23 Ekim 2019 Çarşamba

23 Ekim 2019 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı132...................................Sanal dünya

Sanal dünya

Biz şu yalan dünyayı tam çözememişken 21. Yüzyılda birdenbire kendimizi bir ‘sanal dünya’ içinde bulduk. Uzay çağı, bilgisayar çağı, bilgi çağı, enformasyon çağı, iletişim teknolojileri derken ‘internetli yaşam’ boyutuna geçiverdik boylu boyunca. 

20. yüzyılın sonuna gelindiğinde telefon teknolojisinin özellikle de mobil teknolojinin dünyayı sarması, ardından internetin keşfi yeni bir dünyayı bizlere dayattı. Dünya koca bir köy haline geldi. Günümüzde ise ticaretin şekli, yöntemi, kuralları tamamen değişti. Para bile sanal hale geldi. Elimizle dokunmadığımız, sadece rakamların artması ve azalması ile hesabımızı takip ettiğimiz bir döneme geldik. Takasla alışverişten sanalla alışverişe evrilmiş durumdayız. Elbette her yeni şeyin hayatımıza kattığı faydalar olduğu kadar zararları da var. Bu araçlar bilgiyi elde etme, iş yapma ve paylaşma biçimimizi kökten değiştirdi.

Önümüzde gittikçe şekillenen ve karmaşıklaşan sanal bir dünya var. Bu dünya şiddet, vahşet ve yıkımın bir provası olduğu kadar hayatımızı mahvedecek yeni ve ölümcül hastalığın da ayak sesleri sanki. Çalışan insanların özel hayatları bu sanal dünya tarafından adeta yutulmuş durumda. Ancak bilhassa çocuk yaşta kullanıcılar çok açık bir tehlike altındalar. Bazen bu hal bir şamar gibi suratımıza çarpsa da artık onu değiştirecek gücü artık kendimizde bulamayabiliyoruz.

Uygarlık insanın huzur ve mutluluğa kavuşmasının ölçüsüdür. Ancak ‘çağdaş uygarlık’ sanal dünya denilen bu emrivaki ile bizi çok farklı bir durumla karşı karşıya getirdi. Bu dünyada sahtecilik, hile, abartı, olduğundan farklı gösterme, hile, şantaj almış başını gitmiş durumda. Şiddet ve gayri ahlaki paylaşımlar, hesapların ele geçirilmesi, dolandırıcılık akıllara gelmeyen nice yöntemler başımızın belası oldu.

Nedense insanlar yanlış bilgi ve haberlere daha çok itibar ediyor ve doğruluğunu teyit etmeden paylaşımda bulunuyor. Yanlış bilgi doğru olandan çok daha hızlı yayılıyor. Maalesef düzeltme imkânı da neredeyse yok denecek kadar az. Bugünün insanı gündemi çok çabuk tüketiyor. Bilgi bombardımanı altında hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu araştırma ihtiyacı da hissetmiyor. Bu arada özellikle 3. dünya ülkelerinde yanlış bilgi ve haberlerin bilinçli olarak topluma pompalandığını da unutmamalıyız. Daha sonra doğru bilgi ortaya çıksa bile yanlış yönlendirilen kişiye ulaşmak artık mümkün olmuyor.

“Sanki bir yarışma programı, çekiyor oyunumuzu / Kameralar nerde? Görsek, anlasak, bilsek sonumuzu / Neler oluyor, sanal mı gerçek mi bütün bunlar? / Neden hissetmiyorum acıyı, nerde o sevgi dostlar ?”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder