“SANAYİ“ alanında bugün mevcut
olan ve orta vadede de Susurluğun gelişmesine katkı sağlayacağı varsayılan “Güçlü yönler” tarama çalışmasında; “Şeker fabrikası”, “Yörsan”, “İstanbul
sanayisinden ilçemize kayacak olanlar için alternatif OSB potansiyeli”, “Entegre
et tesisleri” , “Beyaz et tesisleri “,“Gıda sanayinin gelişmiş olması ve
Konserve tesisleri “ ve “Ahşap sandalye, masa imalatı” olarak tespit edilmişti. Yer darlığı nedeniyle bu haftaki
yazımızda öncelikle “Şeker fabrikası”, “Yörsan”,
“İstanbul sanayisinden ilçemize kayacak olanlar için alternatif OSB potansiyeli”
ile ilgili değerlendirmelerimizi ortaya koyacağız.
Sanayide diğerlerine
oranla daha çok gelişme gösteren Balıkesir merkez ve ilçeleri Susurluk,
Bandırma ile birlikte, Çanakkale’nin ilçeleri Biga ve Çan Güney Marmara Bölgesinin
özellikle kuzeyinde uzanan sanayi aksını oluşturuyor. Bilhassa Bandırma büyük
ölçekli sanayi tesislerine sahip. Ayrıca TCDD ve BAGFAŞ limanları ile demir
yolu bağlantısının sağladığı avantajla bölgenin merkezi durumunda. Sanayinin
hal-i hazırda Bandırma-Biga-Çan-Çanakkale aksı ile daha zayıf düzeyde
Susurluk-Balıkesir-Edremit akslarında geliştiği görülüyor. Ancak orta vadede bu
gelişmenin asıl olarak Bandırma-Susurluk-Balıkesir-Bursa yönünde kuvvetli olacağı
düşünülüyor. Susurluk 128 yıl önce 1892'de bucak, 94 yıl önce de 1926'da ilçe
yapılmış. Şeker fabrikası kurulalı 65 yıl, Yörsan açılalı 36 yıl olmuş. Şeker
Fabrikası ve Yörsan hem Susurluk ilçemizin hem de bölgenin köklü ve önemli
sanayii kuruluşlarından. İlçede ayrıca özel sektöre ait ayçiçek yağı, dondurulmuş
gıda, salça ve konserve fabrikaları da bulunuyor. İlçemizin sanayi açısından
gelişmiş sayılması işte bu daha çok tarımsal üretime dayalı fabrika ve
işletmelerimiz nedeniyle. Bunların da şeker, süt ve süt mamulleri, konserve,
nebati yağ, yumurta, beyaz-kırmızı et, süt ve süt mamulleri ile diğer tarımsal
ürünlere dayalı tesisler olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda ilçemizde Şeker
fabrikası dışında diğer tarıma dayalı sanayi tesisi olarak; 1 ayçiçek yağı
fabrikası (Tunalı Yağ), 7 adet süt ve süt işleme tesisi (Yörsan, Özceylan Gıda,
Aydoğan Süt Ürünleri, Dağistanlı Süt Ürünleri-Peynir paketleme, İlhanlar
Mandıra İşletesi, Emirbey Süt Ürünleri, Mizey Gıda), 3 adet meyve-sebze işleme
tesisi, (Assan Gıda, Oraklar Gıda Fide, Ahi Güven Gıda), 2 adet
entegre et tesisi (Aydoğan Et, Dört Mevsim Et), 1 adet tavuk et işleme tesisi (Has
Tavuk), 1 adet Kesimhane (Medist Hayvancılık İth. İhr. A.Ş.), 8 adet sakatat
işleme tesisi, 1 adet yem üretim tesisi, 1 adet plastik esaslı madde ve 1 adet
kültür mantarı üretim tesisi (Ran Mantarcılık) bulunuyor. Bu fabrika ve
tesisler halen sanayide Susurluğun sahip olduğu güçlü yönler.
Öncelikle “Şeker Fabrikası’nı
ele alalım. Zaten bitkisel ve
hayvansal üretimin yoğunluğu nedeniyle tarıma dayalı sanayinin gelişmekte
olduğu bir bölge burası. Özellikle ülkemizin öncü şeker fabrikalarından
Susurluk şeker fabrikası ilçemizde ve bölgemizde yapılan yoğun pancar üretimine
dayalı olarak ilçemizde faaliyet gösteriyor. Başlangıçta 1800 ton/gün kapasite
ile çalışan fabrikada halen 7000 ton/gün pancar işlenmekte. 2018-2019 Yılı
Üretim yılı itibariyle 70 gün süren kampanya döneminde Susurluk ve Eskişehir
yörelerinde 108 köyde bin 648 çiftçiye 61 bin 110 dekar alanda 500 bin ton
pancar ekimi yaptırılmıştı. İşlenen bu miktar pancardan yaklaşık 120 bin ton
pancar posası, 45 bin ton kristal şeker, 25 bin ton melas elde ediliyor.
Fabrika bölgeye yaklaşık 400 milyon lira katma değer sağladığı gibi 779 kişiye de
istihdam sağlıyor. Temeli dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından 1954
yılında atılan Susurluk Şeker Fabrikası bundan bir yıl sonra dönemin Başbakanı
Adnan Menderes tarafından açılmıştı. O günden bu yana 65 yıldır fabrikada
İşlenen pancardan öncelikle iyi kalite kristal toz şeker ve kesme şeker üretiliyor.
Ayrıca, küspe ve melas gibi farklı ürünler de çıkıyor. Şeker, büyük ölçüde ülke
içinde tüketilen ağzımızın değişmez tadı, halkımızın en temel gıda maddelerinden
biri. Ayrıca gıda sanayiinde ve tatlı vb. üretiminde de çok önemli bir girdi.
Öte yandan çıkan yaş küspe bölgenin hayvancılık faaliyetleri için olmazsa
olmazlardan. Son yıllarda özelleştirilip özelleştirilmeyeceği, ya da üretimine
son verilip verilmeyeceği yoğun tartışmalara neden oldu. Ancak, hükümetin
desteğiyle özelleştirilme listesinden çıkarıldı ve polar oranı %12 ile sabitlenerek
pancar ekicisine güçlü bir güvence verildi. Orta vadede Şeker fabrikamızın
kapanma riski yok. Bölgede polar oranı düşük olmasına rağmen, çiftçinin
ürettiği pancar alınacak, yetmediği takdirde yakın çevreden pancar getirtilerek
fabrikanın üretimi sürecek. Bu şu anlama geliyor; Şeker fabrikası orta vadede sadece
Susurluk için değil bölge için de güçlü bir sosyo ekonomik faktör olmaya devam
edecek.
Süt işleme
fabrikalarının bölgedeki varlığı kuşkusuz bir diğer güçlü yönümüz. Ürün
pazarlaması da yine bu işletmeler tarafından ülke içinde ve ülke dışına
yapılmakta. Bölgemizde Türkiye’nin önde gelen markası olan “Yörsan” ve bunun yanında irili-ufaklı pek çok süt işleme tesisi
bulunuyor. Bunlar Yörsan A.Ş., Sütaş
A.Ş., Ülker A.Ş., Mis Süt A.Ş., Özceylan A.Ş. Kay-Süt gibi büyük ölçekli
tesisler ile bazı ufak çaplı mandıralar. Yörsan fabrikası bunlar arasında hem yöremiz
hem de ilçemiz açısından önemli bir tesis.
107 bin 415 metrekare alanda günlük 1 milyon 200 bin litre süt işleme
kapasitesine sahip tesislerde uluslararası standartlarda ve hijyenik üretim
şartlarında üretim gerçekleştiriliyor. Bu fabrika aynı zamanda Orta Doğu ve
Balkanların en büyük süt entegre tesisi. Ancak satıldığından bu yana zor günler
geçiren Yörsan son bir yıl içinde önce konkordato, ardından da iflasını açıkladı. Satın alan yabancı sermaye uluslararası
büyük bir kuruluştu. Ancak global çapta başka işlerindeki kötü yönetimi ve
bankalara olan borçları sonucu Yörsan süt üreticilerine ve tedarikçilerine ödeme
yapamaz hale gelmişti. Şimdilik mahkemenin atadığı kayyumluk müessesesiyle bu
ara süreci atlatmaya çalışıyor. Ülkemizin en büyük 500 sanayi kuruluşu
listesinde yer alan bu tesis hem bölgedeki süt üreticileri, nakliyeciler ve
esnaf için hem de çalışan işçiler açısından çok önemli. İlçemiz ekonomisinin öne
çıkan amiral gemilerinden biri. Gerek sağladığı istihdam, gerek ürettiği katma
değerle şehrimizin can damarlarından biri. Kuşkusuz neler yapılabilir noktasında
hala süren çalışmalar var. Umarız bir anlaşmaya varılır ve düzgün bir yatırımcı
eliyle yeniden güçlü bir şekilde faaliyetine devam eder. Yörsan’ın çalışması ve
her yönüyle şehrimize katma değer sağlamaya devam etmesi gerekiyor. Bu Susurluk
için stratejik bir konu. Onun bu topraklardan aldığını bu topraklara verme
misyonu kararmamalı.
|
Her hal-u kârda daha güçlü bir şekilde Susurluğun sosyo ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmaya devam etmeli. Hatta orta ve uzun vadede daha da büyüyüp; Banvit’in Bandırma’ya, Vestel’in Manisa’ya yaptığı gibi Susurluğu da geliştirmesini bekliyoruz. Bizim için Yörsan hiçbir zaman yabancı sermaye olmadı. Bu şehrin idari yönetimi, sivil toplum kuruluşları, işçisi, köylüsü, çiftçisi, süt üreticisi ve esnafı Yörsan’a sahip çıkacaktır. Çünkü Yörsan, tıpkı Şeker Fabrikası gibi Susurluk’la özdeşleşmiş, onun güçlü bir diğer yönü olarak birbirlerinin kaderi olmuşlardır.
Güney Marmara TR22
Düzey 2 Bölgesi olarak kodlanmış Balıkesir ve Çanakkale illeri aslında kültürel
ve doğal zenginlikleriyle tam bir ‘yaşanacak bölge’ vizyonuna sahip. Diğer yandan gerek coğrafi konum, büyük sanayi
merkezlerine yakınlık ve gerekse de sahip olunan gelişme potansiyelleri
bakımından da aşırı büyüyen merkezlere alternatif oluşturuyor. Bu bağlamda “İstanbul sanayisinden ilçemize kayacak olanlar
için alternatif OSB potansiyeli” Susurluk için şimdiden güçlü bir yön
olarak ortaya çıkmış görünüyor. İstanbul
Sanayisinin Bölgemize taşınmak için aradığı en önemli unsurlardan birinin ulaşım
ve lojistik alt yapı imkânı olduğunu biliyoruz. Gebze-Orhangazi-İzmir ve
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolları ile Bursa-Bandırma-İzmir hızlı
tren projesinin tamamlanmasının bu anlamda bölgeye önemli bir güç kattığı ve
katacağı çok açık. Ayrıca İstanbul-İzmir arası karayolu ve Ankara-Bursa-İzmir
arası demiryolu ulaşımları bölgeyi giderek bir transit merkezi konumuna
getiriyor. İlçemizi de içine alan bu merkez orta vadede Bandırma’daki limanlar
yoluyla da dış dünya ile kesintisiz bir bağlantı içinde olacak. Ayrıca İstanbul,
Bursa ve İzmir gibi üç büyük kente olan yakınlığın bize büyük bir avantaj sağladığını
da görebilmek gerekiyor. Bütün bunlar kendisine yer arayan İstanbul sanayisinin
dinamizmi için son derece cazip ve stratejik unsurlar.
Bölgede Balıkesir merkezde iki, Bandırma, Çanakkale ve
Biga’da birer adet olmak üzere faaliyette olan beş adet; bunun yanı sıra
Bölgede henüz faaliyete geçmemiş olan Gönen Deri ile Burhaniye Zeytincilik
Organize Sanayi Bölgesi mevcut. Sanayi
parsellerinin yüzde 80’e yakını tahsis edilmiş olup, OSB’lerde üretimde olan
firma sayısı 143. Bölge OSB’leri ulaşılabilirlik açısından oldukça iyi
konumlarda. Söz konusu OSB’lerde altyapı çalışmalarının çoğu tamamlanmış olup,
atık su ve doğalgaz kullanımı konusunda bazı eksiklikler var. Bölge OSB’lerinde
250’den fazla çalışanı olan 2 işletme bulunuyor. İşletmelerin ciroları da göz
önüne alındığında OSB’deki işletmelerin çoğunun KOBİ olduğu görülüyor. GMKA TR22
Güney Marmara Organize Sanayi Bölgeleri Araştırmasına göre Balıkesir
OSB’lerinde en çok faaliyet gösteren iş kollarının gıda ve yem 28%, makine ve
teçhizat 12%, deri, plastik ve kimya 8% olduğu tespit edilmiş. Buna göre söz
konusu işletmelerin yarısı gıda, yem ve makine teçhizat sektörlerinde faaliyet
gösteriyor. Günde ortalama 10 saat üretim yapılıyor, yüzde 60’ında vardiya
uygulaması var ve personel sayısı ağırlıklı olarak 11 ile 25 kişi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder