22 Ocak 2024 Pazartesi

23 Ocak 2024 Salı; TORUNLARIMA MEKTUPLAR.................................ANILAR; 23 Ocak


t


Yolcu yolunu bil

Yolunu bulup akan su, kayada biten ağaç görebilen insana ne çok şey anlatır. Düşünün; Su toprağa değer değmez vuslat için zorlu bir yolculuğa çıkıyor. İster toprağı sulasın, ister süzülüp insin, ister bir canlının bedenine girsin, ister bir yerlerde göllensin. Orada durmuyor, can veriyor uğradıklarına ama yolcudur, gitmek için türlü çeşit imbiklerden geçip menziline koyuluyor illa ki.

Kimi bir gözede kaynıyor, kimi bir yamaçta çağlıyor. Ne yapıp ediyor derelere, nehirlere kavuşuyor. Kendisi gibi diğer vuslat yolcularıyla derya denizlere yol alıyor. Nihayet ulaşıyorlar bir denize, yeniden ölüp buharlaşana kadar mavi dingin bir dünyada sakinleşiyorlar. Burada bazen dalgalarla oynaşıp, teknelerle, balıklarla yarışıyorlar.

'Gel !' dendiğinde buhar olup göğe çıkıyorlar yeniden. Yine bulutlarda ağlayıp, toprağa düşebilmek için uygun rüzgarları bekliyorlar yukarda. Hiç sıkılmıyorlar, usanmıyorlar bu yolculuklarından. Önlerine dağlar çıksa aşıyorlar, kayalar arasından fışkırıp yine de yolunu buluyorlar.

Onların bu zorlu yolculuğu bana hep azmi düşündürmüştür. Hangi şartta olursa olsun nereden gelip nereye gideceğini bilenlerin kararlılığını. Doğmak kadar vuslatın da mukadderliğini. Cesareti, aşkı…

Eğer gerçekten bakmayı biliyorsanız hiç umulmadık yerlerde yeşillikler, fidanlar hatta ulu ağaçlar görürsünüz. 'Nasıl oluyor da bu kıraç yerde, dik yamaçlarda, taşlık kayalık yerlerde filizlenebiliyorlar ?' diye düşünürsünüz. 

Sana bana can veren, rızık veren Allah elbette her şeye kadirdir. Onlar da bir yaradılmış sonuçta. Ama bu gördüklerimizde bir mana var sanki. Anlaşılması istenen hikmetler, bizatihi insan için misaller var.

Elimizle bir fidan alıp uygun toprağa dikiyoruz. Bakıyoruz, suluyoruz yeşillenmesini, büyümesini bekliyoruz. Bazen oluyor bazen de olmuyor. Şu işe bakın ki kayalık yerde, ufacık bir çatlakta ağaç çimlenebiliyor. Belki suyun getirdiği bir avuç çamur kalıntısında, belki rüzgarın savurduğu toz toprak birikintisinde boy verebiliyor.

Rabbim bir kuşun gagasında da olsa küçük bir tohumcuğu takdir ettiği zaman takdir ettiği yerde köklendirebiliyor. İş baktığınla değil, görebildiğinle düşünmekte.

Kayada biten bir fidan insana kudret i ilahiyi gösterebiliyor, orada yeşillenip büyüyen ağaç umudu ve teslimiyeti açıklayabiliyor. Yolunu bulup akıbetine akıp giden su vuslatı misallendirebiliyor. Görebilene her şey insana esas sahibini, halıkını hatırlatıyor aslında. Aczini gösteriyor, kibrini kırıyor. Tevazu sahibi olmayı öğretiyor biteviye.

Hak aşıklarının dilinden şiir oluyor, nât oluyor, münacaat oluyor. Katre katre iniyor gönlümüze dizeler:

Alan sensin veren sensin kılan sen / Ne verdinse odur dahi nemiz var

Hakîkat üzre anlayıp bilen sen / Ne verdinse odur dahi nemiz var

Tutan el ü ayak senden gelipdir / Gören göz ve kulak senden gelipdir

Efendi dil dudak senden gelipdir / Ne verdinse odur dahi nemiz var

Hudâyâ biz bu zâtı kande bulduk / Yâ ef'âl ü sıfâtı kande bulduk

Fenâyı yâ sebâtı kande bulduk / Ne verdinse odur dahi nemiz var

Bizim ahvâlimiz ey Hayy u Kayyûm / Cenâb-ı pâkine hep cümle ma'lûm

Buyurdun oldu illâ kaldı ma'dûm / Ne verdinse odur dahi nemiz var

Hüdâyî'yi sen erişdir murada / Senindir çünki hükm arz ü semâda

Efendi dahli yok gayrın arada / Ne verdinse odur dahi nemiz var ( Aziz Mahmud Hüdayi )

Demek dünyada görebildiklerimiz hep bizim için düşünüp ibret alma vesilesi. Ayetler sadece Kur'anda yok, görebilene etrafımızdaki her şey birer ayet aslında. İnsana hamd etmeyi, şikayet etmemeyi, umudu ve azmi hatırlatıyorlar. Yaşama tutunmayı, sevgiyi, ömür yolculuğunun anlamını ve vuslata olan aşkı öğretiyorlar.

Millete hizmet yolunda emanete talip olmak, bunun için çalışmak da kutlu bir iş. Nasıl su dağları, kayaları aşıp yoluna giderse “Ben yaparım” diye meydana çıkanlar da ‘Besmele’ ile öyle yola çıkıyorlar. Hak nasip etmişse bir kaya çatlağında bitip boy veren ağaçlar gibi olacaklar. Yeter ki lütfun nereden geldiğini unutmasınlar. Gayretleri kadar, şecaat, edep ve zerafetle de yol almayı bilsinler.

Seçim yarışı hafif hafif ısınıyor. Şu ana kadar çirkin, olumsuz bir durum yok. İnşallah nazar değmez. Gayet güzel, mertçe ve millete hizmet önerilerinin, projelerin yarıştığı bir mücadele izleriz. Her sağduyulu insan gibi benim de gönlüm, bu seçimlerin demokrasi er meydanında mertçe, centilmence, delikanlıca bir mücadeleyle, kazasız belasız sonuçlanmasını istiyor. 

Geçmişte yüzümüzü kızartan, sıkıntı veren çok tecrübe yaşadık. Genellikle demokrasimiz bunları aşmasını bildi. Ama yaralandık, berelendik. Yüzümüzü kızartan, inciten, yerine göre hiddetlendiren pek çok kötü anımız var. Bu sefer de kazanan demokrasimiz olsun. Zedelenmeden, yıpranmadan, çirkinleşmeden, alnımızın akıyla çıkalım bu süreçten.

Tabi ki her müsabakanın favorisi, iddialısı ve yenileri olur. Bu seçimde de olacak. İyi ki de var. Demokrasi bu demek zaten. Öyle değil mi ?

Tabi ki politikanın ana malzemesi çene. Elbet adaylar birbirlerine lafla el ense çekip oyun atacaklar. Bazen biri bazen öbürü alkışlanacak. Ama asla kural dışı hareketler olmamalı. Bu sosyal medyada da olsa fark etmez. Yalanın, iftiranın, hakaretin faturası nereden gelirse gelsin önce insanların kalbinde kesilir. Aklı olan böyle şeylerin kazandırmayacağını, aksine kaybettireceğini bilir. Ha, her şeye rağmen olursa da, cezasını millet sandıkta keser haberiniz olsun. Yarışı önde tamamlayan da 'kazanma' ödülünü bizzat yine milletten alır. 

Dileyelim ve bekleyelim ki, finiş çizgisine kadar da bu tablo bozulmaz. Şarkılarla, mitinglerle, nüktelerle, kabalaşmadan ve adileşmeden çok renkli bir yarış izleriz. Sonra da hem yarışanları hem de oy verip sorumluluğunu her zamanki gibi tam isabetle yerine getiren milletimizi ayakta alkışlarız.

Allahın izniyleTürkiye yine seçimini yapacak. Su yolunu bulacak, yeni yeni fidanlar yeşerip boylanacaklar. Ülkemiz inşallah dünya aleme gıpta ettirecek demokratik olgunluğunu bir kez daha gösterecek. Düşmanlarına inat daha da güçlenip saygın ve onurlu bir yürüyüşle yoluna devam edecek. 2023 hedeflerinin şafağı sökmek üzere. Herkese yer var bu kutlu gayrette.

Maşallah. Nazar değmesin ülkeme. Helal olsun ülkemin güzel insanlarına.

Görsel düşünceler II
 albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.

23 Ocak 2019 Kar taneleri

Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın
Kol kola girip yalnızlığımı vurmayın yüzüme kar taneleri
Özledim hemde çok özledim ezberledim beklemeyi
Yollar benim umudumdur yolları kapatmayın
Yağmayın yollarıma durun kar taneleri
Söz – Müzik: Kayahan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder