9 Mayıs 2022 Pazartesi

09 Mayıs 2022 23:30 Pazartesi CORONA GÜNLERİ...............................Baharla gelen

Baharla gelen

Bugün 09 Mayıs 2022 Pazartesi.  Baharın ilk günleri oldukça serin geçiyor. 6 Mayıs Hıdırellez günü geçen hafta, dün de anneler günüydü. Ukrayna savaşı başlayalı 71 gün, dünyada Covid-19 virüsünün ortaya çıkmasının üzerinden 861 gün geçti. Neredeyse 29 ay, yani 2,5 yıl oldu. Coronavirüs salgını ülkemizde de 782.nci gününde. Yani 2 yıl 2 aydan fazla bir zamandır biz de bu salgınla yaşıyoruz. İki gün sonra 11 Mayısta tam 27 ay dolmuş olacak.

Evet, dünya dönüyor zamanlar geçiyor. Bitmedi kaldı dediğimiz Corona günleri de inşallah artık geride kalmak üzere. "Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür" demiş atalarımız. Çok da doğru söylemişler. İnsanoğlu çabuk unutur, iyi ki de unutur yoksa sıkıntı ve acılar hep taze kalsaydı böyle yaşayabilir miydik? Ama arada bir geriye baktığımızda pandemi sürecinin ne kadar zor, ne kadar sıkıntılı geçtiğini de hatırlayabiliyoruz. Bir tarihti adeta, neler neler yaşadık. İçine girdiğimiz tünel hiç bitmeyecek, ışığı hiç görmeyecek gibiydik.

Bir haftadır maskeyi sadece toplu taşım araçlarında ve hastane ortamlarında takıyorum. Onun dışında maske kullanmıyorum ama şimdilik yanımda bulundurmayı da ihmal etmiyorum. O kadar alışmıştık ki, şimdi de onsuz dışarı çıkmak oldukça tuhaf bir duygu. Sanki bir şey unutmuş, ya da eksiğimiz varmış gibi. Sevinçle, mütereddit duygular arasında gidip geliyorum.

Ukrayna savaşı ülkenin güney doğusunda devam ediyor. Rusyanın hedefi artık açıkça Donbass ve karadenize çıkış. Donbas Güneydoğu Ukrayna'da yer alan tarihî, kültürel ve ekonomik bir bölge. Bazı bölümleri bir süredir tek taraflı bağımsızlıklarını ilan eden ayrılıkçı Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti tarafından de facto olarak yönetiliyor.

Ukrayna'nın Donbass ve Herson bölgelerini ele geçiren Rusya, Karadeniz kıyısındaki Odessa şehrine saldırılarını artırmış görünüyor. Acaba Donbass ve Kırım'a yakın Herson bölgelerinde kendi Valisini atayıp Rus rublesini yürürlüğe sokan Moskova, yeni hedef olarak Ukrayna'nın Karadeniz kıyısındaki Odessa şehrini mi seçti?

Bu arada Rusya'da, Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'nı mağlup etmesinin 77. yıl dönümü de bugün törenlerle kutlandı. Başkent Moskova'daki tarihi Kızıl Meydan'da 9 Mayıs Zafer Günü kapsamında askeri geçit töreni düzenlendi. Zafer Günü II. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olduğu ilan edilen gün.

Zafer Günü'nde konuşan Rus lider Vladimir Putin "2. Dünya Savaşı'nın kahramanları yine mücadelede. Ukrayna'da yapmamız gerekeni yaptık, bağımsızlık için yaptık" dedi. Ama ne resmen Ukrayna’ya savaş ilan etti ne de ateşkes ve barıştan söz etmedi. Oysa dünyanın beklediği artık bu ilan edilmemiş savaşın önce bir ateşkes sonra da kalıcı bir barışla sona ermesi. Yoksa dünya sosyal ve ekonomik olarak daha güç bir yaşama hazır olmalı.

Corona açısından Nisan ayı baharla birlikte umutlarımızı da yeşerterek bitti. Mart sonunda 14.336 olan vakalar 1.772'ye, 56 olan vefatlar da 11'e indi. Bugün de vaka sayısı 1.542, vefat ise 8 olarak gerçekleşti. Şu anda hepimiz vakaların binin altına, vefatların da sembolik olarak 1'e düşmesine odaklanmış durumdayız. Hafiften ısınan havalarla birlikte pandemide sona geldiğimizi düşünebiliriz. 

1 Nisanda Pandemi dönemi tedbirlerinden biri olarak alınan süreli/süresiz tüm Sağlık Raporlarının geçerli olma kararı yılsonuna kadar uzatıldı. Buna göre: Geçerlilik süresi 1 Ocak 2020 tarihinde sonra sona ermiş süreli sağlık raporu bulunan ve yeniden rapor düzenlenmemiş kişilerin raporları 31 Aralık 2022 tarihine kadar geçerli kabul edilmeye devam edilecek,

Aynı gün İstanbul'da yoğun bakım ve servis doluluk oranlarının Omicron öncesi döneme kıyasla üçte bire indiği haberi geldi. Bu tablo çok mutlu edici. 

Nisan ayı boyunca her gün 200 bin dolayında test yapıldı. Nitekim ay sonu itibariyle ortalama test sayısı da 174.908 olarak gerçekleşmiş oldu. 

Yandaki tablodan da görülebileceği üzere vakalar ay sonuna doğru 2 binin altına indi Görünen o ki bu düşüş devam edecek. 

Vakalar Nisanın ilk haftasında  9 bine (3 Nisan: 9.021) düşmüşken bir ara yeniden 12 bin bandına yükseldi. Ancak bu çıkış uzun sürmedi ve yeniden 10 binin altına doğru eğrildi. 

Sonraki günler bu azalma kademeli olarak devam etti. 10 Nisanda vaka sayısı 5.609’a indi. Haberi sağlık bakanımız “Fahrettin Koca’yı tanımadığımız günlere dönüyoruz :)” esprisiyle verdi. 

13 Nisandaki paylaşımında ise bakan Koca; “Tüm Türkiye’de, yoğun bakımında bir tek Covid hastası olmayan hastane sayısı 804. Yatan Covid hasta sayısı “Sıfır” olan hastane sayımız ise 519” bilgisini vermişti. 

Rabbimize şükürler olsun. Allah o zor günleri bir daha yaşatmasın.

1 Nisan gecesi ilk teravih ve ilk sahur vardı. 2 Nisanda oruçluyduk. İnşallah Ramazan ayının her günü “ilk oruç” heyecanıyla geçmiştir. Rabbim oruçlarımızı, Kur'an okumalarımızı, teravih namazlarımızı ve dualarımızı kabul buyursun. Ramazan sofrasına ailece oturmak, çoğu kez o saadetlerin en güzellerinden biri. Bu anların, günlerin ve beraberliklerin kıymetini bilmeliyiz. 

27 Nisanı 28 Nisana bağlayan gece de “Bin aydan hayırlı” ve Kuranı Kerim’in indirildiği gece olan Kadir gecesindeydik. Kadir gecesi hurmetine bu yıl inşallah yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olsun. Salgından çıkıp bayramda yüz yüze görüşebilmek, kucaklaşabilmek ne büyük saadet. Gözümüz gönlümüz aydın.


Nisan bir iki ufak kabarmaya rağmen vakalarda düşüşün sürdüğü bir ay oldu. Neticede 31 Martta 14.336 olan vaka sayısı % 87,6 oranında azalarak 30 Nisanda 1.772'ye indi. Bu çok bariz bir iyileşme. Tünelin ucu göründü sayılır.

Nitekim Dr. Fahrettin Koca da 15 Nisanda “Gözümüz aydın. 5 binin altını gördük: Yeni vaka sayısı: 4.425” dedi. Eski Ramazanlar kadar değilse de en azından üç yıl öncekine çok yaklaştık. 16 Nisanda da serbest düşüş devam etti: Vaka sayısı 4.086. 

Yapılan testlerle vaka sayılarının ilişkisine bakacak olursak, ay başında %5,27 olan vaka/test sayısı oranı ayın sonunda %1'lere kadar düşmüş. Ortalama gerçekleşme %3,27 seviyesinde. Umutlanmak için artık daha fazla sebebimiz var. . Test yapılan her 100 kişinin 16 sının pozitif çıktığı bir tablodan her 100 kişiden 1-2 sinin hasta olduğu bir noktaya gelmiş olmak elbette ki sevindirici..

Görünen o ki bu durum vefatlara da yansımış. Nisan ayına girerken 50'nin üstünde gerçekleşen vefatlar düşen vakalara paralel olarak önce 40, sonra 30, ardından 20'lere kadar düştü. Nisan ayının son on günü de nihayet 10'lara inmiş görünüyor. 


Grafik tabloya baktığımızda 31 Martta 56 olan vefat sayısının da  % 80,4 azalarak 30 Nisanda 11'e inmiş olduğunu görüyoruz. Bu veriler vefatlarda da çok olumlu bir süreci gösteriyor. Ay içindeki küçük kabarma genel düşüş trendi içinde son derece önemsiz.

Dr. Fahrettin Koca 29 Nisanda yaptığı paylaşımda “Covid-19 kaynaklı vefat sayısı 24 Mart 2020’den sonra ilk defa bugün 10’un altına düştü. Kaybettiğimiz 9 hastaya Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bugün 1.924 olan vaka sayısında da düşüş devam ediyor. Daha sevindirici haberler, inanıyoruz ki çok yakın” demiş.

Vefatların vaka sayılarına oranına baktığımızda Nisan başında binde 7,1 olan bu oranın ay sonunda 7,0'e inmiş olduğunu görüyoruz. Bu rakam maalesef iki yıllık bir sürecin karakteristik çizgisini teyid ediyor: Covid-19 hasta ettiği her 1000 kişinin 7-8'ini öldürdü. Rabbim vefat edenleri rahmetiyle karşılasın.

Salgının başında umut bağladığımız aşının, Covid-19’un kontrol altına alınmasındaki rolünü gördük. Yerli aşımız Turkovac da, risk grubundakiler başta olmak üzere hepimizin hizmetinde. Ancak unutmayalım ki "fırtına geçse bile aşı önemini yitirmedi!"

Bu yüzden Dr. Fahrettin Koca 30 Nisanda aşı ile ilgili de şu paylaşımda bulunmuş; “Son yıllarda dünyada beliren aşı tereddüdü, toplum sağlığının önündeki risklerden biridir. Başta çocuklar olmak üzere, aşılanmamış / eksik aşılı kişiler için hastalık riski kaçınılmaz olarak yükselmektedir. Aşı tereddüdü ve aşı reddi bugün 10 küresel sağlık tehdidi arasında.”

Bakan koca aynı gün "İyileşen sayıları, yeni vakaların üzerinde. Aktif vaka sayısı düşüyor. Hastalarımıza tekrar geçmiş olsun diyoruz"  şeklinde bir paylaşımda daha bulunmuş.

Koronavirüs Bilim Kurulu son toplantısını 2 Martta yapmıştı. Salgınla mücadele tarihine geçecek o toplantıda alınan kararların isabetini hep birlikte gördük. Bilim Kurulu “Hayırlı kararları Çarşambaya bırakmayalım, Salı günü toplanalım” diyerek beklenen toplantısını 25 Nisanda yaptı ve Bilim Kurulu olağanüstü bir durum olmadıkça düzenli toplantı yapmaya ihtiyaç kalmadığı görüşüne vardı. .

Ertesi gün Dr. Fahrettin Koca 26 Nisanda; "Okullarda ve diğer kapalı alanlarda maske mecburiyeti kalktı. Toplu taşıma araçlarıyla sağlık kuruluşları, vaka sayısı 1.000'in altına düşene kadar uygulamada istisnayı teşkil ediyor. Çok yakında yüzümüzün akıyla maskesiz hayata geçiyoruz. Dün 25 Nisanda 2.604 olan vaka sayısından bu belli!" açıklaması yaptı.

Artık hedef 1000'in altında vaka ve "0" ölüm. Ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder