1,5 yılın görünümü
Bugün Coronavirüs salgınının ülkemizde 473.ncü, dünyadaki 552.nci günü. İnşallah 1 Temmuz itibariyle yasaklar kalkmış olacak. Dilerim özlediğimiz 1 Mart 2020'den öncesi normallerimize geri döner ama yaşadığımız kısıtlamalara asla tekrar geri dönmeyiz. Hayırlı olsun.
Bundan önceki iki gün önce dünyaya kuşbakışı baktık, sonra da Türkiye'nin corona röntgenini okumaya çalıştık. Artık biliyoruz ki corovirüsten vefat edenler büyük ölçüde yoğun bakımda olanlar. Yani ağır hasta durumundakiler. Kuşkusuz ağır hasta artışı vefat rakamlarını, aktif hasta artışı da yoğun bakım sayısını etkiliyor. Doğal olarak da aktif vakaların azalması yoğun bakımı, onun da düşmesi vefat sayısını azaltıyor.
Bu açıdan bugün bir de vefatlar açısından ülkemizin geride kalan 1,5 yılı nasıl geçmiş buna bakalım. Şu anda hem vaka sayısı, hem hasta sayısı, hem ağır hasta, hem de vefatlarda düşüş var. Elbette buna sevinmeli, 1 Temmuz itibariyle normalleşeceğimiz İçin mutlu olmalıyız. Ancak, umarım bu defa ipin ucunu kaçırmaz, yaşadığımız 1,5 yıllık acı süreçten yeterli dersi almışızdır.
Bu güne kadar geçen 473 günlük süreçte vefatlar açısından da 4 ana kabarmadan söz edebiliriz. Bunların ilk üçü; 18 Mart (1)-17 Haziran (19) arası 3 ay, 18 Haziran (21) – 9 Ekim (55) arası 3 ay, 10 Ekim (56) - 11 mart (63) arası 5 ay sürmüştü. 4.ncü ve son kabarma ise 12 Martta (66) başlayıp bugün yani 28 Haziran (58) itibariyle 3,5 aydır halen devam ediyor.
Vefatlarda ilk zirve geçen yıl 17 Nisanda (126) görüldü. İkincisi 24 Eylülde (74) yaşandı. Üçüncü kabarmanın zirvesi 28 Aralıkta (257) olmuştu. İçinde bulunduğumuz kabarmanın sayıları hepsini gölgede bırakmış durumda. Çünkü 30 Nisanda görülen 394 vefat bu güne kadar görülen en yüksek zirveydi. Şu anda vefat grafiği bir düşüş terendi içinde. Öyle ki bugün açıklanan 58 vefat bizi tam olarak 8,5 ay öncesine 14 Ekim 2020’deki (57) duruma döndürmüş gibi görünüyor.
Vefatlar açısından duruma daha yakından baktığımızda; 18 Mart
2020'de ilk vefat ile başlayan toplam 3 aylık kabarma, 2 Nisanda 79, 12 Nisanda 97, 17 Nisanda 127 ve 20 Nisanda 123 gibi
tepe noktalarından sonra 17 Haziranda 19 kadar düşmüştü. Tepe noktası 17 Nisanda 127 olan
bu dönemin 85.nci corona günü yani 2 Haziranda; ilk normalleşmenin başladığı
noktada vefatlar 22’yi gösteriyordu.
18
Hazirandan (21) 9 Ekime (55) kadar 3
aylık bir süre; 23 Haziranda 23, 22 Ağustosta
22, 11 Eylülde 56 ve 24 Eylülde 74 gibi bazı zirveler görülse de genel olarak 20-75
arasında vefatla diğerlerine göre daha mutedil bir dönem sayılabilir. Baktığımızda
bu 2.nci kabarma 23 Temmuzdan (18) 26 Ağustosa kadar (20) aynı yatay
seyirle gitmiş. Ancak bu
tarihten sonra dik bir yükselme görülüyor. 28 Ağustosta 36, 3 Eylülde 49, 7 Eylülde 57, 15 Eylülde 67 ve 24 Eylülde 74 ile zirve yapmış. Ardından 9 Ekim
başına kadar kısmî bir düşüş görülüyor: 30 Eylülde 65, 4 Ekimde 57, 6 Ekimde 55.
Ardından gelen 3.ncü kabarma artık bir kabarmadan ziyade dalga
görünümünde. 10 Ekim (56) - 11 Mart (63) arası 5 ay sürdü. Bu dönem vefatlar
açısından o zamana kadar görülen en yüksek sayılardı. Önce 13 Ekimde 62, 19 Ekimde 75, 30 Ekimde 78
ve 5 Kasımda 81, 16 Kasımda 94 olmuş. Ama sonra birdenbire hızlı bir yükseliş var.
20
Kasımda 141, 24 Kasımda 161, 2 Aralıkta 193, 11 Aralıkta 226, 18 Kasımda 246,
23 Aralıkta 259 zirveleri yaşanmış. Ama
o noktadan itibaren yine dik bir düşüş geliyor. 30 Aralıkta 254, 2 Ovakta 202,
7 Ocakta 194, 19 Ocakta 167, 29 Ocakta 131, 8 Şubatta 103, 17 Şubatta 86, 26
Şubatta 74 ve nihayet 11 Martta 63’e kadar inmiş.
Ancak
Corana günlerinin yıldönümünden itibaren yeniden artan vakalara paralel olarak Tüm
zamanların en büyük dalgasını yaşadık. 12 Martta 66 ile yükselmeye başlayan
sayılar; 21 Martta 102’ye, 30 Martta 155’e, 5 Nisanda 193’e, 27 Martta 151'e, 6
Nisanda 211'e, 7 Nisanda 276’ya, 15 Nisanda 297'ye, 21 Nisanda 362'ye ve
nihayet 30 Nisanda 394 ile zirve noktaya yükseldi. Çok şükür ki 1 Mayıstan (373)
itibaren başlayıp, 12 Mayıs (232) ve 21 Mayısla (214) la devam eden yeni bir
düşüş süreci içindeyiz. Bu süreç kademeli normalleşmenin başladığı 1 Haziranda
129 idi. 15 Haziranda 84 oldu. Bugün de 58’I gösteriyor.
Derin analiz
Bugün 11 Marttan bu yana ülkemizin içinde olduğu Coronavirüs salgınının üzerinden 474 gün geçti. Tüm dünya 553 gündür coronavirüs ile mücadele ediyor. Şimdi elimizde aşı silahları da var. O da mutasyon geçire geçire varyantları ile habire insanoğluna sataşıyor.
Ülkemiz de bu mücadelede kendince yarışıyor. Örneğin 29 Haziran itibariyle 1 milyon kişi başına vaka sayısı dünyada 23.349, ölen kişi sayısı ise 498 görünürken bizde bu rakamlar 65.111 ve 594 seviyesinde. Bir yıl önce ülkemizde 1 milyon kişi başına vaka sayısı 30 Nisanda 1.448, 31 Mayısta 1.975, 30 Haziranda 2.409 idi. Buna göre bizdeki rakamlar dünya ortalamasına göre yüksek. Ancak bizimle hemen hemen aynı nüfustaki iki ülke Almanya ve İran'a göre karşılaştırırsak durum biraz farklı.
Almanya'da 1 milyon kişi başına vaka sayısı 44.917, vefat sayısı ise 1092 görünüyor. İran'a bakarsak bu kriterlerin 38.162 ve 995 olduğunu görüyoruz. Anlaşıldığı kadar bizde vaka sayıları yüksek ancak vefatlar onlara göre neredeyse yarı yarıya düşük. Nitekim ölüm/vaka sayısı oranı dünya genelinde %2,2 iken Türkiye’de bu oran uzun süredir birin altında (%0,09) seyrediyor.
Günlük vakalarda son kabarma /veya dalga 23 Şubat (9.107) ile başladı. 17 Martta 20 bin sınırına (18.912) gelmişti. Sonrasında inanılmaz bir hızla yükseldi. Sayılar öncekileri ezip geçecek kadar büyük bir kabarmayı işaret ediyordu. Günlük vakalar 25 Martta 28.731'i, 3 Nisanda 44.756'yı, 9 Nisanda 55.791'i, 14 Nisanda 62.797'i, 16 Nisanda 63.082'yi gösterdi.
Bu aynı zamanda ülkemizde görülen tüm zamanların zirvesiydi. Bu başdöndürücü bir yükselmeydi. Nihayet sayılar 21 Nisanda kaydedilen 61.967 günlük vakadan sonra yeniden düşüşe geçti. 6 Hazirana (5.386) kadar da sürekli azaldı. Son 20 gündür ise ne 5 binin altına iniyor ne de 7 bine çıkıyor.
26 Haziran itibariyle Türkiye'de; 5 binin üstünde (5.266) kişiye yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konulduğu, toplam vakanın 5,5 milyona yakın (5.404.144) ve can kaybının da 50'ye yaklaştığı (51) açıklanmış, toplam vefat sayısı da 49.524 olmuştu. 27 Haziranda bu sayılar 4.883 - 5.409.027 - 52 - 49.576 ve 28 Haziranda da 5.283 - 5.414.310 - 58 ve 49.634 olarak kayda geçti.29 Haziran bugün Türkiye Günlük Korona virüs Tablosunun güncel verilerine göre; yapılan test sayısı 230 bine yakın (229.846), toplam test sayısı da 60,5 milyonun üstünde (60.558.812) gerçekleşmiş bulunuyor. Ülkemizde artık ortalama günlük 200 binin üzerinde test yapılıyor. Bu bağlamda "Vaka sayılarının toplam test sayısına oranı" geçen yıl 30 Martta %13,3 idi. Bir ay sonra 30 Nisanda %11,6'ya, 31 Mayısta da %8,0'a kadar gerilemiş, 30 Haziranda %5,9'a düşmüştü.
Şu anda toplam vakalar yapılan testlerin %8,9’u /5.420.156/60.558.812), ölüm oranı ise yüzde birin altında yani %0,09 (49.687/5.420.156) seviyesinde. Toplam iyileşen hasta sayısının da 5.287.094 olduğu nazara alınırsa iyileşme oranının da %97,5 olarak (5.287.094/5.420.156) gerçekleştiği anlaşılıyor. Ki geçen yıl 30 Nisan itibariyle bu oran %40,7 idi, 31 Mayıs itibariyle %78,1 olarak gerçekleşmişti. Bir yıl önce 30 Haziran 2020'de ise iyileşme oranı da %86,6 olmuştu.
Öte yandan bugün hastane tedavisi için başvuran hasta sayısı 510 olmuş. Günlük vaka 5.846 olduğuna göre demek ki vakaların yalnızca %8,7'si hastane tedavisine ihtiyaç duymuş. Bu arada 29 Haziran tarihli Korona virüs Tablosuna göre hastanelerde toplam 730 ağır hasta olduğu anlaşılıyor. Bu dalganın ağır hasta sayısı açısından zirve noktası 29 Nisanda 3.581 idi. Demek ki o günden bu yana 2 ay içinde %79,6 azalma olmuş.
Tabloda salgında vefat edenlere baktığımızda "Ölüm oranları" virüse yakalanan her yüz kişiden kaçının kurtarılamadığını gösteriyor. Bu ölçüt 29 Martta ta %0,096 iken, 29 Nisanda %0,0832e düşmüş, 29 Mayısta %0,090 ve son olarak 29 Haziranda %0,091 olarak gerçekleşmiş. Buna göre ülkemizde virüse yakalanan her her bin kişiden sadece 1 tanesinin maalesef vefat ettiği anlaşılıyor.
Bir süredir aktif hasta sayısındaki düşüşü izliyoruz. Bu açıdan bir de ağır hasta/yoğun bakım rakamlarına bakalım. Dalganın yükseldiği dönem tedaviye ihtiyaç duyan hasta sayıları ile ağır hasta sayılarını karşılaştıracak olursak bunların: 29 Martta 1.325 -1.998 iken, 29 Nisanda 2.715 - 3.581, 29 Mayısta 605 - 1.391 ve son olarak 29 Haziranda 510 - 730 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Süreç içinde bu iki sayının (Aktif vaka - Ağır hasta) birbirine çok yakın olduğunu, ardından her ikisinin de arttığını, bir noktadan sonra ise ikisinde de düşüş başladığını gözlemledik.
Bu tablo aktif vakaların 22 Nisandaki 3.128 zirvesinden 2 ay içinde % 83,7 oranında (3.128-510), yoğun bakımlık ağır hastaların da 28 Nisandaki 3.581 zirvesinden % 79,6 oranında (3.581-730) azaldığını gösteriyor.
"İyileşme oranları"na da bakacak olursak bu ölçüt de virüse yakalanan her yüz kişiden kaçının sağlığına kavuştuğunu gösteriyor. 29 Martta %91,8 (2.975.108/3.240.577) kişi iyileşmişken, 29 Nisanda %88,9 (4.255.714/4.788.700), 29 Mayısta %97,3 (5.094.279/5.235.978) ve 29 Haziranda %97,5 (5.287.094/5.420.156) kişi iyileşti. Bu rakam aynı zamanda süreç içindeki en yüksek iyileşme düzeyine ulaşıldığını gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder