Sonsuzluğa doğru
Düşüncelerimizi
algılar besler. Meselâ, Kainattaki 'en büyük' ve 'en küçük' şeyler denince ne
anlarız ? Aklımıza neler gelir ?
Bir
insan olarak en kolay algıladığımız ölçü 'metre'. Yani yaklaşık iki kolumuzla
gösterebildiğimiz bir alan. Şimdi gelin her seferinde bu 1 metreden 10 kat daha
büyük bir alana bakalım.
10 metrelik bir ölçeği görebilmek için şu an bulunduğumuz yerin
dışına çıkmamız gerekir. Bunu 10 kat daha
büyüttüğümüzdeyse büyük binaları görebiliyoruz.
10 üzeri 3 yani 1’in yanına 000 ekleyince 1000 metre çapında bir daire elde ediliyor. Bu ölçek 10 kilometrelik bir daire demek. Şehirler sığabilecek kadar geniş bir alan.
10 üzeri 3 yani 1’in yanına 000 ekleyince 1000 metre çapında bir daire elde ediliyor. Bu ölçek 10 kilometrelik bir daire demek. Şehirler sığabilecek kadar geniş bir alan.
1000 kilometrelik ölçekte artık ülkeler
yer alıyor. Bundan 10 kat daha büyük bir daireye ise neredeyse dünya sığıyor.
Dünyanın etrafındaki 100 bin kilometrelik bir dairenin içinde henüz ay bile
yok. Yani yalnızız. Ama dairemizi 10 kat daha büyütürsek artık ayı ve dünya
etrafındaki yörüngesini görebiliriz.
Sonra yine yalnızız...Sadece uydumuz ve dünyaya yakın asteroidler.
10 kat daha büyük bir ölçekte Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’ın yer aldığı iç gezegenlere ulaşılabiliyor.Bir sonraki ölçekte de dış gezegenler var; Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.
Daha sonraki 'Kuiper' denilen kuşakta aralarında Pluton’un da bulunduğu cüce gezegenlerle 1000’den fazla buzlu cisim dolaşıyor.
Sonra yine yalnızız...Sadece uydumuz ve dünyaya yakın asteroidler.
10 kat daha büyük bir ölçekte Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’ın yer aldığı iç gezegenlere ulaşılabiliyor.Bir sonraki ölçekte de dış gezegenler var; Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.
Daha sonraki 'Kuiper' denilen kuşakta aralarında Pluton’un da bulunduğu cüce gezegenlerle 1000’den fazla buzlu cisim dolaşıyor.
Bu
noktada artık insan eliyle yapılmış bir cismin gidebildiği en uzak noktadan
daha uzaktayız demek. Hala güneş sistemindeyiz ama ortada küçük bir yıldız gibi duruyor. Bu bölgede milyonlarca buzlu kaya güneşin
etrafında dönmekte. Bazen
yörüngelerinden çıkıp güneşe doğru yaklaşıyor ve kuyruklu yıldızlara
dönüşüyorlar.
Güneş sisteminin en dışına çıkalım. Kalp gibi bir şekille karşı
karşıyayız. Kalbin merkezinde yer alan güneşin ışınları bu noktaya ancak 1 yılda ulaşabiliyor.
Dairemizi
10 kat daha büyütünce fotoğrafa nihayet komşu yıldızlarımız da sığmaya başlıyor. Mesela şu
gökyüzündeki en parlak yıldız; Sirius ! Artık güneş sistemimizle birlikte komşu yıldızları da içine alan mavi gaz
ve toz bulutunu görebiliyoruz.
Bu
arada birden, aslında tüm bunların bundan çok daha
büyük bir gaz ve toz bulutunun içinde küçük bir kabarcık içinde kaldığını fark
ediyoruz. Milyarlarca yıldız ve binlerce gaz bulutu
galaksimizin sarmallarını oluşturuyor. Biz Orion kolundayız.
Güneşimiz kendisi gibi 200 milyar yıldızla birlikte işte bu Samanyolu
Galaksisi içerisinde yer alıyor. Ama bu galaksi de
okyanustaki bir ada kadar yalnız duruyor.
Bu kez
dairemizi 10 milyon ışık yılı çapına çıkartınca o kadar
da yalnız olmadığımızı anlıyoruz. Yıldız gibi gözüken bu komşu galaksiler
teleskoplarla görülebiliyor. 100 milyon ışık yılı ölçeğine çıktığımızdaysa Samanyolu Galaksisi gibi 2000 galaksiden
oluşan bir grubun parçası olduğumuzu fark ediyoruz.
Gördüğünüz ışıklı noktalar 2000 kere 200 milyar yıldız ve içlerinden biri de güneşimiz.
Gördüğünüz ışıklı noktalar 2000 kere 200 milyar yıldız ve içlerinden biri de güneşimiz.
Bu büyüklük biraz başımızı
döndürmüş olabilir. Ama sıkı durun daha kozmik bir ağ var ve bu
ağın düğümlerindeki parlaklıkların her biri bizim Başak Süper Kümesi gibi
binlerce galaksiden oluşuyor.
Şimdi
de dairemizi 10 milyar ışık yılı çapına büyüttüğümüzü
varsayalım. Bu ölçekte 2 trilyon galaksi var. Yani,
buradaki yıldızların sayısı, dünyadaki tüm kum
tanelerinin sayısından daha fazla !
Bitmedi,
10 üzeri 27 metre çapında bir dairde neler görebilirdik
? Mor bir alan, yani gözlemlenebilir son evren. Genişleyen evren
modeline göre bir zamanlar bizden 13.7 milyar ışık yılı uzaklığında olan
cisimlerin şimdi 46.7 milyar ışık yılı uzaklığında olduğu bir nokta.
Dolayısıyla gözlemleyebildiğimiz evrenin çapı şimdilik 93.4 milyar ışık yılı.
Dolayısıyla gözlemleyebildiğimiz evrenin çapı şimdilik 93.4 milyar ışık yılı.
Dairemizin
çapını 10 kat daha büyüttüğümüzde ne olduğunu
bilemiyoruz. Daha kaç kez 10 kat büyütebileceğimizi de…
Sonsuz bir evren ya da sonsuzluk… Ya da ?…
-------------
Sonsuz bir evren ya da sonsuzluk… Ya da ?…
-------------
Kaynak:
Powers of Ten (1977) belgeseli, Barış ÖZCAN'a teşekkürler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder