Yilmaz Yalcın, Görsel düşünceler albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
Mevlana "ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” demiş.
Göründüğün gibi olmak zordur; şefkat ve merhamette güneş gibi olmak, başkalarının kusurunu örtmede gece gibi olmak, cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi olmak,hiddet ve asabiyette ölü gibi olmak, tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi olmak için uğraş vermek gerek. Yorucudur.
Hayat bir tiyatro sahnesi değil. Öyleymiş gibi görünmenin hiç kimseye faydası yok. Üstelik iyiymiş gibi görünüp öyle olmadığının anlaşılması da hiç hoş değil.
Elbette daha iyi ve güzel için çabalamalı. Ama bu uğraş görüntü için değil, kendin için olmalı. Şayet olumlu bir mesafe almışsan zaten haline yansıyacaktır. Üstelik kazancın da sana, ailene, çevrene, topluma, yani herkese faydalı olur.
Düşünmeye değer değil mi ?
Yilmaz Yalcın, Corona günleri -I- albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
CORONA GÜNLERİ
Alışık olmadığımız, sıra dışı günler yaşıyoruz. "Kurşun acısının sıcağı sıcağına anlaşılmadığı" gibi başlangıçta bu olayı tam olarak anlayamadığımız doğru. Günler, hatta haftalar geçtikçe işin vahameti daha da belirginleşti. Sadece yurdumuz için değil tüm dünya için adeta nabızlarımız ortak atar hale geldi. Artık 2020 için 'Kayıp yıl' nitelemesi yapılıyor.
Hepimizin bir çalışma hayatı, aile ve özel hayatımız var. Sosyal bir varlık olarak akraba, arkadaş, dost, komşu ve çevreyle iç içe yaşıyoruz. Şimdi sanki bir 'Tıp' oyunu oynarmış gibi hayatlarımız dondu kaldı. Evlerimizde, şehirlerimizde ve ülkelerimizde konserve edilmiş durumdayız. Bu yeni ve olağanüstü hale uyum göstermeye çalışıyoruz ancak gerçekten zor bir dönem.
Eminim her birimizin yarım kalmış, parçalanmış, korku, tedirginlik ve belirsizlik içinde sürmekte olan hikayeleri var. Örneğin ben şu anda ailemden uzaktayım, yaşlı annem hasta ve yapmak istediğim pek çok şey elimden kayıp gitti. Kendi dünyama kapandığım, düşünmeyi, okumayı, sohbeti, seyretmeyi ve duayı yeniden keşfettiğim bir tünelin içinde hissediyorum kendimi. İyi ki öyleyim, iyi ki kendime ve olaylara hem içinden hem dışından bakabiliyorum. İyi ki yazabiliyorum.
Dışarı çıkamayan, parkta yürüyüp bir bankta oturamayan, alışveriş ve seyahati kısıtlanan, evinden çalışmak zorunda kalan milyarlar var. Hatta işinden olan, işyerini dükkanını kapatmakla yüzyüze yaşayan milyonlar var. Herkesin derdi, sıkıntısı kendine özel ve ağır. Benim de öyle...
"Paylaşmak acıları azaltır, sevinci çoğaltır" denmiş. En iyisi bu 'corona günlerini' yazmak ve paylaşmak.
Yilmaz Yalcın, Bahadır Cüneyt Yalçın albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
Bahadır Cüneyt YALÇIN'ın yeni romanı KRAL KULE bu kez dijital ortamda okuyucularına ulaşıyor !"Londra’dan bir iyi, bir de kötü haber vardı: Kral gelecek ama hemen değil. Buckinhgam sarayı III.Charles’ın ancak 17 Mayıs’ta teşrif buyuracağını bildiriyordu.
Bahadır Cüneyt YALÇIN'ın yeni romanı KRAL KULE bu kez dijital ortamda okuyucularına ulaşıyor !
"Londra’dan bir iyi, bir de kötü haber vardı: Kral gelecek ama hemen değil. Buckinhgam sarayı III.Charles’ın ancak 17 Mayıs’ta teşrif buyuracağını bildiriyordu.
Kral Kule fiilen çoktan açılmıştı. Kurdele kesme töreni ise ertelenmek zorundaydı."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder