30 Nisan 2018 Pazartesi

30 Nisan 2018 Pazartesi 23:30 NE DÜŞÜNÜYORUM............................Ne olacaksa olacak

Ne olacaksa olacak

İspanyolca; 'Que sera sera' Latincesi 'Vide quid sit vita' yahut 'cest la vie' -Ne olacaksa o olacak. Yaşayanlar görecek anlamında.

Bu sözü ilk 1954 yapımı 'Çıplak Ayaklı Kontes' (The Barefoot Contessa) filminde bir diyalog olarak duydum. Yönetmen Joseph L. Mankiewicz, oyunculardan hatırladıklarım: Humphrey Bogart, Ava Gardner ve Rossano Brazzi idi.

Daha sonra Alfred Hitchcock'un 1956 yapımı "The Who Knew Too Much" filminde Doris Day'in seslendirdiği o unutulmaz 'Que sera sera - Ne olacaksa olacak' şarkısında işittim. Doris Day bu şarkısıyla 'en iyi şarkı oskarı/Grammy Hall of Fame' ödülünün sahibi olmuştu. 

Sözün ihtiva ettiği anlam hayli ilginç ve düşündürücü. Paylaşıyorum. 

Que Sera, Sera

When I was just a little girl 
I asked my mother, what will I be 
Will I be pretty, will I be rich 
Here's what she said to me. 
Que Sera, Sera, 
Whatever will be, will be 
The future's not ours, to see 
Que Sera, Sera 
What will be, will be. 
When I was young, I fell in love 
I asked my sweetheart what lies ahead 
Will we have rainbows, day after day 
Here's what my sweetheart said. 
Que Sera, Sera, 
Whatever will be, will be 
The future's not ours, to see 
Que Sera, Sera 
What will be, will be. 
Now I have children of my own 
They ask their mother, what will I be 
Will I be handsome, will I be rich 
I tell them tenderly. 
Que Sera, Sera, 
Whatever will be, will be 
The future's not ours, to see 
Que Sera, Sera 
What will be, will be. 
Try to align 
Ne olacaksa olacak

Henüz daha küçük bir kız iken 
Anneme sormuştum nasıl olacağım ben diye 
Güzel olacak mıyım, zengin olacak mıyım ? 
İşte annemin söyledikleri bana : 
Que sera, sera, 
Olacak, kaderde ne varsa 
Geleceği görmek elimizde değil 
Que sera, sera, 
Olacak, ne olacaksa... 
Gençken, aşık olmuştum ben 
Kaderde ne var diye sordum sevgilime 
Doğacak mı gökkuşağımız her gün böyle ? 
İşte sevgilimin söyledikleri bana: 
Que sera, sera, 
Olacak, kaderde ne varsa 
Geleceği görmek elimizde değil 
Que sera, sera, 
Olacak, ne olacaksa... 
Şimdi kendi çocuklarım var 
Soruyorlar annelerine nasıl olacağım diye 
Yakışıklı olacak mıyım, zengin olacak mıyım? 
Ben de anlatıyorum onlara şefkatle: 
Que sera, sera, 
Olacak, kaderde ne varsa 
Geleceği görmek elimizde değil 
Que sera, sera, 
Olacak, ne olacaksa...


Otuzbeşyaş şiiri 

Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.


Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Otuzbeşyaş şiiri / Cahit Sıtkı Tarancı


Ok gibi doğru olursan, seni atarlar.
Yay gibi eğri olursan, elde tutarlar...
Lâkin; Ok gibi doğru olursan, menzil alırsın,
Yay gibi eğri olursan, elde kalırsın.

Hazreti Mevlâna 
--------------------------------
Çok güzel bir öğüt. Ancak bu şiirin Mevlana'nın olup olmadığına dair tam bir mutabakat yok. Mesnevi'de olmadığı ifade ediliyor.

Araştırdığım kadarıyla farklı kaynaklarda farklı şekilde geçiyor.

Ok gibi doğru olsam, yayla atarlar beni. 
Yay gibi eğri olsam, elde tutarlar beni. 
Doğruda görmedim aç, eğride görmedim tok. 
Eğri yay elde kalır, menzil alır doğru ok 

(Selçuk Üniversitesi, III. Uluslararası Mevlâna kongresi, Bildiriler , 5 - 6 Mayıs 2003 , Konya valisi Ahmet Kayhan’ın konuşmasından)

Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni. 
Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni.

(Aşk Yanmaktır Yakmak Değil, Mevlana’dan Deyişler, Prof. Dr. Hazım Gökçen / Öğütveren Şiirleri)

Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni
Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Hiç keder elem etme boş yere matem etme
Düşmanlarını tanı uzak dur sitem etme
Ne fakiri aç gördüm ne zengini tok
Hedefine varır elbet doğru ok


Laedri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder