3 Kasım 2021 Çarşamba

03 Kasım 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı238..................................IV.Aşama (II) - Değerlendirme

IV.Aşama (II) - Değerlendirme

‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’nin ‘İZLEME, DEĞERLENDİRME başlıklı IV.ncü ve son aşamasındayız. Son birkaç hafta stratejik plan uygulamasının ‘NASIL İZLENECEĞİ, NASIL DEĞERLENDİRİLECEĞİ VE NASIL GÜNCELLENECEĞİNİ’ ortaya koyup '2023-28 dönemi beş yıllık orta vadeli, Bölgesel bir stratejik alt plân'  önerimizi tamamlamış olacağız. Böylece STRATEJİK PLÂN ÇALIŞMASININ IV.NCÜ VE SON AŞAMASINDA; ‘BAŞARIMIZI NASIL TAKİP EDER VE DEĞERLENDİRİRİZ?’ SORUSU DA AÇIKLIĞA KAVUŞMUŞ OLACAK. Zira değişimi yönetirken sürecin nasıl yürüdüğüne dair bilgilerin derlenmesi, alınan sonuçların belirlenmiş vizyon, ilkeler, amaçlar ve hedeflerle ne ölçüde uyumlu olduğunun takibi gerekiyor. Geçen hafta içinde bulunduğumuz IV.ncü Aşamanın ‘İZLEME’ bölümü üzerinde çalıştık. Bu hafta, izleme faaliyeti sonucu ORTAYA ÇIKAN PERFORMANSIN DEĞERLENDİRİLMESİ DİYEBİLECEĞİMİZ BİR SAFHAYI AÇIKLAMAYA ÇALIŞACAĞIZ. Ki buradan elde edilecek sonuçlarla plânın gözden geçirilmesi ve gereğinde bazı kısımlarının güncellenmesi de mümkün olabilsin.

Neticede ‘Susurluk için ne yapılabilir?’ sorusuna cevap bulmak adına ‘Bir Stratejik Plan önerisi’ ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunun için; mevcut durum, misyon ve temel ilkelerden hareketle geleceğe dair bir vizyon oluşturulması, bu vizyona uygun amaçlar ile bunlara ulaşmayı mümkün kılacak hedef ve stratejiler belirlenmesi, ölçülebilir kriterler geliştirerek performansın izleme ve değerlendirilmesi gerekiyor. Bu yaklaşıma kısaca ‘Stratejik yönetim’ deniyor. Bu çerçevede iki yıla yakın bir süredir devam eden bu süreç; ‘Neredeyiz?, Nereye ulaşmak istiyoruz?, Ulaşmak istediğimiz noktaya nasıl gideriz? Ve Başarımızı nasıl değerlendiririz?’ şeklinde ifade edilebilecek dört temel soruya cevap arayarak gelişti. NETİCEDE BİZ BU ÖNERİYİ TAMAMLADIĞIMIZDA DİLEĞİMİZ ELBETTE Kİ UYGULANABİLECEK BİR STRATEJİK PLÂN ORTAYA KONULMASIDIR. Ancak bu tarz bir yönetim yaklaşımının, her şeyden önce katılımcı ve esnek bir yönetim yaklaşımına ihtiyaç gösterdiğini de sürekli vurguladık. ÖNERİMİZ ARTIK OLGUNLAŞMIŞ VAZİYETTE. Neticede ortaya çıkan vizyon öngörümüz Susurluğun 2023-28 döneminde yükselmesini arzu ettiğimiz seviyeyi, strateji ve hedeflerse o noktaya nasıl ulaşabileceğimizi gösteriyor. Ancak, son aşamanın yani ‘İZLEME DEĞERLENDİRME VE GÜNCELLEME’ yapılabilmesi için elbette ki önerimizin resmi bir belgeye dönüşmesi gerekiyor. Ardından gelecek için aynı vizyona inanmak, belirlenmiş stratejileri bilinçli bir şekilde uygulamak geliyor. Doğal olarak bu aşamada sürecin etkin izlenmesi, değerlendirilmesi ve güncellenmesi söz konusu olabilir. DOĞAL OLARAK İZLEME DEĞERLENDİRMELERİN, DEĞERLENDİRMELER DE GÜNCELLEMELERİN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR.

‘Değerlendirme’ ifadesinin dört farklı anlamı bulunuyor. Bunların başında bir şeyi yerinde ve yararlı bir yolda kullanmak ifadesi geliyor. Sahip olunan bir şeyin doğru şekilde kullanılması manasında. İkinci anlamı ise bir değer kazandırmak, kıymetlendirmek şeklinde. Burada ise sahip olunan şeye verilen maddi değerden bahsedilmekte. Üçüncü anlamı da ölçme, değer biçme ve değerini öngörmek oluyor. Değerlendirme kelimesinin dördüncü anlamı; bir şeyin önemini, özünü, niceliğini ve niteliğini belirlemek olarak ifade edilebilir. BUNA GÖRE KONUMUZLA İLGİLİ ‘DEĞERLENDİRME’ KAVRAMI ELBETTE ÖNCELİKLE STRATEJİK PLANIN YERİNDE, ÖNGÖRÜLEN YARARLI BİR YOLDA VE DOĞRU ŞEKİLDE KULLANILMASI ANLAMINA GELİYOR. Değerlendirme kelimesinin dördüncü anlamı da bize bu konuda ışık tutuyor. Elbette Stratejik planın önemini, özünü, niceliğini ve uygulamaya yansıyan niteliklerini belirlemekten söz ediyoruz. Neticede bir değerlendirme yapabilmek için; gözlemlenen harekete yaklaşmak, onu mümkün olan somut ölçütlerle değerlemek ve yorumlamak gerekiyor. BU MANADA DEĞERLENDİRME; STRATEJİK PLANA YANSIYAN DÜŞÜNCELERİN, YAPILAN İŞİN, ORTAYA KONAN ESER YA DA NETİCELERİN NE ÖLÇÜDE BAŞARILI OLDUĞUNU AÇIKLAMAKTIR. Bu sonucu uygulamanın niteliği ile niceliği üstüne yapılan bir dizi çalışma neticesinde varılan yargı olarak düşünebiliriz. GERÇEKLEŞMELERİN, ÖNGÖRÜLMÜŞ ÖLÇÜLERE GÖRE KIYMETLENDİRİLEREK NE ANLAM İFADE ETTİĞİNİN BELİRTİLMESİ VE VARSA DEĞİŞİM TRENDLERİNİN DE YORUMLANMASIDIR. Kuşkusuz böyle bir değerlendirmeden söz edilebilmesi için de öncelikle ortada uygulanan somut bir düşünce, eylem, netice ve ürün olmalıdır. Bu bir süreçtir ve değerlendirilen şey de o süreçte yaşanan somut performanslardır.

Bu noktada Performans kavramını da açıklamak gerekiyor. Performans, HERHANGİ BİR BAŞARI, ELDE EDİLEN İYİ SONUÇ VEYA BİR ŞEYİN DEĞERİNİ BELİRLEYEN NİTELİKLER olarak tanımlanıyor. İcra etmek, başarı, başarım gibi anlamları da bulunuyor. BİR ŞEYİ BAŞARMAK, ZAMANLA OLGUNLAŞTIRMAK VE ÇABA SARF ETMEK GİBİ EYLEMLERİ karşılar. Genel anlamda belirli bir amaca yönelik olarak yapılan planlar doğrultusunda ulaşılan noktayı, bir başka deyişle elde edilenleri kalite ve kantite yönleri ile belirleyen bir kavram. BU ANLAMDA PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ, TESPİT EDİLEN NİTELİKLERİ, NİCEL VERİLERİ, BENZERLERİ YA DA DİĞERLERİYLE KARŞILAŞTIRARAK YAPILAN SİSTEMATİK BİR ÖLÇME OLUYOR. AMAÇLI VE PLANLI FAALİYETLER SONUCUNDA ULAŞILANI NİCEL VE NİTEL OLARAK BELİRLEYEN BİR FAALİYET. Meselâ, hizmette etkinlik, üretimde verimlilik ve tutumluluk, genel anlamda bilinen performanslara örnek verilebilir. Bu nedenle performans konusunda; ‘bir işi yapanların o işle amaçlanan hedefe yönelik olarak nereye varabildiğinin, neyi sağlayabildiğinin nicel ve nitel olarak anlatımı’ şeklindeki tanım genel kabul görmüş. Böylesine açık ve net bir ‘süreç performansına’ yönelik olmayan genel yargılar da bu yüzden değerlendirme niteliği taşımıyor.


Stratejik plan özelinde İÇ İZLEME sonucunda derlenen veri ve bilgilerin değerlendirilmesinden ilk amaç; ‘NEREDEYIZ’ sorusunu sürekli gündemde tutarak gerektiğinde güncellemeler yapabilmektir. İzleme ile Susurluk hakkında oluşan ‘gösterge tablosu’ yorumlanacak ve bir tür performans değerlendirmesi mümkün olabilecektir. Böylece önceden belirlenmiş her bir ‘zayıf’ ve ‘güçlü’ yön için; ‘DAHA ÖNCE NEYDİ, ŞIMDI NE OLMUŞ, GELECEKTE NE OLABILIR’ üzerinde düşünülebilir. Plan öncesindeki ‘güçlü ve zayıf’ yanların değişip değişmediği, olumlu ya da olumsuz gidişlerin değerlendirilmesi yapılabilir. Plan uygulamasının bu faktörler üzerindeki değişim etkisi ölçülebilir. Takip eden değerlendirmeler; ‘zayıf’ ve ‘güçlü’ yönlerin güncellemesi için temel olacaktır. AYRICA BİR SONRAKİ GÜNCELLEME SAFHASINDA; GÜÇLÜ YÖNLERİN DEVAMI, HATTA NASIL DAHA DA GÜÇLÜ HALE GETİRİLEBİLECEĞİ, ZAYIF YANLARIN NASIL OLUP TA ONARILIP GÜÇLENDİRİLEBİLECEĞİ ÜZERİNDE DE YENİ ÖNERİLER ORTAYA KONABİLECEKTİR.  AYNI ŞEKİLDE DIŞ ÇEVREYE AİT VERİLERİN İZLENMESİ DE KARŞI KARŞIYA OLUNAN ‘FIRSAT VE TEHDİTLER’DE HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLUP OLMADIĞINI DEĞERLENDİRME İMKÂNI VERİR. Benzer bir yaklaşımla DIŞ FAKTÖRLER de izleneceği için yapılacak değerlendirme ve analizlerden çevredeki değişimi görme, yeni fırsat ve tehditleri tanımamız mümkün. ETRAFTA NE OLUP BİTTİĞİNİ İZLEMEK, FIRSAT VE TEHDİTLERİ GÖZLEMLEMEK DEĞERLENDİRME İÇİN ŞART. DEĞERLENDİRMELER, DEĞİŞEN AVANTAJ VE RİSKLERİN FARKINDA OLMAK VE NASIL BİR SÜREÇ İÇİNDE OLDUĞUMUZU BİLMEK AÇISINDAN ZORUNLU HUSUSLAR. En başta plan öncesindeki ‘fırsat ve tehditlerin’ değişip değişmediğini, değiştiyse ne yönde farklılaştığını ve nedenlerini tespit etmek gerekiyor. Olumlu ya da olumsuz gidişlerin yorumlanmasını gerektiriyor. BÖYLECE FIRSATLARDAN YARARLANILIP YARARLANILMADIĞI, TEHDİTLERDEN SAKINILIP SAKINILMADIĞI DEĞERLENDİRİLMİŞ OLUR. Takip eden süreçte; yeni tehditlerin zararlı etkilerinden nasıl korunabileceğimizi ve doğan fırsatlardan nasıl yararlanabileceğimizi düşündürür. Çünkü BÖYLE BİR BAKIŞ AÇISI AYNI ZAMANDA RİSKLERE KARŞI KORUNABİLMENİN, TEHDİTLERİN NASIL OLUP DA FIRSATA DÖNÜŞTÜREBİLECEĞİNİN DE ŞİFRELERİNİ VERİR. Bu suretle daha önceden belirlenmiş önerilerin güncellenip geliştirilmesine geçilebilir.   

IV.ncü aşamanın ‘değerlendirme’ kısmında en ağırlıklı faaliyet belirlenmiş ‘hedeflerin etkinliğinin yorumlanması’ oluyor. Bu hedeflerin performansı ise doğrudan ‘stratejilerin ne kadar etkili olduğunu’ göstermesi açısından önemli. Ancak bu değerlendirmelerin yapılabilmesi, tabi ki en başta izleme faaliyetinin başarısına bağlı. İZLEME SÜRECİNDE ELDE EDİLMİŞ NE KADAR SOMUT VERİ VARSA, NE KADAR DOĞRU VE İŞLEVSELSELER O KADAR İYİ SONUÇ ALINABİLİYOR. Çünkü iyi bir ‘planın’ en az iyi bir ‘uygulama’ kadar, iyi bir ‘denetime’ de ihtiyacı var. Bu anlamda HEDEF VE STRATEJİLERİN BAŞARI DEĞERLENDİRMESİ ÜÇ TÜR YÖNTEM İLE MÜMKÜN. İlki; iç bünyede ve dış çevrede izleme safhasında derlenen verileri BAŞARI AÇISINDAN yorumlayıp kıymetlendirmekten ibaret. Diğeri; hedeflerle ifade edilmiş menzil, istikamet ve sonuçları PERFORMANS AÇISINDAN rakam içeren gösterge tabloları şeklinde okuyup sonuç çıkarmak. Üçüncüsü de; uygulamadaki her hedef için üretilen somut ölçüm verilerini KENDİ İÇİNDE VE BENZERLERİYLE KIYASLAMAK SURETİYLE etkinlik değerlendirmeleri yapmak. Meselâ, geçen haftaki ‘izleme’ yazımızda misal olarak verilen bazı hedefleri bir de ‘değerlendirme’ açısından ele alalım. Bilindiği gibi ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektöründe ‘HDF.1.3.2.28-Süt üretiminde yeniden 60.000 tonun üzerine çıkmak’ şeklinde bir hedefimiz var. İzlemeden çıkan veri ise yıllık süt üretiminin 55 bin ton olduğu şeklinde. İlk bakışta buradan çıkan sonuç şu: Öngörülen hedef %91,7 oranında tutturulmuş. Hâlbuki söz konusu hedefin konusu olan süt üretimi plan uygulamaya geçtiği sırada 47 bin ton idiyse gerçek performans sadece 8 bin ton. Bu da başlangıca göre %17 artış gerçekleştiği anlamına geliyor. Bu ölçüt hedefin bağlı olduğu ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’ stratejisinin başarısı için önemli.  Böylece değişim sürecinde stratejik plan uygulamasının etkisi de hesaba katılmış oluyor. Bir başka örnek; ‘HDF.2.2.1.01-Plan hazırlama ekibi içinden en az 7 yetenekli genci kazanmak’ hedefi idi. İzleme safhasında gösterge tablosu bu hedef için %100 etkinliği 7 gencin kazanılması olarak gösteriyor. Dolayısıyla 3 gencin sıfırdan stratejik plan ekibinde yetiştirilmesi % 42,9, iki genç ilavesiyle 5 genç için %71,4 başarı anlamına geliyor. Bu başarı değerlendirmesi aynı zamanda ‘Str.2.2.1-Nitelikli insan yetiştirme’ stratejisi için de kendi ölçüsünde nispi bir katkı sunuyor. Bir önceki yazımızda verilen ‘HDF.3.3.1.05-İlçemizin depreme karşı dayanıklı konut stokunu %60’ın üzerine çıkarmak’ hedefi ve ‘Str.3.3.1-İnsanların sağlık, huzur ve refah içinde; mutlu, huzurlu ve umutlu olması’ stratejisi bir diğer örnekti. Bu konuda mevcutta depreme karşı dayanıklı konut stokunun ne olduğunu bilmek gerekiyor. Bir de ne olabileceğini hesap etmek. Misal bu seviyeye çıkarılması mümkün tüm konut stoku sayısı 2000, plan başlangıcında mevcut depreme karşı dayanıklı konut stoku ise 650 ise hedef etkinliğine esas gösterge tablosu maksimum 1350’yi gösterecektir. Öte yandan gerçekleşmenin 5 yıllık plan döneminde; 150, 200, 250, 350 ve 400’lük dilimlerle planlandığını varsaymıştık. Yine üçüncü plan uygulama yılında 650 konut 950’ye yükselmiş ise artış ne oluyor? 300, peki hedef neydi? 2000 x %60 =  1200.  Demek ki plan döneminin 4.ncü yılına kadar 1200 hedefinin ancak 300’ü gerçekleşmiş. Oysa ilk üç yıl için ne planlanmıştı (150+200+250=); 600. Demek ki üç yıllık uygulama sonunda ancak %50 başarılı olunabilmiş. İşte değerlendirme böyle bir şey. Verdiğimiz örneklerde de görülebileceği üzere hedef etkinliği, başarı ya da performans ancak böyle somut, rakamlara dayalı olarak ölçülebilir. Dolayısıyla da IV.NCÜ AŞAMADAKİ İZLEME FAALİYETİ DEĞERLENDİRMELERİN, BU ÇALIŞMA DA GÜNCELLEMELER İÇİN TEMEL OLUR. Neticede bu yöntemler tümüyle stratejik planın ne kadar başarılı uygulanabildiğinin anlaşılmasına ve gerekiyorsa güncellenmesine yardım eder.

Daha işin başında ‘Stratejik Plân’ başlıklı bir yazımızla önerdiğimiz planlama seçeneğinin ne olup ne olmadığını açıklamıştık. Orada, ‘BİR DEĞİŞİM PLÂNININ OLMASI, GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN ASLA YETERLİ DEĞİL’dedik.  Çünkü, Plânın sahiplenilmesi ve harekete geçilmesi şarttı. ASIL OLAN PLÂN DOKÜMANI, PIRILTILI ŞABLON VE YAZILI BELGELER DEĞİL, HAZIRLANMASI VE UYGULANMASIYLA O YÖNETİM SÜRECİNİN BİZZAT KENDİSİYDİ.  Elbette bu tarz bir yönetim çalışmasına da en geniş katılım sağlanmalı, bu kapsamda değişik taraf ve seviyelerden insanlar sürece dahil edilmeliydi. Çünkü, BU TÜR KATILIMCI BİR YAKLAŞIM İLGİLİ TARAFLARIN, HER DÜZEYDEKİ PAYDAŞLARIN KATKISI, ORTAK ÇABASI VE DESTEĞİ OLMAKSIZIN BAŞARIYA ULAŞAMAZ. Böylece ortak akıl bir bütün olarak kendisini tanıma, çıkış yolunu ve başarıyı paylaşma fırsatı bulacaktı. Bu sürecin bir yan ürünü olarak yaşanan birlikte olma hali, güçlü iletişim ve motivasyon ilerde yaşanabilecek birçok olumsuzluğa da geçit vermeyecekti. Kaldı ki, HEDEFLENEN SONUÇLARIN NASIL VE NE ÖLÇÜDE GERÇEKLEŞTİĞİNİN İZLENMESİ, DEĞERLENDİRİLMESİ VE DENETLENMESİ AYNI ZAMANDA HESAP VERME SORUMLULUĞUNA DA TEMEL OLUŞTURUR. Gereken zaman ve noktalarda güncellemeler yaparak stratejik planın daha uzun vadede etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar.

yyalcin3@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder