3 Temmuz 2019 Çarşamba

03 Temmuz 2019 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı117..............................Güne bakış

Güne bakış

Çok çok eskiden, siyah beyaz televizyon günlerinden kalan bir haber program adı kalmış hafızamda: ‘Güne bakış’. Rahmetli Can Akbel çıkar sunardı. Çağımız insanının sadece gününe değil ömrüne de ara sıra bir bakış atması lazım bence. Nereye gittiğimizi anlayabilmek için nerelerde, nasıl zaman tükettiğimizi gözden geçirmek gerekiyor. Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde “İnsan, büyük bulmaca / Çözmeden öleceğim / İnsan bulsam inan ki,  alnından öpeceğim” demiş. “Yok canım, o kadar da değil ?” dediğinizi duyar gibiyim. Durun, önce bir sakinleşelim. Koltuğumuza yaslanıp bir an için gözlerimizi kapatsak da olur. Şöyle ortalama bir günümüzü hatırlayalım meselâ.

Çalışan insanın gündüz konuşup duran çenesinin akşam sevdiklerine kapanması ne kadar garip !. Konuşma bir yana, ne karınızın, ne çocuklarınızın sorularına doğru dürüst cevap vermiyorsunuz. Onların o gün yaşadıklarıyla ilgilenmiyorsunuz bile. Çocuklar, baba ile güreşmek, mesela atçılık oynamak istiyorlar. Biraz şakalaşıp gülüşmek eşinizi de rahatlatacak halbuki. Yok hayır, reklâm arasında başladığınız oyunu devam ettiremiyorsunuz. Ekrana kilitlenip kalıveriyorsunuz biraz sonra ailece. Yine birbirinize küsmeler, çocukların mızırdanması ve hoşnutsuzluk.

İşte ! sonuçta iştahla yönelinen o ekran da mutlu etmiyor ne yazık ki. Bir tv kanalı varken insanları komşularıyla birlikte meyve soyup mutlu eden o cihaz, şimdi yüzlerce kanal binlerce programla yine bizi tatmin etmiyor. Aklınıza yeni okuduğunuz bir şiirin mısraları takılıyor o hüzünle: “Her yönden gelen reklam, canlı medya saldırısı / Gündemde durmaz akar haber, yorum fırtınası / Zaplasak geçer mi ki ? Bu göz alıcı karnaval / Seyret dur. Birinden başkasına yüzlerce renkli kanal..” Ama yok ! Nereyi açsanız orada şiddet, gerilim, kan revan… Daha böyle bir sürü saçmalık görüyorsunuz. Bombalanan masum insanları, yıkılan harap olan şehirleri, yangına dönmüş ülkeleri izlerken rahatsız oluyorsunuz. Öyle ya şurada uzun oturup, çerez atıştırarak güzel güzel televizyon izliyorsunuz değil mi ? Şimdi üzülmenin, can daraltmanın sırası mı yani ?
Bereket kumanda diye bir şey var. Ama habire zaplayıp oradan oraya atlarken farkında olmadan bir sürü olumsuz şeyi, hepsi bir arada görüyorsunuz bu defa da. Nereye baksanız kan, nereye dönseniz ateş, nereye kaçsanız acı. Bir türlü kurtulamıyorsunuz bu kâbustan. Onca kanal arasından şöyle kendinize uygun, keyifle izlenecek bir program ararken aksine daha da sinirleniyor, yoruluyorsunuz. “Bir tarafta bomba, ateş, kan ve hiç bitmeyen bir yıkım / Öbür yanda yoksulluk, açlık ve kol gezen bir ölüm…/ Yalan, algı, kumpas sarmış, ışıltılı dünyamızı / Hipnoz olmuş gibiyiz, unutmuşuz ilk andımızı”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder