21 Eylül 2021 Salı

22 Eylül 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı232..................................Str.3.2.1 Hedefleri

Str.3.2.1 Hedefleri

‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’ kapsamında Yeşilelma’ vizyonumuzun temel ayaklarından üçüncüsü; ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’’ la ilgili çalışmamıza devam ediyoruz. Geçen haftalarda,  ‘StrA.3.1-Sürdürülebilir kalkınmayı başarmak’ şeklindeki stratejik amacımız ve onun ‘Str.3.1.1-Amaç ve güç birliği yapma’ stratejisiyle ilgili 14 hedefle ilgili düşüncelerimizi yazmıştık. Bu hafta aynı vizyonun ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ şeklindeki ikinci stratejik amacının ‘Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejisiyle ilgili hedeflerin ‘NASIL GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNE DAİR’  değerlendirmelerimizi paylaşacağız.  O hedeflerden ilki; ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’(1), diğer üçü ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’(3), biri ‘10-SAĞLIK’(1), diğer ikisi ‘11-EĞİTİM ve SPOR’(2) ve kalan dördü de ‘12- KENTLEŞME VE ÇEVRE’(4) için olmak üzere toplam 11 adet.  Bu vesileyle yine belirtmiş olalım ki; şayet vizyonumuzun temel ayaklarından biri ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ ise, onun ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ Stratejik Amacının olmazsa olmazı ‘‘Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejisidir. O nedenle bu istikamet üzerindeki hedeflerin gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘NASIL? elbetteki bu stratejimizin uygulanmasıyla gerçekleşecek. Burada da genel kuralımız; güçlü yönlerimize dayanmak, zayıf taraflarımızı onarmak, fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden sakınmak olacak. Bir başka deyişle Susurluk orta vadede diğerleriyle birlikte; ‘Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’’ stratejisine uygun hareket ederse; var olan güçlü yönlerini daha güçlü yapmayı, zayıf taraflarını da gidermeyi başarabilecek. Bu arada dış fırsatlardan yararlanıp, tehditlerden de sakınabilirse neticede ‘İyi İnsanların Yaşanabilir Şehri Yeşil Susurluk’ vizyonuna ulaşabilir.

Daha önceki aşamalarda ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ sektöründe;’ZY.03.4-Geleceğe yönelik düşünmeme’ gibi zayıf bir yönümüzün olduğu ve orta vadede giderilmesi gerektiği öngörülmüştü. Yapılan değerlendirme neticesinde bu zayıflığımızı telafi etmek üzere HDF.3.2.1.01-Gelecek odaklı düşünen–resmi/sivil-gönüllülerden bir çekirdek ekip seçmek’ şeklinde de 1 hedef belirlenmişti. Kuşkusuz geleceğin planlanmasına idari kadroların ve partilerin farklı bakış açıları çok önemli bir zafiyet. Doğal olarak da bu tür süreçleri oldukça olumsuz etkiliyor. ANCAK GELECEĞİN PLANLANMASI HERKES İÇİN ÖNEMLİ VE HERHANGİ BİR PLANLAMA İÇİN GELECEĞE YÖNELİK DÜŞÜNME ŞART. Geleceğe yönelik düşünmeme zayıflığı bilhassa stratejik plan yaklaşımının önündeki en büyük engellerden biri. HÂLBUKİ RESMΠKURUMLAR, STKLAR VE SİYASİLER YÖRELERİNE GELECEK HER YATIRIM İÇİN ORTAK HAREKET ETMEK ZORUNDALAR. NETİCEDE HER YATIRIM O YÖRE İÇİN GENÇLERİN GELECEĞİ DEMEK. Kalkınma için yatırım, yatırım için teşviklerden yararlanmak gerek. Peki, bu teşvikler niçin veriliyor? Geleceğin daha güçlü inşası için. UFKU BUGÜNLE SINIRLI OLANLAR NE TEŞVİKLERİ HAK EDER, NE DE KALKINARAK GELECEĞİN İNŞA EDİLMESİNE KATKILARI OLABİLİR. Bunun için özellikle sorumluluk mevkiinde olanların geleceğe yönelik düşünebiliyor olmaları, ortak bir gelecek vizyonunda buluşup onu paylaşıyor olmaları lazım. DAR GÖRÜŞLÜ ESKİ ALIŞKANLIKLARLA HAREKET EDİP, KISIR ÇEKİŞMELERLE, POLİTİK TARTIŞMALARLA ZAMAN TÜKETECEK OLURLARSA BUNDAN EN BAŞTA YİNE İLÇEMİZ VE İNSANIMIZ KAYBETMİŞ OLUR. Hiç kimse hiç bir şey yapmasa da sonuçta ne olacaksa olacak. Önemli olan muhtemel değişim ve gelişimi önceden görebilmek. O zaman plan yapabilir ve stratejik hamlelerle hedeflerimize ulaşabiliriz. HEM GELECEĞİN PLANLANMASINA İDARİ KADROLARIN VE PARTİLERİN FARKLI BAKIŞ AÇILARINI GİDERMEK, HEM DE GELECEĞE YÖNELİK DÜŞÜNMEME ALIŞKANLIĞINI AŞMAK İSTİYORSAK çözüm; Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejisini uygulamaktan geçiyor.  Bunun için işe: KATILIMCI BİR YAKLAŞIM BENİMSEMEYEREK Stratejik plan ekibini GELECEK ODAKLI DÜŞÜNENRESMİ/SİVİL-GÖNÜLLÜLERDEN BİR ÇEKİRDEK EKİP SEÇEREK başlayabiliriz. 

                       

Bu haftanın ikinci konusu ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ için de daha önce; orta vadede önümüzde ‘FRS.09.17-Üniversite sektör işbirliği imkânı’ gibi bir fırsat ve ‘THD.09.5-Maliyetlerin yüksek olması’ gibi bir tehdit olabileceği varsayılmıştı. Sonuçta stratejik planın uygulanmasıyla orta vadede bu gibi fırsatlardan yararlanmak, tehditlerden sakınmak üzere Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’stratejimiz olduğu değerlendirilerek; ‘HDF.3.2.1.02-Tarım ve hayvancılık alanında etkin bir üniversite-sektör işbirliğini sağlamak’,’HDF.3.2.1.03-Maliyetleri düşürmek için çaba gösterilmesini, düşürülemiyorsa verime odaklanılmasını sağlamak’ ve ‘HDF.3.2.1.04-Biyodizel üretimi ve kullanılması yönünde yerel projeler geliştirmek’ şeklinde 3 hedef tespit edilmiş oldu.  Şayet StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ gibi bir stratejik amacımız varsa; bu konuda en öncelikli stratejilerimizden biri Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ olmalı. Bu meyanda Maliyetlerin yüksek olması sakınılması gereken önemli bir tehdit. Bu risk bazı konularda ulusal çapta yaşanan enflasyon, kur artışı ve girdilerin pahalanması nedeniyle bize yansıyor. İşin bu tarafı dış çevreden yönelen tehditlerle ilgili. Beslenme alanındaki üretim, tüketim ve bu iki unsurun paylaşım dengesizlikleri dünyanın büyük bir bölümünü rahatsız edecek boyutlara ulaşmış durumda. Gıda üretimi ana bileşenlerinin, yani toprak, su, güneş ve insanın birlikte mevcut olduğu ülkelerde dahi beslenme ile ilgili üretim sorunu ve buna bağlı olarak da açlık sorunu yaşanmakta. BU MANADA; ÜRETİMDE GIRDI MALİYETLERİNİN YÜKSEK OLMASI GERÇEKTEN DE ÖNEMLİ BİR SIKINTI. ZİRA ÜRETMEMEK, ÜRETEMEMEK YA DA PAHALIYA ÜRETMEK, ÜRETİMLE İLGİLİ SORUNUN BAŞLANGICI. Belli bir mal veya hizmetin sağlanma maliyetini bulmak için akla gelen ilk hesaplama yöntemi üretim faktörlerinin miktarı ile piyasa fiyatının çarpımı sonucunda elde edilen tutarı bulmaktır. Ancak tarımsal alanda maliyete etki eden birçok üretim vasıtası mevcut. Tarımda maliyetleri oluşturan unsurlar esas itibariyle 5 sınıfa ayrılmış. Bunlar: 1. Arazi kirası, 2. İşçilik giderleri, 3. Cari giderler, 4. Amortismanlar ve 5. Faiz. Bu sebeple en başta MALİYETLERİ DÜŞÜRMEK İÇİN ÇABA GÖSTERİLMESİ, DÜŞÜRÜLEMİYORSA VERİME ODAKLANILMASINI SAĞLAMAK gerekiyor. Kuşkusuz işletmeci açısından tarladan elde ettiği üründen sağlanan net kazanç çok önemli. Zirai alanda girdi maliyetine etki eden temel unsurlar; mazot, gübre, ilaç ve tohum. Bu alandaki ÜRETİMİN HER AŞAMASINDA KULLANILAN MAZOTUN TOPLAM MALİYET İÇİNDEKİ PAYININ AZALTILMASI HALİNDE GÜBRELEME, İLAÇLAMA VE TOHUM ATMA MALİYETİ DE AZALTILABİLİR. BU NOKTADA ÜRETİM GİRDİLERİ İÇİNDE EN ÇOK GİDER PAYI ALAN DİZEL YAKITINA ALTERNATİF OLABİLEN BİYODİZELİN KULLANILMASI GÜNDEME GELİYOR. Bu meyanda bir yılda devletin çiftçilere sadece mazot desteği olarak ödenen bedelin karşılığı olarak 100.000 adet biyodizel üretim makinesi alınabileceğine dikkat çekmek isterim. O halde bu noktada yapılabilecek en uygun şey akaryakıta alternatif ucuz ürünlerin üretimine yönelmek olurdu. Bu açıdan tarım ve hayvancılık sektöründe BİYODİZEL ÜRETİMİ VE KULLANILMASI YÖNÜNDE YEREL PROJELER GELİŞTİRMEK maliyetleri düşürmek noktasında önümüzü açabilir. Muhtemeldir ki ENERJİ TARIMININ YAYGINLAŞMASI, ÇİFTÇİLERE ALIM GARANTİSİNİN VERİLMESİ, DİZEL YAKITLARDA BİYODİZEL ORANININ YÜKSELTİLMESİ ÜRETİM MALİYETLERİNİN DÜŞMESİNE VE ZİNCİRLEME BİRÇOK OLUMLU ETKİYE YOL AÇACAKTIR. Bu olumlu etkiler; kırsal kesimin gelir düzeyinin artması sonucu alım gücünün yükselmesi, köyden şehre göçün yavaşlatılması, hızlı şehirleşme sorunlarının hafiflemesi, tarım ürünlerinin maliyetlerinin düşmesi, ucuz tarım ürünlerinin tüm sosyal gruplarda beslenme imkânlarını artırması, yerli yağ üretim sanayinin gelişmesi, yerli üründen biyodizel üretim sanayinin gelişmesi, sanayi sektöründe yeni istihdam alanlarının sağlanması, ithalatın azalması ve çevresel sorunların hafiflemesi olarak özetlenebilir. Bütün bunlar ülke ekonomisine ve sosyoekonomik yapısına olumlu katkı sağlayacaktır. TÜRKİYE'DE KIRSAL NÜFUSUN GENEL NÜFUSTAKİ, TARIM SEKTÖRÜNÜN GSMHDAKİ, TARIM SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM EDİLENLERİN GENEL İSTİHDAMDAKİ PAYININ AZALMA EĞİLİMİ GÖSTERMESİNE RAĞMEN, BU KESİMİN TOPLAM NÜFUS İÇİNDEKİ PAYI HÂL GÖZ ARDI EDİLMEYECEK KADAR ÖNEMLİ. Bu nedenle tarım sektöründeki sorunların tespiti ve bu sorunların çözümüne yönelik önlemler alınması ülkenin sosyoekonomik yapısında olumlu değişmeler adına önem taşıyor. Örneğin günümüzde yürütülen destekleme projelerinin hedefleri arasında çiftçi kayıt sisteminin hayata geçirilmesi, verimliliğin arttırılması, tarımda modernizasyon ve köyden şehre göçün önlenmesi bulunuyor. Türk çiftçisinin desteklenmesi için başta sosyal amaçlı doğrudan gelir desteği olmak üzere üretime yönelik hayvancılık, alternatif ürün destekleri, prim ve bitkisel üretim, sertifikalı tohumluk kullanımı ve meyvecilik desteklemeleri ana başlıkları altında 50’ye yakın destekleme projesi bulunmakta. Bu projeler, hayvancılıkta baş hesabıyla yapılan damızlık düve, suni tohumlama, buzağı aşı desteği, küçükbaş hayvan ıslahı, hayvan kimlik sistemi, litre hesabıyla yapılan süt teşvik primi, kg hesabıyla yapılan sertifikalı yem bitkisi tohum üretimi, tiftik üretim desteği, adet hesabıyla yapılan arıcılık ve gıda güvenliği uygulaması ile ilgili. Buna göre TÜRKİYEDE YAPILAN TARIMSAL ÜRETİMİN NEREDEYSE TAMAMINDA DESTEKLEME YOLUNA BAŞVURULDUĞU GÖRÜLMEKTE. ANCAK HER KONUDA OLDUĞU GİBİ BU KONULARDA DA ‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ. TABİRİ CAİZSE TÜRK GİBİ BAŞLAYIP ALMAN GİBİ DEVAM ETMELİ, JAPON GİBİ BİTİREBİLMELİYİZ. İnanıyorum ki gelecek yolculuğumuzda KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK ile İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK vizyonumuza yaklaştığımız her an yukarda ele alınan pek çok tehdit ve risklere karşı daha güçlü durabiliriz. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYI BAŞARMAK UZUN SOLUKLU BİR YÜRÜYÜŞTÜR. AMAÇ VE GÜÇ BİRLİĞİ YAPMAYLA BAŞLAR AMA SÖZÜNÜN ERİ OLMAKLA, DAVA ADAMI OLMAKLA VE OMUZ OMUZA YÜRÜMEKLE GERÇEKLEŞEBİLİR.
               
Bu haftanın üçüncü konusu,‘10-SAĞLIK’ için daha önce ilçemizin ‘GY.10.2-’Güçlü ulaşım ağları üzerinde merkezi bir konumda bulunması’’ şeklinde güçlü bir yönü olduğu değerlendirilerek Stratejik planın uygulanmasıyla orta vadede bu yönümüzün Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim stratejimiz sayesinde  daha da güçlendirilmesi için; HDF.3.2.1.05-Sağlık alanında güçlü ulaşım ağları üzerinde bulunmamızdan maksimum oranda yararlanmak’ şeklinde 1 hedef belirlenmişti. İlçemizin bölgede Güçlü ulaşım ağları üzerinde merkezi bir konumda bulunması  AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ için StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ stratejik amacımız bağlamında ve Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejimiz istikametinde değerlendirilmesi gereken kıymetli bir fırsat. Karayolu olarak Bandırma’ya 55 km Balıkesir İl Merkezine 45 km ve Bursa iline uzaklığı ise 108 km. mesafede yer alıyor. Öte yandan İzmir -Bandırma demiryolu da ilçeden geçmekte olup, Bursa ve Balıkesir sivil hava alanlarına da yakın. 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri ulaşımda büyük kolaylık sağlamaya devam ediyor. Mevcut ulaşım araçları her daim çalışmakta. Yeni yapılan İstanbul-İzmir otoban yolu da ilçemizden geçiyor. BU BAĞLAMDA OLDUKÇA GELİŞMİŞ BİR ULAŞIM AĞI İÇİNDEYİZ. İŞTE İLÇEMİZİN İSTANBUL, BURSA VE İZMİR GİBİ BÜYÜK MERKEZLER ARASINDAKİ KONUMU, GÜÇLÜ ULAŞIM AĞLARI İÇİNDE BULUNMAMIZ, BANDIRMA LİMANINA YAKINLIĞIMIZ BİZE ORTA VADEDE DE PEK ÇOK AÇIDAN AVANTAJ SAĞLAYACAK. Ayrıca Susurluk merkezinden çevre il, ilçe ve köylerin hepsine ulaşım mümkün. İlçenin gelişmesini hızlandıracak ve destekleyecek bir dış 'Fırsat’  da çevremizde halen yürütülmekte olan ‘Ulaşım ağını güçlendirmeye yönelik altyapı projeleri’. NETİCEDE KUZEYE, BATIYA, DOĞUYA VE GÜNEYE YANİ DÖRT YÖNE DE OTOYOL BAĞLANTISI SUSURLUĞA ÇOK CIDDI AVANTAJLAR SUNUYOR. Bu arada 2023 yılına kadar yapımı planlanan yüksek hızlı demiryolu hatlarından biri de Bursa-Balıkesir-İzmir hattı. Bu Hızlı Tren Hattı ile Ankara, İzmir, İstanbul ve Bursa gibi metropollerin arasındaki ulaşımın kolaylaştırılması ve seyahat süresinin azaltılması hedefleniyor. Bu açıdan SAĞLIK ALANINDA GÜÇLÜ ULAŞIM AĞLARI ÜZERİNDE BULUNMAMIZDAN MAKSİMUM ORANDA YARARLANMAK hedefi Susurluğun sürekli değişim-dönüşüm ve gelişimi noktasında katkısı olduğu kadar; büyümüş, müreffeh ve itibarlı bir Susurluk için de fayda sağlayacaktır.

 Bu haftanın dördüncü konusu,‘11-EĞİTİM ve SPOR’ için daha önce ilçemizin ‘ZY.11.1-Çevre Üniversiteler ile bir işbirliği olmaması’ şeklinde zayıf bir yönümüz olduğu değerlendirilerek Stratejik planın uygulanmasıyla orta vadede bu zafiyetimizin Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim stratejimiz uygulanarak telafisi adına; HDF.3.2.1.06-Temel alanlarda çevre üniversiteler ile proje işbirlikleri gerçekleştirmek’ve’HDF.3.2.1.07-Birbirine bağlantılı bölümler açılması konusunda işbirliği yapmak şeklinde 2 hedef belirlenmişti. Susurluk için eğitim konusunda; Çevre Üniversiteler ile bir işbirliği olmaması ciddi bir zayıflık. ÇEVREDE BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ VE BANDIRMA 17 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ VAR. Bu güne kadar söz konusu üniversitelerle herhangi bir işbirliği yapılmamış olması Susurluğun gelişmesi adına kuşkusuz büyük bir ihmal. Ancak ORTA VADEDE EN AZINDAN YENİ KAMPÜS DOLAYISIYLA BANDIRMA 17 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLE BİRÇOK KONUDA İŞBİRLİĞİ YAPILABİLECEĞİ ÖNGÖRÜLEBİLİR. Şayet AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ vizyonumuza ulaşmak istiyorsak kesinlikle StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ şeklindeki stratejik amacımızı da önemsemek durumundayız. Bunun için izlenecek stratejilerden biri Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’dir. Bu sebeple öncelikle Susurluğun büyümesi ve gelişmesi için başta sanayi, enerji, alternatif turizm, tarım ve hayvancılık gibi TEMEL ALANLARDA ÇEVRE ÜNİVERSİTELER İLE PROJE İŞBİRLİKLERİ GERÇEKLEŞTİRMEK hedefi umulur ki bu yöndeki zafiyetimizi telafi edebilir. Öte yandan bir de meslek lisesinin geleceği meselemiz var. Eskiden meslek lisesi mezunları direk iki yıllık okullara sınavsız gidebiliyorlardı. Fakat bu sistem kalkınca hem meslek liselerinin öğrenci sayısı hem de meslek yüksekokullarının öğrenci sayısı önemli oranda düştü. Ayrıca ŞU ANDA MESLEK LİSESİNDEKİ HİÇ BİR BÖLÜM-KIZ MESLEK LİSESİNİN GIDA BÖLÜMÜ HARİÇ- MEVCUT MESLEK YÜKSEKOKULUNA HİTAP ETMİYOR. BU DURUM HİÇ DEĞİLSE 17 EYLÜL BANDIRMA ÜNİVERSİTESİ İLE YAPILABİLECEK STRATEJİK BİR İŞBİRLİĞİ ALANI DURUMUNDA. İki yıllık mevcut ya da dört yıllık yeni MYO’u ile Meslek Lisesi arasında BİRBİRİNE BAĞLANTILI BÖLÜMLER AÇILMASI KONUSUNDA İŞBİRLİĞİ YAPMAK hedefi bu çeşit bir işbirliği gerektiriyor. Sonuç olarak BAŞTA 17 EYLÜL OLMAK ÜZERE, BURSA ULUDAĞ VE BALIKESİR ÜNİVERSİTELERİ İLE GEREK PROJE BAZINDA, GEREKSE BAĞLANTILI BÖLÜMLER KONUSUNDA İŞBİRLİĞİ YAPILMASI ZAYIF BİR YÖNÜMÜZÜ TELAFİ EDERKEN, SÜREKLİ DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM VE GELİŞİMİMİZE DE KATKIDA BULUNABİLECEKTİR. Böylece; Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olma yolunda biraz daha ilerlemiş, İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK vizyonumuza da yaklaşmış olacağız.

Bu haftanın son konusu,‘12-KENTLEŞME VE ÇEVRE’ için daha önce ilçemizin ‘ZY.12.1-Düzenli kentleşme için uygun alan olmaması’ şeklinde zayıf bir yönümüz olduğu düşünülmüştü. Ayrıca orta vadede ‘THD.12.1-Sanayi yatırımlarının ortaya çıkarabileceği çevresel ve sosyal sorunlar’ ve ‘THD.12.2-Madencilik faaliyetlerinin çevreyi tahrip etmesi’ şeklinde iki adet de tehditle karşı karşıya kalabileceğimiz öngörülerek orta vadede bu konulara karşı Stratejik planda yer alan Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim stratejimizin uygulanabileceği değerlendirilmişti. Neticede;HDF.3.2.1.08-Şehir merkezindeki eski yapıların yıkılıp yenilenmesi suretiyle düzenli kentleşmeye yönelmek’, ‘HDF.3.2.1.09-Şehir merkezi çeperinde uygun yeni konut alanları için altyapı hazırlamak’,’HDF.3.2.1.10-İlçemize gelecek yeni Sanayi yatırımlarını atık yönetimi uygulanan OSB’ye yönlendirmek’ ve ‘HDF.3.2.1.11-Madencilik kaynaklı çevre kirliliğine karşı işbirliği protokolleri yapmak şeklinde tespit edilen 4 hedef de bunun içindi. Susurluk içinden geçen ırmağın ikiye böldüğü, oluşturduğu vadi ve ovanın üzerinde kurulu bir yerleşim bölgesi. GEREK İLÇE MERKEZİNİN KONUŞLANDIĞI DAR BOĞAZ, GEREKSE OVADAKİ VERİMLİ TARIM ARAZİLERİ SUSURLUĞUN KENTSEL GELİŞİMİNİ SINIRLANDIRIYOR. VAR OLUŞU İÇİNDEN GEÇEN YOLA VE DEREYE BAĞLI İLÇENİN GEÇMİŞTEN BU YANA BU YÖNDEN PEK BÜYÜME ŞANSI OLMAMIŞ. Bu nedenle Düzenli kentleşme için uygun alan olmaması ilçe için elbette bir dezavantaj. Deprem bölgesinde bulunuyor olması da binaların yüksek katlı olmasını riskli hale getiriyor. TEK ÇIKAR YOL; ORTA VADEDE EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ KONUTLARIN, ESKİ SOKAK VE MAHALLELERİN SAĞLIKLI BİR KENT PLANLAMASI İLE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNÜN YAPILMASINDA. Bu konuda vizyonumuz AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ olduğuna göre ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ stratejik amacımız kapsamında ve ‘Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejimiz uyarınca ÖNCELİKLE EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ESKİ MAHALLELERİMİZİN YENİLENMESİ DÜZENLİ KENTLEŞMEYE İMKÂN VEREN VE KENDİ İÇİNDE YENİ ALANLAR AÇAN BİR ÇIKIŞ YOLU GİBİ GÖRÜNÜYOR. Bu nedenle öncelikle ŞEHİR MERKEZİNDEKİ ESKİ YAPILARIN YIKILIP YENİLENMESİ SURETİYLE DÜZENLİ KENTLEŞMEYE YÖNELMEK Susurluk için gerçekçi bir hedef gibi görünüyor. Diğer taraftan TOKİ UYGULAMALARI GİBİ BAZI MODELLERİN DE ŞEHİRDE YENİ VE UYGUN KONUT ALANLARI ÜRETİLMESİNE KATKISI OLABİLİR. Bu açıdan ŞEHİR MERKEZİ ÇEPERİNDE UYGUN YENİ KONUT ALANLARI İÇİN ALTYAPI HAZIRLAMAK daha düzenli bir kentleşme için yol açıcı olacaktır. BÖYLECE SÖZ KONUSU HEDEFLERLE HEM BU ALANDAKİ ZAYIF YÖNÜMÜZ TELAFİ EDİLECEK HEM DE İLÇEMİZİN SÜREKLİ DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM STRATEJİSİ İÇİNDE BÜYÜMESİ SAĞLANMIŞ OLACAKTIR. Diğer yandan Kentleşme Ve Çevre açısından karşımıza çıkabilecek bazı ‘tehdit’ ve riskler de var. Örneğin; İstanbul gibi büyük merkezlerin güçlü sanayi bölgelerinden gelmesi muhtemel bazı Sanayi yatırımlarının ortaya çıkarabileceği çevresel ve sosyal sorunlar ile yine muhtemel Madencilik faaliyetlerinin çevreyi tahrip etmesi tehdidi ile karşı karşıya kalabiliriz. YENİ İŞ SAHALARINA ELBETTE Kİ İHTİYACIMIZ VAR. ANCAK BU GELİŞMENİN GETİRECEĞİ KİRLENME VE BOZULMA RİSKLERİNE KARŞI DA HER DAİM UYANIK OLMAK VE İLKESEL HAREKET ETMEK SON DERECE ÖNEMLİ. Örneğin çevre kirliliğine yol açtığı için İstanbul’da daha fazla barınamayacağını anlayan kaçkın sanayi biçimine buyur gel denilemez. Ya da MALİYETİNDEN KAÇINARAK ÇEVREYİ BİLİNÇSİZCE KİRLETECEK İLKEL MADEN İŞLETMELERİ YÖREMİZE FAYDADAN ZİYADE ZARAR VERECEKTİR. Sanayi yatırımlarının ortaya çıkarabileceği çevresel ve sosyal sorunlar sadece ilçemiz için değil çağımızın da ciddi bir tehdidi. Öte yandan VAHŞİ MADENCİLİK FAALİYETLERİNİN ÇEVREYİ TAHRİP ETMESİ GEÇTİĞİMİZ YÜZ YILIN BİR GERÇEĞİYDİ. GÜNÜMÜZ ŞARTLARINDA ARTAN ÇEVRE DUYARLILIĞI BU TÜR İŞLETMELERİN KENDİLERİNİ YENİLEMELERİNE VE GEREKLİ TEKNOLOJİLERLE DONANMALARINA YOL AÇTI. KALDI Kİ SADECE ÇIKARMAK DEĞİL İŞLEYEREK KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ELDE ETMEK HERKES İÇİN ÇOK DAHA KÂRLI BİR ALAN. Bu konuda vizyonumuzun bir ayağı AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ olduğuna göre StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ stratejik amacımız için çaba göstereceğiz demektir. Şayet Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejimiz uyarınca hareket edersek bu tehdit ve risklerden de sakınabiliriz. Örneğin İLÇEMİZE GELECEK YENİ SANAYİ YATIRIMLARINI ATIK YÖNETİMİ UYGULANAN OSBYE YÖNLENDİRMEK HEDEFİ ÇEVRE DUYARLIĞI OLAN VE BU YÖNDE KURALLARI BULUNAN OSBLER NEDENİYLE ÇOK DAHA GÜVENLİ BİR YOL. AYRICA OSB’LERDE YER ALAN SANAYİ TESİSLERİYLE İLÇEMİZDE MEYDANA GELEBİLECEK SOSYAL SORUNLARA KARŞI BİRLİKTE HAREKET ETME VE ÇÖZÜM GELİŞTİRME İMKÂNLARI DA VAR. Bu arada ilçemizde arama, çıkarma ve işletme ruhsatı bulunan maden işletmeleriyle MADENCİLİK KAYNAKLI ÇEVRE KİRLİLİĞİNE KARŞI İŞBİRLİĞİ PROTOKOLLERİ YAPMAK hedefi bu konuda kuralları baştan koymayı ve denetim ortamını sağlayacaktır. BÖYLECE GEREK SANAYİ GEREK MADENCİLİK FAALİYETLERİ DOLAYISIYLA ORTAYA ÇIKABİLECEK ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE SOSYAL SORUNLARA KARŞI TEDBİR ALINABİLİR. Kaldı ki ilçemiz orta vadede sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim stratejisi bağlamında kaçınılmaz olarak pek çok alanda farklılaşacak. Bunu şimdiden görebilmek lazım.

 Stratejik Plan yapılabilirse, 2023 yılından itibaren orta vadede ilçemizin geleceği için vizyonumuzun ikinci ayağı ‘‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’’ ve ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ şeklindeki ikinci stratejik amacımızın ‘Str.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejisi ile ilgili yapacak çok şey var. Ancak bunun için öncelikle geçmişten gelen değerlerimizi unutmamak gerekiyor. Meselâ bir ‘Önce Vatan’ şehri olarak ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’imiz böyle bir değer. ‘DEĞ.4-Yardımseverlik’ meziyetlerimiz de öyle. Ayrıca içerde ve dışarda; alanında deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlarımız var. Sahiplenilmesi gereken ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve tesislerimiz’ de bu alanda çok özel bir yere sahipler. Yine orta vadede İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK için DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ ve ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ da ilçemiz için mutlaka değerlendirilmesi gereken avantajlar. ‘DEĞ.11-Bozulmamış doğal çevre’miz ise bizden sonraki nesillere aktaracağımız bir emanet durumunda. ‘Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ konusunda bu değerlerimizden niçin yararlanmayalım ki? Ancak bu yolculuk kesinlikle ortak amaçlara dayalı etkin bir yaklaşım birliği ve temel ilkelere sarsılmaz bağlılıkla yürümeyi gerektiriyor. Nitekim bu amaçla tabloda da görüldüğü gibi; Hedeflerin gerektirdiği duruma göre işe bazen Kaymakamlık (K), İlçe Tarım Müdürlüğü (İSM), İlçe Sağlık Müdürlüğü (İSM), İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü (İMEM), Belediye(B)   veya Ticaret ve Sanayi Odası Borsa(TSOB) liderlik etmesi gerekebilir. Onlara da yerine göre Ziraat Odası (ZO), İlçe Gençlik Spor Müdürlüğü (İGSM), Meslek Lisesi (ML),  Siyasi Partiler (SP) ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları(STK) destek verip Susurluk için etkin bir şekilde Siyasi Güç(SG) sağlayarak; Tarım İl Müdürlüğü (TİM), Tarım Orman Bakanlığı (TOB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (STB), Sağlık Bakanlığı (SB), Ulaştırma Alt yapı Bakanlığı (UAB), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik Spor Bakanlığı (GSB), Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), Çevre ve Şehircilik Bakanlığından(ÇŞB) yardım almayı sağlayabilmeliler. Uygulamalar Stratejik Plan Ekibinin(SPE) sekretaryasında yürütülürken, ihtiyaç duyulduğunda; 17 Eylül Üniversitesi (ÜN), Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA), Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Maden Tetkik Arama Gen.Md.(MTA), Toplu Konut Başkanlığı (TOKİ), Balıkesir Büyükşehir Belediyesinden (BBB) de yararlanılabilmeli. Ancak bütün bu çalışmalarda olduğu gibi Stratejik Plan Uygulamasının her alanında; ‘İLK.1-Önce insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan, İLK.2-İstikamet üzere olma, İLK.3-Amaç Birliğine riayet, İLK.4-Planlı değişim dönüşüm ve İLK.5-Birlikte başarmak’ yolculuğumuzun temel ilkeleri olmak durumunda. 

yyalcin3@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder