Sevgili Torunlarım (II) Bugün 29 Ekim 2023. Cumhuriyetimizin 100.ncü yılını kutluyoruz. Bütün acılarımıza, zorluklarımıza rağmen başımız dik ve gururluyuz. İçimiz coşku dolu. Görebildiğimiz her yan albayraklarla donanmış vaziyette. Bugün için yurdun en uzak noktasına kadar birçok etkinlik düşünülmüş. Bütün kurumlarıyla, halkı, öğrencileri ve gençleriyle Cumhuriyet bayramımızı hep birlikte kutluyoruz. Ne muhteşem bir olay. Görüş ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak, farklılıklarımızı zenginlik sayarak cumhuriyet paydasında buluşmuşuz ne güzel. Genç Cumhuriyet bir asrı geride bıraktı. Yarından itibaren de "Cumhuriyetin ve Türkiye'nin 2.nci yüzyılı" başlıyor. Biz 3.ncü kuşak Cumhuriyet çocuklarıyız. Mutluyuz ama ne zorluklarla bu noktaya geldiğimizi de iyi biliyoruz. Cumhuriyeti kuranlar onu gençlere emanet etmişlerdi. Yanlış doğru, eksik fazla onu şerefle taşıdık. Bizler de günü geldiğinde bu kıymetli emaneti sizlere emanet edeceğiz. Bu bir nevi bayrak yarışı, elden ele inşallah ebed müddet böyle devam edecek. İçinde olduğumuz pek çok olumsuzluk, acı ve sıkıntı var biliyorum. Ama düşündüm de aslında ne de çok şükredecek şeyimiz var. Bir islam ülkesinde doğduk, müslüman olarak yaşıyoruz hamdolsun. Cumhuriyet gibi değerli bir mirasa, büyüyen gelişen bir ülkeye sahibiz. Şanlı bir orduya, güçlü bir devlete, asil bir millete mensubuz. Etrafa demokrasi cakası satan pek çok sözde büyük ülkeye fark atan demokratik olgunluğumuzla iftihar ediyoruz. İnsan haklarını dilinden düşürmeyen iki yüzlü riyakarlara karşılık hep mazlumların yanında olan alicenap insanlığımızla mazlumların gönüllerindeyiz. Ne ardımızda utanacağımız bir iz, ne de bugün alnımızda mahçup olacağımız bir leke var. Bu yüzden de yüksek perdeden hak, hukuk söylemlerine karşılık en büyük haksızlıklara ve hukuksuzluklara sebep olanların yüzüne bulundukları her zeminde hakkı ve hukuku haykırabiliyoruz. Kuşkusuz günü geldiğinde maaşımızı alabilecek olmamız kadri bilinmesi gereken bir zenginlik. Sağlıklı olmak, kimseye muhtaç olmamak ne büyük nimet. Sıcak bir evimiz, yuvamız olduğunu bilmek, kucağımızı açtığımızda ailemizi, çocuklarımızı, torunlarımızı kucaklayabilmek ne saadet. Beklediğimiz otobüsün saati geldiğinde hareket edeceğine inanmak, şoförün, polisin, hakimin, valinin, hükümetin işini yaptığına güvenmek kadar değerli ne olabilir? Hastalandığımızda gidecek doktorumuz, hastanemiz var. Çocuklarımız için okullarımız, gençlerimiz için üniversitelerimiz açık. Düğmeye bastığımızda ışığımızın yanacağını biliyoruz. Musluğu açtığımızda suyun akacağından, düğmesine bastığımızda ocağımızın harlayacağından eminiz. Yangın olsa, deprem olsa mutlaka yardımımıza koşulacaktır. Herhangi bir felakete uğrasak aç açık kalmayacağız. Bütün bunlara daha yüzlercesini ilave edebilirim. Olumsuzluklara bakıp önümüzü karartmak lüzumsuz. Daha da ötesi; Allah var, gam yok! Hayat devam ediyorsa onun sayesinde. Onun sayesinde iyi şeyler kötülere daima galip olmuştur, yine olacaktır. Bize düşen hamd etmek, şükretmesini bilmek ve umutlarımızı yitirmeden yolumuza devam etmektir. Ankara'dan ayrıldığımızın sabahı 1 Ağustos'tu yani bizim maaş günümüz. Allaha hamdolsun böylece yeni bir aya daha sağlıkla erişmiş olduk. Bindiğimiz mavi tren saat 06.15 te Balıkesir'e geldi. Çok şükür yolculuğumuz iyi geçmişti. Tren yolculuğunu tercih etmemizin sebebi yalnızca bize %50 indirimli olması değil. Rahat ve güvenli olması. Tuvaleti içinde, çay kahve vb. dağıtılıyor, gerektiğinde yemek vagonunda da bir şeyler yenebiliyor. Selma hanım gece yolculuğunu sevmiyor ama otobüsler çok pahalı. Üstelik bir günümüz de ziyan oluyor. Susurluğa geldiğimizde saat 09’du. Doğru annemin evine gittik. Kardeşlerim ve Elif bizi bekliyorlardı. Gelirken salı pazarından taze domates, salatalık ve biber aldık. Bitişikteki simitçi Yakup'tan da sıcak simit. Onlar da çay yapmışlar. Hemen kahvaltıya oturduk. Hem yedik içtik hem muhabbet ettik. Safiye'yi iyi gördük. O dahil herkes Susurluğun tadını çıkarmayı düşünüyor tabi ki. Ayrıca umudumuz burada kaldığımız 10 gün içinde Hatice'lerin de gelip ev hisselerinin Nafiye'ye satışı için anlaşmaları. Annemin mezarını da onarmayı düşünüyoruz. Bu arada Sibel mesaj atmış: “Klasik olarak siz gider gitmez bizimkilerin hepsi ateşlendi, evdeyiz...” Hay Allah! Üzüldük tabi. Çocukları iyi haller güzel de hastalandıkları zaman çok zor. Üstelik üç taneler biri olmazsa diğeri hasta olabiliyor. Virüsler de bir eve girdi mi herkesi sıraya diziyor. İlaç doktor filan tamam da ne yaparsan yap iki hafta böyle kırık dökük geçiyor işte. “Geçmiş olsun kuzucuklarımıza” dedik uzaktan. Yapacak bir şey yok, bir an evvel düzelirler inşallah diye dua ettik hep birlikte. Ertesi gün Sibel bir video gönderdi. Kızlar bize video çekmek istemişler. Özellikle İnci’deki renk uyumu fark ediliyor. Elif: “Geçmiş olsun kızlar” dedi. “İnşallah hemen iyileşirsiniz”. Deddesinin, nennesinin kızçe kuzuları onlar, inşallah. Çarşamba günü Cüneyt, Ankara sağlık raporu diye şu notu iletmiş: “Çocuklar bugün kreşe gitti. Ateşleri olmadı. Ecenin kulağı ağrıdı akşam. Sibel kırgın. Ben eh. Hepsi erken yattı”. Saat 23:41’di “İyi geceler. Yarın daha güzel olur inşallah” dedim ben de. Oğuzhan da “Geçmiş olsun herkese” demiş. 5 Ağustos Cumartesi günü Elif: “Hicran ile Merve geldi mi?” diye sordu. Hicran'la Merve ihtiyaç olduğunda yardımcı olmaları için çağrılan bakıcı ablalar. Saat 22:05’te cevap geldi. Sibel: “Mervenin ateşi çıkmış, Hicran geldi..Hicran geçen haftaki ehliyet sınavını da bu haftaya kaydırmjş, yarın o da yok. Ben muayenehaneyi cumartesileri kışa kadar kapatacağım, çok rezillik oluyor, huzurumuz bozuluyor...” Bu cümle bile sıkıntılarının boyutunu gösteriyor. Elif: “Bu hafta düzene girer diye ümit ediyordum. Insallah haftaya bir aksilik çıkmaz” diye moral vermeye çalışmış. Gelen cevap daha da umutsuz: “Yok Elif, her hafta birşey çıkıyor”. Elif yine de destek vermeye devam etmiş: “İnşallah çıkmaz diye dua edelim.” Bir hafta sonra Elif: “Ankara, İstanbul, Nasılsınız?” diye sorunca nihayet Cüneyt: “Ankara iyi sayılır. Arabayla uğraşıyorum” diye cevap vermiş. Rahatladık. Belli ki konu değişmiş ama sorun aynı. Şimdi de araba hastalanmış! “Tamir mi oluyor? Yoksa satacak mısınız?” diye sormuş Elif. “Tamir” diye karşılık vermiş. Cüneyt. Elif: “Kolay gelsin” demiş ona. Demek çocuklar hastalığı atlatmışlar. Şimdi de başka sorunlarla uğraşmaktalar. Gerçekten Allah kolaylık versin onlara. İşleri hiç de kolay değil. Sibel 4 ağustosta bir fotoğraf göndermiş. Ece kreşte yapılan bir karpuz festivali etkinliğinde görülüyor. Yaşı daha 5,5 ama Eylülde ilkokula başlayacak. Dedesi gibi, annesi gibi erken yol alacak benim güzel kızçem. Boyu var, akranlarına göre daha uzun. Çok da akıllı. Resim ve müzik yeteneği var. Kreş öğretmenleri "1.nci sınıfa gidebilir" demişler. Gideceği okul annesinin görev yaptığı Lösante'de. Oradaki öğretmenler de uygun bulmuşlar. İnşallah erkenden bıkmaz. Büyük torunlarım Nazlı Muğla'da çalışıyor. Yağız da babasının yanında Gerede'de. Dışarıya internet cafelere gitmesin diye oyun bilgisayarı almışlar. Aydın köydeki evin inşaatıyla uğraşırken Yağız da bol bol bilgisayarında vakit geçiriyormuş. Orjan'a geçince Aydın'la Yağız da gelecekler. İmkan bulursak güneye Nazlı'nın yanına gitmeyi düşünüyoruz. Bizim ailenin nüfusu geniş. Gerçi Esra’yla 16 olduk ama aslında 21 den fazla. Oğuzhan’ların Rakun’u, Elif’lerin Pati’si var. Ayrıca Nazlının üç kedisi, bizim de Orjan’da her sene değişen misafirlerimiz var. Şimdi Cüneytlerin evinin önünde de en az üç kedi eksik olmuyor. Çocuklar onları tanıyor ve seviyorlar. Ben artık Panda'dan umudu kestim. İnşallah söylenen doğrudur. Onu bir aile alıp İstanbul'a götürmüş. Geçen yıl acaba gelir mi diye baktım ama yoktu. Boncuk da yaşlanmış artık. Arada sırada geldi. Alaca adını verdiğimiz iki kardeş var. Biri diğerinden birazcık daha iri. Birbirlerine o kadar benziyorlar ki geçen yıl hangisi gelirse Alaca diye sevdik. Ağustosun ilk günü Oğuzhan: “rakun tuvalet eğitimini bir üst noktaya taşıdı” diye yazmış. Merakımızı gidermek için de “Artık babasına masraf olmamak için banyo giderine çiş yapıyoruz. Kumdan tasarruf ediyoruz” diye ilave etmiş. Meğer bir süredir şüpheleniyormuş. Sonunda suç üstü yapmış üçkağıtçıyı. Elif emoji ile gülmüş buna, Sibel de: “Yakında Selim de bunu yapar..”diyerek espiriyi ikizlere getirivermiş. Bu defa herkes gülmüş. Oğuzhan Rakun'un fotoğrafını çekip bize göndermiş. "Herkesten önce sofrada". Elif Patiden dolayı bu hale alışkın ya, gülmüş. Oğuzhan, "Labne için mücadele veriyor. Yeni huylar" diye de devam etmiş. Elif: "Ayrandan sonra sevdiği birşey daha" deyip göz kırpmış. Oğuzhan da: "Süt ürünleri seviyor" diye açıklamasını sonlandırmış. Dediğim gibi çocuklarımız, torunlarımız çok bizim. Herbirinin huyunu suyunu biliyoruz. Elif'in "Ankara, İstanbul, Nasılsınız?” diye sormasına İstanbul'dan Esra'dan cevap gelmiş. "Biz iyiyiz benim ofiste çalışıyoruz, siz nasılsınız ?" Selma hanım çok kullanmaz. Daha çok benim üstümden idare eder. Ama bu kez "Maşallah kızıma" diye gelini için özel mesaj yazmış. Oğlu için de "Kolay gelsin oğlum" demiş peşisıra. "Hayırlı işler kuzucuklarım". Bu gün günlerden cuma, mesai günü. Çalışma masasından bir fotoğraf göndermiş Oğuzhan. Demek bugün evden çalışma fırsatını ofiste değerlendirmiş. Böylece eşini de yalnız bırakmamış oluyor. Elif, "Kolay gelsin😉" demiş göz kırparak: "Bizler de iyiyiz. Yarın Orjan'a geçeceğiz inşallah". Oğuzhan: "İstanbul çok yoğun" diyerek araya girmiş. "Düğünden beri 3-4 tane rapor çıkardım daha da devam. Raporlamacı anca mezarda rahat ediyor". Ah be oğlum, ne vardı babanın mesleğini seçmeye. Döndün dolaştın bu işe geldin. Ne yapalım hamama giren terler denilmiş. Elif balayı seyahatini kastederek "Haftaya mı izin başlıyor?" diye sorunca Oğuzhan da yine böyle keyfi yerinde olduğu zamanlardaki meşhur cevabını vermiş.ona: "İvit inşallah" Elif yine göz kırparak 😉 ve gülerek 😁 karşılık vermiş ona. 1 Ağustos saat 13:56’da Elif fotoğraf çekip altına “Bütün kızlar toplandık” diye yazmış. İşte nihayet hep birlikte Susurluk’tayız. Safiye ikinci beyin ameliyatını İstanbul’da olduktan beri Nafiye’de kalıyordu. Zor günler geçirdiler, onlar için de bir nefes alma vesilesi olacak Susurluk. İşlerimiz var, yapmak istediğimiz, gezip, görüp, yemek içmek istediğimiz şeyler var. Susurluk bir büyükşehire göre daha sakin, özgün ve en önemlisi daha ucuz bir yer. Halkı yaz akşamları parkta vakit geçirmeyi seviyor. Son yıllarda buna Menderes parkı da ilave olmuş. Çarşı camii cemaati hemen alt taraftaki rahmetli Mehmet abinin çay ocağının açık ve kapalı kısmında, menderes parkında çayını içip sohpet eder. Akşam namazından önce gelip yatsı namazından sonraya kadar oradadırlar. Bizim de ilk durağımız Menderes parkı oldu. Merkezde eski belediyenin yerinde yapıldı. Şimdi yeni büyüyen çınar ağaçları altında, gölgelik, efil efil, çayı ucuz ve güzel bir mekan. İnsanlar özellikle de ev hanımları öbek öbek gelip çekirdek çitleyerek bol bol sohpet ediyorlar. Böyle yaz günlerinde gece geç saate kadar burada canlı bir hayat var. İnsanlar evlerine giderken de meydandaki Bosna çeşmesinden arıtılmış güzel su almayı ihmal etmiyorlar. Muharrem ayı ya bugün Belediye halka aşure dağıtacakmış. Özellikle ben çok memnun oldum tabi. Tenceresini, tasını kapan gelmiş. Biz de kuyruğa girip bol bol aşurelerimizi aldık. Saat 16.30’a geliyordu. Oğuzhan: “Bedava aşure mi?” diye sormuş. “Susurluk Belediyesinden” diye cevapladım. “Afiyet olsun” dedi. Aydın da Bolu’dan katıldı muhabbete. Ertesi gün günlerden Çarşamba idi. Yarım gün Halil İbrahim'le çalışarak annemin mezarını onardık. Hava şartlarından dolayı altı oyulmuştu. Temeli takviye ettik ve betonladık. Bir iki gün kurusun diye bıraktık. Daha sonra kireçle beyaz badana yapacağız. Tabi ki Susurluğun pazarı kaçırılamazdı. Öğleden sonra oraya da gidildi. Gezildi, bakıldı. Taze sebzeler, meyveler incelendi. Peynirler zeytinler gözden geçirildi. Özellikle de çaput pazarı itinayla dolaşıldı. İhtiyaç olan şeyler alındı ve yine aynı şekilde minibüsle dönüldü. Akşam ise “Kapı önü” muhabbetimiz vardı. Allah rahmet eylesin annem böyle oturmayı ve gelip geçen insanlarla konuşmayı severdi. Ama gece saat 23 olmuş biz hala kapı önündeyiz. Fotoğrafımıza Aydın tebessümle cevap vermiş. Oğuzhan da: “Pikniğiniz ne güzel” diye katılmış. Arkasından “Hava nasıl” diye de sormuş. Elif: “Esmiyor ama çok sıcak değildi” diye cevaplamış onu. “Önümüzdeki günlerde daha çok sıcak olacakmış”. Gecenin o saatinde Nazlı Eskişehir’den katılmış bu sıcak muhabbete: “Ben napayım?” “Çalışırken molalarda eğilip dolaba sokuyorum kafamı” demiş arkasından. Evlat bu, anne yüreği: “Ah yavrum benim. Allah kolaylık versin. Sıcaklara dayanma gücü versin” diye dua etmiş. Demek Eskişehir de bayağı sıcak. Nazlı ne desin? “Sağol sağol” demiş annesine. Sonra da kendi mücadelesine dalmış. Fare kovalamacası biraz ara verince eski mutfaktaki çamaşır makinasının bakımı ve yerinin değiştirilmesi konu oldu. Yapıldı ve makine girişteki yeni yerine kondu. Böylece orası açılmış oldu. Ertesi gün akşam geç vakit kokoreç yemek istedik. Çarşı meydanındaki tercih edildi. Meğer Oğuzhanın önerisiymiş. Elif hemen "Ogi senin önerdiğin mekana geldik. Beğendik😊" diye çektiği fotoğrafı paylaştı. Susurluk olur da Çaylak unutulur mu? 6 ağustosta Nafiye'nin Bursa’dan misafirleri vardı hep birlikte Çaylağa gidildi. Yedik, içtik, gezdik. Bolca sohpet ettik. Kaç yıl oldu, belki 10, belki 15 yıl. Orada eski usül ailece piknik yapmayı özlemişiz. Çaylağı eski halinden biraz daha gelişmiş buldum. Ancak çok daha güzel bakımlı ve gelişmiş olmayı hak ediyor.
Bahçemizi özlemişim. İlk işim salı sabahı pencereden resmini çekmek oldu. Sonra da hemen arkaya geçip bahçeye indim. Gördüm ki biberler bol, domatesler de kızarmış. Suyu açıp suladım onları. 4 Ağustos Cuma günü sabah "Allahın Selâmı Rahmeti Bereketi üzerimize olsun. Hayırlı cumalarımız olsun inşallah" diye yazdım aileme. O akşam topladığım iki sepet ilk mahsullerimizin fotoğrafını çekip "Bahçemiz sebzeleri" diye paylaştım. Zeytinler, ıhlamur, erik, armut, elma ve dutları geçen yıl budamıştık. Bazılarına da aşı yaptık. Onun için bu yıl ürün vermediler. Ama üzümler, nar ve incir geçen yıl da bu sene de meyve verdi. Üzümlerde temmuz sıcağı nedeniyle hasar var. Ancak az da olsa ürün alabileceğiz gibi görünüyor. Muşmula (döngel) ağacımız yeni fidan olmasına rağmen meyveye durmuş. Tüysüz şeftalimizin (nektar) ise ilk ürününü aldık bile. Tadı ve diriliği oldukça yerindeydi. Elif biz çalışırken pencereden fotoğrafımızı çekmiş, "Babam bahçede mesaide" diye yazmış altına. O gün birlikte ahşap bir kapı yaptık bahçeye. Elimizdeki malzemeden yararlandık. Yalnız gidip menteşe, kilit ve boya filan aldım. Epey uğraştık ama güzel ve sağlam oldu. Elif, alkışlayıp "El emeği bahçe kapısı" demiş altına. Aydın da beğenmiş olmalı ki "Süper" demiş hemen arkasına. ![]() Orjan'a ayın 12'si cumartesi günü gitmeyi planlamıştık. O nedenle bahçeyle ilgilenmem gidene kadar sürdü. Eğilen, bozulan asma askılıklarını elden geçirdim. Çardağın üstünü çıtalar çakarak rüzgara karşı sağlamladım. Bu arada gitmeden bir gün önce kardeşlerimi de davet ederek çay keyfi bile yaptık. O gün sabah namazından sonra uyumamıştım. Gün cumaydı, saat 5.28'de aileme "Hayırlı cumalar. Günümüz aydın, işlerimiz kolay, Allahın Selâmı Rahmeti Bereketi üzerimize olsun" diye yazdım. .Domates, biber, börülce topladık. Pişi yedik Allah kabul etsin. Orjan'a gideceğimiz gün sabah 11'de Elif kızından haber almış. Nazlı çalışmaya gittiği Muğla Ortaca'dan Eskişehir'e dönmüş. Orada işler umduğu gibi gitmedi anlaşılan. Elif: "Eskişehir de hem çalışacak hem de eğitimine devam edecek" demiş. Hilal girdiği YGS sınavını hatırlatarak sormuş: "Sınav sonucu belli oldu mu?" Elif de "Daha belli olmadı. Ama pastacılık kursuna yazılacak" diye açıklamış durumu. Hilal de alkışlamış. Malum onun da bir aşçılık macerası vardı. Anlaşılan Nazlı tekstil tasarım okumaktan vazgeçti ama Eskişehir'den vazgeçemedi. Aşçı olmayı da kafasına koymuş. Muhtemelen aşçılık okuyup çalışacak. Öyle görünüyor.
İşte nihayet Orjan'a gidiyoruz. Bu yıl doğalgaz döşeniyor. Geçen yıl da kanalizasyon inşaatı vardı. Orada yaşayanlar çamurdan, çukurlardan, tozdan şikayetçiler. Bakalım biz nasıl bulacağız. Ben bu gibi konularda daha sabırlıyım. Bu işler bitmeden üst yapıya başlanamaz. Yollar, sokaklar ve kaldırımlar tamamlanıncaya kadar da sıkıntı devam edecektir. Ama doğalgazı olan, kanalizasyonu yenilenmiş, yolları sokakları, kaldırımları güzelleştirilmiş orjan istiyorsak bir an evvel o günlerin gelmesini beklemekten başka çare yok. (Devam edecek) 22 Ekim 2023 Pazar Sevgili Torunlarım (I) Kuzucuklarım bu mektubu size çok zor günlerde yazıyorum. Aslında daha erken yazacaktım. Ancak 7 Ekimden bu yana 16 gündür Gazze zalim İsrail tarafından acımasızca bombalanıyor. Şehrin üçte ikisi neredeyse 7-8 şiddetinde deprem olmuş gibi yerlebir olmuş durumda. Yaklaşık 5000 kişi öldü. Bunların da 1750’si çocuk ve kadın. 15 bin kadar da yaralı var. El kadar yer günlerdir ev, cami, hastane demeden vahşice havadan karadan denizden bombalanıyor. Ne elektrik, ne su, ne de yakıt var. İnsanlıktan zerre pay almamış zalimler ne insan hakları, ne savaş hukuku ne de ölçülü karşılık biliyorlar. Söylenecek, yazacak o kadar çok şey var ki. Ama sözün bittiği yerdeyiz. Ahlar, beddualar, feryat ve dualar birbirine karıştı. Bütün dünya olan biteni canlı yayında sadece seyrediyor. Umutlar yine Türkiye’de. Umarım aklı selim galip gelir ve bir an önce ateşkes olur. Bütün bu acılar adil bir barışla sonuçlanır ve iki devletli çözüm gerçekleşir. Zira bu olmazsa bölgemizi çok daha korkunç bir savaş ateşi yakıp kavuracak. Son mektubumdan bu yana yaklaşık üç ay geçti. Bu süre sıcak, zor ve karmaşıktı. Orman yangınlarının başladığı mevsimdi, dünyanın çeşitli yerlerinde yıkıcı deprem haberleri duyduk, seller ve yangınlar oldu maalesef. Terör, çatışma ve saldırılar da hiç durmadı. Şimdi de Filistinde, Gazzede yaşanan insanlık dramı... Nasıl bir dünya bırakıyoruz size? İnsanlığımız azalırken, dünyanın bize olan gazabı da gittikçe artıyor galiba. Sizin için dua ediyorum. Rabbim iki cihan saadet ve selameti versin. Bizim ömrümüz son demlerinde. Sizler ise henüz taze tomurcuklarsınız. Umarım mutlu ve sağlıklı bir ömrünüz olur. Galiba bu dönemi bir mektupta tamamlayamayacağım. Cumhuriyetimizin 100.ncü yılı olan 29 Ekimi odağına alan birbirinin devamı üç mektupla yazabilirim. Çünkü bir tarafta yaşanan felaket ve olumsuzluklar, diğer tarafta hayatın umut dolu, mutluluk dolu yanları. Birini birine feda edemiyorum. Sizin bu günlerinizi, yıllarınızı yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Bunlar size armağan edilmiş anılarınız, geleceğe yazılmış mektuplarınız olacak. Umarım bu satırları okurken siz de hayatın bu olmazsa olmaz iki yüzünü bir kez daha anlayabilirsiniz. Çünkü hiç bir insan fanusta yaşamıyor. Neticede her nesil kendi acılarını ve mutluluklarını yaşayıp görecek. Sevgili torunlarım, Temmuz sonunda giderken sözde Ekim sonuna kadar izin almıştık. Üç ay boyunca memlekette ve yazlıkta kalacaktık. Ancak Eylül ayı ortalarında okullar açılıp Orjan tenhalaşınca Selma hanım huzursuzlanmaya başladı. Sizleri de özlemiştik. Gerede’ye gidince tekrar geri dönüp devam etmek de ters geldi. Böylece 2023 yılı yazını bir ay erken kapatıp 1 Ekimde Gerede’den çıkıp Ankara’ya döndük geldik. Sonunda “tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıymış”. O hesap bizim üç aylık izin de böylece iki ayda bitti gitti. Artık seneye inşallah “Ya nasip!”. Temmuzun 15-16’sı hafta sonuydu. Artık haftasonları çocuklar çoğunlukla evin bahçesine çıkarılıyorlar. Merve de akşam saatlerine kadar yardımcı oluyor. Çitlerini tamamlamış, salıncaklarını da pembe-sarı boyamıştım. Asma üzümlerine ise daha önce son şekli verilmişti. Bahçe artık çocuklar için renkli bir oyun bahçesine dönüşmüş durumdaydı. Akşamları hava bayağı geç karardığından aksamları kreşten geldikten sonra da bahçede oyun devam ediyordu. İkizlerin birlikte oyun oynamaları doğrusu görülecek şey. Anneleri ailemiz grubunda bir fotoğraf paylaşmış. Çok hoş bir ikili oluşturmuşlar. Fotoğrafta Selim’in de tıraş olmuş hali de çok beğenildi. Çocuğun gür saçlarından dolayı görünmeyen yüzü açılmış adeta. Zaten güler yüzlü, aydınlık çehreli bir çocuk. Traş olunca çok daha güzel göründü gözümüze. Bir sonraki hafta sonu 23 Temmuz pazardı. Anneleri yine böyle bir fotoğraf göndermiş. Kuzucuklar bahçede masaya karşılıklı oturmuş konuşuyorlar. Annesi biraz sitem biraz hayranlıkla şöyle demiş: “Günaydın. Bu sabah pazar ya erkenden kalktılar. Bazen böyle kardeş kardeş oturuyorlar işte.”
![]() İkizler evde neredeyse her eş Normalde düzenimiz şöyle: Hafta içinde Salı günü ikindiden sonra gidiyoruz, Perşembe günü aynı vakitte dönüyoruz. Hafta sonları da bazen Ece bize cumartesiden geliyor Pazar günü akşamüstü babası gelip alıyor. Bazen de sadece Pazar günü için sabah gelip akşam dönüyorlar. İstisnai olarak ihtiyaç olduğunda ve çağrıldığımızda gidiyoruz tabi. Örneğin 29-30 Temmuz hafta sonu için ihtiyaç oldu. Cüneyt Cuma gününden gelmemizi istiyormuş. Aksam üstü “Baba geliyor musunuz?” diye yazmış. Selma hanım “Yarın gelcez oğlum” diye cevap verdi. Cüneyt’in tepkisi “Siz de yani!” demek oldu. Öyle olunca biz de kalktık gittik. Sürpriz oldu tabi, sevindiler. Çocukların “Deddeee! Nenneee!” diyerek karsılaması ise görülecek seydi. İkisi birden Dedelerinin kucagına gelip bir mutluluk tablosu oluşturdular.
Gittiğimiz yer siteye yürüme mesafesinde. Akşam karanlığı çökünce yine yürüyerek eve döndük. Tabi gidişimiz gelişimiz epey renkli ve eğlenceli oldu. Herşeyden önce ikizler için dört tekerlekli bir çekçekle gitmiştik. Biri bindi ikisi indi, üçü de itmeyi ve çekmeyi denedi. Sonuçta değişik pozisyonlarda arabaya bindi, itti ve çektiler. Böylece gidişimiz de dönüşümüz de curcunalı oldu. Bu akşam gezintileri şimdiden bizim unutulmayacak anılarımız arasında yerini alacak gibi görünüyor. Bir keresinde de Çayyolunda bir parka gittik birlikte. Ama bu sefer onlar ikizlerle arabayla biz de eceyle birlikte taksiyle gittik. Çünkü Elif de bizimleydi ve tek arabaya sığmıyorduk. Parkta her birimiz ayrı ayrı mesai yaparak çocuklarla ilgilendik. Kimisini salladık, kimisini kaydırdık, kimisini gözledik, bazen de gezdirdik. Her biri ayrı alem.
Aslında bu dönemin parlayan yıldızı İnci. Kendisi tam bir "Tini mini hanım". Bu tamlama bana ait. Küçükten beri ona "Tin tin tini mini hanım/seni seviyor canım" türküsünü söylüyorum. Onun da hoşuna gidiyor. Tini mini hanımın en önemli özelliği uyumlu giysilere olan düşkünlüğü. Güzel giyinmeyi seviyor. Ama uyumlu renkleri tercih etmede inanılmaz bir seçiciliği var. Selim ise "efelerin efesi, efesi, efelerin efesi" Yörük Ali Efe türküsünü seviyor. Hatta bir efe gibi de oynuyor. Onu da "efelerin efesi" deyip seviyorum. Duyunca yüzü aydınlanıyor, hafiften de utanarak göğsüme sokuluyor. Muzip bir tarafı var. Belli ki babasına çekmiş. Konuştukları tam anlaşılmıyor ama konuşursa gürül gürül akacağı kesin. Şimdiden bulunduğu her ortamın yıldızı durumunda.İnci konuşma, anlama ve soğukkanlılık açısından daha önde. Selim'inse hareket, duygu, sevimlilik ve hassasiyet bakımından öne çıktığını gözlemliyorum. İnci bıcır bıcır konuşmasıyla, Selim neşeli ve sevimli hareketliliği ile ortamın başrol oyuncusu. Sıcaklığı ile de kendini sevdirmesini biliyor. O bir "Deddeci". Gittiğimiz zaman yaptığı tezahürattan, sık sık kucağıma gelip sarılmasından belli. İnci daha çok "Nenneci" duruyor. Biz yokken Selim "bana çorbayı Dede yedirsin" diyormuş. İnci de "Bana Nennem yedirecek" diye karşılık veriyormuş ona. Temmuzun 30'unda pazar günü Ankara'daki torun mesaimiz bitti. Gece trenle Balıkesir'e gideceğiz. Bu yüzden onlar uyumadan önce kuzucuklarımıza veda ettik. Bir kaç ay biz olmadan devam edecekler. Zor olacak ama bizim de artık gitmemiz lazım. Paylaştığımız fotoğrafa "Öpüyoruz Ankara" diye emoji koymuş. Zaten bizim ailede iletişim konusunda Elif daima bir adım öndedir. Güzel kızım benim.Söz Elif'e gelmişken kızımın bizim gibi gezmeyi ve birlikte olmayı sevdiğini söylemeliyim. Okullar tatile girince haklı olarak gezmek ve dinlenmek istedi. 13 temmuzda Ankara'daydı. Birlikte meclise yemeğe gittik. Cüneytlerde kaldık. Çocuklarla park günleri yaptık. O günlerde hava çok sıcaktı. Oğuzhan'la bunaltıcı sıcak, yoğun iş, evliliğin getirdiği ütü vs. muhabbetleri yapıldı. 24 temmuzda "allahaısmarladık Ankara" dedi gitti. Elif 20.27’de “Geldim evdeyim” demiş. Malum Gerede biraz serin ya “Bunalan buyursun” demeyi de ihmal etmemiş.”Ankara dan sonra iyi geldi valla”. Oğuzhan “Burda bayılıyoruz” demiş İstanbul’u kastederek.
Elif saat 17:32 de “Biz vardık” deyince Oğuzhan “Ohhh! Şimdi siz susurlukta yiceniz ya…Bissürü bissürü şey. Onları ben nakit olarak hesabıma istiyorum” demiş. Elif de ona cevaben “Cumadan atlayın gelin bebeğim birlikte yiyelim” deyince ben de dayanamayıp “Haydi Susurluk bir iki!” deyiverdim. Bir taraftan da sıcaklar devam ediyordu. 4 Ağustosta bahçe mahsullerimizi topladık. Gezdik, yedik içtik Susurluğun tadını çıkardık. Biz Elifle 12 ağustosta orjana geçerken Safiye Nafiye hala oradaydı. Bir hafta sonra ayın 19'unda İstanbul'a döndüler. Biz burada böyleyken dünyanın öbür ucunda Tayland’da 4.ncü torunum Tuna oraya iyice alışmış görünüyordu. 25 temmuzda Hilal Tuna’nın uzamış saçlarını kesmiş. “Biraz fazla kestim galiba” demiş ama Elif “Yüzü açılmış”, Oğuzhan “Güzel olmuş” diye karşılık vermiş. Ben de özlemiş bir dede olarak ancak “Kuzumm!” diyebildim.21 Ekimde 4 yaşına girecek. Aynı zamanda orada bir yıllarını da doldurmuş olacaklar. Hilal de Ümit de iyi görünüyorlar. Tuna da maşallah boylu, güzel yüzlü ve yakışıklı olacak. Yalnız bizimle görüntülü konuşurken sanki utanıyor gibi. Çok konuşkan değil. Ama söylediklerimizi anladığı açık. Herhalde içinde olduğu ortamdan kaynaklı. Çocuk bu yaşta üç dil birden öğreniyor. Hangi dilden cevap vereyim diye düşünüyor, düşünürken de saklanıyor zahir. 30 Temuzda “Tuna balık tuttu bugün” haberi geldi. Bir de fotoğraf göndermiş. İkinci haber “Yarın phi phi adasına gidiyoruz” oldu. Elif hemen “Ada tatili” yorumu yapmış. Oysa orası külliye ada zaten. Etesi gün Hilal saat 09:05 de “Vardık” demiş bir fotoğrafla. Müthiş güzel bir manzara gerçekten. Elif “Denizi daha sakin görünüyor. Sakin bir sahil” diye yorumlamış gördüğünü.
Araya Cüneyt girmiş kıdemli evli biri olarak. "Bak Oğuzhanım çocuk veya çocuks olunca evliliğin kısa özeti o gömleği kuru temizlemeciye ütületmek oluyor. İleri seviye marriage öyle". Bu sefer Elif İleri seviye evli Cuneyt'e "Ben ne seviye oluyorum? Bütün ütüleri ben yapıyorum" deyince, "Masters" cevabı almış tabi. Oğuzhan da kendisine özgü kahkahasını koyuvermiş: "Shahahahahah". "Biraz durumu toparlayınca haftalık abla alcam o yapsın" Hilal taa Tayland'dan muhabbete katılmış: "Biz gömlek giymiyoruz". Görünüşe göre ütü konusunda en şanslı Paksoylar. Muhabbetin burasında "Hiç nikah şekerimizden aldınız mı Alabildiniz mi daha doğrusu" diye sormuş Oğuzhan (:D) işareti yaparak. Elif "Biz aldık. Yağız şekerlerini yemeseydi iyiydi ama yedi. Nazlı da alayım dediydi bitmişti" demiş. Oğuzhan "Her aile 1 tane alır demiştik. Belli ki bazıları öyle almamış (:D)" Elif "Annemlerde bir tane aldı sanırım" diye topu bize atmış. Derken araya Sibel girip "düşündüm de, bizim nikah şekerimiz var mıydı Cüneyt? Galiba biz şekeri pas geçmiştik" deyivermiş. Bunlar ailecek mizah sever. Oğuzhan'ın "Fazla alan varsa diyecektim" sözü üzerine "Annen iki tane almış. Birini alırsınız." demek zorunda kaldım.
Elif 21 temmuzda henüz Ankara'dayken Aydın köyde inşaatla uğraşıyordu. Aydın'dan aldığı haberi “Nihayet başlıyor” diye paylaştı Elif. İş yeniden başlamıştı. Arkasından “İç -dış sıva,boya ve mantolama” diye de ilave etmişti. Oğuzhan “Hadi bakalım” derken Cüneyt her zamanki muzipliğiyle “kupa” vermiş ablasına.
İki gün sonra “Dere havuzumuz da var artık” diye Aydın'ın gönderdiği iki fotoğrafı paylaştı. İç-dış sıva yapılmış, boya ve mantolama bitmiş. Bahçenin sol tarafından akan derede küçük bir setle havuz oluşturulmuş. Temmuz sıcağında Yağız o suya girip serinliyormuş.
Hiç bir şey kolayca olmuyor. Onlar da hayallerinin gerçekleşmesi için zorluklarla mücadele ediyorlar. İnşallah da başaracaklar. Bitince de Gerede'den oraya taşınıp kendi evlerinde yaşamak istiyorlar. Zaten Gerede Eski Afşar köyü 20 dakika. Bolu'ya ise sadece 10 dakika. Belki Yağızı da Bolu'da okuturlar. Umarım onlar için herşey daha güzel olur. Sevgili torunlarım,
Umudumuz güzel vakit geçirmek, işlerimizi halletmek ve dinlenmekti. Bir hafta ya da on gün Susurluk’ta kalıp Orjan’a geçmeyi düşünüyorduk. Yolculuk yaklaşık 9 saat sürecek, sabah 5.30 gibi Balıkesir’de olacaktı. Oradan minibüsle Susurluğa gitmeyi, sabah kahvaltısını Nafiye, Safiye ve Elifle rahmetli annemin eski evinde yapmayı planlamıştık. Yakubun simitleri olmadan olur muydu? Gözlerimi kapadım; kendimiz için, sizler için yani bizim için şu duaları okudum: "Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih, ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim." “Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O her türlü idrakin üzerinde yücedir, mutlak büyüktür.” “Rabbenâ âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr.” Birahmetike yâ Erhamerrahimîn “Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü'minîne yevme yekumü'l hisâb.” "Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde bağışla, mahçub etme." (Devam edecek) |
EYLÜL 2023 [07:09, 01.09.2023] Oğuzhan: Hopadayız [07:09, 01.09.2023] Oğuzhan: Batuma gidiyoruz [10:48, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Allahım! Senden kâmil bir iman, doğru bir inanç, bol ve helal
rızık, huşû dolu bir kalp, asla bozmayacağım nasuh bir tövbe, ailem için sağlık
ve huzur niyaz ediyorum. Cumanın hayrı rahmeti bereketi üzerimize olsun inşallah. [11:06, 01.09.2023] Elif: Amin cümlemize [11:15, 01.09.2023] Aydın: Hayırlı cumalar [12:41, 01.09.2023] Elif: Eskisehir e doğru [12:42, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hızlı yaşıyorsunuz maşallah. Selametle. Hayırlı yolculuklar 👋 [12:44, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Köklerine yolculuk ediyorsun 👍 [13:39, 01.09.2023] Oğuzhan: Burada yalçın market gördüm haritada :D [13:39, 01.09.2023] Oğuzhan: Ama uzakta gidip
selam veremedim [13:58, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: 🙂 [14:15, 01.09.2023] Oğuzhan: Kara lahana
bulamadım [14:15, 01.09.2023] Oğuzhan: Köylüler yiyor heralde sadece [14:23, 01.09.2023] Elif: Olsa ne güzel yenirdi😋 [14:26, 01.09.2023] Hilal: Burada kara lahana
bol [14:26, 01.09.2023] Elif: Bizim usul yapan
var mı? [14:26, 01.09.2023] Elif: Nasıl yiyorlar
orda? [14:28, 01.09.2023] Hilal: Çorbalara, yemeklere koyuyorlar [14:28, 01.09.2023] Hilal: Biz Çiğ yiyoruz salatasını yapıyoruz [14:48, 01.09.2023] Elif: 👍 [18:16, 01.09.2023] Sibel: Ece'nin kreşte son
günüydü 😊 [18:41, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Kuzummm artık okullu olacak [18:54, 01.09.2023] Elif: Nazlı nın evindeyiz. [19:27, 01.09.2023] Oğuzhan: Artvine giriş
yaptık rizeye devam ediyoruz [19:45, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋 [20:51, 01.09.2023] Sibel: 1 yaşından beri
okullu da çaktırmayalım 😉 [13:09, 02.09.2023] Elif: 1 yıl önce [14:17, 02.09.2023] Hilal: Yeni eğitim öğretim döneminde başarılar ☺️ [15:07, 02.09.2023] Elif: Nazlı nın pisileri [15:08, 02.09.2023] Elif: İtina ile Nazlı nın
evi de temizlenmiştir.😊 [15:08, 02.09.2023] Elif: Dahası kendi evime😅 [15:21, 02.09.2023] Oğuzhan: Şehirlerarası
temizlik [16:08, 02.09.2023] Yılmaz Yalçın: İtina ile biber domates toplanır [16:48, 02.09.2023] Elif: ❤️ [17:51, 02.09.2023] Elif: Gönül Dağı [18:29, 02.09.2023] Elif: Gönül Dağı eteklerinde [18:32, 02.09.2023] Yılmaz Yalçın: Dönüyorsunuz. 👋 [18:51, 02.09.2023] Elif: Evet [18:51, 02.09.2023] Elif: Ankara ya [18:51, 02.09.2023] Oğuzhan: Gönül değil de mide dağı [19:33, 02.09.2023] Cüneyt: Abla yarın Gölbaşında mı olacaksınız? [19:34, 02.09.2023] Cüneyt: Ben gelmeyeyim o zaman oraya, çiçekleri sular mısınız? [19:57, 02.09.2023] Elif: Gelmek istiyorsan
gel Cüneyt [19:57, 02.09.2023] Elif: Biz çiçekleri sular çıkarız akşama doğru [11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Samsuna köye vardık [11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Dönüş için yollardayız [11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Bugün [11:43, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı yolculuklar. Ben de bugün Bursaya Birol un oğlunun nikahına
gidip geleceğim [11:49, 03.09.2023] Hilal: Maşallah leylek sürüsü mü gördünüz [12:00, 03.09.2023] Elif: Düğünden resim gelmedi 😅 [12:00, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar [12:00, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar
soranlara selamlar [12:01, 03.09.2023] Elif: Geçen gün ben gördüm leylek sürüsü 😂 [12:01, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: 🙂 [12:03, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Anneniz rüyalarında altın topluyor [12:05, 03.09.2023] Elif: Hadi bakalim gömüyü kim bulacak😃 [12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Düğün karmaşaydı ya [12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Esrayla çekilemedik bile [12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Ev sahibiydik
biz :D [12:22, 03.09.2023] Elif: Darısı Hatice ye😉 [12:22, 03.09.2023] Oğuzhan: Çalışmalarımız sürüyor [12:35, 03.09.2023] Esra Ergün: Amiiiiiiin 🧿 [17:06, 03.09.2023] Elif: Çıktık evimize gidiyoruz. [17:06, 03.09.2023] Nazlı: Getirdim hayvan
hasatnesine [17:06, 03.09.2023] Nazlı: Cipliymis [17:07, 03.09.2023] Nazlı: Makinayla
okuttular buldular hemen sahibini [17:07, 03.09.2023] Elif: İyi yaptın 😍 [17:38, 03.09.2023] Elif: Oğuzhan ne
durumdasınız? [17:38, 03.09.2023] Elif: Kuvvetli yağış var. [18:40, 03.09.2023] Esra Ergün: Biz şu an ılgazdayız. Buraya kadar her şey yolunda [18:44, 03.09.2023] Elif: Tamam iyi
yolculuklar [18:45, 03.09.2023] Elif: Biz Gerede ye
girdik [18:45, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋 [21:13, 03.09.2023] Oğuzhan: Gerededeyiz
yollae kalabalık [21:13, 03.09.2023] Oğuzhan: Şu otobana bi
gireydik [21:14, 03.09.2023] Elif: Öğretmenler yollarda😅 [21:14, 03.09.2023] Elif: Yorulduysan biraz
gel dinlen😉 [21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Oturursam
kalkamam :D [21:17, 03.09.2023] Elif: Tamam dikkatli git [21:17, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar [21:17, 03.09.2023] Elif: Varınca yazın [21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Tabiii [21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Saolun [21:22, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bursadaki nikahtan [01:11, 04.09.2023] Elif: Oğuzhan varmadınız
mı? [01:15, 04.09.2023] Esra Ergün: Şimdi girdik eve [01:16, 04.09.2023] Elif: Hadi geçmiş olsun [01:16, 04.09.2023] Elif: İyi geceler [01:17, 04.09.2023] Oğuzhan: İyi geceler [10:20, 04.09.2023] Sibel: Aşırı yağışlı bir
Ankara gününde Ece fıstığım okuluna başladı 😊❤ (dün gece heyecandan gece yarısına kadar uyuyamadı yavruşum) [10:21, 04.09.2023] Oğuzhan: Hayırlı uğurlu
olsun [10:21, 04.09.2023] Hilal: ❤️❤️❤️❤️ [10:21, 04.09.2023] Oğuzhan: ❤️ [10:28, 04.09.2023] Elif: Hayırlı olsun. [10:28, 04.09.2023] Elif: Başarılar😍 [10:49, 04.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bismillah. Hayırlı olsun. Bugün önemli bir gün. Başarıların daim
olsun prensesim. 🤗🤗 [12:37, 04.09.2023] Sibel: herkese teşekkürler, selamlar😊❤ [13:23, 04.09.2023] Aydın: Hayırlı uğurlu olsun.Başarılar
dilerim.😊 [17:39, 04.09.2023] Elif: Ya Bismillah [21:14, 04.09.2023] Selma: Hayırlı olsun
kuzumun okulu çok öpüyorum🌹🌺🌷🌸 [10:53, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: 5 eylül kurtuluş günündeyiz [11:06, 05.09.2023] Elif: 👍 [11:10, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Effelerin efesi Selim için [11:15, 05.09.2023] Oğuzhan: Kamyonetlerden
kilim fırlattılar mı [11:26, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Evet [11:27, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Peynir de [11:28, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bir sürü şey, biz birşey kapamadık🙂 [11:47, 05.09.2023] Oğuzhan: Ahahahahaha [11:53, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Susurluğun olmazsa olmazı [12:29, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Milli mücadelenin kurtuluş arabası susurlukta [12:31, 05.09.2023] Cüneyt: Ben de geçen gün bi benzin istasyonunda susurluk tostu yedim [12:37, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Susurluk tostu burada yenir. Coğrafi işaretli özel lezzet [15:11, 05.09.2023] Elif: Böğürtlen mesaisi😊 [16:09, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Biz dün dağa gidemedik. Bugün Yıldıza gidiyoruz. Bakalım orada ne
bulacağız. 🙂 [17:57, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Emine abla [16:54, 05.09.2023] Elif: Hadi bakalım [16:57, 05.09.2023] Elif: Böğürtlen sevenler gelsin buralara😉 [17:02, 05.09.2023] Hilal: Valla siz yedikçe ben burada doyuyorum 😀 [17:06, 05.09.2023] Elif: Tuğba geldi mi? [17:13, 05.09.2023] Hilal: Gelince haber
verir herhalde [17:24, 05.09.2023] Cüneyt: Şiir 😆 [17:25, 05.09.2023] Cüneyt: Abla bu fotoyu kullanıcam 😂 [17:27, 05.09.2023] Elif: Olur😃 [11:11, 06.09.2023] Elif: 😊 [14:02, 06.09.2023] Elif: Oğuzhan & Esra
orda durumlar nasıl? [14:03, 06.09.2023] Elif: Yağış ve su baskını
oldu diyorlar var mı bir sıkıntı? [14:09, 06.09.2023] Esra Ergün: Karşıda varmış da burada bir şey yok [14:14, 06.09.2023] Oğuzhan: Karşıda olmuş
ivit [14:16, 06.09.2023] Elif: Anadolu yakasında
olmanız her yönden daha güvenli sanki😉 [14:36, 06.09.2023] Oğuzhan: Çok doğru [18:42, 06.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe bereketi. Maşallah [18:59, 06.09.2023] Elif: Tablo gibi😍 [21:50, 06.09.2023] Selma: Ürünlerimizden [21:50, 06.09.2023] Nazlı: Ooooh [21:58, 06.09.2023] Elif: Bahçe olunca mecbur🤣 [21:59, 06.09.2023] Elif: Annemle yarışıyoruz
😅 [12:57, 07.09.2023] Sibel: biz de üzümleri direkt dalından tüketiyoruz 😂 [13:01, 07.09.2023] Oğuzhan: Toplamaya gerek
yok :D [13:01, 07.09.2023] Oğuzhan: Gitceği yer
belli [13:15, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Afiyet olsun. Hepsi aynı cins mi [13:19, 07.09.2023] Elif: O en güzeli 😉 [13:21, 07.09.2023] Sibel: aynı, çekirdekli ama tatlı..bazıları güneşi az görmüş, hafif ekşi.. [14:50, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Orjana dönüyoruz [14:51, 07.09.2023] Elif: İyi yolculuklar [17:12, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Burhaniyeye geldik [17:37, 07.09.2023] Elif: Orjan arabasına
binebildiniz mi? [17:41, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: 6 da. Bekliyoruz [17:47, 07.09.2023] Elif: 👍 [10:49, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun inşallah [10:51, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sabaha uyandırana, umudumuzu ve muratlarımızı verene hamdolsun [13:27, 08.09.2023] Elif: Amin [17:09, 08.09.2023] Sibel: "İlk haftamı
tamamladım" cesaret madalyası 😊😂 [17:10, 08.09.2023] Elif: Vay😊 [17:11, 08.09.2023] Elif: Her haftası böyle geçsin😉 [17:15, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canım kızım. Maşallah [11:13, 10.09.2023] Cüneyt: İyi ki doğdun Elif Yalçın Suna ❤️💚🍀🏆🎂💐🌻 [11:23, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: Elifim yeni yaşın kutlu olsun. Sağlıkla, mutlulukla daha nice yeni
yaşlara güzel kızım. 🤗 [11:49, 10.09.2023] Elif: Sağ olun😊 [11:49, 10.09.2023] Elif: Hep birlikte güzel yıllarımız olsun😘 [12:12, 10.09.2023] Hilal: Nice mutlu
sağlıklı huzurlu mutlu yaşlara [13:05, 10.09.2023] Esra Ergün: Doğum günün kutlu olsun Elif abla 🥰🎈 [14:36, 10.09.2023] Elif: Teşekkürler 😊 [14:36, 10.09.2023] Elif: Hilal Tuna ne
yapıyor? [14:36, 10.09.2023] Elif: Siz nasılsınız? [14:36, 10.09.2023] Elif: Resim atmadın 😉 [14:42, 10.09.2023] Hilal: Tuna 2 gün ateşliydi okula gitmedi [14:49, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: Geçmiş olsun. Şimdi nasıl [14:50, 10.09.2023] Hilal: Daha iyi, hafif öksürük başlıcak gibi, iştahı pek yok [15:25, 10.09.2023] Elif: Geçmiş olsun Tunacık [18:16, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋 [19:10, 10.09.2023] Elif: Ohh [22:12, 10.09.2023] Sibel: Elifcim,
sevdiklerinle nice güzel yıllarınız olsun🎂💐❤🧿 nice pastaların olsun😊 [22:17, 10.09.2023] Elif: İnşallah 😘 [22:18, 10.09.2023] Elif: Pastasız, bol ev
işli bir gün oldu.😅 [22:56, 10.09.2023] Sibel: başak burcu için temizliği düzeni sağlamış olmak da süper bir his olmuştur diyelim,
bir kutlama olsun ama👍 [23:04, 10.09.2023] Elif: Okula işleri hallederek başlamak iyi olacak😉 [23:20, 10.09.2023] Sibel: https://www.instagram.com/reel/Cv-hG7ztRuh/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== @Elif için gelsin... [10:41, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Yeni öğretim yılı hayırlı olsun. [13:31, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: NASIL oldu kuzucuk. İyi mi şimdi [13:36, 11.09.2023] Hilal: Evet iyi gitti bugün okula [13:36, 11.09.2023] Hilal: Şofben tamir
ediyor [13:50, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canım benim 🤗 [14:18, 11.09.2023] Oğuzhan: Neyi sökmüş o [18:47, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Yine geldiler [19:09, 11.09.2023] Elif: Pati yok, rahatça gelsinler😉 [22:40, 11.09.2023] Oğuzhan: Bu peynirleri
dolapta saklıcaz dimi [22:40, 11.09.2023] Oğuzhan: Dışarda duramaz [22:45, 11.09.2023] Elif: Dolapta [22:58, 11.09.2023] Oğuzhan: Benimkiler
vakumsuz zaten, duramazmış [22:59, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Dolapta duracak. [23:46, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Vakumlu değil. Çünkü zaten paket halinde Peynirler. [11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: Evlilik
başvurusu için yaptırdığımız tahlillere bakıyoruum da [11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: @Sibel [11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: Bu kan grubuyla
alakalı mı? [11:37, 13.09.2023] Oğuzhan: Ben kendimi 0
pozitif biliyorum ama [11:41, 13.09.2023] Sibel: Kan bankası da
olan üniversite hastanelerinde (AÜTF, HÜTF) daha hassas
bakılıyor, sağlık ocağı veya poliklinikler güvenilir değil. [11:45, 13.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler abla [11:45, 13.09.2023] Oğuzhan: 👍🏻 [11:47, 13.09.2023] Sibel: rica ederim🖐 [14:37, 13.09.2023] Cüneyt: 🇿🇼 (gündemle alakasız ama bendeki emoji listesinin en sonuncusu bu. Emoji
listesinin sonuna gittim az önce, yorgunum) [14:53, 13.09.2023] Elif: 😂 [14:54, 13.09.2023] Elif: Ece nasıl? [14:54, 13.09.2023] Elif: Okuluna alıştı mı? [14:54, 13.09.2023] Elif: Kaçta çıkıyor okuldan? [15:29, 13.09.2023] Cüneyt: Ece iyi. 16.30 bitiş, 17.30’a kadar eğleme, 17.30 da anne alış. [15:36, 13.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋 [10:40, 15.09.2023] Yılmaz Yalçın: Rabbim bu mübarek günde yola çıkanlara selametlik versin,
sıkıntılarımızı gidersin, sabrımızı arttırsın ve kalbimizi daima ona
yönelenlerden eylesin. Allahın selamı rahmeti ve bereketi üzerimize olsun
inşallah. [10:55, 15.09.2023] Elif: Amin cümlemize [11:41, 15.09.2023] Hilal: Peyniri
vakumlatmış mıydınız siz [12:22, 15.09.2023] Elif: Evet [12:24, 15.09.2023] Aydın: Hayırlı cumalar [16:35, 15.09.2023] Elif: Nazlı kursta [16:54, 15.09.2023] Nazlı: Ay anne [21:01, 15.09.2023] Elif: Kapımızda Togg [21:02, 15.09.2023] Oğuzhan: Aydın abi almış
gibi :D [21:03, 15.09.2023] Elif: Bizimmiş gibi çektik 😅 [21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: Ben de hasta
muhallebisi yapıyorum [21:03, 15.09.2023] Elif: Ee ne oldu? [21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: En iyisi [21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: Esra hasta oldu [21:04, 15.09.2023] Elif: Geçmiş olsun [21:04, 15.09.2023] Oğuzhan: Çıkamadık [21:04, 15.09.2023] Elif: Olsun dinlensin o
zaman [21:05, 15.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler [18:19, 16.09.2023] Elif: Bahçede [12:54, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sulanınca Vişne taze yaprak çıkardı ve çiçek açtı. [12:55, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bu sene çok az zeytin var. [12:57, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe teftiş ediliyor [12:58, 17.09.2023] Nazlı: Kolay gelsin [12:59, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Narlarımız kızardı [13:01, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Güller arasında [13:01, 17.09.2023] Elif: Maşallah [13:03, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçemiz işte böyle. Bırakıp gideceğiz. [13:22, 17.09.2023] Elif: ❤️ [13:24, 17.09.2023] Elif: Bugünün görevi bunları sökmek 🥴 [13:45, 17.09.2023] Oğuzhan: Bunun için bir şey satılıyor rossmann da [13:47, 17.09.2023] Oğuzhan: https://www.rossmann.com.tr/domol-cam-seramik-ve-fayans-temizleme-malasi-cizdirmez-ozellikli-1-adet-p-sr12060875 [13:53, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Kolay gelsin [14:03, 17.09.2023] Elif: Artık çok geç 😅 [14:23, 17.09.2023] Oğuzhan: Hayırlısı sana
kolay gelsin o zaman [15:05, 17.09.2023] Elif: Sağ ol [21:31, 17.09.2023] Elif: Gönül Dağından aldığımız söğüdü diktik. [21:33, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍 [21:59, 17.09.2023] Elif: Panayırdan 200 e
aldık aynısını [21:59, 17.09.2023] Elif: Bunu da 125 liraya [22:27, 17.09.2023] Oğuzhan: Oooh 200 lira
cepte [12:35, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sadece tuvaleti yenilemeye karar verdik. Ne dersiniz [12:36, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sadece tuvaleti yenilemeye karar verdik. Ne dersiniz [12:57, 18.09.2023] Hilal: Lavabo altı
dolaplı olmasınduş yakın olursa hep su geliyor kabarıyor [13:44, 18.09.2023] Hilal: Mio nun boştaki
evine kiracı buldum 6 ay komisyon alacağım 1.500 [13:49, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍 [14:40, 19.09.2023] Hilal: Tuğbalardan
emanetleri aldık teşekkür ederiz [15:16, 19.09.2023] Hilal: Wc duş separatör koyabilirsiniz böyle, akordiyon kapıya gerek yok [11:38, 20.09.2023] Elif: Nasılsınız? [11:39, 20.09.2023] Elif: Balikesir? [11:39, 20.09.2023] Elif: Ankara? [11:39, 20.09.2023] Elif: Tayland? [11:39, 20.09.2023] Elif: İstanbul? [11:39, 20.09.2023] Elif: Vay be herkes başka
başka yerlerde😅 [11:42, 20.09.2023] Elif: Eskişehir i de
unutmamak lazım 😉 [11:45, 20.09.2023] Oğuzhan: İstanbul daha
iyi [12:00, 20.09.2023] Elif: Bal,zencefil,zerdaçal ve tarçın karışımını hatırlıyor musun Oğuzhan? [12:00, 20.09.2023] Elif: Düzenli kullanırsanız iyi gelebilir. [12:04, 20.09.2023] Yılmaz Yalçın: Orjanda hava güzel biz iyiyiz. Sabah denize girdik. Sadece bize
aitti. Bugün malzemeler gelecek. Marangoz ustayı da bekliyoruz. [12:09, 20.09.2023] Elif: Oh Eylül ün keyfini çıkarın 😉 [12:16, 20.09.2023] Oğuzhan: O kadar değiliz
ya [12:16, 20.09.2023] Oğuzhan: Dinlendik
kendimize geldik [12:16, 20.09.2023] Elif: Tamam o zaman 😉 [15:03, 20.09.2023] Cüneyt: Biz normal [16:34, 20.09.2023] Elif: Ece ilk sese
başladı mı? [16:34, 20.09.2023] Elif: Kıyafetleri nasıl
geldi? [16:35, 20.09.2023] Hilal: Güzel oldu ne büyük ne küçük [16:44, 20.09.2023] Sibel: Ee ve Ll.. [17:03, 20.09.2023] Elif: "El ele"
geliyor o zaman😉 [23:46, 20.09.2023] Sibel: Ela ile Lale miydi
el ele olanlar😊 [00:00, 21.09.2023] Elif: Evet😊 [00:18, 21.09.2023] Sibel: elakin, omutüy vb gidecekmiş...dünya değişmiş 😂 [00:19, 21.09.2023] Elif: Oo çok oldu değişeli😅 [18:55, 21.09.2023] Yılmaz Yalçın: Ailecek akşam ziyafeti [22:25, 21.09.2023] Elif: Yerim onları 😍 [22:25, 21.09.2023] Elif: Maşallah 😘 [22:30, 21.09.2023] Yılmaz Yalçın: Biz de yeriz onları. 🤗 Canlarım büyümüşler de şarkı
söylüyorlar. Maşşallah kuzucuklara. [10:49, 22.09.2023] Yılmaz Yalçın: Herkese günaydın. Hayırlı cumalar. Güne denizde başladık. Hava
güzel deniz harika. Son günlerimiz. [10:01, 22.09.2023] Sibel: susmadan
konuşuyorlar😂 [10:11, 22.09.2023] Oğuzhan: 🥹 [20:14, 22.09.2023] Oğuzhan: Susurluktayım [20:15, 22.09.2023] Elif: Gidiyorsunuz Orjan
a😊 [20:16, 22.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlısıyla bekliyoruz [20:18, 22.09.2023] Oğuzhan: İnşallah [22:38, 22.09.2023] Oğuzhan: Geldim ben [11:57, 23.09.2023] Yılmaz Yalçın: Oğluşumuzla kahvaltı [12:40, 23.09.2023] Elif: Afiyet olsun 😊 [12:53, 23.09.2023] Aydın: Afiyet olsun😊 [12:54, 23.09.2023] Hilal: Bi tane daha ev
kiraladim😁 [12:59, 23.09.2023] Elif: Emlakçı Hilal😁 [13:01, 23.09.2023] Oğuzhan: Come to phuket [13:14, 23.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı işler 👏 [22:08, 23.09.2023] Sibel: Bir "baby
shark" hikayesi 😂🐋 [22:09, 23.09.2023] Elif: 😍😘 [12:05, 24.09.2023] Elif: Orjan ne yaptınız? [12:05, 24.09.2023] Elif: Son gelişme nedir? [12:05, 24.09.2023] Oğuzhan: Orjan toplanıyor [12:05, 24.09.2023] Elif: Kahvaltı yaptınız
mı? [12:06, 24.09.2023] Oğuzhan: İvit [12:07, 24.09.2023] Elif: Hadi bakalım kolay
gelsin [12:12, 24.09.2023] Oğuzhan: Teşekkğrler [15:55, 24.09.2023] Elif: Kuşburnu zamanı [16:56, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: 2023 yazını kapattık. Seneye inşallah. Allaha emanetsin evimiz. [16:58, 24.09.2023] Elif: Allah seneye yine
nasip etsin [16:58, 24.09.2023] Elif: İyi yolculuklar [17:20, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Budanınca sulanınca kapı güllerimiz de açtı. Bizi böyle
uğurladılar. [19:49, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Oğuzhanı susurluktan yolcu ettik. Selametle gitsin inşallah. [19:50, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bunlar da bahçe mahsulü. Oğuzhana da verdik. [19:54, 24.09.2023] Elif: Domatesler olmuş
nihayet [20:41, 24.09.2023] Nazlı: Anneannemin
dişleri parliyor [21:13, 24.09.2023] Elif: Yeni dişler 😉 [21:13, 24.09.2023] Elif: Ogi varınca haber
et [21:45, 24.09.2023] Oğuzhan: Köprüyü grçtim [22:44, 24.09.2023] Oğuzhan: Geldim [22:45, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋 [22:46, 24.09.2023] Elif: Baya çabuk vardın 😉 [22:49, 24.09.2023] Oğuzhan: Yollar
kalabalıktı bir de [22:49, 24.09.2023] Oğuzhan: Daha da hızlı
gelirdim [23:42, 24.09.2023] Elif: 👍 [19:44, 25.09.2023] Sibel: bir küçük adam 😊 [19:45, 25.09.2023] Sibel: bir küçük hanım 😊 [19:47, 25.09.2023] Sibel: bir çılgın abla 😊😊 [19:59, 25.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canlarım 🤗 [09:41, 26.09.2023] Yılmaz Yalçın: Günaydın. Cam balkonumuz yapılıyor. [10:57, 26.09.2023] Elif: Hayırlı olsun [13:07, 26.09.2023] Yılmaz Yalçın: Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimizin (sav) doğum
günü nedeniyle kutladığımız mevlit kandili hepimiz için hayırlı mübarek olsun. [15:39, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bağ bozumu [15:44, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe hasadı [15:45, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Allaha hamd olsun. Bereket versin hanelerimize. [23:15, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Şimdi bindik. Rabbim hayırlı yolculuk versin. [23:16, 28.09.2023] Elif: Yan yana yer var
mıymış? [23:16, 28.09.2023] Elif: Hayırlı yolculuklar [23:19, 28.09.2023] Oğuzhan: Geç değil mi [23:19, 28.09.2023] Oğuzhan: Boluya değil mi [23:20, 28.09.2023] Elif: Evet [23:20, 28.09.2023] Elif: Sabah burda
olacaklar erken saatte [23:20, 28.09.2023] Elif: 45 dakika rötar olacak galiba baba [23:21, 28.09.2023] Elif: Kaçta Bolu da olacağınızı sorup bana yazarsın. [23:35, 28.09.2023] Oğuzhan: Hayırlı yolculuk [00:54, 29.09.2023] Nazlı: İyi yolculuklae [05:45, 29.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cuma gününün seherinde sana yöneliyor, sana iltica ediyorum
Allahım. Sabahımızı hayr eyle, günümüzü
selamette kıl, bedenimizi sağlıklı, hanelerimizi huzurlu bereketli eyle. Kalan
ömrümüzü öncesinden hayırlı eyle. Selamın, rahmetin, bereketin, mağfiretin
üzerimize olsun. Hayırlı cumalar. [07:02, 29.09.2023] Yılmaz Yalçın: Boluya indik [09:15, 29.09.2023] Cüneyt: Geçmiş olsun 🍀 [11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Günaydın [11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Bugün ilk adamakıllı yağmuru gördük [11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Yaz bitti 🥲 [12:13, 30.09.2023] Elif: Biz dün akşam montlarla panayıra gittik😅 [12:18, 30.09.2023] Oğuzhan: Allahım…. [15:50, 30.09.2023] Oğuzhan: İçi de baya güzel duruyor [15:50, 30.09.2023] Oğuzhan: Boyası [16:10, 30.09.2023] Elif: Evet 😉 [16:11, 30.09.2023] Oğuzhan: Hayırlısıyla
bitsin [16:12, 30.09.2023] Hilal: 👋 [16:16, 30.09.2023] Oğuzhan: Evimize halı
aldık bugün [16:16, 30.09.2023] Oğuzhan: Anca :D [16:24, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı olsun [16:42, 30.09.2023] Elif: Güle güle kullanın [18:09, 30.09.2023] Sibel: Ece okuluyla
Anıtkabir'de törendeydi bugün 😊 biz de yanıbaşında.. [18:09, 30.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler [19:56, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋 [21:23, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cüneyt yarın bizi aştiden alabilecek misin? Saat 16 gibi. [21:38, 30.09.2023] Cüneyt: Alırım [21:39, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Tamam oğlum haberleşiriz. İyi geceler
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder