4 Ağustos 2021 Çarşamba

04 Ağustos 2021 23:30 Çarşamba CORONA GÜNLERİ.........................Ağustos sıcağında

Sıcak, çok sıcak!

Coronavirüs salgını ülkemizde 509.ncu gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 588 gün geçti. Bugün de vaka sayısı yükselmeye (24.832) devam etmiş. Neredeyse 25 bine ulaşmak üzereyiz. Vefatlarda da artış (126) sürüyor. Ağustos ayındayız, mevsim normallerinin üzerinde sıcaklar var. Ülkemizin güzelim ormanlarını yakıp kül eden alevlerin harareti de üzerimizde. Bir de corona kazanı artan sayılarla kaynamaya başladı gibi. Sıcak günler yaşıyoruz, çok sıcak!

Belki güzel bir haber alır, serinleriz diye günlük aşı tablosuna bakayım dedim. Ama maalesef orada da tatmin edici bir veri yok. Saat 22:35 itibariyle son 24 saatte toplam 258.034 doz aşı yapılmış. Halbuki dün bu rakam 438.249 idi. Bir önceki gün de 233.138 idi. Geçen ayın bazı günler 1,5 milyona ulaşan rakamlarını hatırlayınca bu veriler oldukça düşük görünüyor. Hatta temmuz ayı ortalaması olan günlük 755.664 dozun bile çok çok altında.

Öyle görünüyor ki aşı uygulamasında biraz değil epey bir duraklama var. Bu duraklamaya sadece verilerde değil, bizzat kendim de şahit oldum. Yarın için 3.doz bioNtech aşı randevumuz vardı. Aile hekimliğinden önce bakanlıktan iptal edildi dediler. İkna olmadım birkaç yere telefon ettim. Biraz eveleme geveleme, sonra da itiraf geldi. "BioNtech" aşı dağıtımı yapılamamış. Sistemde hala aktif görünen randevumuz Perşembe gününden itibaren yeni bir tarihe güncellenecekmiş. Bakalım göreceğiz.

Sağlık Bakanlığının 3 Ağustos saat 19:00 verilerine göre: 18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı %66,42 olmuş. İkinci doz aşı uygulananların oranı ise %44,67 olarak görünüyor. Yine aynı aşı tablosu uygulamada bugüne kadar 1. doz aşı sayısını 41.225.091, 2.dozu 27.725.135 ve 3.dozu da 5.117.285 olarak gösteriyor. Toplam aşı sayısı ise  74 milyonu geçmiş (74.067.511) durumda.

Bu günlerde bir başka sıcak gündem devam eden Orman yangınları. Maalesef ülkemiz Temmuzun son günlerinden bu yana aynı anda pek çok yerde çıkan, çok sayıda orman yangınları ile mücadele ediyor. Bu yangınlardan bazıları 7 gündür hala söndürülemedi. Bakan Pakdemirli bugün yaptığı açıklamada, yangınlardaki son durumu paylaşarak,  "Muğla'da 5 yangın devam ediyor. 38 ilde 163 yangın çıktı. 152 tanesi söndürüldü" dedi.

Bakanın verdiği bilgiye göre: Marmaris'te belli bir noktada parlama var. Köyceğiz'de yangın devam ediyor. Kavaklıdere'de sabah saatlerinde söndürülen yangın öğleden sonraki saatlerde tekrar başladı. Milas'taki yangın hala devam ediyor ve ciddi. Denizli'de dün çıkan yangın kontrol altına alındı. Isparta'da öğle saatlerde iyiye giden yangın şu aralar yeniden alevlenmiş durumda.

Pakdemirli açıklamasında ayrıca: “Bugün Marmaris'te 45,5 dereceyle sıcaklık rekoru kırıldı. Önceki rekor 7 Temmuz 1988'de 45,2 olarak ölçülmüştü. Rüzgar dolayısıyla alevler sürekli yön değiştiriyor. 16 suatar uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız hava helikopteri, 805 arazöz, yaklaşık 5 bin 200 personel mücadele ediyor. Bu çok ciddi bir savaş. Bu savaşta moral ve motivasyonu yüksek tutmamız lazım. Herkesi sabırlı ve sağduyulu olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

Tarım Orman Bakanının açıklamasında yer alan bir başka konu ise kamuoyunda süren “Hava araçlarıyla ilgili tartışma”. Pakdemirli şöyle konuşuyor bu konuda: “Portekiz'de 43 hava aracı var. Yunanistan'ın 18 hava aracı var. Fransa'nın 40. Bizim envanterde sürekli olarak çalıştığımız uçak ve helikopter sayımız yönetim helikopterimizi saymazsak 48, bunları da sayarsak 53-55'e ulaşıyor. Bazı yardım talepleri oldu çeşitli ülkelerden. Taleplerin çoğunu olumlu karşıladık. Toplamda 3 amfibik uçağımıza 3 amfibik uçak daha eklendi. 9 tane tanker uçağımız var. Helikopterimiz 57'ye vardı ve toplamda 72 hava aracına çıkmış olduk. Bu akut dönem geçtikten sonra bile Türkiye'nin bilançosunda her zaman 50 ve üzeri hava aracı oluyor olacak.”

Bakan yangınlar etrafında dönen tartışmaların doğru olamadığını ifade ederek: “Şu an milli birlik ve beraberlik zamanı, herkesle el ele yürüme vaktidir. İnşallah ilk yağmurlarla birlikte fidanlarımızı dikiyor olacağız” diyor.

İçişleri Bakanı Soylu ise yaptığı açıklamada, yangınlarla ilgili provokasyon yapıldığını belirterek, "Burada hiç kimse siyasi ve ideolojik bir ayrım ortaya koymadan mücadelesini sürdürüyor. Provokasyon var mı, var. Bunların hepsine göğüs gereceğiz" ifadelerini kullanıyor.

Soylu, ayrıca yaptığı konuşmada şunları dile getirmiş: “İlk 4,5 günü Antalya'da geçirmiştik. 2 günü aşkın süredir buradayız. Biraz önce Köyceğiz'den geldim. Bir milletin niçin millet olduğunu, bu devletin büyük devlet olduğunu bir kere daha hepimiz şahit olduk. Bugün konuştuğumuzda durumun biraz daha stabil olduğunu değerlendirmiştik. Öyle bir rüzgarla ve hava durumuyla karşı karşıyayız ki yarım saat, bir saat önce tamamen söndürdüğünüzü düşündüğünüz yangın yarım saat sonra çok daha şiddetli şekilde alevleniyor. Hava sıcak, nem az ve yönü sürekli değişen şiddetli rüzgar, bunlar hep dezavantajımız. Türkiye'deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, destek aldığımız tüm belediyelerimize, hatta şantiyelere ve özel sektöre teşekkür etmek istiyorum. Burada hiç kimse siyasi ve ideolojik bir ayrım ortaya koymadan mücadelesini sürdürüyor. Provokasyon var mı, var. Ormancının yanına gidip 'Siz işinizi yapmıyorsunuz' diyenler beni son derece rencide ediyor. Onlar Köyceğiz'de ateşin içindeydiler. Ormanın içinde arazözlerle yangını söndürmeye çalışmak bambaşka bir kahramanlık hikayesidir. Hal böyleyken “Menteşe'deki bütün evler yandı” diye kamuoyuna yanlış bilgi vermek insafsızlık ve vicdansızlıktır. Buradaki insanların hayatlarıyla ve duygularıyla oynamanıza kimse müsaade edemez.”

Soylu'dan 'toma' tartışmalarına da sert tepki var: “Şu tartışma o kadar ayıp bir tartışma ki, 'Polisin TOMA'sı vatandaş gösteri yaparken su sıkıyor, şimdi sıkacak mı?' Böyle bir laf olabilir mi? Böyle mi yangına yardımcı olacağız? TOMA dediğin araç ormanın içine giremez ki. Yerleşim yerlerinde oraya bir şekilde sıçramaması için itfaiye ve diğer araçlara yardımcı olurlar. Oluyorlar da. Onlarca TOMA var şu anda görevde. Jandarmanın helikopterlerinin teknik cihazları yoktu. Yangının boyutu büyüyünce bir gayret gösterdik. Türkiye'de bambi yok. Birçok ülkeden bulmaya çalıştık. Şu ana kadar da 4 tane bulduk. Yine bir ülkeden daha 3 tane bulduk. Elimizdeki bütün imkanları sevk etmeye çalışıyoruz. Tamamen yalan üzerinden bir provokasyonla karşı karşıyayız.”

“Çadır, konteyner, bu tür ihtiyaçların tamamı giderilmektedir. Herkes kolunu sıvamış, işin içine girmiştir. Hasar tespit çalışmalarımız Çevre Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılmaktadır. Tüm tarım zararları, arıcılıktan zeytinciliğe kadar, tespit edilmektedir. Aynı zamanda araç hasarları tespit edilmektedir. Bu saat itibarıyla toplam 543 bina, 784 konut, 64 işyeri, 5 tane kamu binası, bunlar da ağır, orta ve az hasar tespitleri gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra şu ana kadar yaklaşık 20 milyon liralık bir nakdi yardım geldi, taleplere ve ihtiyaçlara göre artmaktadır bu da. Tahliye konusunda da, dün verdiğim rakam yaklaşık 8 tam mahalle tahliye edilmişti, 5 de kısmi tahliye söz konusuydu. Şimdi ise bu sayı biraz daha arttı. Dünden beri, özellikle öğleden sonra rüzgarın yön değiştirmesiyle vatandaşlarımız tahliye etmek durumunda kaldık. Muğla'da 28 kırsal mahallede tahliye oldu. Kara artı denizden yaptığımız tahliye edilen kişi sayısı 16 bin 603.”

Maalesef devam ediyor

Coronavirüs salgını ülkemizde 510.ncu gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 589 gün geçti. Vaka sayıları hala yükselmeye (26.822) devam ediyor. 25 bini geçtik bari 30 bini bulmasa. Yeniden aynı kabusu yaşamak istemiyorum. Vefatlarda bir ileri bir geri (122) durumu var. Ama artık biliyoruz ki her vaka artışı neticede bir miktar vefat daha ekliyor bilançomuza. İşte şu anda 52 bine doğru (51.767) gitmekteyiz.

Ağustos ayının sıcakları da bastırdı üzerimize. Ankara bugün 38 dereceydi, yarın ve Cuma günü 37 olacakmış. Hafta sonu 31-32 dereceye düşüyor. Ama hafta başı tekrar 35-36 derecelerde olacakmışız. Belki Ağustosun ikinci yarısı yine 31-32 derecelere inebilirmiş. Sıcaklar sadece bizi yakmıyor, ülkemizin pek çok yerinde ormanları da yakıp kül ediyor. Bugün 8.nci gün hala ciğerlerimiz alev alev yanmakta.

Aşı tablosu ne diyor bir de ona bakalım. Saat 19:00 itibariyle son 24 saatte toplam 261.863 doz aşı yapılmış. Dün de bu rakam 258.034 idi. Bu veriler aşı uygulamasının da gevşediğini ve yavaşladığını açıklıyor.

Ancak bir düzeltme yapmalıyım. Bugün saat 11.30'da 3.doz bioNtech aşı randevumuz vardı. Önceki gün aile hekimliğinden bakanlıktan iptal edildi demişlerdi. İkna olmayıp birkaç yere telefon etmiştim. Bu sabah sistemden randevumuzun teyidi yinelenince aile hekimimizi yeniden aradım. Gelmiş, bu sabah itibariyle bioNtech aşısı eksiklerinin olmadığını ve saatinde gelip aşı olabileceğimizi söyledi. Gerçekten de gittik aşımızı yaptırdık. Neredeyse Bakanlığı bu problemden dolayı kabahatli görecektim. Bu zannımı memnuniyetle düzeltiyorum.

Bakanlığın 4 Ağustos saat 19:00 verilerine göre: 18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı %66,54 olmuş. İkinci doz aşı uygulananların oranı ise %44,84 olarak görünüyor. Yine aynı aşı tablosu uygulamada bugüne kadar 1. doz aşı sayısını 41.303.572, 2.dozu 27.831.610 ve 3.dozu da 5.194.192 olarak gösteriyor. Toplam aşı sayısı ise 74.329.374 olmuş.

Ama maalesef ülkemizin güneyinde devam eden orman yangınları 8. gününde. Orman yangınları ile ilgili son dakika haberleri de hala gelmeye devam ediyor. Soruşturmalar sonucu şu anda kasten orman yakmaktan iki kişi tutuklanmış. Terör şüphesi hala geçerli. Öte yandan yangınların söndürülemediği 7 şehrimizin 14 ilçesindeki çalışmalar da havadan ve karadan sürüyor. Bunlar: Antalya'nın; Manavgat ve Gündoğmuş, Muğla'nın; Marmaris, Köyceğiz, Milas, Kavaklıdere, Yılanlı ve Seydikemer, Aydın'ın; Karacasu, Isparta'nın; Sütçüler, Denizli'nin; Tavas ve Güney, Hatay'ın; Dörtyol ve Adana'nın Feke ilçelerindeki yangınlar.

Bakan Bekir Pakdemirli son yaptığı açıklamada:"33 ilde 167 yangın kontrol altına alındı. Orman kahramanlarının 7 ilde, 16 farklı yangınla olan mücadelesi durmadan devam ediyor" ifadelerini kullanmış. Tarım ve Orman Bakanının paylaştığı son duruma göre: Antalya ve Muğla'da devam eden yangınların ardından bazı mahalleler tahliye edilmiş. Yangın, Kemerköy Termik Santrali'ne yaklaşınca tesis boşaltılmış. Tam bu sırada Hatay'ın Dörtyol ilçesinden de bir yangın haberi daha gelmiş.

CNN Türk'te yer alan son dakika haberine göre Kemerköy Termik Santrali yakınındaki yangına müdahale devam ederken alevlerin yeniden ortaya çıkmaması için çalışmalar son hızıyla sürüyor. Yangına gece görüşüne de sahip olan hava araçları ile müdahale ediliyor. Emniyete ait TOMA'lar da soğutma çalışmalarına destek veriyor.

Son dakika haberlerine göre Bakan Çavuşoğlu da memleketi Antalya'dan gelişmeleri aktarmış: Bakan Çavuşoğlu: “6 uçak, 2 insansız hava aracı, 2'si yönetim 17 helikopter, 1878 araç ve 6 bin 500'den fazla personelle çalışmayı sürdürdük. Ukrayna'dan yola çıkan 4 uçak Isparta'ya indi. Bu akşam ve yarından itibaren yangın söndürme çalışmalarına katkı sağlayacaklar. Azerbaycan'dan yarın sabah 1 uçak ve içerisindeki 10 personel ve 40 itfaiye aracıyla da 150 personel karadan ülkemize gelecekler. Yarın İsrail'den bir şirketten kiraladığımız 2 uçak da gelecek” demiş.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum açıklamasında: “Yangının ilk saatleri itibarıyla devletimiz tüm kurumları ile Antalya Manavgat'ın yardımına koştu. Tüm ekiplerimiz insanüstü bir gayret ile çalışıyorlar. Ben bu mücadeleye katılan tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullanmış.

İçişleri Bakanı Soylu da yaptığı paylaşımda: "Jandarma Teşkilatımız bünyesindeki, Sikorsky helikoptere su sepeti (bambi) takılarak Milas’ta yangın söndürme filosuna katıldı. Bu olay Jandarmanın tarihimizde bir ilk" demiş.

Bu arada Milli Savunma Bakanlığı'ndan: "Hatay Valiliğinin talebi üzerine Dörtyol ilçesinde başlayan yangına müdahale için 39’uncu Mekanize Piyade Tugay Komutanlığımızdan 160 personel görevlendirilmiştir" şeklinde bir açıklama yapılmış.

Yangın büyük, çok yerde, nem az, sıcak hava şartları ve sürekli yön değiştiren rüzgar sebebiyle mücadele neredeyse göğüs göğüse yapılıyor. Herkesin elinden gelenin fazlasını yaptığı açık. Bugün bazı sanatçılarımızın da kendi çaplarında harekete geçtiğini gördüm, duydum. Ancak, böyle olağanüstü bir felaket anında bile çenesini tutamayan, parmaklarına hakim olamayan pek çok kişi var.

Etiketi ne olursa olsun. İster yazar, ister sanatçı, ister profesör ya da siyasi böyle büyük bir felaket üzerine yeni yeni fitne ateşleri yakmak da ne oluyor? “Senin, benim hepimizin ortak zenginliği, memleketimizin ormanları yanıyor be adam! Neron gibi eline cep telefonunu, tabletini, bilgisayarını her neyse alıp sağa sola tutuşturulmuş twet okları atmanın alemi ne? Aklından zorun mu var, yoksa yüreğin vicdanın mı kurumuş?

Farzet ki bir ev yanıyor. Senin ya da benim fark etmez. İlk yapacağımız şey nedir? Sönmesi için çabalamak mı, yoksa karşısına geçip ona buna yalan yanlış hezeyanlarla sövüp saymak mı? Bundan siyasi bir rüzgar yakalamak istiyorsan emin ol o ateş, o alevler gerçek! Yanan orman varlığı da hepimizin. Böyle bir halde hangi hesabın varsa, ancak bir hain kimliği elde edebilirsin. 

İçin kin ve nefretle dolu, onu da anlıyorum. Her fırsatta kalbini kusuyorsun. Kiminle hesabın varsa çık zamanı geldiğinde gör beni ilgilendirmez. Her şeyin bir usulü, yeri zamanı var. Benim sevdiğimi de ille sevmek zorunda değilsin. Ama bari ateşin içinde canla başla mücadele eden o kahramanlara saygın olsun. Birşey yapamıyorsan hiç olmazsa sus! Oturduğun yerden laf atmakla hiçbir peynir gemisi yürümemiştir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder