Str.2.3.2 Hedefleri
‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’ kapsamında ‘Yeşilelma’ vizyonumuzun temel amaçlarından ikincisi olan ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN
BİR SUSURLUK’’ la ilgili çalışmamızı sürdürüyoruz. Geçen iki haftada ‘StrA.2.3-Üretkenlik ve Rekabetçilik’ stratejik amacı yolunda ‘‘Str.2.3.1-Üretken olma’ stratejisine ait 17 hedefin ‘NASIL GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNE
DAİR’ önerilerimizi okumuştunuz. Şimdi
sırada aynı temel amacın bu defa “Str.2.3.2-Rekabetçiliği benimseme” stratejisinin; ‘05-LOJİSTİK” sektörüyle ilgili 1, ‘09-TARIM
VE HAYVANCILIK’ sektörüyle alakalı da 2 olmak üzere toplam 3 hedef var. Konuya geçmeden evvel yine belirtelim ki; şayet temel
amaçlarımızdan biri ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ
ÜRETKEN BİR SUSURLUK’ ise onun olmazsa olmaz Stratejik Amaçlarından biri ‘‘StrA.2.3-Üretkenlik ve Rekabetçilik’ ve onun da aracı ‘Str.2.3.1-Üretken olma’ ve “Str.2.3.2-Rekabetçiliği benimseme” stratejileridir. O nedenle bu istikamet üzerindeki hedeflerin
gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘NASIL? elbette ki bu stratejilerimizin
uygulanmasıyla gerçekleşecektir. Burada da genel kuralımız; güçlü yönlerimize
dayanmak, zayıf taraflarımızı onarmak, fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden
sakınmak olacak. Bir başka deyişle Susurluk orta vadede; ‘Üretkenlik” ve “Rekabetçilik’ stratejileri sayesinde var
olan güçlü yönlerini daha güçlü yapmış, zayıf taraflarını da gidermeyi
başarabilecek. Bu arada dış fırsatlardan yararlanıp, tehditlerden de sakınabilirse
neticede ‘Kalkınmayı başarmış üretken bir Susurluk’ temel amacına ulaşabilir.
Bu hafta yazımızın
da başlığı olan ’Str.2.3.2’stratejisi çerçevesinde Susurluk için belirlenmiş ‘05-LOJİSTİK’ sektörü hedefleri ile başlıyoruz. Daha önce bu sektörde “THD.05.1-Bölgede öngörülen bazı lojistik merkezlerinin
öncelikle Balıkesir ve Bandırma için planlanması’ dikkate alınması gereken önemli bir tehdit olarak değerlendirilmişti. Sonuçta
bu konuya yönelik olarak ‘StrA.2.3-Üretkenlik ve Rekabetçilik’’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere ve ‘Str.2.3.2-Rekabetçiliği
benimseme’’ stratejisi çerçevesinde;“HDF.2.3.2.01-Lojistikte rekabetçi bir yaklaşımla hareket
etmek şeklinde 1 hedef tespit edilmişti.
Bu hafta ele alacağımız ikinci konu yazımızın da başlığı olan ’Str.2.3.2’stratejisi
çerçevesinde Susurluk için belirlenmiş ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörü
hedefleri. Daha önce bu sektörde “THD.09.2-Sığır
ithalatı” ve “THD.09.8-Satış
yapılan piyasalardaki taleplerin düşmesi” gibi iki
önemli tehdit değerlendirilmişti. Sonuçta ‘StrA.2.3-Üretkenlik ve
Rekabetçilik’’ stratejik amacımıza ulaşmak
üzere ve ‘Str.2.3.2-Rekabetçiliği benimseme’’’stratejisi
çerçevesinde;“HDF.2.3.2.02-Sığır
ithalatı riskine karşı bilinçli işletmeler, rasyonel destekleme kullanımı, daha
verimli üretim ve rekabetçi bir anlayışla güçlenmek” ve “HDF.2.3.2.03-Piyasalardaki
talep dalgalanmalarına karşı; destekleme, sigorta, sanayi, ticaret ve lojistik
hizmetleriyle entegrasyona gitmek” şeklinde 2 hedef öngörülmüştü.
İthalatla
hayvancılık üretiminde
kalite ve üretim
yeterliliğinin sağlanmasının amaçlandığı ifade ediliyor. Oysa İTHALAT HAYVANCILIĞI DESTEKLEMEKTEN ÇOK FİYAT İSTİKRARINA YARIYOR. Kaldı ki
Tarım ve Hayvancılık sektöründe de zaman zaman konjonktürel olarak Satış yapılan piyasalardaki taleplerin düşmesi yaşanabiliyor.
BÖYLE TEHDİTLERE VE GEÇİCİ DALGALANMALARA KARŞI DAYANIKLI OLMAK, REKABET
ORTAMINDA AYAKTA KALABİLMEK GÜÇLÜ BİR REGÜLASYONLA MÜMKÜN. Ancak bu önlemi
sadece zaten kırılgan bir sektöre yüklemek de haksızlık olur. Çünkü BU NOKTADA SERMAYESİ GÜÇLÜ, DAHA KURUMSAL YAPILARA İHTİYAÇ VAR. Örneğin İthalata ödenen 710 milyon dolar yerli besiciye, üreticiye verilse; Türkiye hem kendine yeterli ülke olur hem de 1980 öncesi olduğu gibi, Ortadoğu’nun kırmızı et ve canlı
hayvan tedarikçisi
olabilir. TÜRKİYE’NİN SAHİP OLDUĞU POTANSİYEL DAHA DOĞRU POLİTİKALARLA
DEĞERLENDİRİLDİĞİ TAKTİRDE İTHALAT TAMAMEN SIFIRLANABİLİR VE İHRACATTA BÜYÜK ARTIŞ SAĞLANABİLİR. Örneğin ürünlerin sağlıkla saklanabileceği LİSANSLI DEPOLAR, İŞLEME PAKETLEME TESİSLERİ, SOĞUK HAVA
DEPOLARI VE ENTEGRE TESİSLER GİBİ KURUMSAL YAPILAR İŞİN İÇİNE GİRMELİ. Ancak bunlar da başlı başına yatırım konusu;
Lojistik, tarım ve hayvancılık ürünlerine dayalı sanayi ve ticaret sektörleriyle ilgili tesisler. O halde PİYASALARDAKİ
TALEP DALGALANMALARINA KARŞI; DESTEKLEME, SİGORTA, SANAYİ, TİCARET VE LOJİSTİK
HİZMETLERİYLE ENTEGRASYONA GİTMEK gerekiyor.
Kuşkusuz orta vadede ilçemizin geleceği için ‘Üretkenlik ve Rekabetçilik’ konusunda yapılacak çok şey var. Ancak
geçmişten gelen değerlerimizi esas almadıkça ve onlara dayanmadıkça sağlıklı
yol alınamayacağını da biliyoruz. Meselâ bir ‘Önce Vatan’ şehri olarak mevcut ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’ da böyle bir değer. Madeni de, eti,
sütü, arazisi ve işletmeleri de böyle. Ayrıca içerde ve dışarda; alanında
deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlar’ımız var
elbette. Üretkenlik ve Rekabetçilik konusunda niçin onlardan yararlanmayalım
ki? Ayrıca sahiplenmesi gereken ‘DEĞ.6-Yöresel
ürünlerimiz’ ve ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve tesislerimiz’ de bu alanda özel bir yere sahipler. Yine orta
vadede KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK için ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ ve ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ da ilçemiz için mutlaka değerlendirilmesi
gereken birer avantaj. Ancak bu yolculuk kesinlikle ortak amaçlara dayalı etkin
bir yaklaşım birliği ve temel ilkelere sarsılmaz bağlılıkla yürümeyi gerektiriyor.
Nitekim bu amaçla tabloda da görüldüğü gibi; Bazen Ticaret Sanayi Odası Borsa (TSOB) bazen İlçe
Tarım Müdürlüğü (İTM) ve Kaymakamlık (K) liderliğinde; yerine göre Siyasi Partiler (SP), Belediye
(B), Esnaf Odası (ESO), İlçe Tarım Müdürlüğü (İTM),
Tarım Kredi Kooperatifi (TKK) ve Köy
Muhtarları (KM) katılımı ve Stratejik
Plan Ekibinin (SPE) sekretaryasında Köy Muhtarları (KM), Tarım Kredi
Kooperatifi (TKK) ile Sendika
ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) desteğine
ihtiyaç olacak. Yine yerine göre Siyasi güç (SG), Ticaret Bakanlığı (TB),
Ulaştırma ve Alt yapı Bakanlığı (UAB), Sanayi Ve Teknoloji
Bakanlığı (STB) ve Tarım Orman Bakanlığının (TOB) yardımı
gerekecek. Ancak bütün bu çalışmalarda olduğu gibi Stratejik Plan
Uygulamasının her alanında; ‘İLK.1-Önce
insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan, İLK.2-İstikamet üzere olma,
İLK.3-Amaç Birliğine riayet, İLK.4-Planlı değişim dönüşüm ve İLK.5-Birlikte başarmak’ yolculuğumuzun
temel ilkeleri olmak durumunda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder