23 Kasım 2017 Perşembe

269 23 Kasım 2017 Perşembe 18:20 UMRE GÜNLÜĞÜ....................Kabede ilk gün

Kabede ilk gün

Sabah 4'de tefonumun alarmıyla uyandım. Yorulmuşum kalkmak zor oldu. Namaza hazırlanıp eşime seslendim. 

Ben namazı bitirirken o da kalktı. Saat 10'a kadar uyumuşuz. Aceleyle kahvaltıya indik.

Kahvaltıdan sonra traş olup duş aldım. Saat 11.30'da otel lobisinde diğer 5.kat sakinleriyle buluştuk.  Birlikte hareme geldik. Kafilede sürekli kaybolan yaşlı bir Nefise teyze var. Grubun endişesi hep o.

Toplaşma yerine geldik. Selma ve kadınlara A.Aziz kapısı önündeki hanımlar kısmında yer gösterip öğle namazını kılmak üzere ayrıldım.
 
İçeri girdim. Kabeyi gören bir yerde seccademi serip oturdum.

Çeşit çeşit insan etrafımda. Kimisi namaz kılıyor, kimi kur'an okuyor, kimi başı önünde ki bilir hangi alemde. Bazıları sohbet ediyor, bir kaçı da öyle uzanmış. Hemen ileride insanlar sel olmuş tavaf ediyorlar. 

Yine iki rekat namaz. Sonra öğle ezanı okundu. Namaza kalktık. 

Farzı beklerken kızım aradı. Konuştuk. Dua istedi. Böbrek yetmezliği filan dedi. Şaşırdım anlayamadım. İki buçukta yine ara dedim, görüşelim.

Namazdan sonra kabeye yöneldim. 

Tam tavaf yapabilsem ne iyi olur diyordum, yürümeye niyetlendim ki arkadan bizim kafileden servisli otelde kalanlar geldiler. Başlarında Mithat var. 

Ben de onlara katıldım, 1. katta tavaf yaptık. İnşallah rabbim kabul eder.

Yine birlikte yüksek sesle okuyarak döndük. Ama bu kez tavaf tam bir saat sürdü. Bu tavafı kabenin çevresinde yapmak 15-20 dakika. 

Bu şekilde katlarda tavaf normalin 3-4 katı. hanımla öyle anlaştık ama çok yorulabilir.

Saat iki buçuğa doğru toplaşma yerine geldik. Erkeklerden bazıları ihramlı gelmiş. Anlaşılan ihramsız erkekleri aşağıya almıyorlar. 

Onlar da böyle gelip namazdan önce aşağıda bir tavaf yapmışlar zaten. Şimdi birlikte yaptığımızla iki olmuş.

Kadınlar için böyle bir sorun yok. 

Kabenin çevresinde ne kadar yapabilirlerse. Bu belki hanım için korkusunu aşabilirse iyi bir şey. Kalabalık olmaz.

İkindi namazına geçerken bizim 5. kat grubu kadınları tavaf yapmaya karar vermişler. Başlarında Emine var. 

Ben de 'iyi olur' dedim. 'Gruptan kopmamış olursun. Birlikte ol'. Nasılsa kabul etti.

İkindiyi kılıp tekrar buluşma yerine geldim. Onlar hala yok. 

Gelenlere sordum tavaf yapmışlar. Nerede kaldılar merak ediyorum. Saat dört buçuğa geliyor. Hem ikindiyi beklerken hem de sonrasında zamanımı beklemeyle geçirdim.

Beklerken oğlumla da konuştum. İyi olduğumuzu, umremizi tamamladığımızı anlattım.  

Annesinin başta korktuğunu ama başardığını söyledim. Ablasını sordum. Böbrek yetmezliği filan dedi korktum dedim. 

Kediymiş ! Hasta olan kedileriymiş. Kedinin böbrek yetmezliği varmış. Yine de konuşurum ablamla dedi.

Saat 16.30 gibi eşim arkadaşlarıyla geldi. Tavaf etmiş. Hem kabeye bile değmiş. Maşallah !  Arkadaşları o artık aştı dediler. İyi görünüyor ben de sevindim.

Şimdi saat 17. Hemen hemen bütün grup birlikte oturuyoruz. 

Akşam ve yatsı namazlarını da kılıp öyle eve döneceğiz.

Biraz önce büyük kızım aradı. Hem ben hem eşim konuştuk. Allaha hamdolsun her şey iyi ve güzel gidiyor.

Akşam namazı yakın. Saat beşi yirmi geçiyor. İçeri geçerken yatsıdan sonra yine burada toplaşmaya sözleştik. 

Ben içeriye gireceğim inşallah. Hanım meydanda kadınlarla birlikte olacak.

Böyle ayrıldık. Bu defa ejyad kapısından girdim. Aşağıya inen merdivenlerden kabenin bulunduğu zemin kata indim. 

Kabenin çevresi dolmuş, karşıma görevliler çıktı. Ben de osmanlı revaklarının (1) hemen arkasındaki erkekler kısmına girdim önce. 

Sonra da yavaş yavaş ilerledim.

Akşam namazını bu şekilde kendi seccademde kıldım. Kabe hemen karşımdaydı. 

Hatta niyet ederken kıbleye mi kabeye mi niyetleneyim tereddüt ettim. 

Çünkü nihayetinde kıble tam da kabe olarak oradaydı.



---------------------
(1) Revak, sırtı bağlı bulunduğu binaya dayalı, ön cephesi açık, üstü örtülü ve örtüsü sütunlarla ya da payelerle taşınan mekana verilen ad. Güneşten ya da yağmurdan korunma amaçlı işlevsel revaklara ise sundurma adı veriliyor.


Türk mimarisinde revaklar cami girişlerinde estetik amaçlı kullanılırken, caminin kalabalıktan taştığı zamanlarda namaz kılanların yağmurdan, kardan ya da güneşten korunmasını da temin ediyor. Kâbe'deki revaklar Osmanlı padişahı II. Selim zamanında yapılmış, planlarını ise Mimar Sinan hazırlamış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder