28 Aralık 2021 Salı

28 Aralık 2021 Salı 21:30 ORJAN POSTASI....................................Elimizin altında ama unuttuk

Elimizin altında ama unuttuk

Evet, biz 43 yıllık eski ve büyük bir kooperatifiz. Tabi olduğumuz bir yasa (1163 sayılı Kooperatifler kanunu) ve bir sözleşme (S.S Orjan Turizm ve konut yapı kooperatifi Ana Sözleşmesi) var.  Bu ana çerçeveyi zaman zaman unutup karıştırsak da gerçek değişmiyor. 

Bugün için kooperatifin “konut yapma” amacı sona erdiği halde, hala ferdi mülkiyete geçemediğimiz için makas değiştirip “site yönetimiyle” yola devam edemiyoruz. O noktaya kadar da birer “kooperatif ortağı” olarak “ana sözleşmede” belirlenmiş hak ve yükümlülüklere uygun hareket edeceğiz. Buna kooperatifin dağılması/tasfiyesi/şekil değiştirme süreçleri de dahil.

Bu kadar mı? Elbette hayır. 1986 yılında daha henüz subasmanları bile yokken ortakların ısrarlı talebi yerine getirilerek orjan’da bir “tapu dağıtım töreni” yapılmıştı. O günü yaşayanlar bilir, kırmızı kordelalara sarılı tapu kağıtları sembolik olarak hazır bulunanlara verilmişti. 

Sonra da takip eden yıllar Burhaniye Tapu Müdürlüğünden herkes o kağıtları almış oldu. Kimse de işin aslını esasını sorgulamadı. Neticede elimizde bir tapu vardı ya.

Halbuki bu kağıtlar imar planına göre kura sonucu belirlenen 276 m2 lik eklentili "bağımsız bölümlerin” sahibi olduğumuzu gösteriyordu. Konutlar peyderpey tamamlanıp iskan raporları alındıkça da belediyeye bu matrah üzerinden emlak ve çevre vergisi ödemeye başladık. Artık iş iyice garantiye alınmıştı. Yine kimse; “benim evim ve bahçem 131m2, iskan raporu alıp içinde yaşamaya da başladım, peki neden tapum değişmiyor?” demedi.

Böylece yaklaşık olarak konutların tamamlandığı 2000’li yıllar, yani 21 sene boyunca ferdi mülkiyete geçmedik/geçemedik. Bu arada iki kez kooperatifin süresi 20 yıllık dilimlerle 60 yıla çıkarılmış oldu. Zaman zaman bu konu genel kurullarda açılsa da henüz bitmeyen 13 konut (Bu konu özel bir yazıyı hak ediyor) bahane edilerek kooperatif olarak devam tercih edildi. Esasen niyet olsa ferdi mülkiyete geçiş konusunu bir gündem maddesi olarak getirebilirlerdi.

Şimdi dönelim yine 1986 yılına. Bize o tapuların verilebilmesi için Burhaniye Tapu Müdürlüğünde yapılan hazırlığa. Önce kura sonuçları bağımsız bölümlere bire bir eşleştirilerek tapuya işlendi. Sonra da hazırlanan “Yönetim planı” tescil edildi. İşte hepimizin imza atmış sayıldığı o yönetim planı 36 yıldır elimizde. Ama kaçımız biliyoruz, kaçımız öneminden haberdar? En garibi de bilenlerin bile elinin altındaki belgeyi unutmuş olması.

İnsan ne tuhaf. Güncel çer çöple uğraşır durur da, elinin altındaki gerçek kıymetleri unutur. Bu yüzden inşallah hafızalarımızı tazelemek üzere birkaç hafta boyunca daha 1986’da tapuda tescil edilmiş, ama o günden bu yana bir kenarda unuttuğumuz “Yönetim plan”ıyla devam edeceğiz. Dileğim tabi ki yazdıklarımın okunması. Kolaylaştırmak için uzun yazıları kısaltmak istedim. Konuyu üç haftaya yaymak bu zorunluluktan doğdu. Oldukça şaşırtıcı gerçekler okuyacaksınız, hazır olun.

Önce yönetim planı nedir, anlamaya çalışalım. 634 sayılı KAT MÜLKİYETİ KANUNU’nun BEŞİNCİ BÖLÜM, Ana gayrimenkulün Yönetimi başlığında yer alan 28.nci maddesi Yönetim planını tanımlıyor. “Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde, anagayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır.”

Bu madde üzerinde 1983 yılında bir değişiklik yapılmış. 2814/11 md.ye göre: “Yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır. Kat maliklerinin 33 üncü maddeye göre mahkemeye başvurma hakları saklıdır. Yönetim planı ve bunda yapılan değişiklikler, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağlar. Yönetim planının ve onda sonradan yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün (Beyanlar) hanesinde gösterilir ve bu değişiklikler yönetim planına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır.

Demek ki neymiş? Yönetim planı ana gayrimenkulün YÖNETİM TARZINI belirleyen ve hepimizi bağlayan bir sözleşmeymiş. 4/5 çoğunlukla değiştirilebilir ve tapu kütüğünde tescil edilip saklanırmış. Şimdi gelin hep beraber 35 yıl öncesinden bize yazılmış bir mektup gibi onu okuyalım. Madde madde gözden geçirelim. Bir kenarda unuttuğumuzu yeniden yorumlayalım ve şaşkınlıklarımızı da gizlemeyelim.

Orjan Yapı Kooperatifi Site Yönetim Planının A-GENEL HÜKÜMLER başlığı altındaki 1.nci maddesi şöyle diyor:

“Bu yönetim planı 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun hükümlerine göre hazırlanmış olup, Balıkesir İli Burhaniye İlçesi Çoruk Köyü Çiftlik mevkiinde tapunun 1303 parselde kayıtlı 499176 m2 yüz ölçümündeki arsa üzerinde yaygın stil 1803 bağımsız bölümlerden ibaret olup (OR-JAN) Sınırlı Sorumlu Orman ve Jandarma Mensupları Sahil Arsa Turizm Yapı kooperatifi adlı ana gayrimenkul için kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir.

2.nci madde, Orjan’a ait ortak alan ve yerleri tadat ediyor. Bunlar;

a) Her bir bağımsız bölümün arka veya ön cephelerinde vaziyet planında belirtilen bahçeler

b) Vaziyet planında gösterilen otoparklar,

c) Plaj, Kır Bahçesi ve eklentiler,

d) Artezyen kuyusu ve buna bağlı olarak yapılacak tesisler,

e) Siteye ait orta alan genel aydınlatma tesisleri,

f) Siteye ait plaj önündeki iskele, dubalar ve buna benzer tesisatlar,

g) Plaj gölgelikleri ve buna benzer teferruat ve büfeler,

h) Vaziyet planında görüldüğü üzere gazino, çarşı, idare binaları ve yazıhaneler

Maddeye göre bunlar, “Ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerine tahsis edilen eklenti”ler.  Bunların dışında “kat mülkiyeti kanununun 4. Maddesinde sayılan yerler  [1] ile ortaklaşa kullanma ve faydalanma için zorunlu olan sair yerler kat maliklerinin ortaklaşa istifade edecek yerler” olarak tanımlanıyor.

Buraya kadar aşağı yukarı bildiğimiz şeyler. Ancak son cümle ilginç. 2.nci maddenin son fıkrası “..bunların sevk ve idaresi her sene toplanacak Yönetim Kurulu kararı ile saptanacak ve ihale ve idaresi yapılacaktır” diyor. Burada bahsedilen “Yönetim Kurulu”nu Kooperatif yönetimi sandınız değil mi? Hayır. Burada kast edilen Kooperatif Genel Kurulu. Çünkü “her sene toplanacak” ifadesi var. Her sene toplanan kooperatif yönetim kurulu değil, Genel kurul. Ortak alan ve yerlerin idaresi de zaten Genel Kurul kararı gerektirmiyor mu? İşte ondan bahsediyor.

Gelelim 3.ncü maddeye. Bu maddede de hem bildiğimiz hem de şaşırtan bir ayrım var. Bildiğimiz husus maddenin ilk fıkrasında “Bu taşınmaz mal üzerindeki yapılar 1803 zemin ve birinci kattan ibaret 1803 Dubleks meskenden ibaret olup..” ifadesiyle geçiyor. Bu cümlede bilmediğimiz bir şey yok. Ancak takip eden ikinci fıkra adeta ezberimizi bozuyor: “..kat mülkiyeti kütüğündeki bu meskenler sadece konut ve pansiyon olarak kullanılabilecek bunun dışında başka amaçlarla kullanılmayacaktır.” Yani yönetim planımız daha en başta “KONUT” ve “TURİZM” amaçlı yazılmış.

Takip eden 4.ncü madde “Ortak yerlerin bozulması veya hasarı”yla ilgili. “Ortak yerlerin bozulmasına veya hasarına, kat maliklerinden biri veya onun bağımsız bölümünden faydalanan kimsenin kusurlu bir hareketi sebep olmuşsa, ortak gider o kat maliki tarafından ödenir. Eğer diğer kat malikleri ödememişlerse yaptıkları ödemeler oranında sebep olan şahsa karşı rücu hakları vardır.” Ne kadar uygulandığını bir yana koyalım. Çünkü özelde bu madde, genelde tüm yönetim planını kim uygular, kim sorumluludur meselesi biraz karışık. İlerleyen bölümlerde değineceğimiz sorunlardan birisi de bu. Ama şimdilik bu maddede ele alınan konuyu ne kadar biliyoruz takdirlerinize sunuyorum.

Madde–5 “Bu yönetim planı, Ana taşınmaz malın bütün bağımsız bölüm maliklerini ve onların mirasçılarını, bağımsız bölümleri sonradan satış veya herhangi bir sebeple iktisap edecek olan üçüncü kişileri de bağlar. Yönetim Planının değiştirilmesi için kat maliklerinin oy birliği şarttırdiyor. Ayrıca takip eden 6.ncı maddede “Bu yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde kat mülkiyeti kanunu Medeni kanun ve diğer kanunların emredici hükümleri uygulanır” ifadesi var.

Bana göre maddeden çıkan üç sonuç var. İlki, yönetim planının malik, varis ve alıcıları bağlıyor olması. İkincisi oldukça önemli; Yönetim Planının değiştirilmesini kat maliklerinin oy birliğine bağlıyor. Buradaki “kat malikleri” kavramı 634 sayılı kanundan geliyor. 1163 sayılı kanundaki “0rtaklar” kavramıyla benzer nitelikte.

Dikkat çeken üçüncü konu 6.ncı maddede yer alıyor. “Bu yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde kat mülkiyeti kanunu Medeni kanun ve diğer kanunların emredici hükümleri uygulanır” ne demek? Şu demek ki; burada yaşarken, iş görürken ve düşünürken “Yönetim planı” elimizde, önümüzde, dikkatimizde olacak. Yetmedi, işaret edilen kanunlar da. İşin bu tarafı nedense hep bildiğimizi sandığımız ama elimizin altında unuttuğumuz şaşırtıcı gerçeklerden. Siz hangi genel kurulda veya hangi olay karşısında bu pusulaların kullanıldığını gördünüz? Ya da pusulası olmayan bir yolculuğun akibeti ne olur düşündünüz mü?

Bitmedi, Yönetim planının B-KAT MALİKLERİNİN HAKLARI VE BORÇLARI bölümünün ilk maddesi şöyle diyor: “Madde–7) Kat malikleri kat mülkiyeti kanununun ve yönetim planındaki hükümler saklı kalmak üzere kendilerine ait bağımsız bölümler üzerinde Medeni Kanunun maliklere tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptirler. Ancak kendi bağımsız bölümlerinde ana taşınmaz mala, zarar verecek veya sitenin görünüşünü bozacak her türlü tadilat, onarım, tesisler, yapmaları kesinlikle yasaktır.

Takip eden 8.nci madde bizi şaşırtan sorumlulukları saymaya devam ediyor: “Kat malikleri ortak yerlerin bakım ve temizliğine, korunmasına itina göstermeye ve sitenin güzelliğine gölge düşürecek her türlü hareketlerden, uğraşılardan kaçınmaya mecburdurlar. Bütün kat maliklerinin imzası alınmadıkça bu yönetim planı ile konulan yasaklara tüm kat malikleri uymak zorunluluğundadırlar.”

Şimdi paylaşacağım 9.ncu madde ise “Kat malikleri kendi bağımsız bölümleri ve bu yönetim planı ile kendilerine gösterilen bahçe ve ortak yerleri kullanırken hüsniyet kurallarına uymak zorundadır” kuralıyla başlıyor. Devamındaki bendler “Özellikle aşağıdaki yazılı hususları yapamazlar” başlığı altında Orjan’ı bildiğini sanan bizler için çok daha şaşırtıcı ve sarsıcı ifadeler içeriyor. 

Bu konu ve takip eden maddeler oldukça önemli. Bu yüzden inşallah kaldığımız yerden haftaya devam edeceğiz. Hoşça kalın.


[1] Madde 4 – Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve şeyler bu Kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.

a) Temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile taşıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar,

b) Her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak şebeke ve antenler sıcak ve soğuk hava tesisleri,

c) Çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları, yangın emniyet merdivenleri.

Yukarıda sayılanların dışında kalıp da, yine ortaklaşa kullanma, korunma veya faydalanma için zaruri olan diğer yerler ve şeyler de (Ortak yer) konusuna girer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder