
Onun gibi
yüzbinlerce ‘tayyip’ de bu mücadeleyi onunla birlikte yaptı. Dava adamlığı,
idealistlik hiç üstümüzden kalkmadı. Onun sık sık söylediği gibi "Beraber
yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda." Sonunda herkes
onunla birlikte bazı menzillere ulaştı. Kimi üst düzey bürokrat oldu, kimi
milletvekili bakan. Kimi iş adamlığında sivrildi, kimi de yazdı çizdi ünlendi.
O hala
yürüyor… Bazen baktığımda koştuğunu bile düşündüğüm hızlı bir yürüyüş bu.
Siyaset yapacağım demişti, yaptı. Başarmadı mı ? Evet, başardı. İstese
külliyeye çekilip, başarısının tadını çıkarabilir. Onca yorgunluğu var, biraz
olsun dinlenebilir. Hayır ! Neden hala çıtası yüksek hayalleri var. Niçin, halâ
acelesi var gibi ezber bozan, alışkanlıkları, eski kalıpları berhava eden
çabalarına devam ediyor ?
İşte bu,
Gordiom'un kördüğümü gibi bir soru. Cevabı da bir İskender istiyor. Bana
sorarsanız ben onu anlıyorum. O sadece kuru bir yürüyüşe çıkmamıştı. Büyük
rüyaları vardı onun. Biri bitse öbürü başlayan derin hayaller peşindeydi.
Şimdilerde buna vizyon deniyor. Onun yürüyüşü, başardıkça bitmeyen, ulaştıkça
yeni ufuklara yelken açtıran farklı bir kazanma. Şahitlik ederim ki bu ne
hırstır ne de tamah. Benim gibi yol arkadaşları onu anlıyor. Başkalarının da
anlaması için birazcık düşünme, fazlası bir de hisseden kâlp lazım.
Rabbim yâr
ve yardımcısı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder