Sosyal hayatımızda durduğumuz nokta ile istek ve amaçlarımız kadar, bu yolculuk için kullandığımız araçların da önemi var. Bir deniz kenarındaysak seçeceğimiz vasıta öncelikle bir deniz aracı olurdu. Kara yolculukları için otomobil, otobüs ya da tren birbirine alternatif araçlar. Aynı şekilde hava yolunu seçmek durumunda olduğumuz hallerde tercihlerimiz son derece sınırlı.
Ama o araca bir kere bindikten sonra kurallarına uymak gerek. Otobüs gemiye benzemez. Tren otomobil gibi değildir, ancak kendi yolunda gider. Uçak havadayken "inecek var!" diyemezsiniz. Trende "Şuraya da gidiversek, orayı da görüversek" demek çok saçma olur. Hatta bir otobandaysanız da her istediğinizi serbestçe yapamaz, duramaz, hız sınırlarını ihlal edemezsiniz. Bu yüzden araç seçimi genellikle; konumumuzla, yolumuz ve gideceğimiz yerin gerekliliklerine uygun yapılır. Zira, onun üzerindeki yolculuğumuz bitene kadar istesek de istemesek de yaşamımız ona göre şekillenecektir.
Doğduğumuz yerin bizi tanımladığı gibi, ülkemizin yasaları ne yapabileceğimizi, ne yapmamamız gerektiğini de belirler. Çalıştığımız işyerinin kurallarını daha baştan seçmiş oluruz. Bir ürün alsak imzaladığımız sözleşmeyle bağlı hale geliriz. Bir dernek üyesi olsak onun amacıyla, tüzüğüyle sınırlı hareket etmek durumunda kalırız. İşyeri açsak o işin de kanunu, yönetmeliği vardır. Kaldı ki “ben inanıyorum” dediğimiz zaman bile o inancın gereklerini kabul etmiş olmaz mıyız?
Konut sahibi olsak, bilsek de bilmesek te hak ve sorumluluklarımız 634 sayılı Kat Malikleri Kanununda yer alır. Üzerinde yaşadığımız "Orjan" öncelikle işte bu gerçekle yüz yüze getirir bizi. Bildiğimizi var saydığımız, ama unuttuğumuzu bile unuttuğumuz bir gerçeği. Gözbebeğimiz Orjan, 1163 sayılı KOOPERATİFLER YASASINA göre "SINIRLI SORUMLU ORJAN TURİZM VE KONUT KOOPERATİFİ" adıyla (sözleşme 3.ncü madde) faaliyet gösteren 43 yıllık "BİR KOOPERATİFTİR". Üstelik 1803 üyeli hayli büyücek ve yaşlı bir kooperatif.
1978’de kurulan Kooperatifimizin “AMAÇ VE FAALİYET
KONULARI”, “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır”
cümlesiyle özetlenen 6.ncı maddede sayılmış. Maddenin 1.nci fıkrası “….ortaklarına
konut yaptırır”, 2.nci
fıkrasında “Yaptırılan konutların mülkiyetini bu ana sözleşmede yazılı esaslara
göre ortaklarına aktarır” hükmü var. 3.ncü fıkra ise “tesis
kurma, işletme ve kiraya verme ile ilgili”. Fıkrada “Ortaklarının
sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri
kurar, bu tesisleri işletir veya kiraya verir” ifadesi geçiyor.
Görüldüğü üzere çeşitli nedenlerle yapılmamış 13 konutun
dışında kooperatifin amacı çoktan sona ermiş durumda. Buna rağmen yaptırılan konutların mülkiyetini bu ana sözleşmede yazılı esaslara
göre ortaklarına aktarmamış/aktaramamış, ferdi mülkiyete geçememişiz.
Bu yüzden hala 1163 sayılı yasaya göre S.S ORJAN TURİZM VE KONUT KOOPERATİFİ
olarak yola devam ediyoruz. Süre uzatımları nedeniyle son güne kadar 60.ncı
yılı beklemek, 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU UYARINCA SİTE YÖNETİMİNE
GEÇMEMEK, bizi her sene biraz daha ağırlaşan yükler altına sokuyor.
Zaten kooperatifin tasfiye sürecine girmesi, şekil
değiştirmesi ve site yönetimine geçiş kararları hemen hallolabilecek basit
konular değil. Çetin, zorlu, karmaşık ve uzun soluklu bir süreç. İşte maalesef
o zamana kadar bu 1163 sayılı kanun, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu,
Medeni kanun ve Vergi Usul yasası gibi ilgili temel kanunlar çerçevesinde
hareket etmek zorundayız. Doğal olarak zaman içinde bu kanunlarda yapılan
değişiklikler de bizi bağlayacak. Tabi bu gibi durumlarda kooperatif ana
sözleşmesinin de güncellenmesi gerekiyor.
Ülkemizdeki Kooperatifler kendilerine has özellikleri ve ilkeleri
bulunan bir ortaklık modeli. 29/6/1956
tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunundan ayrı olarak 1969 yılında
kabul edilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile bağımsız bir kimlik kazanmışlar.
Elli yıldan uzun süredir uygulamada olan bu kanun, yıllar içerisinde ortaya
çıkan ihtiyaçlara uygun olarak bazıları sınırlı bazıları kapsamlı olmak üzere tam
18 değişikliğe uğramış. Yapılan onca değişikliğe rağmen hala yeni düzenlemelere
ihtiyaç gösteriyor. Çünkü yaşanan teknolojik gelişmeler, iletişim imkanları ve
küreselleşen dünyadaki etkileşimler kanunda daha kapsamlı ve işlevsel
düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılmakta.
Bu sebeple 1163 sayılı kanun bir kez daha değiştirildi. 7339 sayılı Kooperatifler
Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 21 Ekim
2021 tarihinde TBMM'de görüşülerek kabul edildi ve 26 Ekim 31640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak uygulamaya girdi. Gerekçesine baktığımızda; Bu
amaçla hazırlanan Kanun Teklifi ile ülkemizde bulunan kooperatif ve üst
kuruluşları; uluslararası kooperatifçilik ilke ve uygulamalarına uygun şekilde
faaliyet gösteren, ortak sorumluluk ve kendi kendine yönetim esaslarına bağlı,
şeffaflığı esas alan ve ortaklarının haklarını koruyan, çağdaş yönetim
ilkelerini benimseyen, etkin bir şekilde denetlenen, ekonomik ve bölgesel kalkınmaya
katkıda bulunan ticari işletmeler haline getirilmek istendiği ifade ediliyor.
Bu değişiklikle bizi yani ORJANI ilgilendiren güncellemeler özet olarak
şöyle sıralanabilir:
1) Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, gelir gider farkı hesapları,
bilanço ve denetçi raporlarının ortaklar tarafından elektronik ortamda da
incelenebilmesine imkan sağlandı.
2) Genel kurul toplantılarının birleştirilme süresi üç yıldan iki yıla
indirildi ve genel kurul toplantılarının elektronik ortamda yapılabilmesi
geldi.
3) Kooperatif ortaklıklarına, kooperatif bilgi sistemi üzerinden genel
kurula katılma hakkını haiz ortaklıkları gösterir listeye erişim yetkisi
tanındı.
4) Kooperatiflerin, yönetim kurulu asil ve yedekleri ile Denetim
Kurullarına bakanlığın eğitim programını tamamlama zorunluluğu getirildi.
5) Kooperatifin işlem ve hesaplarını tetkik eden denetçilerin
seçilmelerine ilişkin esas ve usuller düzenlendi ve belirlenecek kooperatiflere
dış denetim yaptırılma zorunluluğu geldi.
6) Kooperatiflere genel kurul toplantılarından en az on beş gün önce
ilgili Bakanlıktan temsilci talebinde bulunma zorunluluğu getirildi.
7) Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulacak Kooperatif Bilgi
Sisteminin niteliği ve kapsamının belirlenmesi ile ortaklar listesinin bilgi
sisteminden alınacağına ve elektronik genel kurul yapabileceğine, yönetim ve
denetim kurulu üyelerine yönelik eğitim şartına, üst üste iki dönem yönetim
kurulu üyeliği yapanların tekrar seçilmelerine ilişkin dönem sınırı
getirilmesine ve belirlenecek kooperatiflerin zorunlu dış denetime tabi
tutulacağına ilişkin hükümlerle ilgili Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir
yönetmelik yayımlanması öngörüldü.
Şimdi bu değişikliklere tek tek bakalım. Teklif ile en başta; yönetim
kurulu yıllık faaliyet raporu, gelir gider farkı hesapları, bilanço ve denetçi
raporlarının ortaklar tarafından elektronik ortamda da incelenebilmesine imkan
sağlanıyor.
Bu değişiklikle, ortaklar tarafından Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, gelir gider farkı hesapları, bilanço ve denetçi raporları, artık KOOPBİS (kooperatif bilgi sistemi) üzerinden elektronik ortamda incelenebilecek. Doğal olarak seçimlerde aday olan kişilere de, genel kurul toplantısına katılma hakkını haiz ortakları gösterir listeye erişme imkanı sağlanmış olacak.
Böylece; yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, gelir gider farkı
hesapları, bilanço ve denetçi raporlarının ortaklar tarafından elektronik
ortamda da incelenebilmesine imkan sağlanarak ortakların kooperatifin işleyişi hakkında
daha etkin bilgi edinebilmelerinin önü açılmış oluyor. Kırıcı tartışmaların,
sonuç alınamayan yakınmaların da önü kesilmiş olacak. Maddenin ikinci
fıkrasında yapılan değişiklikle de, özellikle seçim dönemlerinde adaylar arasında
fırsat eşitliğinin sağlanması ve seçimlerin daha şeffaf ve adil bir ortamda
gerçekleştirilmesi amacıyla aday olan kişilere, genel kurul toplantısına
katılma hakkını haiz ortakları gösterir listeye erişme imkanı sağlanmış. Ayrıca
maddeye eklenen fıkrayla, elde edilen bilgilerin 6698 sayılı Kişisel Verilerin
Korunması Kanununa uygun olarak hangi amaçlarla kullanılabileceğinin sınırları
çizilmiş.
Bir sonraki değişiklik; üst üste iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapanların tekrar seçilmelerine ilişkin sınırlama ile elektronik ortamda genel kurul yapabilme imkânı ile ilgili. Ayrıca Genel kurul toplantılarının birleştirilme süresi de üç yıldan iki yıla indiriliyor.
Yapılan değişiklikle olağan genel kurul toplantılarını birleştirebilme süresi, yönetim ve denetim kurulu görev süresinin üst sınırı ile uyumlu hale getirilerek üç yıldan iki yıla indirilmiş.
Böylece, üst üste iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapanların aradan bir seçim dönemi geçmedikçe bu göreve tekrar seçilemeyecekleri hükme bağlanmış oluyor.
Maddeye eklenen altıncı fıkrayla da, kooperatiflerin daha güvenilir ve
şeffaf işletmeler olmasının sağlanması amacıyla, genel kurul toplantılarından
önce toplantıya katılma hakkını haiz ortakları gösterir listenin kooperatif
bilgi sisteminden alınması zorunluluğu getirilmiş. Böylece, kooperatif bilgi
sisteminden alınacak liste sayesinde ortaklardan veya kooperatif yönetiminden
bu konuda gelecek itirazlar önlenerek genel kurulların sağlıklı bir şekilde
yapılması hedeflenmiş.
Bu değişiklikte belki de en önemli konu genel kurul toplantılarının artık
ana sözleşmede hüküm bulunması şartıyla elektronik ortamda da yapılabilecek
olması. Maddeye eklenen yedinci fıkrayla, Türk Ticaret Kanununun 1527 nci
maddesiyle de uyumlu olarak kooperatiflerin elektronik ortamda genel kurul
yapabilmesi imkânı getirilmiş. Böylece ortakları uzak mesafelerde bulunan veya
ortak sayısı fazla olan kooperatiflerde aynı anda aynı mekânda bulunma
sorununun ortadan kaldırılması ile zaman ve maliyet tasarrufu sağlanması
amaçlanmış.
Ancak bu konularla ilgili uygulama esasları ile genel kurula elektronik
ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin anasözleşme hükmü örneği Ticaret
Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.
Aynı değişiklikle
Kooperatiflerin, yönetim kurulu üyeleri ve yedeklerine bir eğitim programını
tamamlama zorunluluğu getiriliyor. Konu 5.nci madde ile düzenlenmiş.
Bu eğitim kooperatifçilik konusunda yöneticilerin bilgilerinin arttırılması amacını güdüyor. Ancak bu zorunluluk şu anda görevde olanları kapsamıyor.
Çünkü, MADDE 17 ile 1163 sayılı
Kanuna geçici bir madde eklenmiş ve: “GEÇİCİ MADDE 7- 55 inci ve 65 inci
maddelerin üçüncü fıkraları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görevde
bulunan yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için yapılacak ilk seçimlere kadar
uygulanmaz. Mezkûr fıkralarda yer alan dokuz aylık süre 31/12/2022
tarihine kadar seçilecek yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için bu tarihten
itibaren başlar” denilmiş.
Ayrıca MADDE 7 ile 1163 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin ikinci fıkrası
Yönetim kurulunu; kendi tutanakları, genel kurul tutanakları, ortak listeleri,
gelir-gider hesapları ve yıllık bilançonun usulüne uygun olarak hazırlanması ve
saklanmasından, tetkik olunmak üzere denetçilere verilmesinden sorumlu tutacak
şekilde değiştirilmiş. Görevi sona erenlerin de sorumlulukları altında bulunan
para, mal, defter, belge ve diğer kooperatif varlıklarının seçimlerin yapıldığı
genel kurul toplantı tarihinden itibaren üç iş günü içinde tutanakla yeni
seçilenlere teslimini zorunlu kılıyor.
Böylece, 1163 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki kooperatife ait belgelerin hazırlanması ve saklanmasına ilişkin mevcut fıkra güncellenmiş ve yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları altında bulunan belge ve varlıkları görevleri bitiminden itibaren üç işgünü içinde yeni seçilenlere teslim zorunluluğu getirilerek bu konudaki belirsizlik giderilmiş.
Takip eden 8.nci madde ile denetçilerin seçilme esasları, tabi
olacakları eğitim, sorumlulukları ve tescil şartı düzenleniyor.
Böylece bu düzenleme ile belirlenen kooperatiflerin denetim kurulu üyeleri için de, kooperatifçilik ve denetim konusunda bilgilerinin arttırılması amacıyla, eğitim programını tamamlama zorunluluğu getirilmiş. Ancak bu zorunluluk yönetim kurulu üyeleri gibi GEÇİCİ MADDE 7 ile şu anda görevde olanları kapsamıyor. Buna göre, kooperatiflerin halihazırdaki yönetim ve denetim kurulu üyeleri bir sonraki seçimlere kadar eğitim şartından muaf tutulmuş durumda.
Ayrıca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, 31/12/2022 tarihine kadar seçilecek
yönetim ve denetim kurulu üyelerinin eğitim alma zorunluğunun da bu tarihten
sonra başlayacağı belirlenmiş.
Değişikliğin dördüncü fıkrasıyla, denetim kurulu üyeliğinin herhangi bir
nedenle boşalması halinde bu boşluğun nasıl doldurulacağına ilişkin tereddütler
de giderilmiş. Ayrıca anasözleşme ve genel kurul kararı ile denetim organının
görev ve yetkilerini artırmak ve özellikle ara denetlemeleri öngörmek mümkün
hale getirilmiş.
Bu düzenlemelere ilave olarak farklı ve çok önemli bir değişiklik olarak yine belirlenecek
kooperatiflere artık “dış denetim” zorunluluğu geliyor. Yapılan bu değişiklikle, denetim
sisteminin yeniden düzenlenmesi ve etkin bir denetim modelinin kurulması
amaçlanmış. Bu kapsamda etkin bir denetim için, dünya kooperatifçiliğinin
Almanya, Japonya, Kanada, İspanya, Polonya ve İtalya gibi başarılı örneklerinde
bulunan zorunlu dış denetim sisteminin ülkemizde de uygulamaya geçirilmesi
hedeflenmiş durumda.
Maddenin birinci fıkrasıyla, kooperatiflerdeki mevcut denetim kurulunun yanı sıra; çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslara göre belirlenecek kooperatifler ve üst kuruluşlarına dış denetim yaptırılması zorunluğu getirilmiş oluyor.
İkinci fıkrayla, dış denetimin bağımsız denetçiler; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa tabi meslek mensupları ve ilgili Bakanlıklarca yetkilendirilen birlik ve merkez birlikleri tarafından yapılması öngörülmüş.
Dış denetimi yapacak denetçiler bu fıkra kapsamında
belirtilen denetçiler arasından genel kurulca seçilecekler.
Bu saydığımız değişiklikler
Orjan'ı doğrudan ilgilendiren düzenlemeler. Elbette daha arızi, dolaylı
etkilenebileceğimiz konular da var. O nedenle Orjan yönetiminin bu yenilikler
için en kısa sürede gerekli çalışmaları tamamlayıp ana sözleşme değişikliğini
Genel kurul gündemine getirmesi gerekiyor. Aksi halde bunun ciddi bir müeyyidesi
de var. MADDE 19 ile 1163
sayılı Kanuna eklenen geçici madde bu müeyyidelerle ilgili.
Öte
yandan aynı Kanun, öngörülen değişiklikler doğrultusunda hazırlanması gereken
yönetmeliklerin 6 ay içinde çıkarılmasını da hükme bağlamış durumda. KOOPBİS
uygulamaya geçinceye kadar, kooperatifler ve üst kuruluşları ortak listelerini
mevcut hükümlere göre alabilecekler.
Bütün
bunlar ne anlama geliyor özetleyelim. Öncelikle ORJAN’ın 1163 sayılı Kooperatifler
kanunu ve mevzuatı çerçevesinde yönetildiğini anlamamız gerekiyor. Doğal olarak
da bu kanunda işaret edilmiş ilgili diğer kanun ve mevzuatla bağlıyız. Tabi ki
yapılan değişiklik ve güncellemelere de uyum göstermemiz şart. Buradan çıkış
yine ancak kanunun öngördüğü 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa yani site
yönetimine geçmekle mümkün. Bu da kooperatif yönetiminin görevini yapıp bir an
önce ferdi mülkiyete geçişi sağlamasını gerektiriyor. Bunu yapmadığımız sürece
kooperatif olarak kalmaya, düşünmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. Ta ki bir
sebeple tasfiye zorunluluğu ile karşı karşıya gelene kadar.
İkinci önemli
değişiklik KOOPSİS’in kurulması, ortak listesi ve finansal tablolara ulaşılabilmesi
ile genel kurulların aynı elektronik ortamda yapılabilmesi konusunda
gerçekleşiyor. Hedeflenen altyapı gerçekleştiğinde; ortak listelerine, yönetimin
faaliyet raporlarına, genel kurul kararlarına ve denetçi raporlarına kolayca
ulaşılabilecek. Bu şu anda seslendirilen pek çok şikayeti de ortadan kaldıracak
bir yenilik.
Hele de
genel kurulların elektronik ortamda yapılması mümkün olduğunda inanıyorum ki şu
andaki mevcut genel kurul verimsizliği de sona ermiş olacak. Düşünebiliyormusunuz;
bırakınız bu kadar büyük bir ortak kitlesinin bir araya getirilmesinin
zorluğunu, hazirun cetveli imzalamanın bile kuyrukta 3-4 saat sürdüğü bir
eziyet yaşamayacağız. Oylamalardaki usulsüzlükler, oy sayım sorunları ve zaman
kayıpları da tarihe karışacak. Orada bulunduğumuz süre zarfında daha fazla
görüş belirtip daha fazla müzakere yapabileceğiz. Genel kurul tarihinde o anda
bulunamayan, yurtdışında veya yurtiçinde pek çok insan oy kullanabilecek. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Yapılabilirse
ne kadar güzel olur.
Bana göre en önemli üçüncü değişiklik dış denetim zorunluluğunun gelmesi. Bunun bizim için anlamı şu; mevcut denetim kurulunun yanı sıra dış denetim kuruluşlarınca da denetleneceğiz. Dış denetim bağımsız denetçiler ve yetkilendirilen kuruluşlar tarafından yapılacak.
Ancak, bu dış denetimi yapacak denetçiler belirtilen
denetçiler arasından yine genel kurulca seçilecekler. Böylece, genel kurula
sunulan faaliyet raporu, bilanço, gelir gider tablosu, bütçe gibi mali
tabloların doğru olup olmadığı üzerindeki tartışmalar da sona erecek.
Üzerindeki veriler üzerinden daha sağlıklı müzakere yapılabilecek.
Diğer
konulara girmiyorum. Ancak bu noktada vurgulanması gereken iki önemli noktayı
hatırlatmadan da geçemeyeceğim. Kanun değişikliğinin yönetmeliğe yansıması için
6 aylık bir süre var. KOOPSİS için 1 yıl, veri girişi için 6 ay, ana sözleşmenin değiştirilmesi için de 3 yıl öngörülmüş. Buna göre Usul ve esasların
yayımlanması Mayıs Haziran ayını bulabilir. KOOPSİS'in kullanılabilir olması da 2023 başlarında mümkün. Kooperatifin kendini kanuna uyarlamasının son sınırı ise ana
sözleşmenin değiştirilmesi de dahil 2025 yılı yazı.
Demek ki bu sürecin aynı zamanda KOOPSİS’e altyapı hazırlığı, bilgi girilmesi, bu bilgilerin elektronik ortamda üyelere sunulması, genel kurulun elektronik ortamda yapılması ve ana sözleşmenin değiştirilmesi için değerlendirilmesi gerekiyor. Yani önümüzde 4 ya da 5 yıl içinde katedilmesi gereken çetin bir süreç var. Mevcut yönetimin, hatta aday olmaya namzet olanların bile halihazır görev ve sorumluluklarına ilave bir yük daha gelmiş durumda. Bu birincisi.
İkincisi, bu süreci akıllıca değerlendirerek 634 sayılı Kat
Mülkiyeti Kanununa göre site yönetimine geçiş için bir fırsat olarak da
değerlendirmek mümkün. Bu husus için ön şart olan ferdi mülkiyeti sağlama, gerekli
imar değişiklikleri ve site yönetim planının günün şartlarına uyarlanması gibi
temel adımlar da aynı süre içinde pekala atılabilir. O zaman zaten bir yandan
da kooperatifin tasfiyesi ya da İşletme Kooperatifi gibi farklı bir alana
evrilmesi gerekecek. Neden olmasın? Zaten çok zaman kaybettik. Bu niyetle şimdi
başlasak zaten ancak 3 yılda tamamlanabilir.
Geleceğimiz ilanihaye Kooperatif
olarak kalmak olmadığına göre niye zamanımızı tamamen ona uyarlamayla tüketelim ki.
Enerjimizi site yönetimine geçiş için harcasak, gündemimizi site yönetim planına odaklasak
daha doğru olmaz mı? Ben bu noktada sizlere kooperatif ana sözleşme değişikliği
yerine site yönetim planı değişikliğini düşünmenizi öneriyorum. Şayet mevcut kooperatif
kendini tamamen dağıtmayıp, İşletme kooperatifi olarak devam etmeyi düşünürse
de ne ala. O zaman da direkt olarak 1163 sayılı kanuna uygun olarak amaçlanan işletme
kooperatifi ana sözleşmesi üzerinde çalışmak daha isabetli olmaz mı?
Görülüyor ki her halukarda önümüzdeki yıllar devam eden süreçte hangi aracı kullanacağımızı, hangi yolu tercih edeceğimizi, hangi yasal zeminde ilerleyeceğimize karar verip o yolda çaba sarf edeceğimiz yıllar. Durağanlaşma ve rehavet değil değişme zamanı. Mevcut yüklerin altında kalıp ezilmeden, aktif bir vizyonla geleceği inşa edebilmenin vakti.
Yönetime gelenlerin bunu vaad ederek gelmediklerini biliyorum. Hatta diğer adayların bile bu konuda ciddi bir söylemleri olmadı. Ama "kanalizasyon" işinde olduğu gibi gerçekler bambaşka. İşte bu kanun değişikliği de onların önüne hiç te hesap etmedikleri yüklü bir gündem getiriverdi. Üstelik hiçbirinin tam kavrayamadığı devasa SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİ de kabaran bir dalga gibi üstlerine doğru geliyor.
Onları ve kendimizi düşünürken gözlerimin önüne bir
an için Shakespeare'in Hamlet oyunundaki o meşhur sahne geldi. Ne diyordu eline kafatasını almış aktör:
“To be or not to be!” Elbette "Olmak ya da olmamak" üzerine bir derdi var. Bir an için ben bunu Türkçeye ve kendi halimize çeviriverdim:
“Kooperatif
olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!” Haftaya bu sorunun üzerinde
düşünmeye devam edeceğiz. Hoşça kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder