Aynel yakîn Corona
Bugün Corona günlerinin 439.uncusu. 11 Mart 2020'den bu yana 14
buçuk ay geçmiş. Dünya da Türkiye de bu süreçte oldukça ağır yara aldı. Küresel
çapta 167.243.444 vaka, 3.465.348
ölüm var. Türkiye'de bu tablo; 5.194.010
vaka, 46.446 vefat şeklinde. Bu sayılara göre ölüm oranı dünyada %2,78,
Türkiye'de ise %0,089 görünüyor.
Dünyada da, Türkiye'de de 4.ncü dalga denilen son kabarma aşağıya
doğru eğrilmiş durumda. Ancak özellikle Nisan ayında müthiş bir zirve yaptı
hastalık. 22 Nisanda günlük vakalar 888.795'i, 23 Nisanda 899.728'i gördü. Türkiye'de ise bu sayılar daha önce hiç
görülmemiş biçimde 16 Nisanda 63.083 ve 17 Nisanda 62.606'i buldu. Şu anda
dünyada 600 bine, Türkiye'de ise 7 bin 500'lere gerilemiş durumda.
3.ncü dalga dünyada 2021'in Ocak-Şubat aylarında ölümler açısından
günlük 18 binlere (3 Şubat 17.704) ulaşmıştı neredeyse. 14 Ocakta 16.071, 22
Ocakta 16.495 olmuştu. 4. dalgada bu kadar değilse de yine Nisan-Mayıs
aylarında bazı günler 15 binlere yakın gerçekleşti. 30 Nisanda 14.620, 6
Mayısta 14.853 idi.
Türkiye'de ise 3. dalga 27
Aralıkta 254'ü, 28 Aralıkta 257'yi zirvesini görmüştü. 30 Aralıktan (254) 11
Marta kadar (63) bir düşüş süreci yaşandı. Ancak bu tarihten sonra artan
vakalara paralel olarak 27 Martta 151'e, 6 Nisanda 211'e, 15 Nisanda 297'ye, 21
Nisanda 362'ye ve nihayet 30 Nisanda 394 ile zirve noktaya yükseldi. Çok şükür
ki 4 Mayıstan itibaren (336)12 Mayıs (232) ve 21 Mayısta 214 ile devam eden
yeni bir düşüş süreci yaşıyoruz.
Bunlar işin rakamsal tarafı. İstatistikler, rakamlar elbette
önemli, olup biteni anlamaya, işin filmini çekmeye yarıyor. Onlara bakıp nerden
gelip nereye gittiğimizi, nerede durduğumuzu yorumlayabiliyoruz. Fakat hayatın
kendisi çok farklı, çok boyutlu ve derinlikli. Rakamlar işin sadece görünen
yüzü, işin gerçeği ancak yaşanınca anlaşılabiliyor.
Misâl; bu hastalıktan korkup evinden dışarı çıkamayan insanların
halini, bir felaket rüzgarı halinde ülkeyi hatta dünyayı kasıp kavuran salgının
ürkünçlüğünü, yakını hastaneye düşmüş olanların sıkıntısını, bu yüzden
sevdiklerini kaybedenlerin acılarını rakamlarla hissedemezsiniz. Aynen bir fotoğrafın her şeyi anlatamayacağı
gibi.
Biz de Mayıs ayı başında ailece ülkede bu virüse yakalanmış 5
milyon kişi gibi hastalığı aynel yakîn yaşadık. O kadar korunmamıza rağmen
nasıl oldu da virüsü kaptık, kimden nasıl aldık, hangi varyanttı bilmiyoruz.
Sanki üşütmüşüz, boğazımız ağrımış gibi başladı.
Birkaç
gün her zamanki gibi evde bildik bitki çaylarıyla zaman geçirdik. O günlerde 2.
doz aşımızın randevusu gelmişti. Son iki gün ateşim yükseldi, aşımı olayım aynı
gün aile hekimiyle de görüşürüm diye düşünmüştüm. Ramazanın son günleriydi
orucumu aksatmamalıydım. Hele de Corona filan hiç aklımda yoktu.
Çocuklar durumu anlamış, "Baba test olmalısın" diye beni
uyardılar. Sabah erken gidip test yaptırdım, saat 11 de de 2. doz aşımızı
olduk. Akşam filyasyon ekibi eve gelince durum anlaşıldı. Eşim ve çocuklarımı
da onlar test ettiler. Sonuçta dördümüzün de covid olduğu ve 10 gün süreyle
izolasyonda olduğumuz bildirildi. İlaçlarımızı verdiler, uyarılarını yaptılar
ve böylece başladık.
İlk gün 8 tane birden hap yutunca işin ciddiyeti belli oldu. 3-4
gün ateşim aralıklarla indi çıktı. Dengemi bulamıyor, ilaçların hastalık kokan
o itici tesiri gözümde büyüyordu. Hamdolsun, eşimde ve çocuklarımda böyle
önemli bir durum yoktu. Çok şükür hastane ihtiyacımız olmamış, bende de bir
hafta sonra düzelme belirtileri görülmeye başlamıştı. Ateşim kaybolmuş, arada
tutan öksürük nöbetleri dışında ciddi bir sorunum kalmamıştı.
Bayrama böyle girdik. Ayın onbeşinde bayramın son günü bizim de
karantinamız bitti. Ama zaten 17 Mayısa kadar tam kapanma devam ediyordu. Birkaç gün de öyle geçti.
Filyasyon ekibi Pazartesi günü evden çıkabileceğimizi söylemişti. Tabi ki
maskeyle.
Sonraki günler tek tük çıkan öksürük de giderek kayboldu. Bugün
hastalanmamızın 21.ncü günü benim dışımda herkes iyi, normal halinde. Ben hala
ciğerlerimde kalan son kalıntıların etkisiyle kendimi normal hissedemiyorum.
Dolu dolu nefes alamıyorum, çabuk yoruluyorum ve çok nadiren de olsa bir iki
kuru eksürük oluyor.
Sağlık Müdürlüğünü aradım bunların normal olduğunu, sürecin böyle
bir ay kadar sürdüğünü söylediler. Bunun için ayın son günü şehir hastanesi
göğüs hastalıkları bölümünden randevu aldım. Olabilirse filmi çekilsin, varsa
yapılabilecek bir tedavi onu da ihmal etmeyeyim diye.
İşte böyle. Hem bayram hem hastalık sebebiyle hiç olmadığı kadar
telefonla arandık, pek çok insanla görüştük. Biz de corona olmuş, ama hamdolsun
atlatmıştık. Bazen espri bile yapılıyordu hakkımızda; "çifte antikor
oluşmuştur" diye. Hem aşılarımızı tamamladığımız, hem de virüsü
geçirdiğimiz için.
Hafif geçirmiş olsak da hasta olmanın iyisi kötüsü yok. Allah
daima sağlık afiyet versin. Hasta olunca aylardır evde kalmanın sıkıntısı bile
hafif kaldı yanında. Rabbim kimseyi hastalıkla imtihan etmesin. Bir an önce şu
salgın hastalıktan da kurtulalım inşallah.
Dünya ne durumda ?
Bugün dünyada Coronavirüs ne durumda ona da bir bakalım. Dünya
Corona günlerinin 17 buçuk ayını bitirdi. 26 Mayıs itibariyle virüs bulaşan
insan sayısı 168 milyona (167.951.168) yaklaşmış. Günlük vakalar 600 bin
seviyesinde. Bu nüfusa göre 1 milyon kişiden 21.599’sı demek. Salgında ölenler
ise bugün itibariyle 3,5 milyona (3.488.242) dayanmış bulunuyor. Oran %2,08
yani hastalanan 1 milyon kişiden 20.769 kişi ölmüş.
Dünyada da, 4.ncü dalga adı verilen son kabarma düşüşe
geçmiş gibi görünüyor. Ancak özellikle Nisan ayında müthiş bir zirve yaptı
hastalık. 22 Nisanda günlük vakalar 888.795'i, 23 Nisanda 899.728'i gördü. Oysa salgının bir önceki tepe noktası günlük
898.893 vaka ile 20 Ocakta yaşanmıştı.
O günden bu yana 4 ay geçti. Günlük vaka sayıları 22 Mayısta
607.681’ye kadar gerilemiş durumda. Bu rakam 2 Ocaktaki günlük vaka sayısının
(630.501) biraz altında. Bu azalma %29,9’luk bir gerileme anlamına geliyor. Ancak
8 Marttan (382.356) itibaren kabaran son dalganın henüz bitmediği çok açık.
3.ncü dalga dünyada 2021'in Ocak-Şubat aylarında ölümler
açısından günlük 18 binlere (3 Şubat 17.704) ulaşmıştı neredeyse. Oysa ondan
bir önceki tepe noktası günlük 16.284 ölümle 22 Ocakta görülmüştü. O günden bu
yana geçen 4 ayda ancak 12.457’ye (22 Mayıs) düşmüş durumda. 23 Ocakta 15.846 idi. Nisan-Mayıs aylarında da
bazı günler 15 binlere yakın gerçekleşmiş. 30 Nisanda 14.620, 6 Mayısta 14.853 olmuş.
Tüm vakaların 19,8% i, vefatlarınsa 17,0% si ABD’de. Hindistan
vakaların 16,2% sini, vefatlarınsa 8,90% unu oluşturuyor. Türkiye bu skalada
3,1% vaka, 1,3% vefat oranıyla 5.nci görünüyor.
Vefatlarda sıralama şöyle değişiyor: (1)ABD 593.533, (2)Brezilya
452.031, (3)Hindistan 311.388, (4)Meksika 221.960, (5)İngiltere 127.668, (6) İtalya
125.501, (7) Rusya 117.197, (8) Fransa 108.071, (9) Almanya 87.733, (10) Kolombiya
85.666, (11) İspanya79.801, (12) İran 79.056, (13) Arjantin
75.056, (14) Polonya 73.096 ve (15) Türkiye 46.621 olmuşlar. Buna göre Türkiye
vefatlarda en son sıraya yerleşmiş.
Günlük vaka sayılarına göre; Hindistan 208.921 (1), Brezilya
73.453 (2), Arjantin 24.601
(3), ABD 22.581 (4), Kolombiya 21.181 (5), İran 11.873 (6), Türkiye 9.375 (7), Rusya
7.762 (8), İspanya 5.359 (9), İtalya 3.220 (10), Fransa 2.834 (11), Almanya 2.578
(12), Meksika 2.483 (13), İngiltere 2.410 (14) ve Polonya 1.006 (15.nci)
durumda.
Nüfuslarına göre 1 milyon kişi başına vaka sayısı açısından ülkeler
sıralamasında: ABD 100.764 (1), Fransa 82.786 (2), Arjantin 79.814 (3), İspanya
77.555 (4), Brezilya 76.628 (5), Polonya 74.707 (6), İtalya 69.682 (7),
İngiltere 66.934 (8), Kolombiya 66.213 (9), Türkiye 62.575 (10), Almanya 44.048
(11), İran 34.266 (12), Rusya 33.801 (13), Hindistan 19.961 (14) ve Meksika 18.959
(15.nci) olmuş.
Vefat/Vaka sayılarından çıkan Vefat oranlarına göre ise aynı ülkeler bu defa; ABD %17,0 (1), Brezilya %13,0 (2), Hindistan %8,9 (3), Meksika %6,4 (4), İngiltere %3,7 (5), İtalya %3,6 (6), Rusya %3,4 (7), Fransa %3,1 (8), Almanya %2,5 (9), Kolombiya %2,5 (10), İspanya %2,3 (11), İran %2,3 (12), Arjantin %2,2 (13), Polonya %2,1 (14) ve Türkiye %1,3 (15) olarak sıralanmışlar.
Anlaşılıyor ki Türkiye dünyada vakalar açısından 5.nci, Günlük vaka sayılarına göre 7.nci, Nüfusa göre 1 milyon kişi başına vaka sayısı açısından 10.ncu, vefatlar ve vefat oranlarına göre ise 15.nci sırada bulunuyor.
Şimdilik dünyanın ve Türkiye'nin mukayeseli fotoğrafı bu. Dünyada yaşanan aşı uygulamalarına bir başka gün girelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder