22 Nisan 2020 Çarşamba

22 Nisan 2020 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı158..................................Fırsat ve tehditler (III)

Fırsat ve tehditler (III)
ULAŞIM başlığı altında ilçenin gelişmesini hızlandıracak ve destekleyecek bir dış 'Fırsat’  olarak halen yürütülmekte olan ‘Ulaşım ağını güçlendirmeye yönelik altyapı projeleri’ ni görebiliriz. Bunlardan tamamlanmış durumdaki Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi boylu boyunca Susurluk’tan geçtiği ve iki noktada giriş-çıkış imkânı verdiği için ilçemiz açısından oldukça önemli. 

Bilindiği üzere İstanbul ve İzmir arasındaki güzergâh geçmişten bu yana ticaret ve iç turizm açısından yoğun olarak kullanılıyor. Bu otoyol da, Karacabey ayrımı kavşağından başlayarak Susurluğun kuzeyinden geçmekte ve Ömerköy’den sonra Yeniköy üzerinden Balıkesir’e ulaşmakta. Otoyolun, mevcut karayolu üzerinde günden güne artan araç trafiği yoğunluğunu hafifletmesi ve ulaşım süresini önemli oranda kısaltması bekleniyor. Diğer yandan mevcut otoyol ile yapımı halen devam eden Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyoluna bağlanılması ve Çanakkale köprüsü üzerinden Tekirdağ’a ulaşılması da mümkün olacak. Otoyolun, aynı zamanda böyle bir başka proje olan 'Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü' ile de bütünleşmesi planlandı. Neticede kuzeye, batıya, doğuya ve güneye yani dört yöne de otoyol bağlantısı Susurluğa önemli bir avantaj sağlamış olacak. Böylece, işgücünden, harcanan yakıttan ve seyahat süresinden önemli ölçüde tasarruf edilecek. Daha da önemlisi ulaşımı daha ekonomik, hızlı ve güvenli hale getirecek.
Deniz yolu ulaşımı konusunda Bandırma hiç kuşku yok ki önemli bir potansiyel. Gelişmiş ve donanımlı limanı ile sadece ilçemiz için değil Bölgenin de denize açılan kapısı. Kaldı ki 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri de ulaşımda büyük kolaylık sağlamaya devam ediyor. Karşılıklı hafta içi ve hafta sonu seferlerle bir buçuk iki saat gibi kısa bir sürede, İstanbul’a ulaşmak mümkün. Ayrıca Bandırma’dan her gün Tekirdağ ve İstanbul'a Ro-Ro seferleri de yapılıyor. 

Susurluk, Bandırma’yı İzmir’e bağlayan demiryolu üzerinde bulunuyor. Bu demiryolu hattı Bandırma limanı ile bütünleşmiş bir şekilde Susurluk üzerinden Balıkesir-Soma-Manisa-İzmir’e kadar uzanıyor. Balıkesir’den doğu istikametine devam eden demiryolu hattı ise bölgeyi Eskişehir-Ankara ve Afyon-Konya kentlerine bağlamakta. Bu arada 2023 yılına kadar yapımı planlanan yüksek hızlı demiryolu hatlarından biri de Bölgeyi ilgilendiren Bursa-Balıkesir-İzmir hattı. Bu Hızlı Tren Hattı ile Ankara, İzmir, İstanbul ve Bursa gibi metropollerin arasındaki ulaşımın kolaylaştırılması ve seyahat süresinin azaltılması hedefleniyor. Gerek yolcu taşımacılığı gerekse Bölge ekonomisinin girdileri ile üretilen mamullerin iç ve dış pazarlara ulaştırılması açısından söz konusu proje büyük önem arz ediyor. Zira çift yönlü toplam 245 km uzunluğundaki demiryolu hattının Bandırma-Susurluk-Balıkesir-Soma-Bergama hattı üzerinden Çandarlı Limanı ve Aliağa’ya ulaşması planlanıyor. İlaveten bu hatta Bandırma-Biga-Çanakkale bağlantısının sağlanması da düşünülmüş.
 Ulaşım konusunda ‘İstanbul-İzmir otobanının ilçe merkezinin dışından geçmesi’ bir tehdit olarak da algılanabilir. Aynı şekilde ‘Otoyolun ilçede yol açacağı ekonomik, sosyal ve çevre sorunları’ da olabilir. Plaka Tanıma Sistemi kayıtları itibarıyla, 2018 yılında Susurluk karayolundan 13 milyon 200 bine yakın araç geçmiş. 2019 yılında geçen araç sayısı ise 13 milyon 900 bine yakın. Bu açıdan bakarsak yeni otoyol şehrimizden geçen araç sayısını azaltmamış. Ülkede trafiğe giren araç sayısına paralel olarak artmış.  Belki açılışını takip eden ilk birkaç ay bir azalma olmuş olabilir, ancak rakamlar yıl geneli itibariyle 700 bin artış olduğunu gösteriyor. İşletmecisi tarafından uygulanan ve kimi kesimler tarafından yüksek olduğundan şikâyet edilen geçiş ücretleri de buna sebep olmuş olabilir. 

Ben bu yolu Gökçe yazı girişinden Gebze çıkışına kadar özel aracımla geçtim. Köprü dahil 220 lira tuttu. Bu tercih bir fayda maliyet karşılaştırmasına bağlı. Zaman, yoğun trafik yükü ve harcanacak yakıt maliyetini hesaplayan herkes dilediği alternatifi kullanabilir. Her hâlükârda karayolumuzdan geçme tercihinde bulunanlar hiç de az olmayacak. En azından uygulandığı iddia edilen yüksek geçiş ücretinin bizim için şimdilik ve yakın gelecekte de bir fırsat olduğunu düşünebiliriz. 

Diğer taraftan otoyol sebebiyle ilçemizde elbette bazı ekonomik kayıplar söz konusu olacak. Oradan geçip gidenleri biz görmediğimiz, tanımadığımız için, onlar da Susurluğu görmedikleri, tanımadıkları için sosyal hayatı da olumsuz etkileyebilecek. Belki de tüm otoyol güzergâhlarında yaşanan bazı çevre sorunlarına biz de şahit olmuş olacağız.

Ancak unutmayalım ki fırsat ya da avantaj olarak gördüğümüz şeyler de değerlendirilmediğinde kaçar gider. Tehdit ya da dezavantaj olduğunu düşündüğümüz şeyler de tedbir almazsak korktuğumuzu başımıza getirir. Fırsat veya tehdit, dışardan bize hangisi yönelmişse yönelsin onu fırsat ya da tehdit haline getirecek olan bizim onlara karşı tutum ve davranışımızdır.
 
LOJİSTİK başlığı altında önümüze gelecek Fırsatlar: ‘Bölgede Lojistik ağını güçlendirmeye yönelik altyapı projeleri’ ile ‘ilçemiz sınırlarında bir Lojistik merkez kurulmasıyla ilgili çalışmalar’ olarak görülüyor. Karşımıza çıkacak Tehditler ise: ‘Bölgede öngörülen bazı lojistik merkezlerinin öncelikle Balıkesir ve Bandırma için planlanması’ olabilir. 

Güney Marmara Bölgesi coğrafi konum ve ulaşım ağları açısından hiç şüphesiz stratejik bir öneme sahip. İstanbul ve Bursa illeriyle İzmir arasındaki bağlantıyı sağlayan devlet yolu ile yeni otoyol ilçemizden geçiyor. Öncelik bölge içerisindeki ilçe lojistik bağlantılarının tesisi. Sonrasında lojistik ağlarının Bursa, İzmir ve İstanbul gibi yakın ticaret merkezlerine entegre edilmesi gelecek. Bu anlamda bölge içi ticareti canlandırmaya yönelik tren hattı ve yol bağlantılarının güçlendirilmesi de önem arz ediyor tabi ki. Rekabet edebilir bir fiyat için ulaştırma ve lojistiğin önemi büyük. Zira işletme faaliyetlerinin yüksek maliyete sahip olan kalemlerinden biri. Uygun kazancın elde edilebilmesi için lojistik yöntemi ve tedarik zinciri kısmının da başlı başına iyi yönetilmesi gerekiyor. 

Bu nedenle ülkemizde lojistik merkezlerin öncelikle, OSB’ler ile bağlantılı olarak yük taşıma potansiyelinin yoğun olduğu toplam 19 merkezde inşa edilmesi planlandı. Bölge ulaşım ağı açısından önem taşıyan projelerden biri TOBB’un öncülüğünde ve Ulaştırma Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar (BALO) projesi. Bu kapsamda yurtiçindeki toplama merkezlerinden konteynerlerle alınan yüklerin tren seferleriyle Anadolu ve Avrupa yakasındaki yük birleştirme merkezlerinde toplanacağı ve gideceği şehirlere göre ayrıştırıldıktan sonra Avrupa’daki lojistik kentlere ulaştırılacağı öngörülmüş. Meselâ bu kapsamda Bandırma ilçesi de bir Anadolu yük birleştirme merkezi. Burada toplanan yükler limandan Tekirdağ’a denizyoluyla ulaşarak Avrupa’ya yol alacak. Bu kapsamda Tekirdağ-Bandırma Trenferi Projesi ile trenlerin feribotla deniz üzerinde bir yerden başka yere taşınması planlanıyor. Ayrıca Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile bütünleşme hedeflenmiş. 

Böylece bölgemizden yüklenen ürünler, Avrupa ve Orta Asya’ya kadar kesintisiz ulaştırılabilecek. Bölgenin sanayi mallarının yanı sıra yöremizin tarımsal ürünleri; et, süt, kuru gıda, konserve gibi maddeleri de oluşan lojistik köylerden yüklenip yurtiçi ve yurtdışına taşınabilecek. Bu sayede Avrupa’ya gönderilen ihraç mallarının ulaşım süresi ve maliyetlerinin yarıya düşürülerek İstanbul’un yükünün hafifletilebileceği öngörülüyor. Bu projelerin hayata geçmesiyle Bandırma ilçesi başta olmak üzere bölgemiz ve Balıkesir ilimizin stratejik anlamda daha fazla önem kazanacağı gün gibi ortada. Demir yolu ve otoyola sahip, boydan boya karayolu üzerinde yer alan, limana çok yakın, yeni otoyol ve hızlı tren projeleriyle bağlantılandırılmış bir Susurluğun bu fırsatı iyi değerlendireceğini umut ediyorum. Çünkü giderek bölgemizdeki ulaşım; dış ve iç ticaret açısından daha kapsamlı, daha ekonomik hale geliyor. En azından bu sayede Susurluğun ürünlerinin de kolay, ucuz ve hızlı biçimde çevresindeki büyük kent pazarlarına ulaşabileceğini öngörebiliriz. Ayrıca Susurluk bu avantajını iyi kullanabilirse; tarımsal üretime dayalı işletmeler, kendisine yer arayan bazı sanayi kuruluşları ve lojistik şirketleri için de yeni bir cazibe merkezi olabilir. Bu nedenlerle ‘Bölgede Lojistik ağını güçlendirmeye yönelik altyapı projeleri’ ile ‘ilçemiz sınırlarında bir Lojistik merkez kurulmasıyla ilgili çalışmalar’ çok kıymetli bir fırsat olarak duruyorlar.

Öte yandan ‘Bölgede öngörülen bazı lojistik merkezlerinin öncelikle Balıkesir ve Bandırma için planlanması’ bir vakıa. Ancak lojistik sektörü de orta vadede Balıkesir ve Bandırma’ya sıkışmak istemeyecektir. Susurluğun özellikle Yahyaköy, Okçugöl gibi mahalleleri tren yolu, otoyol ve karayolunun neredeyse birbirine kenetlendiği noktalar. Ayrıca Bandırma’ya ve limana yakın olma avantajları da var. Bu yüzden lojistik sektörünün kısa süre içinde ilçemizde de konuşlanacağını bekleyebiliriz. Ayrıca bu sektörün ulaşımla ilgisi olduğu kadar depolama tesisleri, soğuk hava depoları ve paketleme tesislerini de içerdiğini unutmayalım. İşte bu nedenle de ilçemizin bir lojistik merkezine sahip olmasını ısrarla talep etmeli ve takipçisi olmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder