Cumartesi arafe,
Pazar günü haram aylardan Zilhicce ayının onuncu günü. Ömrümüzün sayılı
günlerinden bir Kurban bayramını daha hep birlikte idrak edeceğiz inşallah.
Yaradanımıza binlerce hamd ve senalar olsun…Bu gazete çıktığında iki büyük dini
bayramımızdan sonuncusuna da üç gün kalmış olacak. Allah ülkemize ve islâm
dünyasına hayırlı ve mübarek eylesin.
Ülkemizde tıpkı millî vasfı veya özel
önemi olan bazı günler gibi, iki büyük dinî bayramımız da neşe ve sevinçle
kutlanıyor. İşte iki ay önce Ramazan ayının sonunda olduğu gibi, Müslümanların
hac görevini ifa ettiği bu günlerde; Zilhicce ayının onuncu günü ve onu takip
eden üç gün de inşallah hep birlikte böyle bir bayramı daha yaşayacağız.
Kuşkusuz bu bayram adı kurban olması
hasebiyle daha çok bu yönüyle akla geliyor. Ancak, Zilhicce ayı aynı zamanda
haccetme zamanı. İslam’ın beş şartından biri olan bu temel ibadet, Hz.
İbrahim’den (as) bu yana süregelen çağlar üstü bir davet. Farklı ırk, dil ve
kültürlere sahip milyonlarca insan her yıl bu çağrıya uyup Mekke’ye geliyorlar.
Orada; bütün farklılıklar, bencillikler ve ihtiraslar elbiseleriyle birlikte
çıkarılıp arkada bırakılıyor. İki parçalık dikişsiz ihramlarla topluca bu
davete icabet eden hacılar muhteşem bir manzara oluşturuyor.
Biz Kurban bayramı yaparken hac ibadeti
için orada bulunanlar birden fazla bayramı aynı anda yaşıyorlar. Oraları
görmek, Allah’ın davetine icabet etmiş olmak, üzerlerine farz olan bir ibadeti
yerine getirmek, kurban kesip infak etmek ve dünyanın her yanından gelmiş
Müslümanlarla yan yana yüzünü ve kalbini aynı yöne çevirmek, arınmış olma
duygusu… hepsi birbirinden sevinçli haller.
Bu bilinci yakalayarak, hikmetlerine nüfuz
edebilenler yaşadıkları ülkelere yeni bir şuurla dönüyorlar. İşte Müslümanların
Mekke’de hac görevini ifa ettiği Zilhicce ayının onuncu günü ve onu takip eden
üç gün bu kadar önemli. Bu günlerde bütün islâm dünyasının kalbi Mekke’deki
hacılarla atıyor. Onlarla birlikte bayram yapıyor. İmkânı olanlar Kurban
kesiyor ve Allah için infak ederek paylaşıyor. Böylece inşallah İbrahim (as) ve
İsmail (as) gibi feragat, itaat, sadakat, tevekkül, teslimiyet ve sabır
göstermeyi öğrenmiş oluyor.
Madem ki hac ibadetinin manâsı; ‘Allah'a
yönelme, günahlardan arınma, Hak yolunda feragat gösterme, meşakkatleri
göğüsleme ve dinin özüyle temasa geçme’ oluyor. Madem ki Kurban; yakınlıktır,
yaklaşmak ve paylaşmaktır. O halde bu bayram tüm ümmet i Muhammed için daha çok
Allah'a yönelmeye, dinin özünü keşfetmeye ve birbirimizle yakınlaşmaya vesile
olsun inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder