Str.1.2.1 Hedefleri(I)
‘Susurluk için bir Stratejik
Plan önerisi’ kapsamında ‘Yeşilelma’
vizyonumuzun temel amaçlarından ilki olan ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE
YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz. Plan önerimizin ‘Nereye ulaşmak istiyoruz?’ başlıklı ikinci aşamasında bu alanda ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ başlıklı
Stratejik amacımızın ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları
kullanma’ stratejisi çerçevesinde toplam 71 hedef belirlenmişti. İşte bu hedeflerin
‘Nasıl yapılacağı’ ile ilgili geçen
hafta itibariyle ‘01-NÜFUS VE SOSYAL HAYAT’ başlığı altında 2, ‘02-KONUM’
başlığında 3, ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ başlığında 3, ‘04-ULAŞIM’ başlığında 3, ‘05-LOJİSTİK’ sektöründe 2,
‘06- ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ başlığında 4, ‘07-TURİZM’ başlığında 11 ve
‘08-SANAYİ’ başlığında 8 ve ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ başlığında 23, ‘10-SAĞLIK’ başlığında 3,
‘11-EĞİTİM’başlığında 5 ve ‘12-KENTLEŞME
VE ÇEVRE’ başlığı altında
4 adet olmak üzere tümü ile ilgili çalışma tamamlanarak REİS gazetesinde
yayınlanmış oldu. Böylece ‘Str.1.1.1 Hedefleri’nin ‘Nasıl’ gerçekleşeceği bölümünü bitirmiş
olduk.
Şimdi ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE
YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ için ikinci stratejik amacımıza, yani ‘StrA.1.2-İstihdamı
arttırma’ konusuna geçiyoruz. Bildiğiniz
üzere bunun için öngörülen bir tek yolumuz var, o da ‘Str.1.2.1-Üretim
tesislerini çoğaltma’ stratejisi.
Orada tespit edilen toplam 17 hedefin 3’ü ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’, 4’ü
‘06-ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ , 3’ü ‘08-SANAYİ’ ve 7’si de ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’
sektörü ile ilgili. İlk olarak bu hafta inşallah o stratejimize
uygun olarak ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ ve ‘06- ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’
alanlarında toplam 7 hedefin ‘NASIL’
gerçekleşebileceğini ortaya koymaya çalışacağız.
Daha önce ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ alanında ‘Str.1.2.1-Üretim tesislerini çoğaltma’ stratejisiyle ilgili olarak biri
zayıf yön, diğer ikisi de tehdit olmak üzere üç faktör belirlenmişti. Bunlar; ‘ZY.03.1-işsizliğin artmakta oluşu’, ‘THD.03.6-Artan
işsizlik sorunu’ ve ‘THD.03.2-Teşvik sisteminde Çanakkale’nin 2. Balıkesir’in
3. bölgede yer alması’ idi.
Bu sebeple belirtilen strateji uygulanarak ‘StrA.1.2-İstihdamı arttırma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere; ‘HDF.1.2.1.01-Susurluk’taki işsizlik sorununu tüm boyutlarıyla
ele alıp incelemek’, ‘HDF.1.2.1.02-Kendi işini kur projeleri geliştirmek’ ve ‘HDF.1.2.1.03-Mesleki
eğitim ve yönlendirme projesi yapmak’ şeklinde 2 hedef öngörülmüştü.
Bu konuda ‘Teşvik sisteminde Çanakkale’nin 2. Balıkesir’in 3.
bölgede yer alması ’şeklindeki tehdit şükürler olsun ki artık yok. Son
kararname ile Güney Marmara Kalkınma Ajansını oluşturan her iki il de 2.nci
bölgede aynı şartlarda teşvik edilecekler. Fark şu ki Çanakkale ilinde (1 2 3 4
5 9 10 11 20 27 28 30 32 33 34 35 39 41 42 43 44 45 46 48 49 50) bizden farklı
olarak fazladan 49 numaralı sektör teşvik edilirken, Balıkesir’de Çanakkale’den
fazla olarak 6 ve 16 numaralı sektörler listeye ilave edilmiş. Ancak Susurluk
olarak ‘Str.1.2.1-Üretim
tesislerini çoğaltma’ stratejimizin önünde hala ‘İşsizliğin
artmakta oluşu’ gibi önemli bir zayıf yanımız, yani sorunumuz var.
Türkiye'deki işsizlik verileri dış çevreden yönelen ‘Artan işsizlik
sorunu’ gibi bir tehdidin olumsuz
etkisi altında olduğumuzu gösteriyor. Kaldı ki, Susurluk’ta kiminle konuşulsa işsizlikten yakınıyor. Bu sıkıntı
rakamla ifade edilemese de varlığı hissedilen bir gerçek. Her ne kadar orta
vadede bu sorun azalacaksa da en azından 2023-28 plan döneminde meselenin hem
sosyal hem ekonomik boyutlarını artan şekilde hissediyor olacağız. Görüşüme
göre Susurluk’ta işsizliği giderek arttıran belli başlı üç sebep var. Bunlardan
ilki tarım ve hayvancılıktaki yapısal sorunlar, ikincisi Şeker fabrikası,
Yörsan ve Mola Tesislerinin negatife dönen durumu, üçüncüsü de özelde köyden
kente gelenlerin, genelde ise okuyan gençlerin iş bulamaması olarak
görünüyor.
Bir Susurluklu için ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’ temel değerlerimizdendir. Bu nedenle
elbette ki içerde dışarda; Susurluklu olan, ‘KALKINMA VE TEŞVİKLER’ alanında deneyimli, yetenekli ve
başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlar’ çoktur. Onların bu sürece dahil olması hızımızı ve etkinliğimizi
arttıracaktır. Kalkınma bahsi, üretim ve işsizlikte mücadelede var olan,
ekonomik değere sahip ‘DEĞ.6-Yöresel ürünlerimiz’ ve ‘DEĞ.7-El sanatlarımız’dan da yararlanmamız gerekiyor. Öte yandan halen işleyen ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve
tesislerimiz’in bu konuda oldukça
stratejik bir değeri var. Kaldı ki her konuda olduğu gibi kalkınma ve teşvikler
alanında da ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki
konumumuz’ ilçemiz için bir avantaj olmaya devam ediyor. Son olarak orta ve uzun
vadede ilçemizde mevcut ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ kalkınma yolunda Susurluk için güçlü
bir çekim merkezi işlevi görecek. Bütün bu değerler hedeflerimizin
gerçekleşmesinde bize güç ve hayat verecek unsurlar. Kalkınmak için bu
değerlerin göz ardı edilmesi düşünülemez. Onları esas alarak ve dayanarak
sağlıklı, etkin ve başarılı bir yolculuk mümkün. Ancak bu yolculuk kuşkusuz ortak
ilkelere dayalı bir yaklaşım birliği de gerektiriyor. Nitekim; Tic.San.Odası Borsa (TSOB),
Kaymakamlık (K), Siyasi Partiler (SP) ve Stratejik Plan Ekibinin (SPE) hep birlikte yürümeleri lazım. İlçe Milli Eğitim (İMEM), Meslek Lisesi (ML), İlçe Halk Eğitim (İHEM)
müdürlükleri ve Meslek Yüksek Okulu (MYO) böyle bir süreci birlikte gerçekleştirmek üzere sıralı olarak etkin katkı
sunmalılar. Elbette Belediye (B), Köy Muhtarları (KM), Kent Konseyi (K), Esnaf sanatkâr Odası
(ESO), Ziraat Odası (ZO) ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da gerektiği noktada bu işbirliğine dahil olmalı. Ayrıca
dışardan işbirliği yapılması gereken bir Üniversite (ÜN) ve Güney Marmara Kalkınma Ajansından (GMKA) da yararlanılması gerekiyor.
Daha önce yapılan tarama çalışması ve durum analizi sonucu ‘06-ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ sektöründe ‘Str.1.2.1-Üretim tesislerini çoğaltma’ stratejisiyle ilgili olarak tespit edilen ‘Zayıf yanlar’ımız; ’ZY.06.2-Doğal kaynakların yeterince değerlendirilememesi’ ile ZY.06.3- Dereköy Maden suyu kaynağının
atıl durumda bırakılmış olması’ ve ZY.06.4-Susurluk
çayı kumunun sağlıklı işletilememesi’ olarak değerlendirilmişti. Bu yüzden söz konusu zayıf
yanlarımızı telafi etmek, ‘Str.1.2.1-Üretim tesislerini
çoğaltma’ stratejimizi
uygulamak ve ‘StrA.1.2-İstihdamı arttırma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere; ‘HDF.1.2.1.04-Bor üretim ve pazarlama tesisi kurulmasını
sağlamak’, ‘HDF.1.2.1.05-Taş kırma ve kesim işletmelerinin oluşumuna katkıda
bulunmak’, ‘HDF.1.2.1.06-Tabii
kaynaklarımızın değerlendirilmesine yönelik projeler yapmak’ ve ‘HDF.1.2.1.07-Yapılan projelerin istihdam sağlayan ekonomik
işletme ve tesislere dönüşümüne çaba sarf etmek’ şeklinde 4 hedef öngörülmüştü.
Balıkesir ili ülkemizde yenilenemeyen maden ve doğal kaynaklar anlamında
zengin yer altı rezervleri ile biliniyor. Bölgede çıkarılan başlıca endüstriyel
hammaddeler bor, kil, zeolit, halloysit ve kaolin. Granit rezervleri bakımından
da Erdek-Kapıdağ, Ayvalık-Bağyüzü ve Susurluk-Çatal Dağ öne çıkıyor ki inşaat
sektörünün gelişmesi oranında doğal taş kullanımının arttığı bir gerçek. Ayrıca
Susurluk ve Kepsut ilçelerinde vollastonit; Dursunbey, Susurluk ve Gönen
ilçelerinde de sırasıyla manyezit, jips ve kükürt oluşumlarına da rastlanıyor.
Bu sebeple bölgemiz tarih boyunca madencilik faaliyetlerinin kesintisiz olarak
yürütüldüğü bir yöre olmuş. Türkiye’de işletilen ilk bor yatağı Sultançayır’da olmuş.
Öte yandan halen Demirkapı Köyünde cevheri kalomanit olan ve Ömer Köyünde
cevheri pandermit olan iki bor rezervi daha bulunuyor. Ancak söz konusu maden
bölgemizden bugüne kadar çoğunlukla hammadde olarak ihraç edilmiş, katma değeri
yüksek uç ürünlerin üretimi bölgede gerçekleştirilememiş. Halen de günümüzde
alınmış 16 dolayında maden ruhsatı bulunmasına rağmen İlçenin maden çıkarma bakımından geride
kalması ve ‘Doğal kaynakların yeterince değerlendirilememesi’ zayıf bir yönümüz. O halde şimdi maden
kaynaklarımızla ilgili olarak bu alandaki zafiyetimizi gidermek üzere düşünülen
hedeflerimizin nasıl gerçekleşebileceğini ortaya koymaya çalışalım.
Kuşkusuz herhangi bir Susurluklu için ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’ temel bir değerdir. Vatanın toprağı
da, madeni de, tabii kaynağı da aynı. Birini önemseyip diğerlerini ihmal etmek
olmaz. Bu açıdan Susurluklu olup da ‘ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ sektöründe deneyimli, yetenekli ve başarısını
kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli
insanlar’ı bir şekilde sürece dahil edebilmeliyiz. Bu hamle bizim
hızımızı ve etkinliğimizi arttıracaktır. Şayet üretim ve istihdam söz konusu
ise mevcut ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve
tesislerimiz’i da göz ardı edemeyiz.
Onların hepsi Susurluk için stratejik birer değerdir. Bugün için varlığını
kanıksadığımız ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ ilçemiz için gelecekte de avantaj sağlamaya devam edecek. Bu arada orta ve uzun
vadede ilçemizde ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ olacağı varsayılıyor. Bu fırsatı bir
değer olarak kalkınma yolunda kullanmaktan daha akılcı ne olabilir ki? Bu arada
babalarımızdan bize emanet kalan ‘DEĞ.11-Bozulmamış doğal çevre’yi de ne pahasına olursa olsun yitirmememiz ve gelecek nesillere
ulaştırabilmemiz gerekiyor. Neticede bütün bu değerler hedeflerimizin
gerçekleşmesinde bize temel ve dayanak olacak unsurlar. Onlarsız geleceğe sağlıklı,
etkin bir yolculuk mümkün olmaz. Ancak bu yolculuk ortak amaçlara dayalı etkin bir
yaklaşım birliği de gerektiriyor. Ki böyle bir süreci birlikte gerçekleştirmek
üzere sıralı olarak; Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Kaymakamlık (K), Siyasi Partiler (SP) ve
Stratejik Plan Ekibinin (SPE) hep birlikte yürümeleri mümkün
olabilsin. Elbette Belediye (B), Köy Muhtarları (KM), Kent Konseyi (K), Esnaf sanatkâr Odası
(ESO) ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da bu işbirliğine katkı sunmalılar. Ayrıca bu bahiste öngörülen projeler
için işbirliği yapılması gereken kuruluşlar da var. Bunlar Üniversite (ÜN), Güney Marmara
Kalkınma Ajansı (GMKA), Bor Teknolojileri Uygulama Ve Araştırma Merkezi (BTUAM)
ile Bandırma Bor Ve Asit Fabrikaları İşletme Müdürlüğü (BBAF) gibi resmi kurum ve kuruluşlar.
Her konuda olduğu gibi Stratejik Plan Uygulamasının
her alanında; ‘İLK.1-Önce insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan, İLK.2-İstikamet
üzere olma, İLK.3-Amaç Birliğine riayet, İLK.4-Planlı değişim dönüşüm ve
İLK.5-Birlikte başarmak’ yolculuğumuzun temel ilkeleri durumunda. Özellikle belirtmemiz gereken husus şayet ‘AMAÇ.1- BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE
ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ amaçlamışsak onun olmazsa olmaz
ikinci ayağının da ‘StrA.1.2-İstihdamı
arttırma’ olduğunun hep bilincinde olmalıyız. Bu nedenle o yöndeki hedeflerin
gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘NASIL?’ın yazımızın başlığını oluşturan ‘Str.1.2.1-Üretim tesislerini çoğaltma’ stratejimizin uygulanması
olduğunu hep hatırımızda tutmamız gerek. Zira söz konusu strateji Susurluk için
belirlenmiş 12 başlıklı sektör/alanlarda temelde ‘ÜRETİMİ ARTTIRMAYA’ yönelik hedefleri amaca yönlendiriyor. Bu durum
elbette bu yazımızda ele alınan ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ ve ‘ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ için de geçerli. Böylece gerek güçlü/zayıf
yönlerden hareketle, gerekse de orta vadede çevreden yönelecek fırsat/tehditler
üzerinden üretimin, dolayısıyla istihdamın arttırılması da amaçlanmış durumda.
Elbette ki burada da genel kuralımız; güçlü yönlerimize dayanmak, zayıf
taraflarımızı onarmak, fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden sakınmak
olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder