Neden mecburuz?
Orjan kooperatifinin amacının
gerçekleşmiş olduğunu, er geç 634 sayılı kanun uyarınca “site yönetimine”
geçilmesinin YASAL BİR ZORUNLULUK olduğunu sürekli
vurguluyorum. Ayrıca bu geçiş sürecinin de kolay olmayacağını, emek,
birliktelik ve zaman gerektirdiğini de defalarca hatırlattım. Peki, bu geçiş
nasıl olacak? Nasıl bir yol haritası var önümüzde?
Konuya öncelikle “neden buna
mecburuz?” sorusunu açıklığa kavuşturarak başlayalım. Yani “neden
site yönetimine geçmek zorundayız, başka bir tercih imkânımız var mı?” Biliyorsunuz
1163 sayılı yasa üzerinde bir değişiklik yapıldı. 52 yıllık kanunda, uygulamada
ortaya çıkan sorunları çözmek için 7339 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler
Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Yeni Kanunun yürürlüğe
girmesiyle kooperatifler artık varlıklarını ömür boyu
sürdüremeyecekler.
İster konut ister işyeri amaçlı
olsun, bütün yapı kooperatifleri ana sözleşmede gösterilen işlerin
tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların veya işyerlerinin ortaklar
adına tescil edilmesiyle amaçlarına ulaşmış sayılacak ve dağılacaklar. Ancak
amacı ve adı değiştirilirse o takdirde dağılmaya ilişkin hükümler
uygulanmayacak.
Bu sebeple işlevini tamamlayan
kooperatiflerin derhal Genel Kurul’u toplayarak tasfiye sürecini başlatmaları
gerekiyor. Genel Kurul toplanmıyor veya kooperatifin dağılması yönünde
karar alınamıyorsa konu dava konusu edilebilir. Ayrıca işlevi sona erdiği
halde, ana sözleşme değişikliğiyle kooperatifin amacı ve adı da
değiştirilmemişse kooperatif ortakları dava açarak kooperatifin dağılmasını
mahkemeden isteyebilirler. Bu durumda mahkemenin vereceği kararla
kooperatifin dağılması ve kapatılması sağlanabilecek.
Daha önce bu zarureti ilgili yasal
belgeler açısından tek tek ele alıp açıklamıştım. Tekrar etmeyeceğim. Ancak,
gerek 1163 ve 634 sayılı kanunlar, gerekse de ana sözleşme ve yönetim
planımızın bizi SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ istikametinde
zorladığını bir kere daha vurgulamakla yetineceğim. Ne kadar ertelersek
erteleyelim bundan kaçışımız yok. Kooperatif mi site yönetimi mi gibi bir
tercih imkânımız hiç yok. O yüzden hala “ne getirir ne götürür bir
bakalım, ona göre karar verelim(!)” gibi oyalanmanın da hiç gereği
yok.
Geriye “süreç içinde ne yapılabilir?”
sorusu kalıyor. Yani “site yönetimine geçelim ama kooperatif
dağılmasın” düşüncesi. Bu da abesle iştigal ama yine de kafalarda
bir soru işareti kalmasın, açıklayalım.
KOOPERATİFLER “SİTE”LERİ YÖNETEBİLİR Mİ? Kanuna göre işyeri yapı kooperatifleri gibi,
konut yapı kooperatifleri de ana sözleşme değişikliği yapmak suretiyle amacını
değiştirerek, tasfiyeden dağılmaktan kurtulabilir ve varlığını sürdürebilirler.
Ancak, kooperatifin varlığı bir şekilde (Mesela bizim için sözkonusu olabilecek
işletme kooperatifine dönüşme gibi) devam etse bile inşaatı tamamlayıp FERDİ
MÜLKİYET TAPULARINI ORTAKLARA DAĞITTIKTAN SONRA artık o KOOPERATİFLER
SİTEYİ YÖNETEMEZLER. Bu yazlık siteler için de, kışlık siteler için de
sanayi siteleri için de geçerlidir.
Ülkemizde bu husus yeterince bilinmediği
için kooperatifler tapu verdikleri halde on yıllardır siteleri yönetmeye devam
ediyorlar. Malikler de haklarını bilmedikleri için bunu olağan görüyorlar
maalesef.
Kanundaki yeni değişikliklere uyum için
(uzatmalar sonucu) 31.12.2026 tarihine kadar gerekli düzenleme ve uyum
adımlarını atmak zorundalar. O halde bu ÜÇ YILLIK GEÇİŞ SÜRECİ bizim
için son derece önemli ve stratejik. Çünkü nihai kararımızı verip süre sona
ermeden kooperatifin dağılmasını /ya da değişiklik suretiyle yoluna devam
etmesini tercih edeceğiz.
Ama her halukârda kooperatifimizin
ana sözleşmesini en geç 3 yıl içerisinde bu kanunla getirilen yeni yasal
düzenlemelere uyarlamamız gerekiyor. AKSİ HALDE KOOPERATİF
KENDİLİĞİNDEN DAĞILMIŞ SAYILACAK. Bu noktada bir boşluk doğmuş
olur mu? Hayır. Yönetim plânına göre temsilciler kurulu ya da toplu
yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek,
yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için geçici
yönetici/yönetim kurulabiliyor.
Peki, bu geçici yönetim aslolan site
yönetimine geçişi nasıl sağlayacak. Bu noktada ilk ve öncelikli sorun FERDİ
MÜLKİYETE GEÇİŞ oluyor. Bu mesele adeta Orjanın bir tür
Gordion/kördüğümü haline gelmiş durumda. Bunca yıldır beklenense,
vizyon sahibi bir yönetimin artık bu düğümü çözmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder