
Kelimenin kökeninde arapça iki kelime var. Arapçada
'lağa' söyledi, lakırdı etti anlamında bir kelime. 'luğa' ise onun pasifi, yani
söylendi, lakırdı edildi manasına geliyor. Bire bir türkçeye çevirdiğimizde
karşılığı lagaluga.
Dedikodu türü sözün farsçası 'guft û gû' imiş.
Arapçası 'kil û kâl' da aynı şey.
Ama lagaluga böyle değil. Tamamen laf olsun diye
söylenmiş, bir değeri olmayan, içi boş laf, lakırdı anlamında kullanılıyor.
Yani boş boş konuşmak anlamında bir kelime.
Ardılmak
Memleketim
çok acı görmüş, çok çekmiştir ama adım başı gülümseten hallerle de doludur. Bunlar bazen
hoşsohpet insan, bazen zihni sinir icat ya da inşaat, bazen de kelimelerle çıkar karşımıza. Böyle bir örneği kendi
kasabamda gördüm geçen hafta.
İlçemin içinden geçen dere taşkınlara karşı
ıslah edilip yüksek
bir kanalla tahkim edilmiş. Üstüne de eski taş köprüleri hatırlatan çok güzel bir kemerliköprü yapılmış. Kanal boyu düzenlenip gayet zarif perforje demir
parmaklıklarla güvenliği sağlanmış. Üstüne de bir uyarı levhası asılmış ne olur
ne olmaz diye.
Buraya kadar herşey gayet normal ve yerinde. Ancak
levhada 'Korkuluklara ardılmak tehlikeli ve yasaktır' yazıyor. İşte burada
kullanılan 'ardılmak' kelimesi tam da yurdumun gülümseten hallerine örnek
kelimelerden. Durup fotoğrafını çekmekten ve yazmaktan kendimi alamadım.
Ardılmak Balıkesir Susurluk-Manyas bölgesi halk
ağzında 'dayanmak, abanmak, yaslanmak, yüklenmek, asılmak, tutunmak, tırmanmak'
anlamlarına geliyor. Binmek, Uzanmak, Sarkmak, Eğilmek de aynı kapsamda. Fakat,
başka yörelerde daha geniş anlamda 'birinin arkasına, sırtına abanmak,
yüklenmek, asılmak', 'Birisine musallat olmak, sataşmak, takılmak, saldırmak,
çatmak' veya 'Üstüne atılmış olmak, dolanmış olmak' olarak da kullanılıyormuş.
Hatta hiç duymadım ve okumadım ama 'Aleyhinde
bulunmak, takip etmek, alay etmek, kızdırmak, şakalaşmak, eziyet etmek, konuşan
ya da ağız kavgası yapan iki kişi arasına girmek ve birisine yük olmak' da aynı
kelimeyle ifade edilebiliyormuş..
Türk Dil Kurumu sözlüğünde 'ardıl' kelimesi birinin
ardından gelip onun yerine geçen kimse, halef, öncel karşıtı olarak yer alıyor.
Ancak ardılmakla ilgisi olup olmadığını bilmiyorum.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüne göre 'ardılmak'
kelimesine Balıkesirden başka Tefenni -Burdur, Acıpayam -Denizli, Ünye -Ordu,
Fethiye-Muğla ve Güdül-Ankara yörelerinde de rastlanıyormuş.

Eğridir
köyleri -Isparta, Çal -Denizli'de ve Korucuk -Sinop'ta 'zıbıtmak'
fiili 'dövmek' anlamında
kullanılıyormuş. Kastamonu'da ise 'Azarlamak' anlamında.
Sözlük anlamı ise; 'Dövmek, Azarlamak, Atmak, Yalan
atmak' olarak görünüyor.
İnternet ortamında bu kelimeyi öğretmeninden
"iyice zıbıttınız be !" şeklinde duyduğunu anlatanlar olmuş. Bir nevi
'sapıtmak ya da saçmalamak' anlamında. Yaygın olarak orta Anadolu'da
kullanılıyormuş. Bu şekil kullanımı hiç
duymamış okumamıştım.
Argo gibi görünüyor ama değil. Sadece gülümseten bir
kelime.
'Cumurluk' kelimesini halen müze olan I.TBMM binasında
sergilenen eski bir gazete manşetinde gördüm. Haberi okudum. Yanlış
yazılmamıştı. Cumhuriyet manasına kullanılıyordu. Hatta aynı haberde
cumhurbaşkanı için de 'Cumur Başkanı' ifadesi kullanılmıştı.
Merak edip araştırdım. 1930'larda çok kısa bir süre
kullanılıp terk edilmiş. Sözlüklerde bile pek geçmiyor. Bulabildiğim bilgiye
göre: 'Cumur' Cumhur (Halk / Public) anlamındaymış. O zaman Cumhurbaşkanına da
bir süre Reisi Cumhur (President de la Republique) yerine 'Cumur Başkanı'
denilmiş.
Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığına Riyaseti Cumhur yerine
'Cumur Başkanlığı', Cumhuriyetper yerine de aynı kökten 'Cumurcu' ve 'cumurcul'
kelimeleri türetilmiş. Dolayısıyla birden çok Cumhuriyetten söz edildiğinde de
'Cumuriyetler ya da cumurluklar' kelimeleri kullanılmış. 'Cumursal' da böyle
türemiş kelimelerden.
Sonrası, 'Cumurluk' önce 'cumuriyet' nihayetinde de
aslına rücu edip Cumhuriyet olmuş. Çok da iyi olmuş, biz 'Cumhuriyet'imizi
seviyoruz.
Bu arada ilginç bir şey daha öğrendim: 'cumur'
kelimesi Türkçe sözlükte Trabzon yöresine özgü bir tür pide olarak geçiyor.
Hatta; Yağda kızartılmış ekmek, Peynirle taze mısır ekmeğinden yapılan bir
çeşit yemek olarak detay verilmiş. Benzer şekilde Malatya yöresinde de yağda
kızartılmış ekmek lokmalarıyla yapılan bir çeşit tatlıya da cumur deniliyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder