,7 ile 255 Mv, CHP için %25,1 ile 133 Mv, MHP 'için %16,4 ile 82 Mv, HDP için de %13,0 ile 80 Mv. olarak yansıyordu.
Ancak, Tv'ler çoktan seçim sonuçlarını "Sandıktan koalisyon çıktı" şeklinde ilan etmişlerdi bile.
Saat
01:30 olduğunda alınan sonuçlara yurtdışı oylar da yansımıştı. Acaba bu herhangi bir değişikliğe yol açacak mıydı ?
Birçok kişinin beklediği gibi değişiklik Ak partinin %40,7'tan %40,8'e, Mv. olarak da 255'ten 258'e çıkmasına, HDP'nin de oran olarak %13,0'ten %13,1'e yükselmesine karşılık Mv. olarak 80 den 79'a düşmesine sebep olmuştu.
CHP ise oran olarak %25,1 ten %25,0'e, Mv. olarak da 133 Mv. den 32 Mv'ne gerilemişti. Aynı şekilde MHP %16,4 oranında kalırken bir milletvekilliği kaybederek 81 Mv'ne inmişti.
Eski yıllardaki gibi sabahlara kadar süren televizyon başı beklemeye gerek yoktu. Partiler ışıkları söndürmüş, Tv ekranları da ağır top yorumcularını göndermişti. Bu konuda eskiden seçim gecelerinin daha renkli geçtiğini söylemeliyim. Sabaha kadar süren yorum programları olurdu. Galiba Ak parti çıkalı beri eski neşeleri, canlılıkları yok gibi. Daha ilk bir iki saat içinde sonuçlar belli oluyor. Onlar da hoşlanmadıkları bu tablodan malzeme çıkaramıyorlar herhalde.
CHP ise oran olarak %25,1 ten %25,0'e, Mv. olarak da 133 Mv. den 32 Mv'ne gerilemişti. Aynı şekilde MHP %16,4 oranında kalırken bir milletvekilliği kaybederek 81 Mv'ne inmişti.
Eski yıllardaki gibi sabahlara kadar süren televizyon başı beklemeye gerek yoktu. Partiler ışıkları söndürmüş, Tv ekranları da ağır top yorumcularını göndermişti. Bu konuda eskiden seçim gecelerinin daha renkli geçtiğini söylemeliyim. Sabaha kadar süren yorum programları olurdu. Galiba Ak parti çıkalı beri eski neşeleri, canlılıkları yok gibi. Daha ilk bir iki saat içinde sonuçlar belli oluyor. Onlar da hoşlanmadıkları bu tablodan malzeme çıkaramıyorlar herhalde.
Sabah
saat 09:30. Ak parti %40,9 , CHP %25,0 , MHP %16,3, HDP %13,1. Artık bu sonuçlar kesin sayılır.
Akşam saat yirmiden bu yana Ak parti %42,8'den % 40,9'a (fark - % 0,9), MHP ise % 17,0'den % 16,3'e (fark - % 0,7) gerilemiş durumda. CHP % 24,7'den % 25,0'e (fark + % 0,3), HDP ise % 11,1'den %13,1'e (fark + % 2,0) yükselmiş görünüyor.
Milletvekili sayılarında ise Ak parti 265'ten 258'e (fark - 7), MHP ise 83'ten 80'e (fark - 3) inmiş görünüyor. CHP 127'den 132'ye (fark + 5), HDP ise 75'ten 80'e (fark + 5) yükselmiş durumda.
Milletvekili sayılarında ise Ak parti 265'ten 258'e (fark - 7), MHP ise 83'ten 80'e (fark - 3) inmiş görünüyor. CHP 127'den 132'ye (fark + 5), HDP ise 75'ten 80'e (fark + 5) yükselmiş durumda.
Bu tablo şunu gösteriyordu. 2002 seçimlerinde % 34,28 oy oranıyla 363 Mv. çıkaran Ak parti bu defa % 40,9'la ancak 258 Mv. çıkarabilmişti. O yıl Meclise giren CHP'nin de durumu da benzerdi. % 19,39 oy oranıyla 178 Mv. çıkarmışlardı. Öteki partiler baraj altında kalmış, bu yüzden verilen oyların sadece yüzde 46,33'ü mecliste temsil imkanı bulabilmişti.
2002 seçimlerinde oyların yüzde 34,3'ü ile 363 milletvekilliği kazanan Ak Parti TBMM'nin üyelik sayısının yaklaşık yüzde 66'sını alarak 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü elde etmişti.
Türkiye'nin "erken" yapılmayan ilk genel seçimi olan 12 Haziran 2011'de alınan sonuçlar tabi ki % 95,39 oranıyla temsil açısından daha uygundu. Ak Parti % 49,83 oy oranı ile 327 Mv., CHP % 25,98 oy oranı ile 135 Mv. MHP % 13,01 oy oranı ile 53 Mv., büyük çoğunluğu bugünün HDP'sine karşılık gelen Bağımsız adaylar ise % 6,57 oy oranı ile 35 Mv. çıkarmışlardı.
Demek ki neymiş; temsil oranı arttıkça, meclise üç dört parti girdikçe % 40 gibi büyük bir oranla dahi tek başına iktidar olunmuyormuş. Değil ki % 35, %25'lerle.
2002 seçimlerinde oyların yüzde 34,3'ü ile 363 milletvekilliği kazanan Ak Parti TBMM'nin üyelik sayısının yaklaşık yüzde 66'sını alarak 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü elde etmişti.
Türkiye'nin "erken" yapılmayan ilk genel seçimi olan 12 Haziran 2011'de alınan sonuçlar tabi ki % 95,39 oranıyla temsil açısından daha uygundu. Ak Parti % 49,83 oy oranı ile 327 Mv., CHP % 25,98 oy oranı ile 135 Mv. MHP % 13,01 oy oranı ile 53 Mv., büyük çoğunluğu bugünün HDP'sine karşılık gelen Bağımsız adaylar ise % 6,57 oy oranı ile 35 Mv. çıkarmışlardı.
Ancak, baraj sistemi nedeniyle % 5 gibi bir seçmen oyunun meclise yansımamış olması Ak partiyi % 49,83 oy oranına karşılık Meclisin % 59,45'ini elde edebilmişti. Bu seçimlerde ise % 40,9 oy oranına karşılık Meclisin ancak % 46,9'ini doldurabildi. Çok ilginç bir şekilde HDP % 13,01 oy oranına karşılık TBMM'de %14,55 yer kapmış oldu. Seçim sistemimizin cilveleri işte. Düşünüyorum da % 10 barajını getirenler ne Ak partide ne de HDP'de böyle olsun istememişlerdir herhalde. Etme bulma dünyası bu...

İstikrarı da yaşadık gördük, biz koalisyon dönemlerini biliyoruz ama gençlerimiz zorluk sıkıntı bilmeden yetiştiler. Beri tarafta uzun süre iktidar olmanın getirdiği sorunlar da var, belki de güç bize ağır geldi. HDP gibi erken siyasi şımarıklığın da sonuçları vardır. Dikkat etmeli.
Yahudilerin Hz. Musa'ya dediği gibi "hergün hergün kudret helvası ve bıldırcın etinden bıktık ! Biraz da soğan sarımsak istiyoruz" diyenlere ise şaşırmamalı. Önünüze koyuverirler işte böyle sapı samanı.
Neresinden bakılırsa bakılsın bu seçim ve sonuçları herkesin külahını önüne koyup düşüneceği bir tablo ortaya koydu. Millete rağmen düşünen ve konuşanlar esas ustayı dikkate almadan hesap yapılmayacağını artık bilmeliler. Herkes kazandık diye kabarıp duruyor. Hele CHP için tam bir kara komedi bu durum. Ancak, kazanan sadece millet, yine yapacağını yaptı ayar verdi kendince tüm politikacılara. Şimdi bir kenara çekilip izliyor olanı biteni.
Bazıları uçuyorum sanıyor ya, ah gülüm ! yere yapıştığında anlarlar hanyayı konyayı. Hadi bakalım kolay gelsin, şimdi işin yoksa ayıkla pirincin taşını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder