ÇİFTE ORJANDAŞLIK
Biz eskiler 46
yıllık Orjanlıyız. Dile kolay neredeyse yarım asır. Kimler geldi kimler
geçti, daha da kimler gelip geçecek kim bilir. Uzun bir süre kendimizi “kooperatif
ortağı” olarak bildik. Bazen “üye” de desek onun aslı
astarı yoktu. İşin doğrusu hepimiz sadece birer “ORJAN ORTAĞI”
idik. 2000’li yıllarda evlerimiz bitti, yazları da olsa içinde yaşar olduk. Bu
yüzden konutlarımıza “yazlık” dedik, Orjanın dilimizdeki adı da “Tatil
sitesi” oldu. Ama son 15 yıldır kat irtifakı ve kat
mülkiyeti kavramlarıyla da tanıştık. Böylece aslında birer “KAT
MALİKİ” olduğumuzu öğrendik. Orjana da kısaca “SİTE”
demeye başladık.
Şu an için bir SİTE
YÖNETİMİ tartışması yaşıyoruz. Meğer 2014’ten beri Orjanı Kooperatif
yönetemezmiş. Fiilen yönetiyor olması da yasal değilmiş! Bloklarda Kat
Malikleri toplanıp kendi temsilcilerini seçmesi gerekiyormuş. Bunlar da TOPLU
YAPI (SİTE) TEMSİLCİLER KURULUNU oluşturmalı ve ORJAN SİTE YÖNETİMİ kurulmalıymış.
Kooperatifin de asıl görevi FERDİLEŞMEYİ tamamlayarak aradan çekilmek ve
kendisini İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNE dönüştürmek olmalıymış. Bunun için
de 60 yıllık süreyi beklemek gerekmiyormuş.
Şimdi öyle bir
yol ağzındayız ki zaten çok zaman kaybetmişiz, daha da tereddüt edip önümüzdeki
yığılmayı arttırmanın hiçbir yararı yok. Bir an evvel kararımızı verip
menzilimiz için yola çıkmamız gerekiyor. Bunun için ÇALIŞTAY
YAPILSIN dendi, biz de olur dedik. 22 soru tespit ettik ve 5 aydır bunların
cevapları üzerinde çalıştık. Bu hafta inşallah 22 ve son soruyu da
cevaplandırıp sürecin en ağırlıklı kısmını bitirmiş olacağız. Bundan
sonrası ÇALIŞTAY RAPORU ve SONUÇ kısmını yazmak. Sanırım Nisan
ayı sonu gibi Orjana gelebiliriz. Önerilerimizi vakitlice yönetime
ulaştıralım ki Haziran genel kurul gündeminin hazırlanmasına katkımız olsun.
Bu bağlamda 22.
soruda ele aldığımız konu KOOPERATİF ORTAKLIĞI ile KAT MALİKLİĞİ
statümüzle ilgili. Düşündükçe, araştırdıkça ve yazdıkça içinde bulunduğumuz
paradoksal durumları, önümüzdeki yeni dönemde karşılaşabileceğimiz sorunları
daha iyi görebildik. Çözüm yolları üzerinde çalıştık. 22 soruda 100 kadar
sorun tespit ettik. Onları aşabilmenin yolu olarak bir o kadar da hedef
belirledik. Nasıl yapabileceğimize ilişkin stratejiler geliştirdik.
Böylece 7 yıllık bir yol haritası çıktı ortaya, bir de çifte vatandaşlık gibi “ÇİFTE
ORJANDAŞLIK” kavramı.
ÇİFTE ORJANDAŞLIĞIMIZIN bir yüzünde KOOPERATİFİ
ORTAKLIĞI var, diğer yüzünde SİTE YÖNETİMİ KAT MALİKLİĞİ statüsü.
Biri 1163 sayılı Kooperatifler Yasasına, diğeri 634 sayılı Kat Mülkiyeti
yasasına dayanıyor. Dolayısıyla da farklı kanunlara ve hukuka tabiler.
Birinin usul ve esasları kooperatif anasözleşmesinde, diğerinin ise Yönetim
Planında düzenlenmiş. Birinde esas olan “sermaye” ve amacı “konut yapılması”
diğerinde esas olan “Konut mülkiyeti”
ve “toplu yaşam gerekleri”. Birinde ortaklığa giriş çıkış açık,
diğerinde sahip olunan konuta ve ortak alanlara bağlılık söz konusu.
Bir Konut yapı
kooperatifi nihayetinde amacını tamamlayıp sahneden çekilmek üzere kurulur.
Ortaklık statüsü de onunla birlikte sona erer. Kat malikliği ise sahip
olunan bağımsız bölümle birlikte edinilir, ortak tesis ve alanlarda SİTE
YÖNETİMİ içinde devam eder. Kat malikliğini sona erdiren şey
gayrimenkulün yaşanamayacak şekilde harap olması, yok olması, satışı yada devir
gibi hallerdir.
Bilirsiniz, günümüzde bir kat
mülkiyeti daireniz/bağımsız bölümünüz varsa, o yaşam alanınızı çevreleyen tüm araziye
sahip olmazsınız. Bir kat mülkiyeti sahibi yalnızca, birimin kendisine ve ortak alanların
da belli bir yüzdesine
sahiptir. Bu nedenle Kat mülkiyeti ile
kooperatif arasındaki temel fark, mülkiyetin ayrıntılarında. Bir
kooperatife ortaksanız, birimin kendisine sahip olmazsınız. Bunun yerine,
kooperatif şirketinde bir hisseye sahip olursunuz. Bu hisse, yaşam alanınız üzerinde size tek hak verir, ancak
size onun mülkiyetini vermez.
Bu nedenle, Kooperatif ortakları, konutları ve tüm ortak
alanları koruyan, günlük yönetim görevlerini üstlenen yöneticiliğe aylık bir
ücret öderler. Kat
malikleri de bakımı yapılan havuz, spor alanları, yönetim binası, işletmeler
gibi ortak tesisler ile ortak alanların temizlik, çevre düzenleme vb.
hizmetlerini yönetim görevlerini üstlenen YÖNETİCİLİK vasıtasıyla
sağlayabilirler. BU, KAT MÜLKİYETİ
YAŞAMININ TEMEL AVANTAJLARINDAN BİRİDİR VE BU İMKÂNLARI SÜRDÜRMENİN HİÇBİR
ZORLUĞU YOKTUR. Bunun için kat
mülkiyeti sahipleri de, bütçelerle belirlenen ve genel kurulca belirlenen aidat
ve diğer ödemeleri yaparlar.
Sınırlı Sorumlu Orjan Turizm ve Konut Yapı
Kooperatifi 1163 sayılı
Kooperatifler Kanununun 3.maddesi uyarınca hazırlanan “Orjan Yapı
Kooperatifi Ana Sözleşmesi” uyarınca faaliyet gösteriyor. Anasözleşmenin AMAÇ VE FAALİYET KONULARI başlıklı
6.maddesi de bunu “Kooperatifin amacı ortaklarının konut
ihtiyaçlarını karşılamaktır” şeklinde belirtmiş.
Aynı ana
sözleşmenin ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜ 10.maddeden 22.maddeye kadar “ORTAKLIK İŞLEMLERİ” başlığıyla düzenlenmiş. İlk sırada ORTAKLIK ŞARTLARI (Madde 10) var. 11.maddesi
ORTAKLIĞA KABUL şartlarını sıralamış.
Takip eden 12.madde ORTAK SAYISININ “genel kurulca belirleneceğini”
belirtiyor. Bu bağlamda Orjanın ortak sayısı 1803 olarak sabitlemiş durumda.
Dolayısıyla da Yönetim kurulu aynı madde gereği, “genel kurulca kararlaştırılan sayının (1803) üzerinde ortak kaydedemez”.
Yapı
Kooperatiflerinde, ferdileşmeye geçinceye kadar, yani ortaklara tapuların
verilmesine kadar, yapılan işlemlerde Kooperatifler
Kanunu hükümleri uygulanıyor. Tapu kayıtları Kooperatif üzerinde olmak
üzere anataşınmazda kat irtifakı kurulmuş ise ve inşaat tamamlanıp üyeler
içine girmiş ise, o takdirde burada KMK md.17/3’e göre Kat Mülkiyeti hukuku geçerli oluyor ve KMK hükümleri uygulanıyor.
İnşaatın tamamlanması nedeniyle kat mülkiyeti kurulup tapuların dağıtılmasından sonra
ise KMK md.17/3’e göre artık bu sitede KMK hükümleri uygulanacağından Yapı
kooperatifi bir yandan tasfiye (/yada
tür değişikliği) işlemlerini yürütürken; öte yandan da bağımsız bölümlerde oturan kat malikleri de, genel kurullarını yaparak
Kat Mülkiyeti Kanununun hükümlerini uygulamaya başlarlar.
Konut yapı
kooperatiflerinin satın aldıkları arsaları üzerine yaptırdıkları konutların
mülkiyeti kooperatif tüzel kişiliğine aittir. Kişiler, kooperatife ortak
olmakla sadece pay sahipliği hakkını
kazanırken ortakların paylarının karşılığı olan taşınmazların mülkiyeti ise
kooperatiftedir. Bununla birlikte mezkûr KOOPERATİFİN
KONUTLARI TAMAMLADIKTAN SONRA, BUNLARIN MÜLKİYETİNİ ORTAKLARA DEVRETMESİ
GEREKİR. İşte FERDİLEŞTİRME
münasebeti bu noktada gündeme gelir. Ferdileştirme,
konutların tamamlanarak yapı kullanma izninin alınması ve Tapu Kütüğünde
kooperatif adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümlerin mülkiyetinin ortaklara
devredilerek, tapularının
verilmesidir.
Meseleye “BİR
KOOPERATİF ORTAĞININ SİTE YÖNETİMİ İÇİNDE KAT MALİKİ OLARAK HAKLARI VE
SORUMLULUKLARI NELERDİR” diye baktığımızda doğal olarak cevabı hem
kooperatif mevzuatında hem de Kat Mülkiyeti hukukunda aranmalıdır. Yani tapuları verilerek Kat
Maliki sıfatını kazanan bağımsız bölüm sahipleri ile devam eden Kooperatif ortaklığı arasında
tabi oldukları farklı kanun hükümlerinden dolayı ayrı ayrı değerlendirilmeleri
gerekir.
Kooperatif ortağı; Kat irtifakından ve Ferdi mülkiyet işlemlerinden sonra
tapusunun kooperatif ortağı olmayan şahıslara devredilmesi halinde bu devir
kooperatife bildirilmemiş ve malik ortak olmak talebini kooperatife iletmemiş
ise, YENİ MALİKİN ORTAK SIFATINI
KAZANMASI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR. Bu nedenle eski malik kooperatif ortaklığını yeni malike devretmediğinden
kooperatif ortağı kalmaya devam edecek ancak bu ortaklıkta kendisine ait bir
evi olmayacaktır. Yeni malik ise kooperatif olarak yönetilen tüzel kişiliğe
ortak olmayacak ancak gayrimenkul sahibi olmaya devam edecektir.
Kat mülkiyetinin kurulması
ile birlikte malik kişi pek çok hakka sahip olur. Fakat kat mülkiyetinin yapısı
ve doğası gereği bir ortak alanın paylaşılması beraberinde yerine getirilmesi
gereken bazı ödevleri ve üstlenilecek bazı sorumlulukları da getirir.
Bu yükümlülükler, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ve hukuki düzenlemeler
ışığında; Özen, koruma ve saygı yükümlülüğü”, “Ana
gayrimenkulün bakımı, onarımı ve ortak masraflara katlanma sorumluluğu”, ve “Zarardan sorumluluk ve müsaade
mecburiyeti”: şeklinde özetlenebilir.
Kat Malikliği
konusunu “YÖNETİM PLANINDA HAKLAR ve SORUMLULUKLAR” bahsini gözden
geçirmeden kapatamayız. Çünkü HAKLAR ve
SORUMLULUKLAR 1985 yılında
tescil edilmiş ve 40 yıldır kooperatif arşivinin temel belgeleri arasında
bulunan YÖNETİM PLANINDA da yer alıyor. Nitekim 7 ile 12.maddeler
arasındaki “B” başlıklı
bölüm “KAT MALİKLERİNİN HAKLARI VE
BORÇLARINI” içeriyor.
YÖNETİM
PLANININ 38.nci ve son maddesi tam bir “TAAHHÜTNAME” niteliğinde: “…Kooperatifimizin genel kurullarında alınacak
bütün kararlara uyacağımı ve bu kararların yükleyeceği bütün vecibeleri yerine
getireceğime mülkiyetimin devri halinde kooperatif yönetim kurulunun
muafakatını alacağımı şartsız taahhüt ederim” .Bu
haklar, borçlar (sorumluluklar) ve kurallar 40 yıldır var. Unutulmuş olabilir ama bu belgeyi BİR TAAHHÜTNAME OLARAK ve Orjan
ortağı sıfatıyla hepimiz imzalamıştık.
Aradan geçen yıllar sonra gayet tabidir ki
en başta TOPLU YAPIYA İLİŞKİN ÖZEL
HÜKÜMLERE UYUM olmak üzere mevcut yönetim planının günün şartlarına güncellenmesi lazım. Bu
güncelleme çalışması basit ama uygulamada problem olabilecek, Site yönetiminin
karşılaşacağı bazı sıkıntılara da çözüm getirebilir.
Meselâ, doğabilecek sorunlardan birisi
“KOOPERATİF ORTAĞI KOOPERATİFTEN NE ZAMAN VE NASIL AYRILIR?“ sorusudur.
Zira kooperatif
ortaklığı; ortağın çıkması (ayrılması, istifası) ya da kooperatifin çıkarma
kararı vermesi ile sona ermektedir. Bu bağlamda Kanunun 10’uncu maddesine göre her ortağın kooperatiften çıkma
hakkı vardır. Ortaklıktan ayrılan ortağın, kooperatifteki menkul ve gayrımenkul
mallarındaki hissesi kendisine nakit olarak iade edilir. (Md.17).
Kooperatif bir tüzel kişiliktir ve açık
kapı ilkesi uyarınca ancak isteyen ortak olabilir yani ortak olmak zorunda
değildir. Kooperatifin imal ettiği taşınmazlar yönünden; ferdileşmeye geçişle birlikte KOOPERATİF ORTAKLIĞI ile TAŞINMAZ
MÜLKİYETİ birbirinden ayrılır. Yani kooperatif ortağı evini başka
birine sattığında alan kişi istese de kendiliğinden kooperatife ortak olamaz.
Sadece evi almış olur, ama kooperatif ortağı olamaz. Ancak, evini satan ortak
yönünden kooperatif ortaklığı devam eder.
Bununla birlikte anılan ilke keyfiliğe
yer bırakmaz yani her isteyen istediği
gibi kooperatife girip çıkamaz. Sermayenin korunması ilkesi, açık kapı
ilkesinin hem uzantısı hem de tamamlayıcısı niteliğindedir. Kooperatif kapısı
nasıl ki girmek isteyene açıksa çıkmak isteyene de kapatılamaz. Bununla birlikte çıkmanın kooperatife
zarar vermemesi gerekir. Dolayısıyla ortağın çıkma hakkı ile
kooperatif menfaatlerini dengeleme hususunda sermayenin korunması ilkesine
ihtiyaç duyulmuştur.
Ferdileşen yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifine dönüşmesi
sonucunda karşımıza "kat
malikleri birliği ile "kooperatif
tüzel kişiliği ortakları topluluğu" olarak birbirinden tamamen farklı
iki topluluk çıkmaktadır. İşletme kooperatifi ortakları ile kat malikleri
birliği aynı kişilerden oluşmayabilir. Çünkü, kooperatif ferdileşme sonrası
bağımsız bölümünü satarak da mülkiyetini devredebilir. Bu nedenle kat malikleri birliği ile kooperatif ortakları
topluluğu aynı kişilerden oluşmadığı müddetçe sorunlar çıkabilir.
Kooperatif
ortaklığı
ile Kat Malikliği statüsü ancak
ihtilaf hallerinde ve dava konusu olduğunda karşı karşıya gelirler. Kat
irtifakı kurulması ve 17.madde gereği Kat Mülkiyeti hukukunun geçerli olduğu
andan itibaren bu durum somutlaşır. Fakat
özellikle kooperatifin ferdileşme işlemlerini tamamlayamaması ve site
yönetimine geçiş sürecinin gecikmesi durumunda sorun daha da problemli hale
geliyor. Çünkü işin içine sadece bireysel ihtilaflar değil,
yönetimle ilgili çarpıklıklar da giriyor. Bu dönem bir tür “alacakaranlık
kuşağı” gibidir. Oyunun yeniden kurulduğu, herşeyin yerli yerine oturtulması
gerektiği ama hemen yapılamadığı bir zaman aralığıdır. “İki arada bir derede”
denilebilecek sorunlar yaşanır.
Ancak
Ferdileşme tamamlandıktan sonra bulutlar dağılmış, yapılması gerekenler artık
görünür olmuştur. Kooperatif ya tasfiye
sürecine girecek yada tür değişikliği yoluyla İşletme Kooperatifine dönüşecektir.
Orjan özelinde tasfiye değil de dönüşüm seçeneğini öngördüğümüze göre “Konut Yapı Kooperatifi Ortaklığı” bu
sefer “İşletme Kooperatifi ortaklığına”
evrilmiş olacaktır. Bu tarafta da Kat Malikleri Kurulu toplanıp site yönetimini
kurduklarında “Kat Malikliği”
statüsü de zaten var olmaya devam edecektir.
Dolayısıyla
bundan sonra iki farklı statünün kaçınılmaz
olarak kendi hukukları çerçevesinde ama ÇİFTE ORJANDAŞLIK paydasında birlikte
yaşamaya devam etmesi söz konusudur. O yüzden sorun olabilecek noktaları
daha baştan öngörerek hem İşletme
Kooperatifi anasözleşmesinde hem de Site Yönetim Planında karşılıklı düzenlemeler yoluyla uyum
sağlanması mümkün olabilir.
Çünkü Orjanda KOOPERATİF ORTAKLARI = KAT MALİKLERİ eşitliğinin hiçbir şekilde
bozulmaması ve devam etmesi gerekiyor. Bu yüzden örneğin kooperatif genel kurulunda
"Ortaklık sıfatının kazanılması”
anasözleşme ile bir taşınmaz malın
(343/1, 343/2 ve 313/2 parsellerin) mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına
veya bir (Yönetim merkezi, ticari alan, havuz, 414, marketler vb) tesislerin
işletilmesine bağlanabilir. Böylece bu gibi hallerde taşınmaz malın
mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni
malike veya işletmeyi alana geçebileceği anasözleşmede hüküm altına alınmış
olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder