Ramazan
ayının habercisi; Berat Kandili
Kutlu zaman yolculuğumuzda
ışıklı bir durağa daha geldik. 12 Haziran Perşembe günü aynı zamanda beş
kıymetli geceden biri olan Berat
Kandili. Şaban ayının onbeşinci gecesindeyiz. Bu menzil aynı
zamanda onbir ayın sultanı Ramazan ayının da habercisi. Çünkü onbeş gün sonra
bir sonraki durağımız oruç ayına, yani kutlu Ramazan ayına girmiş olacağız.
Berat gecesinin, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan dünya semasına
toptan indirildiği (inzâl) gece olduğuna inanılır. Daha sonra Kur’an, Kadir
Gecesi'nde ilk kez ve parça parça Allah Resulüne indirilmeye (tenzîl)
başlanmış.
Berat kelimesinin aslı
“Berâet` oluyor. Beraat, sözlüğe göre "aklanmak"
demek. Temizlenmek, bir zorluktan çıkmak
ve beri olmak anlamında. Kulların günahlarının affı ve temize
çıkarılması sebebiyle bu geceye Berat
Gecesi denilmiş. İşte mü’minlere
bir beraat, bir temize çıkma ve bir aklanma fırsatı daha. Zira Berat kandili,
yaratıcının olanca rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ettiği bir gece. Bu
gecede bağışlanma kapıları ardına kadar aralık. Müminlerin dualarına icabet
edilen, günahların affedildiği, yapılan ibadetlerin kat kat fazlasıyla
mükâfatlandırdığı bir zaman durağı. Kullar borçtan kurtuluyor, temize çıkıp
ceza veya sorumluluktan beri oluyorlar. Ne güzel...
Peygamber efendimizin (s.a.v) söylediklerinden
bu gecede ilâhi rahmetin coştuğunu anlıyoruz. Berat gecesinde bir taraftan
kader yazılıyor, adeta ilahi kalem cızırtıları duyulabiliyor. Öbür yanda da
kullara günahlarını affettirme, gönüllerinden geçenleri içtenlikle iletebilme
fırsatı veriliyor. Bu fırsatı değerlendirip, ondan iyi şeyleri isteyen, kötü
şeylerden de ona sığınan insana ne mutlu. Buna karşılık, her tarafına rahmet
yağarken bir türlü bu tecelliden istifade edemeyene de ne kadar yazık.
Hiç kuşkusuz insan için her
gün, hatta her an önemli. Ancak, işte yıl içinde öyle mübarek gün ve geceler
var ki, bunların bizim için sunduğu fırsatları da görebilmek gerek. Bu mübarek
gecelerden biri de Berat Kandili. İnanç ve kültür dünyamızda II. Selim'den bu
yana minarelerde kandil yakılmasıyla kandil olarak anılagelmiş.
Kaynaklarda
bize bu gecenin beş temel özelliği olduğu aktarılıyor. İlki, önemli işlerin
seçim ve ayırımının yapıldığı bir gece bu. İkincisi, bu geceyi ibadetle geçirenlere
yardımcı olsun diye Allah meleklerini gönderiyor. Üçüncüsü, önemli bir bağışlanma
ve af gecesi. Dördüncüsü, bu gecede yapılan ibadetlerin faziletleri çok büyük.
Beşincisi de, bu gecede Peygamberimize ümmetine şefaat edebilme imkanı verilmiş.
Berât gecesinde ibâdet eden
Peygamber efendimize sevgili eşi soruyor: “Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en
sevgili kulusun! Buna rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?” Cevap kısa ama
çok anlamlı: “Ey Âişe, ben şükredici bir kul olmıyayım mı?”
28 Haziran Cumartesi günü mübarek Ramazan
ayına girmiş olacağız. Ayların sultanı, her günü, her gecesi, her saati ışıklar
içinde. Öylesine dolu ve kutlu bir zaman durağında daha buluşmak üzere selam ve
sevgi ile..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder