Eğitim
Bu hafta da Susurluğun ’GZFT.11-EĞİTİM ve SPOR’ açısından güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve
tehditleri ele alacağız. Elbette söz konusu faktörler bugüne ait hususlar,
ancak orta vadede de Susurluğun gelişmesini olumlu/olumsuz etkileyebileceği
düşünülen avantaj ve riskler. Bu yazımızda da güçlü yön ve fırsatlardan
yararlanarak daha da ileriye gitmek için vizyonumuz, stratejik amaçlarımız ve
uygulanabilecek stratejiler çerçevesinde yeni HEDEF’ler belirleyeceğiz. Bu hedefler aynı zamanda zayıf
yanlarımızı telafi edecek ve tehditlerden sakınmamızı da sağlayacak.
Önce güçlü yönler. Daha önce yapılan tarama ve durum
analizi çalışmasında Susurluk için ’EĞİTİM’ alanında ’Güçlü yönler’; ‘GY.11.1-Meslek yüksekokulu’ ve ’GY.11.2-Endüstri Meslek
lisesi’ şeklinde belirlenmişti. ’SPOR’ la
ilgili olarak da ’GY.11.3-Genç sporcu yetiştiren bir
alt yapı’ ve ’GY.11.4-Son
yıllarda sağlanan başarılar’ı bu bahse eklenmişti. ‘EĞİTİM ‘alanında ’Güçlü yönler’imizden Susurluk’ta kurulu bulunan Süt ve süt
ürünleri ’GY.11.1-Meslek
yüksekokulu’ geçtiğimiz günlerde bir protokolle Balıkesir
Üniversitesinden 17 Eylül Bandırma Üniversitesine devredildi. Bu değişiklik
aynı zamanda söz konusu meslek yüksekokulunun kapasitesinin ve Susurluğa
katkısının da arttırılması yönünde atılmış bir adım. Özellikle de Susurluk’ta
açılması düşünülen Ziraat fakültesinin kapatılması kararından sonra bu devrin
yapılmış olması konuyu daha önemli hale getirdi. Zira bu okulda Laborant ve
Veteriner Sağlık hizmetleri, Gıda Kalite Kontrolü ve Analizi, Süt ve Ürünleri
Teknolojisi olmak üzere 3 bölüm yer alıyor. Bilindiği üzere tarımda üreten
nüfus giderek azalmakta. Bu nedenle tarım ve hayvancılık sektörünün
iyileştirilmeye, geliştirilmeye ve desteklenmeye ihtiyacı var. Bu bağlamda
bölgemiz tarım ve hayvancılığın gelişimine ışık tutacak ve katkı sağlayacak çalışmaları
bekliyor. Amaç; bölge tarım ve hayvancılığını geliştirerek bölgemiz
üreticilerine destek olunmasıdır. Kuşkusuz Ziraat Fakültesi Susurluğun Tarım ve
Hayvancılık sektörü için gerçekten stratejik ve uygun bir adım olurdu. Ancak neticede
olmadı. Niye kaybettiğimize üzülelim ki? Elimize bakmalı, Meslek Yüksekokulunun
bu misyonla yeniden yapılanması ve aktif hale getirilmesi daha gerçekçi olmaz
mı? Meslek yüksekokulunun da dahil olduğu, içinde birkaç fakültenin bulunacağı
bir üniversite yerleşkesi Susurluk için hedef yükselten daha stratejik bir adım
olabilir. Hayat devam ediyor. ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE
ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ olduğuna göre ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik
kalkınma’ stratejik amacımız ve ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve
fırsatları kullanmak’ stratejimiz istikametinde Bandırma 17
Eylül Üniversitesine devredilen: ‘HDF.1.1.1.61-Meslek yüksekokulunu
Susurluğun gelişmesine katkı sağlayacak yeni bir misyonla güçlendirmek’ hedefine
odaklanmamız daha yararlı olur.

'EĞİTİM’ alanında diğer bir ’Güçlü yön’ ise ’GY.11.2-Endüstri Meslek lisesi’ şeklinde belirlenmişti. Bugün ilçemizdeki Mesleki
eğitim alanlarının bölgede faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarına direk öğrenci
yetiştirme potansiyeli oldukça yüksek. Bu alanlar aynı zamanda günün teknolojik
gelişmelerine (CNC teknolojisi, kaynak uygulamaları, Yenilenebilir enerji vs.)
ayak uydurabilme kabiliyetine de sahipler. Ayrıca devletin bu okullara
-teknolojik gelişmelere paralel olarak- eğitim teknolojileri alanında yatırım
yapma imkân ve isteği de var. Bakanlığın eğitim programları ve eğitim
teknolojilerini iyileştirme çalışmaları sürekli güncelleniyor. Son olarak bu
okul GMKA'na proje yapmada yetişmiş elemana sahip ve onun desteklerinden
yararlanma kapasitesi de yüksek. Bunlar Mesleki eğitim alanında Susurluğun
gelişmesini ve kalkınmasını destekleyecek oldukça güçlü hususlar. Ancak stratejik plan önerimizin ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ stratejik amacına
ulaşabilmek için ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve
fırsatları kullanmak’ stratejimiz
uygulandığında ilk önce ‘HDF.1.1.1.62-Meslek lisesi öğrenci
kapasitesinden ziyade gelen öğrenci kalitesini öncelemek’ hedefiyle
hareket etmemiz gerekiyor. İkinci olarak ‘HDF.1.1.1.63-Mesleki
eğitimde güncel teknolojilerle eğitim öğretim yapılmasını sağlamak’ hiç
kuşkusuz bu alandaki gücümüzü daha
da arttıracaktır. Öte yandan şurası bir gerçek ki en iyi okulu yapsanız, en iyi
öğrenciyi yetiştirseniz bile çabanız eksik kalabilir. Zira meslek lisesi ile
sanayi arasındaki bağı kuvvetlendirmedikçe, OSB’lerde olduğu gibi bir fabrika
yada tesis ile ilişkilendirmediğiniz sürece maksat hasıl olmayacaktır. Bu
nedenle; ‘HDF.1.1.1.64-Meslek lisesinden
çıkan öğrencilerin kendi alanlarında istihdam edilmesini sağlamak’ hedefi
stratejik bir konu olarak ele alınıp mutlaka başarılmalı. Böylece ‘HDF.1.1.1.65-Meslek lisesini en son tercih edilen okul
konumundan kurtarmak’ da mümkün olabilir. Nihayetinde bu hedefler meslek lisesi
olmayan bir ilçeye göre güçlü olan pozisyonumuzu daha da kuvvetlendirecek,
BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK vizyonu için önemli katkılar
sağlayacaktır.
Kuşkusuz Susurluğun ’SPOR’ alanında da bazı güçlü yönleri var. Bunlardan ilk
akla geleni ’GY.11.5-Motorkros sporu’ konusundaki geçmiş deneyimleri. Geçmişte Çaylak mesire yeriyle
bütünleşik olarak yapılan müsabakalar hem spor hem de turizm yönüyle Susurluğa
bir renk ve katkı sağlamıştı, yine sağlayabilir. Ayrıca her yıl Göbelde yapılan
Katrancı Mehmet pehlivan güreşleri
ile Karapürçek’te düzenlenen Rahvan at
yarışlarını da sportif etkinlikler olarak buna eklemek mümkün. Niye bu
etkinlikler ilçemizde orta vadede daha da güçlendirilip geleneksel hale
gelmesin ki? Nitekim ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE
ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ vizyonumuz için ve ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımız
çerçevesinde ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve
çevre imkânlarını değerlendirme’ stratejimiz izlenerek bu güçlü yönümüzü daha ileri
seviyeye getirilebiliriz. Bu bağlamda İlçemizde Motorkros sporu ve diğer ata
sporlarımızı ‘HDF.1.3.2.33-Her yıl 5 Eylül
etkinlikleri kapsamında spor müsabakaları düzenlemeyi geliştirerek sürdürmek’ hedefi kapsamında
ele alabiliriz. Bu hedef aynı zamanda bizi, bölgede cazibe merkezi olma
stratejik amacımıza da yaklaştırmış olacaktır.
Kaldı ki Karapürçek’te yapılan ’GY.11.6-Rahvan
at yarışları’ da Türkiye’nin bu
alanda önde gelen sportif etkinliklerinden. Susurluk için alternatif turizm
açısından da çok ciddi bir potansiyel. O halde ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI
BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’ ’vizyonumuzun ‘StrA.2.4-Özgün,
ileri ve Güçlü olmak’ stratejik
amacı ve ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya
koyma’ stratejimiz
kapsamında öngöreceğimiz hedef aynı zamanda Rahvan at yarışları
etkinliğimizi de güçlendirerek sürdürebilsin. Örneğin bu alanda ‘HDF.2.4.1.27-Rahvan at yarışları konusunda ülkede bir
iddia sahibi olmak’ hedefi öngörülebilir.
İlçemiz için biçeceğimiz bu misyon spor dalında bizi daha ileri ve güçlü
yapacağı gibi, bölgede alternatif turizme uygun özgün bir model ortaya koymak
açısından da göz dolduracaktır.
Okullarımızda ’GY.11.4-Son yıllarda sağlanan
başarılar’ da gerçekten gurur verici.
Bu başarıların ardında da kuşkusuz bu işi severek, inançla yapan eğitimciler
var. Bu güçlü yönümüzden ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ vizyonu için, ‘StrA.2.1-Değerlere dayanmak’ stratejik amacımızla ilgili
olarak ‘Str.2.1.1-Daha
fazla değer üretme, Daha adil paylaşma ve Değerleri koruyup geliştirme’ stratejimiz istikametinde yararlanmalıyız. Meselâ İlçemizde
sportif faaliyetlerde ‘HDF.2.1.1.09-Son yıllarda sağlanan
başarıları kurumsal hale getirip, arttırarak sürdürmek ‘hedefi
elimizdeki değerlere dayanarak ve onları koruyup geliştirerek daha fazla değer
üretmemizi sağlayabilir. Böylece
son yıllarda sağlanan başarıları bir değer olarak koruyup üreterek güçlendirmiş
ve KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK vizyonumuza bu alanda da katkı
sağlamış oluruz.
Susurluğumuzun yine geçmişten bu yana yaşatılan ’GY.11.3-Genç sporcu yetiştiren bir alt yapı‘deneyimi var. Bu konuda amatör ruhla ve
özveriyle sporcu yetiştiren kulüplere, adeta tek başına okul olan hocalara
sahibiz. Bu güçlü yön ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ vizyonumuz, ‘StrA.2.2-Nitelikli insana odaklanmak’ stratejik amacımız ve ‘Str.2.2.1-Nitelikli insan yetiştirme’ stratejimizle yakından
ilişkili. O halde ‘HDF.2.2.1.04-İlçemizin nitelikli
genç sporcu yetiştiren alt yapısını güçlendirip kurumsallaştırmak’ hedefi spor alanında kesinlikle çıtamızı yükseltecektir.
Bu hedef aynı zamanda spor alanında nitelikli insan potansiyelimizi de
arttırabilir.

Kurulması planlanan ve bu yönde
bazı adımlar atılan ‘FRS.11.1-Bandırma 17Eylül üniversitesi
kampüsü’ konusu gelecekte Susurluğun gelişmesini kolaylaştıracak,
hızlandıracak ve destekleyecek bir dış 'Fırsat’ olarak karşımızda
duruyor. Şayet ‘Susurluk için ne yapılabilir?’ sorusu
üzerinde düşünüyor ve Stratejik Plan yaklaşımıyla ‘Nereye ulaşmak istiyoruz?’ sorusuna cevap
bulmaya çalışıyorsak, ‘Güçlü’ yanlarımız kadar şu an için yada yakın gelecekte
karşımızda duran böyle ‘Fırsat’ları
da değerlendirebilmeliyiz. Malum olduğu üzere Susurluk’ta bir üniversite olsun
çabası epey bir süredir vardı. Susurluğun güney batısını kapatmış bulunan
askeri birliğin çekilmesiyle birlikte Balıkesir yolu üzerinde önemli miktar
alan boş kalmış, buradaki binaların onarılarak üniversite olarak kullanılması
düşünülmüştü. Bu nedenle takip eden yıllarda Girne Amerikan Üniversitesi’nin
Susurluğa gelmesi için bazı girişimler oldu. Ancak bunun gerçekleşmeyeceği
anlaşıldıktan sonra bu sefer dümen Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Ziraat
Fakültesi’nin Susurluğa kaydırılmasına döndü. O da olmayınca eski kışla
arazisinin bir 'yerleşke' olarak tümüyle 17 Eylül üniversitesine tahsisi
üzerine odaklanılmış durumda.
Kuşkusuz olamayan Ziraat Fakültesi için ah vah
etmek yerine dikkat ve enerjimizi bu oluşum üzerine odaklayarak ilerlemek daha gerçekçi
olacak. Sonuçta Susurluk öyle ya da böyle bir üniversiteye kavuşacak gibi
görünüyor. Belki de bu oluşum; sahip çıkılarak hep birlikte destek verilir ve
iyi değerlendirilebilirse bir kaç fakülteyi ve yüksekokulu Susurluğa
getirebilir. Şayet bu yöreye faydalı olunacaksa; ona öncülük yapacak,
geleceğine ışık tutacak çalışma ve kurumların takdir edilmesi gerekiyor. Zira
bölgenin ihtiyaç duyduğu bilgi, yenilik ve teknolojileri hizmete sunacak, insanımıza
öncülük yapabilecek bir akademik çalışmanın elbetteki ilçemiz için stratejik
değeri olacaktır. Böyle bir kurumun Susurluğun gelişmesine katkısı olacağını
beklemek yanlış olmaz. Böylece yörede daha bilinçli bir sosyal ve ekonomik
faaliyet gerçekleştirilebilecektir. Yapılan akademik çalışmalar üretime destek
olacağı gibi pazarlama ve tarıma dayalı sanayi konusunda karşılaşılan
problemlerin çözümüne de yardımcı olacaktır. İşte 17 Eylül üniversitesi
Susurluk için böyle bir ‘fırsat’ olarak doğuyor. Düşünenlere, destek ve emek
verenlere teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Ancak, henüz yolun başında
olunduğunu da görmek gerek. Şimdi bir taraftan büyünün bozulmasından sakınmak,
diğer taraftan da inşa zorluklarını göğüslemek gerekiyor. Ayrıca bir üniversite
yerleşkesinin içinde bulunduğu toplumsal yapıya sosyo-ekonomik faydaları olduğu
kadar riskleri de olabilir. Bunu öngörmemek büyük hata olur. Ki en büyük fayda
beklentisi olan ‘bölgeye sosyal ve ekonomik katkı’ da bugünden yarına
olmayacaktır. Üniversite gelecek denmekle kurulmuş olmayacağı gibi. Hem fiziki
hem kurumsal oluşumu en iyi şartlarda 2-3 sene sürebilir. Fakülte ve idare
binaları, derslik ve laboratuvarlar bir yana, barınma sorununu çözmeden de
öğrenci alınamaz. Şayet Susurluk tüketen bir 'öğrenci kitlesi' istiyorsa o
nihayet gerçekleşecek gibi görünüyor. Ancak gelen genç öğrenci kitlesinin
sadece alışveriş edip para harcayan bir kesim olduğunu düşünmek vahim bir hata
olacaktır. O öğrencilere kucak açmak, maddi manevi ihtiyaçlarına destek olmak,
gerektiğinde evini kiraya vermekten kaçınmamak ve sebep olabilecekleri bazı
asayiş sorunlarına da tahammül göstermek gerekecektir. Bu tür daha birçok
olumlu olumsuz etki-tepki sayabilirim. Gerçek şudur ki; artık 2023-2028
döneminde içinde birçok fakülte ve Meslek Yüksek Okulu olan bir Susurluk hayal
etmemiz mümkün. Pek tabi Stratejilerimiz de ona göre şekillenecektir. Seçilen
bu yol, bir ‘fırsat’ olarak Susurluğu kendine göre şekillendirecek, Susurluk da
onu biçimlendirecektir. Nihayetinde bir kez daha gördük ki ‘üniversite gelsin’
demekle üniversite gelmedi, gelmiyor. Olanlardan ders alıp kendimize rehber
yapacağımız soru şu: ’Biz ne istiyoruz? Susurluğun
geleceği için doğru, uygun ve stratejik önem taşıyan adım ne olabilir?’ Mademki ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ vizyonumuz var, mademki
‘StrA.3.1-Sürdürülebilir kalkınmayı başarmak’ stratejik amacımız var. O
halde pek çok konuda ‘Str.3.1.1-Amaç ve güç birliği
yapma’ stratejisi uygulamamız
gerekiyor. Önerimiz bunlardan ilki olarak Susurluk 17Eylül Bandırma
üniversitesi kampüsünde bölgenin ekonomik faaliyet alanları ile direk ilgili
bölümlere sahip ‘HDF.3.1.1.09-Yeni kampüste dört
yıllık en az iki fakülte ve bir yüksekokul daha açılmasını sağlamak’ hedefine yönelmek. Mesela gıda ile ve
yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili 4 yıllık bölümler açılması
düşünülebilir. İkincisi ‘HDF.3.1.1.10-Açılacak Fakülte ve
MYO’larının teknolojik gelişmelere uygun olmasını temin etmek’ hedefiyle hareket
etmek. Üçüncü olarak da ‘HDF.3.1.1.11-Yeni Meslek yüksekokulu kontenjanının büyük bölümünün meslek
lisesi mezunlarına ayrılması için çaba göstermek’ gerekiyor.
Susurluk bu konularda amaç
ve güç birliği yapabilirse, hem bu hedefleri gerçekleştirmiş hem de
sürdürülebilir kalkınmayı başarma noktasında güçlü bir mevzi daha elde etmiş
olur. Kuşkusuz bir üniversite kampüsünde ikiden fazla fakülte söz konusu
olabilir. Bu nedenle ‘HDF.3.1.1.12-Susurluğa mutlaka
bir Hukuk fakültesi kurulması için amaç birliği yapmak’ kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Bu
Susurluğun hakettiği gecikmiş bir misyondur aynı zamanda. Böylece Susurluk
halkı İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK vizyonu doğrultusunda
orta vadede 17 Eylül Bandırma üniversitesi kampüsünü etkin değerlendirmiş olur.
Son olarak ‘HDF.3.1.1.13-Üniversite kampüs
inşası ile öğrencilerin barınma ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması için güç
birliği yapmak’ hedefini de ihmal etmemek gerekiyor.
Susurluğun ‘EĞİTİM’ alanında ’Zayıf yön’ü; ’ZY.11.1-Çevre Üniversiteler ile bir işbirliği olmaması’ olarak tespit edilmişti. Yine ’SPOR’ konusundaki ’Zayıf yön’ümüz
de; her alanda olduğu gibi bu
meselede de ’ZY.11.2-Görüş ve güç birliği
olmaması’ görünüyordu.
Bu bağlamda; ’ZY.11.1-Çevre Üniversiteler ile
bir işbirliği olmaması’ ciddi bir zayıflık. Çevrede
Bursa Uludağ Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi ve Bandırma 17 Eylül
Üniversitesi var. Bu güne kadar söz konusu üniversitelerle herhangi bir
işbirliği yapılmamış olması Susurluğun gelişmesi adına kuşkusuz büyük bir ihmal.
Ancak orta vadede en azından yeni kampüs dolayısıyla Bandırma 17 Eylül
Üniversitesi ile birçok konuda işbirliği yapılabileceği anlaşılıyor. Şayet ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ vizyonumuza ulaşmak
istiyorsak kesinlikle ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve
itibarlı olmak’ şeklindeki stratejik amacımızı da önemsemek
durumundayız. Bunun için izlenecek stratejilerden biri ‘Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’dir. Bu sebeple öncelikle Susurluğun büyümesi ve
gelişmesi için başta sanayi, enerji, alternatif turizm, tarım ve hayvancılık
gibi ‘HDF.3.2.1.05-Temel alanlarda çevre üniversiteler ile proje işbirlikleri
gerçekleştirmek’ hedefi umulur ki bu yöndeki zafiyetimizi telafi
edebilir. Öte yandan bir de meslek lisesinin geleceği meselemiz var. Eskiden
meslek lisesi mezunları direk iki yıllık okullara sınavsız gidebiliyorlardı.
Fakat bu sistem kalkınca hem meslek liselerinin öğrenci sayısı hem de meslek
yüksekokullarının öğrenci sayısı önemli oranda düştü. Ayrıca şu anda meslek
lisesindeki hiç bir bölüm-kız meslek lisesinin gıda bölümü hariç- mevcut meslek
yüksekokuluna hitap etmiyor. Bu durum hiç değilse 17 Eylül Bandırma
Üniversitesi ile yapılabilecek stratejik bir işbirliği alanı durumunda. İki
yıllık mevcut ya da dört yıllık yeni MYO’u ile Meslek Lisesi arasında ‘HDF.3.2.1.06-Birbirine bağlantılı bölümler açılması konusunda işbirliği
yapmak ‘hedefi bu çeşit bir
işbirliği gerektiriyor. Sonuç olarak
başta 17 Eylül olmak üzere, Bursa Uludağ ve Balıkesir üniversiteleri ile gerek
proje bazında, gerekse bağlantılı bölümler konusunda işbirliği yapılması zayıf
bir yönümüzü telafi ederken, sürekli
değişim-dönüşüm ve gelişimimize de katkıda bulunabilecektir. Böylece; Büyümüş,
müreffeh ve itibarlı olma yolunda biraz daha ilerlemiş, İYİ
İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK vizyonumuza da yaklaşmış olacağız.
Bütün sportif faaliyetlerin yapılabildiği, hatta başarılar elde edilen bir
ilçede gençlerin spor yapabileceği uygun
bir ‘ZY.11.3-kapalı spor salonu’ olmaması gerçekten anlaşılabilir bir şey değil. Susurluk’ta önceden yapılmış Kışla
Mahallesinde Belediyeye ait Nimet Sadık Kapalı Spor Salonu ile yine
Karşıyaka’da Belediyeye ait Sosyal Tesislerde Halka Açık bir Yüzme Havuzu var.
Ancak bu tesisler değişik sporlar ve sporcu yetiştirmek için gerekli normda ve
konumda değiller. İlçemizde yapılması planlanan şehir stadyumu iyileştirmesi
(500 kişilik yeni tribün, 4 adet soyunma odası, 1 idare odası, saha zemini
yapılması) ve gençlik merkezi binası yapım işi ise Ağustos 2020'de ihale
edildi. 2021 içinde bitirilmesi planlanıyor. Gelen haberlere göre bu yönde bazı
girişimlerin olduğu görülüyor. Ancak bu hizmetler de orta vadede yine yeterli
olmayacak. Hâlbuki ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ
ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ vizyonumuz için ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü
olmak’ stratejik
amacımızı önümüze koyup ‘Str.2.4.2-Her alanda ilerleme
sağlama’ stratejimize uygun daha büyük adımlar atılması
gerekiyor. Öngöreceğimiz hedefin yüzme havuzu ile birlikte gençlerimizin spor
yapabileceği çok daha uygun bir komplekse yönelmesi lazım. Bu alandaki
zayıflığımızı giderebilecek, dahası güçlendirebilecek ve spor alanında ilerlememize
katkısı olacak bir hedef olmalı. Şayet Susurluğun spor başarısını
arttıracak, nitelikli sporcular çıkaracak bir hamlemiz olacaksa bu İçinde
kapalı spor salonu, yüzme havuzu ve aletli jimnastik salonları olan, normlara
uygun; ‘HDF.2.4.2.16-Susurlukta yaşam merkezi hüviyetinde büyük bir spor kompleksi
yapılmasını sağlamak’ olabilir. Böyle bir tesis aynı zamanda ilçemizde
kurulması planlanan 17 Eylül Üniversitesi öğrencilerinin ihtiyaçlarını
karşılamak için de gerekli. İnşallah
her alanda ilerleme sağlama stratejimize uygun olarak bu hedef başarılabilirse
zayıf bir yönümüzü güçlendirdiğimiz kadar, KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR
SUSURLUK vizyonumuza, Özgün, ileri ve Güçlü olma stratejik amacımıza da
ulaşmamız kolaylaşacaktır.
Hiç kuşkusuz ’SPOR’ konusunda da ’Zayıf yön’lerimizin en önemlisi her
alanda olduğu gibi bu meselede de ’ZY.11.2-Görüş ve güç birliği
olmaması’ sayılabilir. Bu orta vadede telafi edilmesi
gereken zayıf bir yön ve bunun hiç bir mazereti yok. Öyleyse bu konuda ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ vizyonumuza yönelip, ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak ‘stratejik amacımızı esas
almamız gerekiyor. Çünkü ‘Str.2.4.3-Güçlenme’ stratejisi izlersek görüş ve güç birliği olmaması ile ilgili zayıf yönümüzü
telafi etme imkânımız olabilir. Bu açıdan ‘HDF.2.4.3.20-Susurluğun spor
alanında da güçlü olabilmesi için görüş ve güç birliği yapmak’ hedefine odaklanmamız gerekiyor. Bu bağlamda yöneticiler,
okullar, kulüpler ve sporcu yetiştiren hocalar mutlaka işbirliği içinde çalışmalılar.
yyalcin3@gmail.com