
Gelecek tıpkı bir örgü işi, bir dantel
gibi; burada, şu an, bugün yaptıklarımızla şekillenmektedir. Meselâ ahiret
inancımız da bir tür gelecek öngörümüzdür. Ölüm ötesi gelecek için eli boş
gitmeme çabalarımız bugünümüzü kuvvetle etkiler. Hazırlıklarımız bir yanda
yaşamımızı yönlendirirken, bugünümüz ve geleceğimiz de bu temel varsayıma göre
şekillenmektedir.
Elbette ki geleceği düşünmek geçmişi
inkâr anlamına gelmez. Gelecek için bugünün mutluluklarının feda edilmesini
gerektirmez. “Ya şöyle olursa ? Ya böyle
olursa ?” diye kaygılara kapılıp yaşanılan anın kıymetini bilememek hiç
değildir. Aksine gelecekteki mutluluklara yelken açmak, karşılaşılabilecek
olumsuzluklara karşı kılıç kuşanmanın bir vesilesi olacaktır. Aynı zamanda daha
iyi bir geleceğe inanmak sağlığa olumlu katkı yapar ve yaşam kalitesini
arttırır.
Sorun daha çok gelecekteki günlerimiz
için gerçek anlamda neler yaptığımızla ilgilidir. Bu anlamda belki kendimiz
için yapabileceğimiz en büyük iyilik, sadece geleceği düşünmekle kalmayıp
gelecek için harekete geçebilmektir. Şayet yeni bir yola çıkmış isek bu yolda
asla pes etmemektir. Unutmamalı ki kazananlar en güçlü olanlar değil her
düştüğünde yeniden ayağa kalkıp sonuca gidebilenlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder