19 Mayıs 2021 Çarşamba

19 Mayıs 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı214...............................Str.1.3.2 Hedefleri (I)

Str.1.3.2 Hedefleri (I)

‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’ kapsamında Yeşilelma’ vizyonumuzun temel amaçlarından ilki olan ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz. Şu anda sırada ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımız ve onun 2 stratejisi olan ‘Str.1.3.1-OSB ve Lojistik bölge kurulmasını sağlamak’ ve ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’ var. İlkinin 4, diğerinin se 43 hedefi söz konusu. Geçen hafta ‘Str.1.3.1-OSB ve Lojistik bölge kurulmasını sağlamak’ stratejimizle başlamış, bu alanda daha önce tespit edilmiş bulunan ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ alanında 2 ve ‘05- LOJİSTİK’ alanında da 2 olmak üzere toplam 4 hedefin  Str.1.3.1’ stratejimize uygun olarak ‘‘NASIL?’ gerçekleşebileceği konusundaki görüşlerimizi paylaşmıştık. Bu kez yazımızın başlığını oluşturan ‘‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’’ stratejimize geçmiş bulunuyoruz. Öncelikle belirtmeliyiz ki; şayet ‘AMAÇ.1- BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ amaçlamışsak onun olmazsa olmaz güçlü bir ayağı ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ durumudur. O nedenle istikamet üzerindeki hedeflerin gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘NASIL? yazımızın başlığını oluşturan ‘‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’’ stratejimizin uygulanması olacak. Bir başka deyişle Susurluk; ‘Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirerek’ neticede ‘cazibe merkezi olma’ stratejik amacına ulaşmaya çalışacaktır. Bu sebeple söz konusu stratejiye uygun belirlenmiş toplam 43 hedefin gerçekleşmesi Susurluk için gerçekten stratejik önemde.  Bu alanda daha önce tespit edilmiş bulunan toplam 43 hedefin 1’i ‘01-NÜFUS VE SOSYAL HAYAT’ başlığına,   5’i ‘02-KONUM’ alanına, 2’si ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ alanına,  2’si ‘04-ULAŞIM’  sektörüne, 2’si ‘05- LOJİSTİK’ sektörüne, 4’ü ‘06-ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ sektörüne, 7’si ‘07-TURİZM’ sektörüne, 2’si ‘08-SANAYİ’ sektörüne, 6’sı ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörüne, 1’i ‘10-SAĞLIK’,  1’i ‘11-EĞİTİM ve SPOR’ ve 10 tanesi de ‘12-KENTLEŞME VE ÇEVRE’ alanlarına ait.  Şimdi sırasıyla bu hedeflerin  Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’’’ stratejimize uygun olarak ‘‘NASIL?’ gerçekleşebileceği konusundaki görüşlerimize geçelim. Elbette ki burada da genel kuralımız; güçlü yönlerimize dayanmak, zayıf taraflarımızı onarmak, fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden sakınmak olacak.

Şimdi Allah’ın izniyle bu hafta Susurluğun 01-NÜFUS VE SOSYAL HAYAT’ konusuyla başlıyoruz. Daha önce bu alanda ’Boşalan köyler’,‘Yaşlanma’ ve ‘Üretememe’ sorunu giderek büyüyen bir tehdit olarak değerlendirilmişti. Bu sebeple belirtilen ’Str.1.3.2’stratejisine uygun ve ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere; ‘HDF.1.3.2.01-Altyapı, ekonomi ve sosyal alanlarda her köyde en az üç proje geliştirmek’ şeklinde bir hedef öngörülmüştü.


Gençlerin gitmesiyle giderek ‘Boşalan köyler’,‘Yaşlanma’ ve ‘Üretememe’ sorununa karşı İLÇEMİZİN KONUM, DOĞAL KAYNAK VE ÇEVRE İMKÂNLARINI DEĞERLENDİREREK BAZI ÇÖZÜMLER BULMASI gerekiyor. Köyde yaşanabilir hayatların yollarını bulmalıyız. Bu noktada; BÜYÜK ŞEHRE BAĞLI MAHALLE OLMANIN AVANTAJLARINI KULLANMAK önemli bir fırsat. Böylece ZORUNLU ALT YAPILARIN OLUŞTURULDUĞU, OKULLARININ AÇILDIĞI, ÇİFTÇİLİK VE HAYVANCILIK KONULARINDA DESTEKLENEN, ÜRÜNLERİ PAZARLANABİLEN, SOSYAL HAYATI CANLI, ALTERNATİF TURİZME AÇIK, YAŞANABİLİR BİR KÖY MODELİ mümkün. Bu model içinde GENÇLERİ KÖYDE TUTABİLMEK stratejik önemde. Mesela Karaköy’de halen uygulanan eski bir gelenek bu konuda ufuk açıcı olabilir: EVLENEN GENÇLERE MUTLAKA YENİ EV VE AHIR YAPILIYOR, AYRICA DA GEÇİMLERİ İÇİN HAYVAN VERİLİYOR. Bu halen işleyen, hayatın içinden bir çözüm. Yapılması gereken BUNA BENZER ETKİN ÇÖZÜMLERE ODAKLANMAK ve stratejik çıkış yolları bulabilmek. Acı gerçek şu: köylerde ziraat ve hayvancılık yapacak kimseler kalmıyor, gençler büyük şehirlerde karın tokluğuna çalışmayı köylerde kalıp tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya tercih ediyor. Ancak diğer yandan büyük şehirlere gitmiş insanlar da sürekli BEN KÖYÜMÜ ÖZLEDİM!’ diyorlar. Okulları kapatılmış, sürekli modern araçların reklamı altında, şehir hayatının cazibe haline getirildiği bir zeminde gençleri köyde tutmak zor. Dahası ALTMIŞIN ÜZERİNDEKİ YAŞLI BİR NÜFUSLA KÖYLERDEKİ ÜRETİM VE SOSYAL HAYATI CANLI TUTMAK HİÇ MÜMKÜN DEĞİL.  Zaten onlar da ya torun bakmaya çocuklarının yanına ya da satıp savıp ilk fırsatta şehirdeki doğalgazlı bir daireye iniyorlar. Bu gidişle köy ekmeği, köy yumurtası, taze sebze ve bağ meyvelerini hiç bulamayacağız. Tüketerek ilanihaye ayakta kalınamaz! Eğer EMEĞİNİZ, ÜRÜNÜNÜZ, HİZMETİNİZ VE BİR ÜRETİM KÜLTÜRÜNÜZ YOKSA VAR OLAMAZSINIZ. Köylerimiz ve köylümüz bu ülkenin en stratejik varlıklarından. O noktadaki erozyonu önlemek bir tarım ve hayvancılık bölgesi olan Susurluk’ta daha bir hayati önem kazanıyor. Bu konuyla ilgili StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımıza hizmet edecek şekilde Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirme’ stratejisi çerçevesinde giderek kan kaybeden köylerin güçlendirilmesine yönelik; ALTYAPI, EKONOMİ VE SOSYAL ALANLARDA HER KÖYDE EN AZ ÜÇ PROJE GELİŞTİRMEK Susurluk için zorunlu görünüyor. GMKA‘DAN DESTEK ALINABİLECEK BU ÇALIŞMALARDA benzer köy ve projeler bağlamında TİP PROJELER OLUŞTURULABİLİR. Arıcılık, Tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği, organik sebze meyve tarımı, halı ve kilim üretimi, damızlık koç ve keçi işletmeciliği, alternatif turizm, el sanatları, jeotermal seracılık, güneş enerjisi tarlası vs. gibi pek çok proje Susurluk köylerini orta vadede yeniden ayağa kaldırabilir. Yeter ki bu konularda somut adımlar atılabilsin.

                        Bu haftanın ikinci bahsi ‘02-KONUM’ hedefleri. Daha önce bu alanda iki güçlü yön;  ’GY.02.2-Beldemizin diğer ilçelerle karşılaştırıldığında nispeten daha bakir olması’ ve ’GY.02.3-İstanbul sanayisinden ilçemize kayacak olanlar için oldukça uygun bir konum’ olarak belirlenmişti. Ayrıca; ‘FRS.02.2-Yol üstü konum’ ve ‘FRS.02.3-Ulaşım ağlarının güçlendirilecek olması’ şeklinde iki fırsat ve ‘ZY.02.1-Deniz ve sahil sınırının olmaması ’da zayıf yön olarak değerlendirilmişti. Sonuçta belirtilen ’Str.1.3.2’stratejisine uygun ve ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere bu alanda; ‘HDF.1.3.2.02-Uygun yatırım alanlarını belirlemek’, ‘HDF.1.3.2.03-Koruma alanlarını ilan etmek’, ‘HDF.1.3.2.04-Otoyol ve demiryolu bağlantılı üretim pazarlama projeleri geliştirmek’, ‘HDF.1.3.2.05-Çift taraflı yöresel ürün ve el sanatları stantları açmak’ ve ‘HDF.1.3.2.06-Dinlenme tesis geleneğimizi yenileyerek sürdürmek’ şeklinde 5 hedef öngörülmüştü.


Susurluğun ne yazık ki fark atacak TARİHİ, TURİSTİK VE KÜLTÜREL MANADA RENKLİ BİR GEÇMİŞİ YOK. Arkeolojik yada sanatsal eserlere de malik değil, bu nedenle Turizm yok gibi. Ayrıca büyük ölçekli sanayi tesisleri ve ticari yatırımlar da bulunmuyor. Ekonomik olarak bazı sanayi tesislerine sahipse de bunlar daha ziyade orta ve küçük ölçekte işletmeler. Nüfus açısından da Susurluğun durumu pek iç açıcı değil. 1970’de nüfus 39.951 iken 2000’e kadar artarak 43.107’ye ulaşmış. Ancak, sonrasında sürekli azalarak 39 binin altına düşmüş. Yani bir anlamda BUGÜN SUSURLUK 1965’DE 39.763 OLAN NÜFUSUNUN DA ALTINA İNMİŞ GÖRÜNÜYOR. Susurluk’ta kilometre kare başına 36,6 kişi yaşıyor. Karşılaştırmak için bu yoğunluğun Türkiye ortalamasının 104, Balıkesir ili ortalamasının da 84 kişi olduğunu not edelim. Bütün bunlar bazıları olumsuz, bazıları ikaz işaretleri veren göstergeler. Bu durumda Beldemizin diğer ilçelerle karşılaştırıldığında nispeten daha bakir olması söz konusu. Soru şu: Daha EL DEĞMEMİŞ, KAPAĞI AÇILMAMIŞ BİR SUSURLUK ilçemiz için orta vadede bir avantaja dönüşebilir mi? Arada-derede kalmış olmamız ‘güçlü’ bir avantaj olarak değerlendirilebilir mi? SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLER, EL DEĞMEMİŞ BİR DOĞA, SANAYİ VE LOJİSTİK YATIRIMLARINA UYGUN ARAZİLER, JEOTERMAL, RÜZGÂR VE BİYOENERJİ POTANSİYELİMİZLE BÖLGEMİZDE ‘CAZİP’ BİR KONUMA YÜKSELMEK İLÇEMİZ İÇİN HAYAL SAYILMAZ! En azından daha yolun başında olmak bundan sonrası için akıllıca değerlendirebileceğimiz pek çok seçim şansımızın olduğunu gösteriyor. YEŞİLELMA AMAÇ VE STRATEJİLERİ UYGULANDIĞI TAKDİRDE BU YÖNÜMÜZÜN EPEY İŞE YARAYACAĞI AÇIK. Ancak paradoks şu ki gelişme ve büyüme gerçekleştikçe bu özelliğimizin kalmayacağını da anlamamız gerekiyor. Hiç değilse en güçlü yönümüz tarım ve hayvancılık için gerekli alanlara ilişilmemeli. Bugün için öğündüğümüz doğal kaynak ve güzelliklerimiz hoyratça tüketilmeyip gelecek nesillerimiz için korunabilmeli.  İŞTE STRATEJİK PLAN ÖNERİMİZ TAM DA BUNUN İÇİNDİR. ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımızın gerçekleşebilmesi için öncelikle ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirme’ stratejimiz çerçevesinde UYGUN YATIRIM ALANLARINI BELİRLEMELİYİZ. Hemen ayı anda KORUMA ALANLARINI İLAN ETMEK de başlıca vazifemiz olmalı. İlçenin ‘Yol üstü konum’zaten geçmişten beri bize güç ve kaynak sağlayan bir avantajdı. Belki de Susurluğun var oluşunun temel nedeniydi. BU KONUMUMUZ OTOBANLA DA DEVAM EDECEK. İlçemiz halâ İzmir İstanbul, Ankara Körfez bölgesi arası dinlenme noktalarından biri olma özelliğini koruyor. Herkesin bildiği gibi SUSURLUK, GÜZEL VE LEZZETLİ AYRANI İLE MEŞHUR. Bugüne kadar Bursa-Balıkesir-Körfez ve İzmir geçişi üzerinde yer alması sebebiyle, pek çok YOL ÜSTÜ DİNLENME TESİSİMİZ oldu. Bu konuda tecrübemiz, tanınmışlığımız var. DİNLENME TESİSLERİ VE FABRİKA SATIŞ MAĞAZALARI BU GÜNE KADAR İLÇE EKONOMİSİNE VE İSTİHDAMA ÇOK BÜYÜK KATKILAR SAĞLADILAR. Görüşümüze göre; hem otoban hem de karayolu bu ilçenin içinden geçtiği sürece bize bu stratejik faydayı sunmaya da devam edecekler. Ancak, ilişkimizin FARKLI BİR ŞEKLE GİRECEĞİ, BİZİ ALIŞTIĞIMIZ DÜZENDEN FARKLI BİR POZİSYONA SOKACAĞI kesin. Şu an bu avantajımız biraz zayıflamış gibi görünse de halen devam ediyor. BU KONUMUMUZU GELECEK İÇİN BİR FIRSAT OLARAK GÖRMEK VE UYUM SAĞLAYARAK YOLUMUZA DEVAM ETMEYİ SÜRDÜRMEMİZ GEREKİYOR. O halde ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ Stratejik Amacımız ve ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirme’ stratejimiz kapsamında adım atmak; OTOYOL VE DEMİRYOLU BAĞLANTILI ÜRETİM PAZARLAMA PROJELERİ GELİŞTİRMEK Susurluk için hala stratejik önemde. Bu projelerle bağlantılı olarak ÇİFT TARAFLI YÖRESEL ÜRÜN VE EL SANATLARI STANDLARI AÇMAK yolumuzu ve ilçemizin tanıtımını şenlendirecektir. Bu arada DİNLENME TESİS GELENEĞİMİZİ YENİLEYEREK SÜRDÜRMEK gibi hem geleneksel hem yenilikçi bir stratejik bakış açısına sahip olabilmeliyiz. Bunun için TESİSLERİMİZDE İLÇEMİZE ÖZGÜN ÇOK YÖNLÜ TESİS KONBİN VE TASARIMLARI GELİŞTİREBİLİRİZ. Bekleyerek hiçbir menzile varılamaz. Artık kalkıp harekete geçmek ve hedeflerimize yol almanın vaktidir.  Meselâ son olarak yapılan tarama çalışması sonucu ’KONUM ’bahsinde tespit edilen ‘Zayıf yan’ımız; Deniz ve sahil sınırının olmaması olarak belirlenmişti. Susurluğumuz bu açıdan pek talihli sayılmaz. Ancak, BÖLGEMİZİN DENİZE AÇILAN KAPISI DURUMUNDAKİ BANDIRMA LİMANINA OLAN UZAKLIĞININ SADECE 55 KM. OLMASI, BÖLGE ULAŞIMININ KARAYOLU, OTOYOL VE DEMİR YOLU İLE İLÇEMİZ ÜZERİNDEN SAĞLANMASI BU ZAYIF YÖNÜMÜZÜ HAFİFLETİYOR. Karamsar bir bakış açısı yerine stratejik düşünerek zayıf yönlerin güçlü hale dönüşüp dönüşmeyeceğine bakmak gerekir. Bu açıdan deniz ve sahil sınırı konusunda ÇÖZÜMÜ OLMAYANA TAKILMAK YERİNE,  MÜMKÜN OLANA YANİ ALTERNATİF AVANTAJLARIMIZA, MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİMİZE ODAKLANMAK daha akıllıca olmaz mı? 

Bu haftanın bir diğer konusu ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ alanında belirlenmiş olan 2 hedef. Daha önce bu alanda biri fırsat;  FRS.03.3-Güney Marmara Kalkınma Ajansı’  diğeri de ‘THD.03.3-Bölge ekonomisinin çeşitliliğinin az olması’ şeklinde tehdit olmak üzere iki faktör belirlenmiş ve üzerinde çalışılmıştı. Sonuçta belirtilen ’Str.1.3.2’stratejisine uygun ve ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere bu alanda; ‘HDF.1.3.2.07-Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile yapılabilecek işbirliği ve müşterek proje imkânlarını değerlendirmek’ ve ‘HDF.1.3.2.08-Teşvikler kapsamına giren mukayeseli üstünlüklerimize odaklanmak’ şeklinde 2 hedef öngörülmüştü.


Bölgemiz ve ilçemizin ‘Güney Marmara Kalkınma Ajansı’ kapsamında bulunması kalkınmamız açısından önemli bir fırsat. Bu ajans 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan ülkemizdeki 26 kalkınma ajansından biri. TR22 Düzey-2 Bölgesinde yani Balıkesir ve Çanakkale illerinde faaliyet gösteriyor. Kamu tüzel kişiliğe haiz bir kuruluş. Görevleri 2018 yılı 4 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde düzenlenmiş. BU GÖREVLER VE PROJE DESTEĞİ VERDİĞİ DİĞER PEK ÇOK MİKRO ALAN SUSURLUK İLÇEMİZ İÇİN DE FAYDALANILMASI GEREKEN FIRSATLAR. Kaldı ki Susurluk şayet önerimiz doğrultusunda ORTA VADELİ STRATEJİK BİR BÖLGESEL ALT PLAN ÇALIŞMASI içine girerse, EN BÜYÜK DESTEK VE İŞBİRLİĞİNİ YİNE GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSINDAN BULACAKTIR. Bu durumda  GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI İLE YAPILABİLECEK İŞBİRLİĞİ VE MÜŞTEREK PROJE İMKÂNLARINI DEĞERLENDİRMEK son derece verimli bir çalışma alanı olacaktır.  Hepimiz biliyoruz ki DAHA ZİYADE TARIM VE HAYVANCILIĞA DAYALI BİR EKONOMİMİZ VAR. Bu anlamda Bölge ekonomisinin çeşitliliğinin az olması ve yakın gelecekte de bunun değişebileceği yönünde bir işaret bulunmaması ilçemizin kalkınmasını belli bir alanla sınırlıyor. Bu nedenle bölgede bir cazibe ortaya koymak istiyorsak ÇEVREMİZE GÖRE MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİMİZİ NETLEŞTİRMEMİZ VE ÖNE ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR. Son kararname ile GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSINI OLUŞTURAN HER İKİ İL DE 2.NCİ BÖLGEDE, AYNI ŞARTLARDA TEŞVİK EDİLECEKLER. Fark şu ki Çanakkale ilinde (1 2 3 4 5 9 10 11 20 27 28 30 32 33 34 35 39 41 42 43 44 45 46 48 49 50) bizden farklı olarak fazladan 49 numaralı sektör teşvik edilirken, Balıkesir’de Çanakkale’den fazla olarak 6 ve 16 numaralı sektörler listeye ilave edilmiş. Bu bağlamda ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımızın ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’ şeklindeki stratejimiz çerçevesinde TEŞVİKLER KAPSAMINA GİREN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİMİZE ODAKLANMAK suretiyle hem teşvik edilen yatırım sayımızı hem de toplam teşvik tutarımımızı arttırmayı başarabiliriz.

Bu haftanın son konusu ‘04-ULAŞIM’ alanında belirlenmiş olan 2 hedef daha. Daha önce bu alanda; ‘ZY.04.1-İç yolların kalite ve güvenliğinin düşük olması’ ile ‘ ZY.04.2-Havayolu imkânının uzaklığı’ iki zayıf faktör olarak belirlenmişti. Yapılan çalışmada;’Str.1.3.2’stratejisine uygun ve ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımıza ulaşmak üzere bu alanda; ‘HDF.1.3.2.09-Büyük şehir nezdinde gerekli ulaşım planlamalarına katkı vermek’ ve ‘HDF.1.3.2.10-Balıkesir havaalanına yakınlık avantajımızı kullanmak’ şeklinde 2 hedef düşünülmüştü.

Yapılan tarama çalışması ve katkılar sonucu ulaşım sektöründe tespit edilen ‘Zayıf yanlar’ımız;  İç yolların kalite ve güvenliğinin düşük olması ve Havayolu imkânının uzaklığı olarak belirlenmişti. Bölgede karayolu ulaşımı bugün için yeterli görünmekle birlikte ORTA VADEDE BÖLGENİN ERİŞİLEBİLİRLİĞİNİ ARTIRMAK ÜZERE İLAVE DÜZENLEME VE YATIRIMLARA İHTİYAÇ DUYULABİLİR. Zira özellikle ÜRETİM YAPILAN KIRSAL ALANLARDAKİ ’İÇ YOLLARIN KALİTE VE GÜVENLİĞİNİN DÜŞÜK OLMASI’ GEREK ULAŞIM GEREKSE LOJİSTİK AÇIDAN GELECEKTE SORUN POTANSİYELİ TAŞIYOR. Bu orta vadede Susurluğun topyekûn gelişmesini engelleyebilecek bir zafiyet olabilir. Bu arada yıldan yıla artan araç trafiği ve üretim faaliyetleri sırasındaki hareketlilik göz önünde bulundurularak MEVCUT İÇ YOLLARDAKİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARININ DA KESİNTİSİZ SÜRDÜRÜLMESİ VE SORUNUN BÜYÜMESİNE MEYDAN VERİLMEMESİ GEREKİYOR. Ayrıca geleceğe yönelik olarak da İLÇEMİZDE TEKNİK ALTYAPI EKSİKLİKLERİ BULUNAN MEVCUT YOLLARIN KALİTE VE GÜVENLİK AÇISINDAN YETERLİ SEVİYEYE ÇIKARILMASI İÇİN ŞİMDİDEN GEREKLİ PLANLAMALARININ YAPILMASI gerekiyor. Zaten stratejik plan yaklaşımı; sürekli olarak ‘Güçlü’ yönlerin daha da güçlendirilmesini, ‘Zayıf’ tarafların da en azından bu zafiyetinden kurtarılarak güçlü yöne doğru evrilmesini amaçlar. Örneğin; Mevcut iç yollarla ilgili  BÜYÜK ŞEHİR NEZDİNDE GEREKLİ ULAŞIM PLANLAMALARINA KATKI VERMEK VE AKTİF İŞBİRLİĞİ SURETİYLE bu alandaki zafiyet süratle giderilebilir. Kara, deniz ve demiryolu imkânları bakımından ilçemiz çok elverişli bir konumda olmasına rağmen en yakın Bursa sivil hava alanına 108 Km. uzaklıkta. Koca Seyit Havalimanı ise hem daha uzak, hem de daha ziyade turizm amaçlı. Bu nedenle ’HAVAYOLU İMKÂNININ UZAKLIĞI’ ŞU AN İTİBARİYLE İLÇEMİZ İÇİN BİR DEZAVANTAJ gibi görünüyor. Bu arada yılda 1 milyon yolcuya hizmet vermesi planlanan Balıkesir Merkez Havalimanı inşaatı tamamlanmış olmasına rağmen Bursa havaalanı seviyesine ulaşması zaman alabilir. Yine de BİZE 45 KM. UZAKLIKTAKİ YENİ HAVALİMANININ 420 DÖNÜMLÜK BİR ARAZİ ÜZERİNDE, 6 BİN 500 METREKARELİK TERMİNAL BİNASI VE 28 BİN 800 METREKARELİK 4 UÇAK KAPASİTELİ BİR APRONA SAHİP olduğunu kaydedelim. Bu kapasite, havaalanının orta vadede bölgenin her türlü ihtiyacına cevap verebilecek şekilde donatıldığı anlamına geliyor. Şayet BİR NOKTADA ZAYIFLIK VARSA DOĞAL OLARAK İLK DÜŞÜNÜLECEK ŞEY BU ZAAFİYETİN GÜÇLENDİRİLMESİ, HİÇ DEĞİLSE ZARAR VERMEMESİ İÇİN TEDBİR ALINMASIDIR. Bu açıdan ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımızın ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’ şeklindeki stratejimiz çerçevesinde Bursa havaalanının uzaklığına karşılık BALIKESİR HAVAALANINA YAKINLIK AVANTAJIMIZI KULLANMAK (Turizm, Ticaret, Sosyal etkinlikler ve ekonomik açıdan kişi sayısı, düzenlenen etkinlik hacmi,  parasal gelir miktarı vb. somut göstergelerle kazanca dönüştürmek) orta vadede üzerinde düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konu.

Susurluklular için ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’ çok önemli bir değerdir. Köyleri ve konumuyla bu hep böyle oldu, öyle de sürecek. Hiç kuşkusuz bölgesinde cazibe merkezi olma yolunda bir Susurluk bu duygularını daha da ateşleyecektir. Bu nedenle Susurluklular konumlarının, doğal kaynak ve çevre imkânlarının değerini gelecekte daha fazla bilecekler. Yapılması gereken stratejik hamleler için elbette ki içerde ve dışarda; alanında deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlar’ımıza ihtiyacımız var. Onların bu sürece dahil olmaları ve aktif destekleri gerçekten önemli. Bölgede halen var olan ve çalışan ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve tesislerimiz’in de bu süreçte hiç kuşkusuz oldukça stratejik bir değeri olacak. Kaldı ki her konuda ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ ilçemiz için var olmaya devam ediyor. Yine orta ve uzun vadede ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ sebebiyle ilçemizin bir cazibe merkezi olacağını ümit ediyor ve diliyoruz. Ancak Susurluğun bir yandan bölgede cazibesi artarken diğer yandan da ‘DEĞ.11-Bozulmamış doğal çevre’sini özenle koruması gerekiyor. Aslında bütün bu değerler öngördüğümüz hedeflerin gerçekleşmesinde bize hayat ve güç verecek unsurlar. Onlarsız geleceğe sağlıklı ve etkin bir yolculuk düşünemeyiz. Köklerine yaslanmayan hiçbir hareketin geleceği de olmaz. Ancak bu yolculuk kesinlikle ortak amaçlara dayalı etkin bir yaklaşım birliği ve temel ilkelere sarsılmaz bağlılık gerektiriyor. Nitekim bu amaçla; Kaymakamlık (K) liderliğinde; Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Kent Konseyi (KK), Siyasi Partiler (SP), Belediye (B) ve Stratejik Plan Ekibinin (SPE) birlikte hareket etmeleri lazım.  Elbette, Köy Muhtarları (KM), Esnaf sanatkâr Odası (ESO) ve Dernek, Sendika vb. diğer Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da bu işbirliğine aktif olarak katılmalı. Elbette yerine göre üst seviyeden Siyaset gücüne (SG), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına (STB), Ticaret Bakanlığına (TB), Kalkınma Bakanlığına (KB), Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına (UAB), Turizm Bakanlığına (TZB), Tabiat varlıklarını Koruma Kuruluna (TVKK) da ihtiyacımız olacak. Ancak, Güney Marmara Kalkınma Ajansının (GMKA) proje destekleri ve daima yanımızda olması gereken Büyükşehir Belediyesinin (BBB) siyasi, idari ve yatırım gücü olmadan asla başarılı olamayız.  Her konuda olduğu gibi Stratejik Plan Uygulamasının her alanında; ‘İLK.1-Önce insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan, İLK.2-İstikamet üzere olma, İLK.3-Amaç Birliğine riayet, İLK.4-Planlı değişim dönüşüm ve İLK.5-Birlikte başarmak’ yolculuğumuzun temel ilkeleri durumunda. 

yyalcin3@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder