
İşler giderek ciddileşiyor
O gece 20 Mart saat 01:46'da annemle ilgili olarak kendisine ilettiğim
gelişmeleri okuyan Sibel kızımız bir doktor olarak bana şu uyarıları göndermiş: "Tamam babacım, kendinizi ve
babaanneyi korumak için dışarıya çıkarken maske takın. Ellerinizi yüzünüze değdirmeyin ve eve
gelince tüm kıyafetlerinizi etrafa
değdirmeden çıkarıp 60°C de 2 saat yıkayın. Marketten aldıklarınızı
sabunlu su veya çamaşır suyuyla
silmeden eve sokmayın. Babaanne zaten KOAH, virüsten etkilenirse kötü olur. Selamlar ve sevgiler."
Anlaşılan işler giderek ciddileşiyor. Bir taraftan annemin hastalığı, öbür yanda corona salgını, iki yandan baskı altındayım. Cuma kılmak da,
camilerde cemaatle namaz kılmak da yasaklanmış.
Bu duygular altında sabah evlatlarıma şöyle bir mesaj çektim:
"Evlatlarım cuma günündeyiz. Bu gün kutlu bir gündür, övülmüştür ve müminlerin devletinin
işaretidir. Hutbeyi dinlemek bu nedenle özellikle vurgulanmıştır. Ancak cuma kılmanın şartları da var. Bunlardan
bazıları meselâ; özgür olmak, hastalık, can ve mal emniyeti gibi şeylerdir. Bu sebepten ilk
defa namazı evde kılacağız. İnşallah Cuma günü yapılan duaların kabul
edildiği de rivayet edilmiş. O halde "Rabbim bu virüs belasını da en kısa zamanda üzerimizden gidersin, sağlık ve selamet üzere olalım" duasıyla ona yöneliyorum. Selamette kalın."[12:57]
Bu gün itibariyle dünya genelinde Corona virüsünden etkilenenlerin sayısı 209 bini bulmuş, 8 bin 700'den fazla kişi de
hayatını kaybetmiş. Sadece Avrupa'da can kaybı sayısı 5 bini geçmiş durumda. Sokağa çıkma yasakları ve asayişin sağlanması için orduyu göreve çağıran hükümetler arasına
Bulgaristan da eklenmiş.


Güzel bir haber
Türkiye'de can kaybı
maalesef dokuza çıkarken, vaka
sayısının da 670 olduğu bildirilmiş. Gece saat 23:47'de oğlum Cüneyt yeni kitabının nihayet basıldığını haber
vermiş (https://www.babil.com/seruvengiller-kitabi-bahadir-cuneyt-yalcin) "Haydi hayırlı olsun" diyerek. Biz de "Hayırlı olsun,
tebrik ederiz" dedik. Oğuzhan "Bugünlerde aldığımız tek güzel
haber" demiş ilave olarak.
Büyük oğlumuz Cüneyt bir yazar, bununla 4. kitabını çıkarmış oldu. İlk üçü
romandı, bu ise görünüşe göre bir çocuk kitabı. Ancak mizahi dili, geniş birikimi
ve hayal gücü sayesinde bu kitapta da çok başarılı olduğuna eminim. Hemen internetten
sipariş vereceğiz.
Cuma günündeyiz. Bu gün kutlu bir gündür, övülmüştür ve mü'minlerin devletinin işaretidir. Hutbeyi
dinlemek bu nedenle özellikle
vurgulanmıştır.
Ancak
cuma kılmanın şartları da var. Bunlardan bazıları meselâ; özgür olmak, hastalık, can ve mal emniyeti gibi
şeylerdir. Bu sebepten ilk defa namazı evde kılacağız.
İnşallah Cuma günü yapılan duaların kabul
edildiği de rivayet edilmiş. O halde "Rabbim bu virüs
belasını da en kısa zamanda üzerimizden gidersin, sağlık ve selamet üzere
olalım" duasıyla ona yöneliyorum.
Genelde cuma kutlaması yapmam. Yeteri kadar var zaten.
Gördüğümde de kalben 'Amin' derim o kadar. Farz değil, vacip değil, sünnet
değil. İnsanların bu gibi vesilelerle birbirleriyle iletişim kurmaları, iyilik
ve güzellik dilemeleri kötü bir şey değil. Ancak bazen işin suyunun suyunu
çıkardığımızı da düşünmüyor değilim.
Demin gözüme ilişti biri sosyal medyada "Cuma mesajları da karantinaya
alınmış gibi kesildi" demiş, birileri de kahkahayla gülmüş. Onlar
kalplerindekini açığa vurmuşlar. Meselem onlarla değil. Bir salgın hastalık var
ve biz sabrediyoruz. Sabır; Tedbir, metanet, direnç ve tevekkül etmektir.
Virüse inat bu defa ben cuma kutluyorum işte. Cumamız mübarek olsun. Sağlık ve
selamette kalın inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder