10 Ağustos 2021 Salı

10 Ağustos 2021 22:30 Salı CORONA GÜNLERİ....................................Muharremle gelen

Muharremin ilk günleri

Coronavirüs salgını ülkemizde 515.ncü gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 594 gün geçti. Bugün ayrıca 1 Muharrem hicri yılbaşı oluyor. Senenin ilk ayı Muharremle birlikte Hicri yıl 1443'e de girmiş olduk. 18 Ağustos 2021 Çarşamba günü ise 10 Muharrem, yani aşure günü.

Bu günün hatırına salgın bir orta yol bulup 24 binin altına (23.731) inmiş! Şaka, şaka…Bir günde 117 kişinin vefatı hiç de orta bir yol değil, hatta can acıtıcı. Daha dün 108, bir önceki gün de 112 değil miydi?

Fakat şu haber bir gerçek: Dün son 24 saatte yapılan aşı miktarı 336.147 doz iken bugün aşağı yukarı 4 misli olarak 1.359.258 doz aşı yapılmış. İşte bu iyi hem de çok iyi bir haber. Demek yavaşlama gerçekten aşı olmamasından kaynaklanıyormuş. Beklendiği gibi 13 milyon Biontech aşısı gelince de yeniden performans günlük 1,5 milyona doğru hareketlenmiş oldu.

Gerçekten de bugün 09 Ağustos 2021, Pazartesi saat 19:00 itibariyle Türkiye'de toplam 77.552.661 doz aşı yapılmış. Buna göre; 18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı %67,89'a ulaşırken ikinci doz aşı uygulananların oranı ise %47,75 olmuş. Yine aynı aşı tablosu 1. doz aşı sayısını 42.140.662, 2.dozu 29.637.537 ve 3.dozu da 5.774.462 olarak gösteriyor. 

Öyle görünüyor ki son iki günün karşılaştırması en çok artış 3.ncü dozda (%16,0) olmuş. Bu oran 1.dozda %0,9, 2.dozda %2,7 ve toplamda %1,8 olarak gerçekleşmiş. 31 Temmuza göre on günlük performansa baktığımızda; Yine en çok artış %18,2 ile 3.ncü dozda olmuş. Öte yandan bu oran 1.dozda %2,8 iken, 2.dozda %8,7 ve toplamda da %1,9 olarak hesaplanabiliyor.

Bir sevindirici haber de Bakan Pakdemirli'den gelmiş.  Tarım ve Orman bakanı günlerdir 47 ilde meydana gelen yangınların Muğla'nın Milas ve Köyceğiz ilçeleri dışındaki tümünün kontrol altına alındığını açıklamış. Böylece Türkiye, 28 Temmuz'dan bu yana 13 gündür devam eden orman yangınları ile mücadelesini büyük ölçüde kazanmış görünüyor hamd olsun.

Antalya'daki yangınların kontrol altına alınmasının ardından dün yapılan açıklamada yangınların yalnızca Muğla'nın Milas, Yatağan, Kavaklıdere, Menteşe, Köyceğiz ve Seydikemer ilçelerinde devam ettiği belirtilmişti. Şu an ise yangınlar yalnızca 2 noktada devam ediyor. Ancak dumanlar çekilince yangının geride büyük bir yara bıraktığı da anlaşılmış: Toplamda 83.810 hektarlık ormanlık alan yandı, binlerce hayvan öldü ve yüzlerce vatandaşımız da evlerinden oldu.

Muharrem ayının başlangıcı yani 1. gününü Müslümanlar Hicri takvimin başlangıcı sayıyor ve hicri yılbaşı olarak değerlendiriyorlar. Yani Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman diliminden söz ediyoruz. Bu nedenle hicri yılbaşı günü oruç tutanlara, yeni bir yıla girmenin heyecanıyla tebrikleşenlere, dua edenlere sıkça rastlanıyor. Ancak bu günler aynı zamanda, tarihte yaşanan bazı acı olaylar sebebiyle içinde iman bulunan bütün yüreklerde bir hüzün, bir keder, bir acı da hissettiriyor.  

İşin görünen yüzünde müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, bu günlerde yaşandığı için Hz. Ömer'in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali'nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmış. Çünkü Hicret olayı gerçekten de tarihte yeni bir sayfa açmış, önemli bir hadise. İşte o günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüş.

Bir de işin özü var. Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah'a ve O'nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesidir aslında. Hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan bir tür yolculuğu simgeler hicret. Bu yüzden Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav)’in Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan 1443.Hicri yılbaşımız mübarek; hayırlı, bereketli olsun. 

Bu sebepten ben de okuyucularımın Hicri 1443 yılını tebrik eder bu yeni Hicri yılın Ümmeti Muhammed’in Uyanışına ve kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz eder; bu yılın başta ülkemiz olmak üzere  tüm dünyanın salgın hastalık ve her türlü afetlerden kurtulmasına vesile olmasını ve hayırlar getirmesini dilerim.

Yeni bir yılın başında

Coronavirüs salgını ülkemizde 516.ncı gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 595 gün geçti.  Türkiye'de 28 Temmuzda başlayan orman yangınlarıyla mücadele 14'üncü gününde.

Ayrıca bugün Hicri 1143'ün ilk ayı Muharremin 2.nci günündeyiz. Kameri yılın başlangıcı hicretin olduğu seneye dayanıyor. Peygamberimizden (sav) sonra hicretin on yedinci yılında Halîfe Hazret-i Ömer zamanında alınan bir kararla kabul edilmiş. Bu da, mîlâdî 16 Temmuz 622 Cumâ gününe denk gelmekte. Böylece senenin ilk ayı Muharrem olmuş. İşte o tarihten bu yana asırlardır Muharrem ayının birinci gecesi İslâm âleminin yılbaşı gecesidir.

Hicrî, kamerî yılın birinci ayı olan Muharrem ayını; Safer, Rebiülevvel, Rebiülâhır, Cemaziyülevvel, Cemaziyülâhir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları takip ediyor. Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarındaki muharrem savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adı. Resûl-i Ekrem haram ayları zilkade, zilhicce, muharrem ve receb olarak açıklamış. (Buhârî, “Meġāzî”, 77; “Tevḥîd”, 24; Müslim, “Ḳasâme”)

Hicrî takvim ayın hilâl şeklinde göründüğü ilk geceyi ay başı olarak kabul ediyor. Buna göre ayın tekrar bu hale dönüşüne kadar geçen süre bir ay, bunun on iki kez tekrarlanması da bir yıl oluyor. Ancak ayın dünya çevresindeki dönüşü yirmi dokuz buçuk gün kabul edildiği için; bir ay 29, öbür ay da 30 gün olarak sayılıyor. Ayrıca bir sonraki güne saat 00:00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçiliyor.

Bu yüzden miladî takvimde bir yıl 365 gün iken, Kamerî’de 354 gün. Ay takvimi esaslı hicrî aylar miladî aylardan her yıl 11 ya da 12 gün önce geliyor. Bir sonraki hicrî yılbaşı da öyle. Bu durum, hicrî ayların yıllar içinde bazen kış, bazen yaz,  bazen ilk, bazen de son baharda görülmesini sağlıyor. Böylece örneğin, 36 yıl boyunca oruç tutan biri yılın her ay ve gününde oruç tutmuş oluyor.

Kur’ân-ı Kerîm’de muharrem kelimesi ay ismi olarak geçmemekle birlikte saldırıya uğrama durumu hariç savaşın haram olduğu aylardan söz edilerek bu aylara saygı gösterilmesi emredilmiş (el-Bakara 2/191, 194, 217; el-Mâide 5/2, 97; et-Tevbe 9/5, 36). Fecr sûresinde üzerine yemin edilen on gecenin (89/2) muharrem ayının ilk on gecesi olabileceği de kuvvetli ihtimal (Taberî, XXX, 107). Ayrıca Resûl-i Ekrem, ramazandan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu ifade etmiş (Müslim, “Ṣıyâm”, 202-203; Nesâî, “Ḳıyâmü’l-leyl”, 6).

İslam dünyasında Muharrem ayı ile ilgili en fazla bilinen olay Hz. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişinin hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca katledilmesidir. Ancak peygamberler tarihinde bu ayda pek çok önemli hadise olmuş. Bunlar: Hz. Âdem'in işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması, Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması, Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması, Hz. Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi, Hz. Musa’nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi gibi olaylar.

Hz. Ömer (r.a.) ve diğer sahabiler müslümanlar için bu takvimi seçerken hicretin başlangıç alınması hususunda görüş birliği içindeler. Bu bakımdan, daha birçok önemli olay arasından Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin esas alınması oldukça önemli.

Çünkü hicret, adeta İslâm inkılâbının bir dönüm noktası. Müslümanlar Mekke'de o güne kadar eşi görülmemiş bir zulüm ve işkence altında yaşamışlar. Hicret nihayet böyle bir sabır ve metanetin sonunda Cenab-ı Hakkın izniyle gerçekleşmiş. Ancak hicret, basit bir göç hadisesi değil. Hem o yaşanan zulüm ve işkencelerin sonu, hem de İslâmın daha geniş kitlelere yayılmasının başlangıcı olmuş bir olay.

Nitekim, Peygamber Efendimiz (Asv) Hicretin sadece Mekke’den Medine’ye göç eden mü’minlere bağlı bir fazilet olarak kalmaması, daha sonraki insanların da bundan nasiplenmesi için “Hicret”i "Rabbin hoşlanmadığı şeyleri terk etmek" olarak nitelendirmiş. Bu sebeple hicret, İslâm tarihindeki yeri kadar, bugün için müslümanların yaşamında da çok önemli bir kavram. 

Bundan dolayı elbette bu ayıa saygı göstermeli. Ancak saygı göstermek, hiç kuşkusuz öncelikle Allah’ın emirlerine riayet etmekle, iyilik yapmakla, günah sayılan yasak ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Çünkü hicret bugün belki de en başta kötülüğü terk edebilmek (*) demektir.

İslâm coğrafyasında fitneyi alevlendiren, birbirini boğazlayan, yüz binlerce insanı yerinden yurdundan eden, kendi şehirlerini yakıp yıkan, haram aylarda savaşıp Allahın hudutlarını çiğneyen gözü dönmüşleri Rabbim tez elden ıslah eylesin. Mevlam bize de aslında ne olup bittiğini anlayacak feraset, bu ateş çemberinin içinde ne yapılması gerektiğini bilecek basiret versin inşâllah. 

Bu yıl Muharrem ayı orman yangınlarının kontrol altına alınması ile başladı. Alınan son dakika haberlerine göre 275 yangından 272'si kontrol altına alınmış durumda. Milas'taki yangın da bunların arasında. Muğla'nın Bodrum ve Köyceğiz ilçelerindeki yangını söndürme çalışmaları ise halen devam ediyor.

Salgındaki son durum ise şöyle: 10 ağustos itibariyle son 24 saatte 124 kişi vefat etmiş, 26.597 yeni vaka var. Anlaşıldığı kadar hem vaka sayısında hem de vefatlarda kırılamayan bir yükselme eğilimi göze çarpıyor. İnşallah kontrol edilebilir de yeni bir dalgaya girmeyiz. 

Aşı uygulamasında dün son 24 saatte yapılan aşı miktarı 1.359.258 doz iken bugün o da aşılarak 1.581.363 doz aşı yapılmış. Bu mükemmel bir performans. 10 Ağustos 2021, Salı 21:18 itibariyle Anlık Aşı Verileri; 1.Doz Uygulanan Kişi Sayısını 42.591.587, 2.Dozda 30.544.961, 3.dozda 5.997.476 ve toplamda 79.134.024 olarak gösteriyor.

-------------

(*) “Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınan, onları terk eden kimsedir.” (Buhari, Rikak: 26) “Gerçek muhacir, hata ve günahları terk edendir.” (Ibni Mace, Fiten: 2) “Gerçek muhacir, Allah’ın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir.” (Ebu Davud. Vitr: 12) “Hicret, kötülüğü terk etmendir.” (Müsned. 4:114)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder