2 Şubat 2022 Çarşamba

02 Şubat 2022 Çarşamba 16:30 ORJAN POSTASI..................................Orjan’ın “gordion”u

Orjan’ın “gordion”u

Orjan kooperatifinin amacının gerçekleşmiş olduğunu, er geç 634 sayılı kanun uyarınca “site yönetimine” geçilmesinin YASAL BİR ZORUNLULUK olduğunu sürekli vurguluyorum.  Ayrıca bu geçiş sürecinin de kolay olmayacağını, emek, birliktelik ve zaman gerektirdiğini de defalarca hatırlattım. Peki, bu geçiş nasıl olacak? Nasıl bir yol haritası var önümüzde? Şimdi de 3-4 hafta boyu inşallah bu konu üzerinde yazacağım.

Konuya öncelikle “neden buna mecburuz?” sorusunu açıklığa kavuşturarak başlayalım. Yani “neden site yönetimine geçmek zorundayız, başka bir tercih imkânımız var mı?” Biliyorsunuz 1163 sayılı yasa üzerinde geçen Ekim ayında bir değişiklik yapıldı. 52 yıllık kanunda, uygulamada ortaya çıkan sorunları çözmek için 7339 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler 26 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle kooperatifler artık varlıklarını ömür boyu sürdüremeyecekler.

İster konut ister işyeri amaçlı olsun, bütün yapı kooperatifleri ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların veya işyerlerinin ortaklar adına tescil edilmesiyle amaçlarına ulaşmış sayılacak ve dağılacaklar. Ancak amacı ve adı değiştirilirse o takdirde dağılmaya ilişkin hükümler uygulanmayacak.

Bu sebeple işlevini tamamlayan kooperatiflerin derhal Genel Kurul’u toplayarak tasfiye sürecini başlatmaları gerekiyor. Genel Kurul toplanmıyor veya kooperatifin dağılması yönünde karar alınamıyorsa konu dava konusu edilebilir. Ayrıca işlevi sona erdiği halde, ana sözleşme değişikliğiyle kooperatifin amacı ve adı da değiştirilmemişse kooperatif ortakları dava açarak kooperatifin dağılmasını mahkemeden isteyebilirler. Bu durumda mahkemenin vereceği kararla kooperatifin dağılması ve kapatılması sağlanabilecek.

Daha önce bu zarureti ilgili yasal belgeler açısından tek tek ele alıp açıklamıştım. Tekrar etmeyeceğim. Ancak, gerek 1163 ve 634 sayılı kanunlar, gerekse de ana sözleşme ve yönetim planımızın bizi SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ istikametinde zorladığını bir kere daha vurgulamakla yetineceğim. Ne kadar ertelersek erteleyelim bundan kaçışımız yok. Kooperatif mi site yönetimi mi gibi bir tercih imkânımız hiç yok. O yüzden hala “ne getirir ne götürür bir bakalım, ona göre karar verelim(!)” gibi oyalanmanın da hiç gereği yok.  

Geriye “süreç içinde ne yapılabilir?” sorusu kalıyor. Yani “site yönetimine geçelim ama kooperatif dağılmasın” düşüncesi. Bu da abesle iştigal ama yine de kafalarda bir soru işareti kalmasın, açıklayalım.

KOOPERATİFLER “SİTE”LERİ YÖNETEBİLİR Mİ? Kanuna göre işyeri yapı kooperatifleri gibi, konut yapı kooperatifleri de ana sözleşme değişikliği yapmak suretiyle amacını değiştirerek, tasfiyeden dağılmaktan kurtulabilir ve varlığını sürdürebilirler. Ancak, kooperatifin varlığı bir şekilde (Mesela bizim için sözkonusu olabilecek işletme kooperatifine dönüşme gibi) devam etse bile inşaatı tamamlayıp FERDİ MÜLKİYET TAPULARINI ORTAKLARA DAĞITTIKTAN SONRA artık o KOOPERATİFLER SİTEYİ YÖNETEMEZLER. Bu yazlık siteler için de, kışlık siteler için de sanayi siteleri için de geçerlidir.

Ülkemizde bu husus yeterince bilinmediği için kooperatifler tapu verdikleri halde on yıllardır siteleri yönetmeye devam ediyorlar. Malikler de haklarını bilmedikleri için bunu olağan görüyorlar maalesef.

Kanundaki yeni değişikliklere uyum için üç yıllık bir süre konulmuş. Yani, 31.12.2023 tarihine kadar gerekli düzenleme ve uyum adımlarını atmak zorundalar. O halde bu ÜÇ YILLIK GEÇİŞ SÜRECİ bizim için son derece önemli ve stratejik. Çünkü nihai kararımızı verip süre sona ermeden kooperatifin dağılmasını /ya da değişiklik suretiyle yoluna devam etmesini tercih edeceğiz.

Ama her halukârda kooperatifimizin ana sözleşmesini en geç 3 yıl içerisinde bu kanunla getirilen yeni yasal düzenlemelere uyarlamamız gerekiyor. AKSİ HALDE KOOPERATİF KENDİLİĞİNDEN DAĞILMIŞ SAYILACAK. Bu noktada bir boşluk doğmuş olur mu? Hayır. Yönetim plânına göre temsilciler kurulu ya da toplu yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek, yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için geçici yönetici/yönetim kurulabiliyor.

Peki, bu geçici yönetim aslolan site yönetimine geçişi nasıl sağlayacak. Bu noktada ilk ve öncelikli sorun FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞ oluyor. Bu mesele adeta Orjanın bir tür Gordion/kördüğümü haline gelmiş durumda. Bunca yıldır beklenense, vizyon sahibi bir yönetimin gelip, artık bu düğümü çözmesi.

Anadolu’da doğan bu efsaneyi bilirsiniz. Yeni bir lider arayışında olan Friglere bir kahin tarafından, şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmeleri söylenir. Bu kişi kağnısıyla kente giren yoksul bir köylü, Midas'ın babası, Gordios olur. Gordios, kral ilan edildikten sonra öküz arabasını Frig tanrısı Sabazios tapınağına adar. Araba kızılcık dallarından bir düğümle tapınağa bağlanmıştır ve bu düğümü çözecek kişinin Asya'nın hakimi olacağı söylentisi ile ünlenir. İşte Büyük İskender de Gordion'a geldiğinde (MÖ 334) düğümü çözmeye çalışır ama başaramaz. Sabrı tükenince öfkeyle kılıcını çekip düğümü keser. Böylece gerçekten de Asya’nın hakimi olur.

Konumuza dönersek elimizde bulunan tapular KAT İRTİFAKLI. Kat irtifakı kısaca, “arsa üzerinde başlanacak inşaata yönelik mülkiyet hakkı” olarak tanımlanıyor. Ülkemiz uygulamasında; kat irtifakı tapusu, arsa tapusu ve kat mülkiyeti tapusu şeklinde üç tür tapu bulunuyor. O nedenle kat irtifakı tapusu, arsa tapusu ile kat mülkiyeti tapusu arasında bir ara form niteliğinde. Yani inşaat süresinde geçerli olan, geçici bir belge.

Arsa tapusunda herhangi bir inşaat bulunmaz. Kat irtifakı tapusu için inşaatın başlanmış ama tamamlanmamış olması gerekir. Kat mülkiyeti tapusunda da artık tamamlanmış bir inşaat yani “bina” vardır. Yani sözün özü, SADECE YÖNETİM PLANI HAZIRLAMA VE KAT İRTİFAKI TAPUSU FERDİLEŞMEYE/FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞİ SAĞLAMIYOR.

Bizim gibi kooperatiflerde 634 sayılı yasa kapsamında bir site yönetimi kurulabilmesi için konutların fiilen teslim edilmiş ve içinde yaşanmaya başlanmış olması da site yönetimi için yeterli değil. 17.maddedeki şartlar tamamlanır ve ana gayrimenkulün tek maliki olan kooperatif yönetimi tarafından tapuya tescil edilirse işte o zaman site yönetimi oluşturma hazırlıkları başlayabilir. Bir başka deyişle yapının ortaklaşa/hisseli olduğu durumlarda 634 sayılı kanun uygulanamaz ve site yönetimi oluşturulamaz.

17.nci madde 634 sayılı kanunun “Kat Maliklerinin ve Kat İrtifakı Sahiplerinin Hakları” başlıklı “ÜÇÜNCÜ BÖLÜM”ünde yer alıyor. Son derece önemli ve dikkat çekici bir madde:

“Madde 17 – Kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler.

Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümler, bu yönetici hakkında da uygulanır.

Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır.”

Madde öncelikle, kooperatifin “ana sözleşmesinde yer almayan “temizlik, güvenlik vb.”konularda ortaklarına hizmet verebilir mi?” sorusuna cevap veriyor.  Nitekim maddenin ikinci fıkrası kooperatif yönetimini işaret etmekte. Yani çok bilinçli olmasa da kooperatif yönetimi konutlar tamamlanıncaya kadar bir tür geçici yönetici konumunda. Bu nedenle söz konusu geçiş sürecinde gerekli olan her şey mümkün olan sistem içinde siteye hizmet için sunulabilir. Zira geçici yönetimin amacı geçiş döneminde sitenin, işbirliğinin, iş ve amaçlarının çözülmesi. Ama tabi ki bu ilanihaye sürecek bir görev değil.

Site yönetim planına göre kanuni süre içinde ve çift başlılığa meydan vermeyecek şekilde ortak yönetim ve denetim kurulları olabiliyor. Bu da doğru.  Ancak temel şart, bu süre içinde projenin tamamlaması. Orjan’da konutlar biteli çok olmuş. 9 adet konut çeşitli sebeplerle bitmemiş ama bu da bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başladığı için (634/17.nci madde ikinci fıkra) asla geçerli bir mazeret değil. İnsanların çoğu da maalesef işleyen bir site yönetimi altında yaşadığını sanıyor. Konunun ayırdında değil.

Kooperatifimiz işte bugüne kadar bu işlevi üstlenmiş durumdaydı. Ancak konutların iskan alarak tamamlanmış olması sadece onları değil, kooperatifin varlığını da sonlandırmış bulunuyor. Öte yandan site yönetimi süreci daha kat irtifakı kurulurken (1982-85) tapuya tescil edilen yönetim planı ile başlamıştı. FERDİLEŞME/FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞ BU SÜRECİN EN KRİTİK VE SOMUT ADIMI. ADETA ORJAN’IN GORDİONU YANİ ÇÖZÜLMEYİ BEKLEYEN KÖRDÜĞÜMÜ. Ardından 634 sayılı yasa ve yönetim planına göre kat malikleri kurulunun oluşmasıyla; yönetim planının güncellenmesi ve site yönetiminin işlemesi başlamış olacak.

Yol haritamızda hiç mi alternatifimiz yok? Var elbette ama bu site yönetimine geçişle değil kooperatifin dağılması ya da işletme kooperatifine dönüşmesi seçeneği ile ilgili. Üç yıllık süre içinde önümüzde ana sözleşme ve yönetim planı değişikliği ister istemez gündemde olacak. Önerim şu: bu süre zarfında kooperatifi kanuna uygun hale getirip devam ettirmeye uğraşacağımıza, enerjimizi İŞLETME KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜM İÇİN  sarf edelim. Onu planlayıp, onun anasözleşmesini düzenleyelim. Bu arada başta ferdi mülkiyete geçiş olmak üzere yönetim planımızı da kendimize göre yeniden yazalım. Böylelikle de önümüzdeki kördüğümü çözerek, bizi içinde hapseden şu fasit daireden çıkmış olalım.

Bu yüzden gelecek hafta bu sürecin kilit önemdeki konusu FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞİ ele alacağız. Sağlıkla ve esenlikle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder