
Şifa ayı Ramazan
Bugün cuma. Aynı zamanda Ramazanın da ilk günü. Mübarek bir günde çok
kıymetli bir aya girmiş bulunuyoruz. Camilere gidemiyoruz, cemaatle namaz
kılamıyor ve mukabele okuyamıyoruz. Ancak, hamd olsun bu günün değerini ve
manasını da bu ayın kıymetini de biliyoruz.
Tuttuğumuz
oruçlar da inşallah sadece aç kalmak olmayacak.
Nefsimize hakim olmayı, sabrı ve istikamet üzere olmayı yeniden yeniden
öğreneceğiz. Unuttuklarımız varsa hatırlayacak, tatbiki olarak uygulayacağız.
Orucun ne kadar hikmetli, ne kadar yararlı ve ne kadar da gerekli olduğunu
keşfedeceğiz bir kere daha. Ramazanın ne kadar aydınlık, ne kadar bereketli ve
ne kadar da güzel olduğunu yaşayacağız hep birlikte.
Corona
günlerinin dayattığı hali bol bol tezekkür edeceğiz
böylece. Evlerimize çekilmek gibi çok pasif gibi görünen bir tedbirin hep
birlikte yapıldığında nasıl bir güç haline geldiğini düşüneceğiz. İnşallah
böyle tehlikeli bir musibetin bile inanç, dirayet ve tedbir sayesinde nasıl
hakkından gelinebildiğini göreceğiz. Onunla her alanda mücadele edilirken dua
desteği ve gücümüzle nasıl tek yürek olabildiğimizin de farkına varacağız.
Böyle bir olağanüstü durum sebebiyle işsiz kalan, işyerini kapatmak zorunda kalan
ya da evinde yalnız, güçsüz ve muhtaç vaziyette kalanları çaresiz
bırakmayacağız.
Hem bu
salgının önünü keseceğiz, hem de ramazan orucumuz,
ibadetimiz ve cömertliğimiz ile her yönden kazanmış olarak çifte bir bayrama
erişeceğiz inşallah. Son günlerde gelen rakamlar bu bakımdan son derece umut
verici. Doğru yoldayız, sağlık sistemimiz yeterli ve çok başarılı. Az kaldı
biraz daha gayret ve sebat! Rabbim ölenlerimize rahmet, hastalarımıza şifa
versin. Dilerim başı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennemden kurtuluş olan
bu ayda Cenab ı Hak kendisine inanan müminlere lütuf ve ihsanını bol bol
yağdırsın.
- Ramazan; eğer kalp kırmamaksa, gönül almaksa, gücü yettiği halde her acısını sadece Rabbine bırakmaksa; "gönül orucunuz mübarek olsun"
- Dilini temiz tutmak, rızkına şükretmek, derdini yalnız Allah'a (cc ) sunmak, doğruyu tavsiye etmek ise; "dil orucunuz mübarek olsun"
- Gözünü haramdan sakınmak, güzel bakmak, güzeli görmek, gördüğüne hüsn-ü zan ile hükmetmek ise; "göz orucunuz mübarek olsun"
- Kulağını gıybete kapatmak, Kura'n sesine açmak, doğru tavsiye dinlemek, hakk kelamı duymaksa; "kulak orucunuz mübarek olsun"
- Güzel düşünmek , bedeni hak yolunda yormak, kötü işlerden kaçmak, kul hakkına dikkat etmekse;"bedeninizin, aklınızın ve ruhunuzun orucu mübarek olsun"
Günleriniz hayrola / Hayırlar feth ola / Şerler def ola,
Gönüller şâdu handân ola / Müşkilatlar hallu âsân ola,
Hastalar
şifâyâb ola / Dertliler devâyâb ola / Borçlular edayâb
ola,
Nâ-murad olanlar ber-murad ola / Nâ şâd olanlar şâd-ü handân ola,
Kalplerimiz
mesrûr / Ayıplarımız mestûr,
Günahlarımız mağfûr / Dünyamız mamûr,
Ahiretimiz
mamûr / İçimiz, dışımız pürnûr ola
Ahir ve akıbetimiz
hayrola...
Ramazan-ı
Şerifimiz ve Cumamız Mübârek ola..
Ey ölüm !
Hep beklenen,
Yine de şaşırtıp,
Ansızın
gelen ölüm !
Sevdiğin,
Hep titrediğin,
O canları da alıp
Tez
gidiveren ölüm !
Gözünden bile
Hep sakındığın.
Ne adına, ne başına
Kokladığın,
Rengarenk
çiçekleri
Talanıyla soldurup
Ebede
savuran ölüm !
Kıyamadığın,
Nazenin bedenlerin
Üstüne
toprak atıp
Bırakıp
döndüğün ölüm !
-----
Bu şiir 23 Mayıs
2017'de Ankara'da yazılmıştı
Acı bir gün
Bugün annemi toprağa verdik. Acımız büyük. Bu corona günleriyle eş
zamanlı olarak hastalığı ağırlaşmıştı. Bir yandan virüs tedbirleri bir yandan annemin giderek kötüleşen durumu bize çift taraflı sıkıntı yaşattı.
Her ramazan evinde
olmak isterdi. Oruçla, Kur'anla, ibadetle ve zikirle ramazanını geçirirdi. Yine
bir ramazanda cuma günü iftar vakti sonrası vefat etti. 4 günlük sokağa çıkma
yasağı sebebiyle hemen hastaneden alamadık. Gerekli izinler alındı ve İzmir Belediyesinin
cenaze aracıyla ancak Pazar günü Susurluğa gelebildi. Özel olarak kimseye haber
vermedik, duyurmadık. Tabi selâlar verildi, çocukları, torunları, işitip de
katılan dost ve akrabalarımızla namazını
kıldık. Kur'an okunarak, dua edilerek, sosyal mesafeye riayetle, maske ve
eldivenlerimizle onu toprağa verdik.
Acımız büyüktü,
metin olmaya çalışıyorduk. Taziye için kimseyi eve alamadık, topluca Kur'an
okuyamadık. Her birimiz çekildiğimiz bir köşede okuyup dua etmeye çalıştık.
Virüs tehlikesi ve yasak sebebiyle yağmur gibi taziye telefonları yağdı. O hal
içinde olabildiğince her birine cevap vermeye çalıştık. Dönüş yolunda gördüm
ki; sosyal medyada da eksik olmasın bütün dost, akraba, hemşehri, arkadaş ve
sevenlerimiz bizi yalnız bırakmamış. Her birine teşekkür etmekten acizim. Sağ
olsunlar. Rabbim herkese sağlık ve hayırlı ömürler versin.
Tabi içimiz biraz buruk. Corona günlerinde istediğimiz gibi gidip
gelemedik, onu çok
sevdiği evine sağlık içinde getiremedik. Yoğun bakımda yattı, gidip göremedik. Nihayet emri hak
vaki oldu cenazesine izinlerle ve sınırlı şekilde
gidebildik. Akrabalarımızın herbirini arayıp haber veremedik. Hatta cenazesine
gelmek isteyenlere dahi "şartlar ortada lütfen gelmeyin" dedik.
Mübarek bir Ramazan gününde başkalarının vebaline girmek istemedik.
Cenaze namazını bir avuç canla kıldık. Vakti
beklemeden götürüp toprağa verdik. Arkasından adet olduğu üzere üç-yedi akşam
okuma yeri yapamadık. Onu soğuk toprağın altına koyup evlerimize döndük. Sokağa
çıkma yasağı dolayısıyla sınırlı iznimiz bitmeden yola çıkmamız gerekiyordu
çünkü.
Coronadan dolayı hastası olan ya da bir yakını vefat
etmiş insanların halini çok iyi anlıyorum. Benim annem Coronadan ölmedi belki
ama ölümün her çeşidi acı. Hele de böyle bir zamanda ölüm çok daha acı. Çok
daha garip.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder