NİÇİN BİR "VİZYONUMUZ" OLSUN Kİ?
Vizyon
kelimesi geniş görüş, gelecek öngörüsü anlamına geliyor. Sanki oradaymışız
gibi, gelecekte ulaşmak istediğimiz durumu tanımlayan bir ideal tasviri.
Kendimiz ve yaşadığımız yer için nasıl bir gelecek öngördüğümüzü, ulaşılmak
istenen yer ve durumu, bunun için ilerlenecek yönü tarif ediyor. Neleri yapmak
istediğimizi, nasıl yapabileceğimizi dile getiriyor.
Şayet bir vizyonunuz yoksa eylemleriniz sadece bir
koşuşturmaca, hareketiniz “Rotası
belli olmayan bir gemi”
gibi olacaktır. Bir geminin açık denizde pusulasız
yol alması mümkün mü? Aracınızın uzun farları olmadan gece yola çıkar mısınız?
Bir şirket gelecek için hesap-kitap yapmazsa akıbeti ne olur sizce? Gelecek
tasavvuru olmayan bir siyasi fikre ya da lidere taraftar olur musunuz?
İşte vizyon yola çıkanlar için böylesine önemli. Ancak arzu edilen ve ulaşılabilir bir geleceğe odaklanmak gerçekçi
olmayı da gerektirir. Ama hayalci de değildir. Uzun vadeli bir yaklaşım
günü kurtarmaya yönelik olamaz, günlük işlerin plânlanması ve sorunların
halledilmesiyle ilgili değildir. Fakat elbette bunlar ihmal edilemez ve
başarılmalıdır.
Güçlü bir vizyonun temel şartı en önce yöneticiler
tarafından benimsenmesi, yürütülmesi ve onları seçenler tarafından de tam olarak
desteklenmesidir. Zaten, böyle bir yolculuk ilgili
tarafların, her düzeydeki paydaşların katkısı, ortak çabası ve desteği
olmaksızın başarıya ulaşamaz.
Şüphesiz
geleceği ancak Allah bilir. Bize düşen sebeplere yapışıp çalışmak, elimizden
gelenin en iyisini yapmaktır. Bazen düşünceler
gerçekleşmeyebilir, ama eyleme geçmemişseniz zaten ne kadar pırıltılı da olsa o
vizyon sadece bir hayaldir. Bu nedenle iyi bir vizyon bildirimi; bir yandan
ilerlemeye teşvik etmeli, iddialı olmalı diğer yandan da ulaşılabilir
olmalıdır. İşte bu gerçekçiliktir.
Bu noktada sorular şöyle sıralanıyor: Gelecek
hazırlığını kimler yapacak, kimler katkı verecek ve paydaşlar kim olacak. En
önemlisi bu vizyonun gerektirdiği değişim dönüşüm planlamasını kimler yapacak
ve uygulayacak. Sorumluları kim olacak ve bu süreçten kimler etkilenecek?
Orjan için değişim
dönüşüm hareketini başlatacak bir vizyon tasarımının destek ve kabul göreceği
en önemli platform seçimli genel kurullardır. Elbette görüş ve vaadleri değerlendirilecek olanlar da adaylığı
düşünen ekipler. Onlara baktığımızda Orjan kamuoyu temsil ettikleri gelecek vizyonunu
görebilmeli ve anlayabilmeli. Sonrasında herkes için ortak paydayı önerebilen
o değişim-dönüşüm planı genel kurulda bir heyecan dalgası oluşturabilir ve
destek alabilir diye düşünüyorum. Bu tür bir girişimi desteklemek hepimizin
ortak sorumluluğudur. Zira gelecek
bizlerden çok gençlerimiz, çocuklarımız ve torunlarımız içindir.
Vizyonu olan
bir plan elbette ki kendi içinde günün sorunlarına çözüm vaadlerini,
programlarını içerdiği gibi, geleceğe dönük perspektif ve yatırım teklifleriyle
de dolu olacaktır. Yasal olarak önerilen
proje ve bütçelerin onaylanması gerekiyor ki yapılabilsin. Sonuçta genel kurullar
aynı zamanda demokratik müzakere ve hesap verme yeridir. Dolayısıyla
hedeflerine ulaşamayan, vaadlerini yerine getiremeyen yönetimler yerini daha
iyisine bırakacaktır.
Kendimize ve çevremize bir bakalım: mahalle olduk, yakın bölgemizde
yapılaşma giderek yoğunlaşıyor, belediye ve kamu kuruluşlarıyla ilişkilerimiz
ve hizmet beklentimiz arttı, Denetko, İmko ve Haberkent de bu değişim dönüşümü
yaşamakta. Deniz kirliliği, temizlik, ulaşım, deniz taşkınları, yangın, deprem,
su kıtlığı, sivrisinekle mücadele, internet, proje dışı işler, güvenlik
sorunları vb. gibi pek çok konu bizi aşıyor. Kamu kuruluşlarının, belediyelerinin destek ve işbirliğine muhtacız.
Bu arada sürekli alt ve üst yapı
masraflarını karşılamaktan yorulduk. Değil yenileme bakım-onarım, işletme ve
masrafları bile korkutuyor. Elektriği Uedaş’a devrederek büyük bir sorundan
kurtulduk ama halen su patlaklarının nasıl başımıza dert olduğunu görüyor
yaşıyoruz. Büyük paralarla yaptırdığımız kanalizasyon ve doğalgaz sistemimizin,
yollarımızın, sokaklarımızın yıllar
içinde rutin/rutin dışı tamir ve bakımları olmayacak mı sanıyorsunuz?
Öte yandan içerde A’dan Z’ye neredeyse bütün taleplerimiz kooperatif
amaçlarıyla değil, TOPLU YAŞAM
GEREKLERİYLE ilgili. Mesela son yıllarda Orjan kamuoyunda sıklıkla
tartışılan deniz kirliliği, güvenlik, yabancı kişiler, plaj şemsiyeleri
şezlonglar duşlar, temizlik, çevrenin korunması, sokak hayvanları gibi pek çok
konu salt yönetimin üstesinden gelebileceği meseleler değil. Peki ya; komşuluk
ilişkileri, iletişim sorunları, proje dışı işler, gürültü, sosyal faaliyetler,
ortak alan bakım ve koruma, atık çöp depolama alanı, trafik vb. gibi talepler sizce ne kadar
kooperatif amaç, görev ve sorumluluklarındandır?
Değilse bu talep ve uygulama nedir? Neyi yanlış yapıyoruz? Üzerinde düşündük mü, doğrusu nasıl olmalı
diye acaba hiç kafa yorduk mu? Bu talep ve sorunlar giderek ne hal
alacaklar? Gelecekte
nasıl bir Orjan olacak? Meselâ; bugün için en önemli sorunlarımızdan
biri gibi görünen yabancı kişilerin varlığı yada bütünsel olarak güvenlik
sorunu site yönetimine geçildiğinde nasıl bir boyuta ulaşmış olacak. Kuşkusuz o
zaman bambaşka meselelerle uğraşıyor olacağız ama bugün için gündemin ilk
sıralarında olan konular da önemini çoktan kaybetmiş olacak. Biz bu arada sadece
patinaj yapmış, zigzaglar çizmiş ama zaman kaybetmiş olmaktan üzüleceğiz.
O halde şayet
Orjan geleceğini öngörmek, karşı karşıya kaldığı sorunları orta vadede aşmak
istiyorsa alıştığı minval kısa vadeli çözümlerden uzak durmalıdır. Aksine Orjan’ın orta ve uzun vadeyi öngören bir
‘vizyonu’ olmalıdır. BU
NOKTADA ÖNERDİĞİMİZ ŞEY; SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEKTİR. Burada
tavsiyemiz kesinlikle mevcut sorunlarımızla uğraşmayı, Orjan için gerekli projeleri
sonuçlandırmayı ve günlük hizmetlerin verilmesini durdurmaz. Neticede Orjan Yönetimleri
vaadlerini yerine getirecek, belediyeler görevi olan hizmetleri sürdürecek,
kamu idaresi ve kuruluşları da varoluşlarının gereğini yapacaktır.
Şimdi
başınızı arkaya yaslayın, gözlerinizi kapatın ve Orjan’ı beş yıl sonra nasıl görmek istiyorsanız öyle hayal edin. Lütfen
bir an için düşünelim ve hissedelim o anı. Rüyalarımız olsun Orjan
üstüne, hayallerimiz olsun umutla dolu ve dualarımız olsun gelecek için.
Önümüzdeki haftaya kadar sağlık ve esenlikle
kalın. Orjan postası III devam
edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder